Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Suriye gerçeklerini okumaya hazır mısınız?

by aktifhabercom
December 15, 2016
Suriye gerçeklerini okumaya hazır mısınız?
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Erdoğan Suriye’de Putin’in sözünün dışına çıkamıyor, AKP için Rusya ne derse o. Suriye’de Türkiye’yi bekleyen asıl tehlike, Hatay-Kilis-Antep hattındaki cihatçıların Türkiye’de olası iç savaşı körükleme ihtimali!”

Suriye’nin Halep kentinin muhaliflerin elinden rejimin kontrolüne geçmesinin ardından hem politik hem de sosyolojik dengeler değişti. Politik olarak Rusya’dan uçağını düşürdüğü için özür dileyerek Moskova’ya yanaşan Erdoğan, sahada Putin’i kızdıracak en ufak bir harekette bulunamıyor. Yani, Fırat Kalkanı operasyonu ile Suriye’deki toprak dağılımına etki etmek isteyen Erdoğan’ın eli kolu bağlı.

İşin sosyolojik ve güvenlik kısmında ise Türkiye sınırına yeni bir mülteci akını bekleniyor. Ancak Halep’ten kontrollü olarak boşaltılan “cihatçıların” gidecekleri istikamet de Türkiye’yi gösteriyor. Bu durumun oluşturacağı tehlikeler ise son derece kaygı verici. 

Vecih Cuzdan, sendika.org’da yayımlanan “Halep kurtuldu ama ateşi Türkiye’yi yakacak” başlıklı yazısında bu iki kritik değişikliğe değindi. İşte o yazıdan ilgili bölümler: 


AKP İÇİN RUSYA NE DERSE O
“Rusya’nın izniyle Fırat Kalkanı operasyonunu düzenleyebilen Saray-AKP iktidarı Putin’in çizdiği sınırlara göre hareket ediyor, dışına çıktığında ise başına gelecekleri biliyor. Halep operasyonu boyunca kendilerinden istenilen her şeyi harfiyen yerine getirdiler. Rusya’yla istihbarat paylaştılar, Ahrar’uş Şam’ın önemli bir bölümünü Fırat Kalkanı’na çekip Nusra’yı hedef alan açıklamalar yaptılar ve Halep’teki operasyonlara karşı seslerini çıkarmadılar.

Erdoğan içerde İslamcı tabanı, dışarıda Körfez monarşilerini teskin etmek için hesapsızca yaptığı bir açıklamanın dahi altından kalkmakta zorlanıyor. 29 Kasım’da “Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik” dedi, 30’unda Putin telefonda hesap sorunca ertesi gün “Fırat Kalkanı’nın hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil” diyerek hizaya geldi. Erdoğan’ın arkasını toparlama derdine düşen Binali Yıldırım, Mevlüt Çavuşoğlu ve Numan Kurtulmuş da birden fazla kez, “Fırat Kalkanı’nın Halep’le ve Esad’la hiçbir ilgisi yok” demek zorunda kaldı. Ek olarak, “Amacımız IŞİD ve Nusra’yı temizlemek” söylemini öne çıkararak Rusya’nın Suriye politikasına teslim olduklarını utangaçça yinelediler.

FIRAT KALKANI “FİTNE” ÇIKARDI
Rusya’nın izniyle Fırat Kalkanı operasyonunu düzenleyebilen Saray-AKP iktidarının ise tek amacı Rojava kantonlarının birleşmesini engellemek. Binali Yıldırım da bu amaçlarını, Rusya dönüşü 8 Aralık’ta “Güney’de ineceğimiz nokta Bab’la sınırlı” diyerek açıkça ifade etti. Ancak gelinen noktada Bab’ı IŞİD’den “kolayca” alabilmek şöyle dursun, AKP’nin desteklediği cihatçılar arasındaki kriz iyice derinleşti.

AKP iktidarı, Fırat Kalkanı için güdümündeki cihatçıları Halep’in kuzey kırsalına kaydırınca Nusra Cephesi ve bu gruplar arasında ayrılık başgöstermişti. Son olarak izlemekle yetindiği operasyonlar sonucu Suriye ordusu Halep’teki cihatçıları temizleyince Nusra ile Fırat Kalkanı’na katılan cihatçılar arasındaki makas iyice genişlemiş oldu.

TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN ASIL TEHLİKE

Ancak Türkiye için asıl tehlike, Hatay-Kilis-Antep hattındaki cihatçı yığınağı olacak.

Suriye’nin birçok bölgesinde ordunun operasyonları sonrası “ulusal uzlaşma”yı kabul eden IŞİD dışındaki cihatçılar, Şam yönetimiyle yapılan anlaşma uyarınca İdlip’e çekilmeyi kabul ediyor. Hatay sınırındaki İdlip, Nusra öncülüğünde kurulan “Fetih Ordusu” adlı cihatçı koalisyonunun kontrolünde. Bu bölge halihazırda binlerce cihatçıya “ev sahipliği” yapıyor. Bunun dışında Fırat Kalkanı kapsamında TSK ve AKP-MİT güdümündeki cihatçı grupların işgali altındaki Azez-Cerablus hattı, Kilis ve Antep’in karşısında denk düşüyor.

Halep’i kurtaran Suriye ordusu ve müttefiklerinin kısa vadede hedefi burayı güvenceye almak olduğunu söylemiştik. Ancak daha sonra İdlip’in kurtarılması yolunda ilk adım olarak, Şiilerin yoğun olduğu Fua ve Keferya köylerine yönelik cihatçı kuşatmayı kırmak için harekete geçebilirler.

Suriye yönetiminin planı az çok belli. Esad daha geçtiğimiz aylarda İdlip’in Türkiye sınırında olması nedeniyle, buradaki cihatçıların Türkiye ile bağlantısını koparmanın zor olduğuna belirterek, “Bu bölgeyi temiz tutmak ve teröristleri geldikleri yer olan Türkiye’ye itmek ya da öldürmek zorundasınız. Başka seçenek yok” diyordu.

Böyle olursa AKP’nin önünde iki seçeneği olacak. Ya bunları ülkeye alacak ya da sınırda durduracak. AKP, sınır hattına ördüğü duvarın, mülteci veya cihatçı, olası yığılmaya yetmeyeceğini bildiği için Rusya ve Şam’la anlaşma yoluna gidebilir.

AKP’nin bu grupları sınır içine alması durumunda Türkiye bir dizi riskle karşı karşıya kalacak. Bu durum kısa vadede cihatçılar arası çatışmaya, uzun vadede ise Türkiye’nin başta sahada olmak üzere Nusra tarafından hedef alınmasına kadar varabilir. Cihatçılar arası çatışma da Türkiye içi diğer dinamiklerle birleşerek, Filistinli grupların kendi aralarında çatışmasıyla başlayan Lübnan iç savaşı benzeri bir iç çatışmaya dönüşebilir. Öte yandan AKP, cihatçıları kontrgerilla organizasyonuna eklemleyebilir ya da bu gruplar mafyatik ağların birer parçası haline getirilebilir.

 

“Erdoğan Suriye’de Putin’in sözünün dışına çıkamıyor, AKP için Rusya ne derse o. Suriye’de Türkiye’yi bekleyen asıl tehlike, Hatay-Kilis-Antep hattındaki cihatçıların Türkiye’de olası iç savaşı körükleme ihtimali!”

Suriye’nin Halep kentinin muhaliflerin elinden rejimin kontrolüne geçmesinin ardından hem politik hem de sosyolojik dengeler değişti. Politik olarak Rusya’dan uçağını düşürdüğü için özür dileyerek Moskova’ya yanaşan Erdoğan, sahada Putin’i kızdıracak en ufak bir harekette bulunamıyor. Yani, Fırat Kalkanı operasyonu ile Suriye’deki toprak dağılımına etki etmek isteyen Erdoğan’ın eli kolu bağlı.

İşin sosyolojik ve güvenlik kısmında ise Türkiye sınırına yeni bir mülteci akını bekleniyor. Ancak Halep’ten kontrollü olarak boşaltılan “cihatçıların” gidecekleri istikamet de Türkiye’yi gösteriyor. Bu durumun oluşturacağı tehlikeler ise son derece kaygı verici. 

