Bir kişinin hırsları ve halkı uyutabilecegi zafer illüzyonu için koskoca Türk ordusu heba ediliyor. El Bab’da aslında ne oldu?
Tarih: 24 Kasım 2015…
Saat: 09.24…
Türk Hava Kuvvetleri’ne ait iki keşif amaçlı uçuş gerçekleştiren F-16 tipi savaş uçağı tarafından Rus Hava Kuvvetleri’ne ait Sukhoi Su-24 tipi bir saldırı uçağı düşürüldü. Türkiye angajman kuralları gereği sınırlarını ihlal eden uçağı düşürdüğünü açıkladı.
Uçaktaki iki pilot paraşütle atladı. Pilotlardan biri ÖSO militanları tarafından havada vurularak öldürüldü.
Ve…
Tarih: 24 Kasım 2016…
Saat: 03:30
Rus uçağının düşürülmesinin birinci yıldönümü.
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından başlatılan Fırat Kalkanı harekatının 93’üncü gününde Suriye’nin El Bab bölgesinde, Türk askerlerine yönelik düzenlenen saldırıda 3 asker şehit oldu, 10 asker yaralandı. TSK yaptığı açıklamada, saldırıyı Suriye rejiminin gerçekleştirdiğini iddia etti ama o gün bugündür hiçbir detay verilmediği gibi konu Ankara tarafından bir daha açılmamak üzere kapandı.
Rus uçağının düşürüldüğü senenin yıl dönümünde askerlerimizin kimliği belirsiz(!)bir uçak tarafından vurulması inandırıcı mıdır? Günümüzün gelişmiş radar sistemlerine göre havalanan bir savaş uçağının; kalkış yaptığı yer, takip ettiği rota, havada kalış süresi, dönüş yaptığı üs vb. aidiyetini belirleyecek tüm bilgilerin tespiti dakikalar içinde mümkündür.
Bu bilgiler ışığında şunu söyleyebiliriz; geçen yıl askerlerimizi vuran uçağın kimliği ya kasten belirlenmemiştir ya da kamuoyundan saklanmış, askerlerimizin şehadetine onursuzca göz yumulmuştur.
KAZAEN AÇIKLAMASI ACZİYET
Son olarak Rusya, el Bab’da bulunan Türk askerinin bulunduğu binayı havadan bombaladı, 3 askerimiz şehit oldu, 11’i de yaralandı. Daha olayın kendisi bile duyurulmamışken, araştırma yapılmadan hükümet yetkililerinin adeta Rusya’yı peşinen aklar gibi askerlerimizin kazaen vurulduğunu açıklaması tam bir acziyet ve zavalılıktır.
Rusların bırakın özür dilemeyi hata bile kabul etmeyen koordinat açıklaması ise tam bir meydan okuma.
Genelkurmay Başkanlığının içine düştüğü durum olayın vahametini itiraf niteliğinde adeta. Rusların koordinatları Türkler verdi açıklamasına karşılık, Genelkurmay açıklamasında bu iddiayı reddederek askerlerimizin on gündür aynı binada bulunduğunu deklare etti. Yani Rusya’ya “Bile-isteye vurdunuz” demek istedi ama diyemedi. Sadece kuru bir bilgi verip susmakla yetindi.
EL BAB’DA ASLINDA NE OLDU?
İşin aslı ise çok daha vahimdir…
Bölgeden aldığımız bilgilere göre aynı bina iki kez vuruldu. Akşam saatlerinde uzaktan hedef alınan bina, telsizle yapılan tüm bilgilendirme ve uyarılara rağmen aynı gecenin sabahında ikinci kez Ruslar tarafından vurulmuştur. Sahadaki veriler, Rusların askerlerimizi kasıtlı olarak vurduğuna işaret ediyor.
ASKERİN MORALİ BOZUK
Bölgede bulunan askerler korkunç bir moral bozukluğu içinde. Kahraman Mehmetçik bölgede adeta sırasını bekleyen kurbanlıklar gibi bekletiliyor.
Herkes sıranın ne zaman kendisine geleceği endişesi taşıyor.
SALDIRILAR DEVAM EDEBİLİR
Rusya ve rejim güçlerinin askerlerimize yönelik benzeri saldırıları muhtemelen devam edecektir. Çünkü Halep’te istediğini alan Rusya’nın artık bize ihtiyacı kalmamıştır. Kaza süsü verilmiş saldırılarla ya doğrudan bir çatışmaya çekerek bir şekilde bölgeden ayrılmamızı sağlayacaklardır.
Muhtemel bir çatışma halinde ise; ordumuzun 15 Temmuz darbe tiyatrosu sonrasında uğradığı personel ve motivasyon kaybı nedeniyle başarılı olma şansı çok zayıf. Üstelik önemli bazı mühimmat kalemleri yönünden de ciddi sorunların yaşandığı biliniyor. İran Devrim Muhafızları, Hizbullah ve Rusya’nın fiili tam desteğini arkasına alan rejim güçleri ile gireceğimiz sıcak çatışmanın başarı şansı yok.
Bir de işin uluslararası hukuk boyutu var… Böyle bir çatışmanın uluslararası meşruiyeti olmayacağı gibi, özellikle Erdoğan’ın geçmişte söylediği” Esed’in hükümranlığına son vermek için Suriye’ye girdik” açıklamasının teyidi olarak okunabilir.
Suriye bataklığında stratijik hedeflerimizin çerçevesinin iyi çizilemediği görülüyor. Türk ordusu el Bab’ı IŞİD’den temizlese bile Suriye iç savaşının geldiği nokta itibariyle bölgede kalıcı olmasının imkan ve ihtimali yoktur.
Bir kişinin hırsları ve halkı uyutabilecegi zafer illüzyonu için koskoca Türk ordusu heba ediliyor.
Aktifhaber