Vecih Cuzdan, sendika.org’da yayımlanan “Halep kurtuldu ama ateşi Türkiye’yi yakacak” başlıklı yazısında bu iki kritik değişikliğe değindi. İşte o yazıdan ilgili bölümler: 


AKP İÇİN RUSYA NE DERSE O
“Rusya’nın izniyle Fırat Kalkanı operasyonunu düzenleyebilen Saray-AKP iktidarı Putin’in çizdiği sınırlara göre hareket ediyor, dışına çıktığında ise başına gelecekleri biliyor. Halep operasyonu boyunca kendilerinden istenilen her şeyi harfiyen yerine getirdiler. Rusya’yla istihbarat paylaştılar, Ahrar’uş Şam’ın önemli bir bölümünü Fırat Kalkanı’na çekip Nusra’yı hedef alan açıklamalar yaptılar ve Halep’teki operasyonlara karşı seslerini çıkarmadılar.

Erdoğan içerde İslamcı tabanı, dışarıda Körfez monarşilerini teskin etmek için hesapsızca yaptığı bir açıklamanın dahi altından kalkmakta zorlanıyor. 29 Kasım’da “Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik” dedi, 30’unda Putin telefonda hesap sorunca ertesi gün “Fırat Kalkanı’nın hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil” diyerek hizaya geldi. Erdoğan’ın arkasını toparlama derdine düşen Binali Yıldırım, Mevlüt Çavuşoğlu ve Numan Kurtulmuş da birden fazla kez, “Fırat Kalkanı’nın Halep’le ve Esad’la hiçbir ilgisi yok” demek zorunda kaldı. Ek olarak, “Amacımız IŞİD ve Nusra’yı temizlemek” söylemini öne çıkararak Rusya’nın Suriye politikasına teslim olduklarını utangaçça yinelediler.

FIRAT KALKANI “FİTNE” ÇIKARDI
Rusya’nın izniyle Fırat Kalkanı operasyonunu düzenleyebilen Saray-AKP iktidarının ise tek amacı Rojava kantonlarının birleşmesini engellemek. Binali Yıldırım da bu amaçlarını, Rusya dönüşü 8 Aralık’ta “Güney’de ineceğimiz nokta Bab’la sınırlı” diyerek açıkça ifade etti. Ancak gelinen noktada Bab’ı IŞİD’den “kolayca” alabilmek şöyle dursun, AKP’nin desteklediği cihatçılar arasındaki kriz iyice derinleşti.

AKP iktidarı, Fırat Kalkanı için güdümündeki cihatçıları Halep’in kuzey kırsalına kaydırınca Nusra Cephesi ve bu gruplar arasında ayrılık başgöstermişti. Son olarak izlemekle yetindiği operasyonlar sonucu Suriye ordusu Halep’teki cihatçıları temizleyince Nusra ile Fırat Kalkanı’na katılan cihatçılar arasındaki makas iyice genişlemiş oldu.

TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN ASIL TEHLİKE

Ancak Türkiye için asıl tehlike, Hatay-Kilis-Antep hattındaki cihatçı yığınağı olacak.

Suriye’nin birçok bölgesinde ordunun operasyonları sonrası “ulusal uzlaşma”yı kabul eden IŞİD dışındaki cihatçılar, Şam yönetimiyle yapılan anlaşma uyarınca İdlip’e çekilmeyi kabul ediyor. Hatay sınırındaki İdlip, Nusra öncülüğünde kurulan “Fetih Ordusu” adlı cihatçı koalisyonunun kontrolünde. Bu bölge halihazırda binlerce cihatçıya “ev sahipliği” yapıyor. Bunun dışında Fırat Kalkanı kapsamında TSK ve AKP-MİT güdümündeki cihatçı grupların işgali altındaki Azez-Cerablus hattı, Kilis ve Antep’in karşısında denk düşüyor.

Halep’i kurtaran Suriye ordusu ve müttefiklerinin kısa vadede hedefi burayı güvenceye almak olduğunu söylemiştik. Ancak daha sonra İdlip’in kurtarılması yolunda ilk adım olarak, Şiilerin yoğun olduğu Fua ve Keferya köylerine yönelik cihatçı kuşatmayı kırmak için harekete geçebilirler.

Suriye yönetiminin planı az çok belli. Esad daha geçtiğimiz aylarda İdlip’in Türkiye sınırında olması nedeniyle, buradaki cihatçıların Türkiye ile bağlantısını koparmanın zor olduğuna belirterek, “Bu bölgeyi temiz tutmak ve teröristleri geldikleri yer olan Türkiye’ye itmek ya da öldürmek zorundasınız. Başka seçenek yok” diyordu.

Böyle olursa AKP’nin önünde iki seçeneği olacak. Ya bunları ülkeye alacak ya da sınırda durduracak. AKP, sınır hattına ördüğü duvarın, mülteci veya cihatçı, olası yığılmaya yetmeyeceğini bildiği için Rusya ve Şam’la anlaşma yoluna gidebilir.

AKP’nin bu grupları sınır içine alması durumunda Türkiye bir dizi riskle karşı karşıya kalacak. Bu durum kısa vadede cihatçılar arası çatışmaya, uzun vadede ise Türkiye’nin başta sahada olmak üzere Nusra tarafından hedef alınmasına kadar varabilir. Cihatçılar arası çatışma da Türkiye içi diğer dinamiklerle birleşerek, Filistinli grupların kendi aralarında çatışmasıyla başlayan Lübnan iç savaşı benzeri bir iç çatışmaya dönüşebilir. Öte yandan AKP, cihatçıları kontrgerilla organizasyonuna eklemleyebilir ya da bu gruplar mafyatik ağların birer parçası haline getirilebilir.

 

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir

June 5, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yalan ve sahtekarlığa dayanan siyaset ve din anlayışı

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yalan ve sahtekarlığa dayanan siyaset ve din anlayışı

May 30, 2023
5.1k

“Erdoğan Suriye’de Putin’in sözünün dışına çıkamıyor, AKP için Rusya ne derse o. Suriye’de Türkiye’yi bekleyen asıl tehlike, Hatay-Kilis-Antep hattındaki cihatçıların Türkiye’de olası iç savaşı körükleme ihtimali!”

Suriye’nin Halep kentinin muhaliflerin elinden rejimin kontrolüne geçmesinin ardından hem politik hem de sosyolojik dengeler değişti. Politik olarak Rusya’dan uçağını düşürdüğü için özür dileyerek Moskova’ya yanaşan Erdoğan, sahada Putin’i kızdıracak en ufak bir harekette bulunamıyor. Yani, Fırat Kalkanı operasyonu ile Suriye’deki toprak dağılımına etki etmek isteyen Erdoğan’ın eli kolu bağlı.

İşin sosyolojik ve güvenlik kısmında ise Türkiye sınırına yeni bir mülteci akını bekleniyor. Ancak Halep’ten kontrollü olarak boşaltılan “cihatçıların” gidecekleri istikamet de Türkiye’yi gösteriyor. Bu durumun oluşturacağı tehlikeler ise son derece kaygı verici. 

Vecih Cuzdan, sendika.org’da yayımlanan “Halep kurtuldu ama ateşi Türkiye’yi yakacak” başlıklı yazısında bu iki kritik değişikliğe değindi. İşte o yazıdan ilgili bölümler: 


AKP İÇİN RUSYA NE DERSE O
“Rusya’nın izniyle Fırat Kalkanı operasyonunu düzenleyebilen Saray-AKP iktidarı Putin’in çizdiği sınırlara göre hareket ediyor, dışına çıktığında ise başına gelecekleri biliyor. Halep operasyonu boyunca kendilerinden istenilen her şeyi harfiyen yerine getirdiler. Rusya’yla istihbarat paylaştılar, Ahrar’uş Şam’ın önemli bir bölümünü Fırat Kalkanı’na çekip Nusra’yı hedef alan açıklamalar yaptılar ve Halep’teki operasyonlara karşı seslerini çıkarmadılar.

Erdoğan içerde İslamcı tabanı, dışarıda Körfez monarşilerini teskin etmek için hesapsızca yaptığı bir açıklamanın dahi altından kalkmakta zorlanıyor. 29 Kasım’da “Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik” dedi, 30’unda Putin telefonda hesap sorunca ertesi gün “Fırat Kalkanı’nın hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil” diyerek hizaya geldi. Erdoğan’ın arkasını toparlama derdine düşen Binali Yıldırım, Mevlüt Çavuşoğlu ve Numan Kurtulmuş da birden fazla kez, “Fırat Kalkanı’nın Halep’le ve Esad’la hiçbir ilgisi yok” demek zorunda kaldı. Ek olarak, “Amacımız IŞİD ve Nusra’yı temizlemek” söylemini öne çıkararak Rusya’nın Suriye politikasına teslim olduklarını utangaçça yinelediler.

FIRAT KALKANI “FİTNE” ÇIKARDI
Rusya’nın izniyle Fırat Kalkanı operasyonunu düzenleyebilen Saray-AKP iktidarının ise tek amacı Rojava kantonlarının birleşmesini engellemek. Binali Yıldırım da bu amaçlarını, Rusya dönüşü 8 Aralık’ta “Güney’de ineceğimiz nokta Bab’la sınırlı” diyerek açıkça ifade etti. Ancak gelinen noktada Bab’ı IŞİD’den “kolayca” alabilmek şöyle dursun, AKP’nin desteklediği cihatçılar arasındaki kriz iyice derinleşti.

AKP iktidarı, Fırat Kalkanı için güdümündeki cihatçıları Halep’in kuzey kırsalına kaydırınca Nusra Cephesi ve bu gruplar arasında ayrılık başgöstermişti. Son olarak izlemekle yetindiği operasyonlar sonucu Suriye ordusu Halep’teki cihatçıları temizleyince Nusra ile Fırat Kalkanı’na katılan cihatçılar arasındaki makas iyice genişlemiş oldu.

TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN ASIL TEHLİKE

Ancak Türkiye için asıl tehlike, Hatay-Kilis-Antep hattındaki cihatçı yığınağı olacak.

Suriye’nin birçok bölgesinde ordunun operasyonları sonrası “ulusal uzlaşma”yı kabul eden IŞİD dışındaki cihatçılar, Şam yönetimiyle yapılan anlaşma uyarınca İdlip’e çekilmeyi kabul ediyor. Hatay sınırındaki İdlip, Nusra öncülüğünde kurulan “Fetih Ordusu” adlı cihatçı koalisyonunun kontrolünde. Bu bölge halihazırda binlerce cihatçıya “ev sahipliği” yapıyor. Bunun dışında Fırat Kalkanı kapsamında TSK ve AKP-MİT güdümündeki cihatçı grupların işgali altındaki Azez-Cerablus hattı, Kilis ve Antep’in karşısında denk düşüyor.

Halep’i kurtaran Suriye ordusu ve müttefiklerinin kısa vadede hedefi burayı güvenceye almak olduğunu söylemiştik. Ancak daha sonra İdlip’in kurtarılması yolunda ilk adım olarak, Şiilerin yoğun olduğu Fua ve Keferya köylerine yönelik cihatçı kuşatmayı kırmak için harekete geçebilirler.

Suriye yönetiminin planı az çok belli. Esad daha geçtiğimiz aylarda İdlip’in Türkiye sınırında olması nedeniyle, buradaki cihatçıların Türkiye ile bağlantısını koparmanın zor olduğuna belirterek, “Bu bölgeyi temiz tutmak ve teröristleri geldikleri yer olan Türkiye’ye itmek ya da öldürmek zorundasınız. Başka seçenek yok” diyordu.

Böyle olursa AKP’nin önünde iki seçeneği olacak. Ya bunları ülkeye alacak ya da sınırda durduracak. AKP, sınır hattına ördüğü duvarın, mülteci veya cihatçı, olası yığılmaya yetmeyeceğini bildiği için Rusya ve Şam’la anlaşma yoluna gidebilir.

AKP’nin bu grupları sınır içine alması durumunda Türkiye bir dizi riskle karşı karşıya kalacak. Bu durum kısa vadede cihatçılar arası çatışmaya, uzun vadede ise Türkiye’nin başta sahada olmak üzere Nusra tarafından hedef alınmasına kadar varabilir. Cihatçılar arası çatışma da Türkiye içi diğer dinamiklerle birleşerek, Filistinli grupların kendi aralarında çatışmasıyla başlayan Lübnan iç savaşı benzeri bir iç çatışmaya dönüşebilir. Öte yandan AKP, cihatçıları kontrgerilla organizasyonuna eklemleyebilir ya da bu gruplar mafyatik ağların birer parçası haline getirilebilir.

 

“Erdoğan Suriye’de Putin’in sözünün dışına çıkamıyor, AKP için Rusya ne derse o. Suriye’de Türkiye’yi bekleyen asıl tehlike, Hatay-Kilis-Antep hattındaki cihatçıların Türkiye’de olası iç savaşı körükleme ihtimali!”

Suriye’nin Halep kentinin muhaliflerin elinden rejimin kontrolüne geçmesinin ardından hem politik hem de sosyolojik dengeler değişti. Politik olarak Rusya’dan uçağını düşürdüğü için özür dileyerek Moskova’ya yanaşan Erdoğan, sahada Putin’i kızdıracak en ufak bir harekette bulunamıyor. Yani, Fırat Kalkanı operasyonu ile Suriye’deki toprak dağılımına etki etmek isteyen Erdoğan’ın eli kolu bağlı.

İşin sosyolojik ve güvenlik kısmında ise Türkiye sınırına yeni bir mülteci akını bekleniyor. Ancak Halep’ten kontrollü olarak boşaltılan “cihatçıların” gidecekleri istikamet de Türkiye’yi gösteriyor. Bu durumun oluşturacağı tehlikeler ise son derece kaygı verici. 

Vecih Cuzdan, sendika.org’da yayımlanan “Halep kurtuldu ama ateşi Türkiye’yi yakacak” başlıklı yazısında bu iki kritik değişikliğe değindi. İşte o yazıdan ilgili bölümler: 


AKP İÇİN RUSYA NE DERSE O
“Rusya’nın izniyle Fırat Kalkanı operasyonunu düzenleyebilen Saray-AKP iktidarı Putin’in çizdiği sınırlara göre hareket ediyor, dışına çıktığında ise başına gelecekleri biliyor. Halep operasyonu boyunca kendilerinden istenilen her şeyi harfiyen yerine getirdiler. Rusya’yla istihbarat paylaştılar, Ahrar’uş Şam’ın önemli bir bölümünü Fırat Kalkanı’na çekip Nusra’yı hedef alan açıklamalar yaptılar ve Halep’teki operasyonlara karşı seslerini çıkarmadılar.

Erdoğan içerde İslamcı tabanı, dışarıda Körfez monarşilerini teskin etmek için hesapsızca yaptığı bir açıklamanın dahi altından kalkmakta zorlanıyor. 29 Kasım’da “Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik” dedi, 30’unda Putin telefonda hesap sorunca ertesi gün “Fırat Kalkanı’nın hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil” diyerek hizaya geldi. Erdoğan’ın arkasını toparlama derdine düşen Binali Yıldırım, Mevlüt Çavuşoğlu ve Numan Kurtulmuş da birden fazla kez, “Fırat Kalkanı’nın Halep’le ve Esad’la hiçbir ilgisi yok” demek zorunda kaldı. Ek olarak, “Amacımız IŞİD ve Nusra’yı temizlemek” söylemini öne çıkararak Rusya’nın Suriye politikasına teslim olduklarını utangaçça yinelediler.

FIRAT KALKANI “FİTNE” ÇIKARDI
Rusya’nın izniyle Fırat Kalkanı operasyonunu düzenleyebilen Saray-AKP iktidarının ise tek amacı Rojava kantonlarının birleşmesini engellemek. Binali Yıldırım da bu amaçlarını, Rusya dönüşü 8 Aralık’ta “Güney’de ineceğimiz nokta Bab’la sınırlı” diyerek açıkça ifade etti. Ancak gelinen noktada Bab’ı IŞİD’den “kolayca” alabilmek şöyle dursun, AKP’nin desteklediği cihatçılar arasındaki kriz iyice derinleşti.

AKP iktidarı, Fırat Kalkanı için güdümündeki cihatçıları Halep’in kuzey kırsalına kaydırınca Nusra Cephesi ve bu gruplar arasında ayrılık başgöstermişti. Son olarak izlemekle yetindiği operasyonlar sonucu Suriye ordusu Halep’teki cihatçıları temizleyince Nusra ile Fırat Kalkanı’na katılan cihatçılar arasındaki makas iyice genişlemiş oldu.

TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN ASIL TEHLİKE

Ancak Türkiye için asıl tehlike, Hatay-Kilis-Antep hattındaki cihatçı yığınağı olacak.

Suriye’nin birçok bölgesinde ordunun operasyonları sonrası “ulusal uzlaşma”yı kabul eden IŞİD dışındaki cihatçılar, Şam yönetimiyle yapılan anlaşma uyarınca İdlip’e çekilmeyi kabul ediyor. Hatay sınırındaki İdlip, Nusra öncülüğünde kurulan “Fetih Ordusu” adlı cihatçı koalisyonunun kontrolünde. Bu bölge halihazırda binlerce cihatçıya “ev sahipliği” yapıyor. Bunun dışında Fırat Kalkanı kapsamında TSK ve AKP-MİT güdümündeki cihatçı grupların işgali altındaki Azez-Cerablus hattı, Kilis ve Antep’in karşısında denk düşüyor.

Halep’i kurtaran Suriye ordusu ve müttefiklerinin kısa vadede hedefi burayı güvenceye almak olduğunu söylemiştik. Ancak daha sonra İdlip’in kurtarılması yolunda ilk adım olarak, Şiilerin yoğun olduğu Fua ve Keferya köylerine yönelik cihatçı kuşatmayı kırmak için harekete geçebilirler.

Suriye yönetiminin planı az çok belli. Esad daha geçtiğimiz aylarda İdlip’in Türkiye sınırında olması nedeniyle, buradaki cihatçıların Türkiye ile bağlantısını koparmanın zor olduğuna belirterek, “Bu bölgeyi temiz tutmak ve teröristleri geldikleri yer olan Türkiye’ye itmek ya da öldürmek zorundasınız. Başka seçenek yok” diyordu.

Böyle olursa AKP’nin önünde iki seçeneği olacak. Ya bunları ülkeye alacak ya da sınırda durduracak. AKP, sınır hattına ördüğü duvarın, mülteci veya cihatçı, olası yığılmaya yetmeyeceğini bildiği için Rusya ve Şam’la anlaşma yoluna gidebilir.

AKP’nin bu grupları sınır içine alması durumunda Türkiye bir dizi riskle karşı karşıya kalacak. Bu durum kısa vadede cihatçılar arası çatışmaya, uzun vadede ise Türkiye’nin başta sahada olmak üzere Nusra tarafından hedef alınmasına kadar varabilir. Cihatçılar arası çatışma da Türkiye içi diğer dinamiklerle birleşerek, Filistinli grupların kendi aralarında çatışmasıyla başlayan Lübnan iç savaşı benzeri bir iç çatışmaya dönüşebilir. Öte yandan AKP, cihatçıları kontrgerilla organizasyonuna eklemleyebilir ya da bu gruplar mafyatik ağların birer parçası haline getirilebilir.

 

ShareTweet
Previous Post

Barca’nın yeni forması beğenilmedi!

Next Post

Düşen F16’ya ilişkin yeni bilgiler

İLGİLİ HABERLER

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir

June 5, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yalan ve sahtekarlığa dayanan siyaset ve din anlayışı
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yalan ve sahtekarlığa dayanan siyaset ve din anlayışı

May 30, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın seçim çalma aparatı Soylu’mu?
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın seçim çalma aparatı Soylu’mu?

May 22, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yolu derinlerle nasıl kesişti?
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yolu derinlerle nasıl kesişti?

May 15, 2023
5.4k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ı desteklemeyenler ‘terörist’ mi?
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ı desteklemeyenler ‘terörist’ mi?

May 8, 2023
5.1k
Giderler mi sorusuna cevap verdi: Gitmeyip de ne yapacaklar?
ANALİZ

Giderler mi sorusuna cevap verdi: Gitmeyip de ne yapacaklar?

May 6, 2023
5.3k
Daha Fazla Haber

Depremden 120 gün sonra enkazdan ceset çıktı: Üniversite öğrencisi Sude Nur Duran olduğu belirlendi

Depremden 120 gün sonra enkazdan ceset çıktı: Üniversite öğrencisi Sude Nur Duran olduğu belirlendi
by Özkan yazar
June 6, 2023
0
5.1k

Devamını oku

‘Depremden daha büyük acı yaşattılar’: 14 ay hapis yatan ev hanımı tekrar tutuklandı

‘Depremden daha büyük acı yaşattılar’: 14 ay hapis yatan ev hanımı tekrar tutuklandı
by Özkan yazar
June 6, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Büyükada davasında dört kişiye beraat: İnsan hakları savunucuları yargılanıyordu

Büyükada davasında dört kişiye beraat: İnsan hakları savunucuları yargılanıyordu
by Özkan yazar
June 6, 2023
0
5k

Devamını oku

‘Kuyruklar azalsın’ diye zam yapan Et ve Süt Kurumu, 2022’de 652 milyon lira zarar etmiş

‘Kuyruklar azalsın’ diye zam yapan Et ve Süt Kurumu, 2022’de 652 milyon lira zarar etmiş
by Özkan yazar
June 6, 2023
0
5k

Devamını oku

DEVA, Saadet ve Gelecek tek parti çatısında birleşmeyi görüşüyor

DEVA, Saadet ve Gelecek tek parti çatısında birleşmeyi görüşüyor
by Özkan yazar
June 6, 2023
0
5k

Devamını oku

Depremzedelere binlerce liralık elektrik faturası gitmeye başladı: Günlerce karanlıkta kalmışlardı

Depremzedelere binlerce liralık elektrik faturası gitmeye başladı: Günlerce karanlıkta kalmışlardı
by Özkan yazar
June 6, 2023
0
5.1k

Devamını oku

SGK’nın açığı üç ayda 20 milyar lirayı geçti: Sebebi devletin üstlendiği harcamalar

SGK’nın açığı üç ayda 20 milyar lirayı geçti: Sebebi devletin üstlendiği harcamalar
by Özkan yazar
June 6, 2023
0
5k

Devamını oku

THY çalışanı video çekip canına kıydı; liyakatsizlik ve adam kayırmacılığı tek tek anlattı

THY çalışanı video çekip canına kıydı; liyakatsizlik ve adam kayırmacılığı tek tek anlattı
by Özkan yazar
June 6, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Soykırım operasyonları: İzmir ve Ankara merkezli soruşturmalarda 49 kişiye gözaltı

Soykırım operasyonları: İzmir ve Ankara merkezli soruşturmalarda 49 kişiye gözaltı
by Özkan yazar
June 6, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında: AİHM’den hak ihlali kararı

Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında: AİHM’den hak ihlali kararı
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5k

Devamını oku

”Bi’şey olmaz” demeyin: AİHM’e başvurular eksiksiz yapılmalı

”Bi’şey olmaz” demeyin: AİHM’e başvurular eksiksiz yapılmalı
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5.1k

Devamını oku

ÇHD’den cezaevi raporu: Ağır tecrit uygulanıyor

ÇHD’den cezaevi raporu: Ağır tecrit uygulanıyor
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5k

Devamını oku

Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine destek vermişti: Hint akademisyen Türkiye’ye alınmadı

Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine destek vermişti: Hint akademisyen Türkiye’ye alınmadı
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Tahliyeler başladı: Ukrayna’da baraj vuruldu

Tahliyeler başladı: Ukrayna’da baraj vuruldu
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Bedeli peşin alındı: Bedava doğalgaz maaşları vuracak

Bedeli peşin alındı: Bedava doğalgaz maaşları vuracak
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Kaynayan kurbağa sendromu mu? Dövizde rekor serisi sürüyor

Kaynayan kurbağa sendromu mu? Dövizde rekor serisi sürüyor
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Gel de gülme: İçemediği su için günlük 10 milyon TL

Gel de gülme: İçemediği su için günlük 10 milyon TL
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Derdi olan geri dursun: İstanbul’a vali oldu

Derdi olan geri dursun: İstanbul’a vali oldu
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5.5k

Devamını oku

Maskeli balo: Genelkurmay Başkanlığı’na getirildi

Maskeli balo: Genelkurmay Başkanlığı’na getirildi
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5.4k

Devamını oku

İmza günü gibi: 13 üniversiteye rektör atadı

İmza günü gibi: 13 üniversiteye rektör atadı
by aktifhabercom
June 6, 2023
0
5.1k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.