Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Seçime günler kala Kandil dağı düz ova yapılıp bayrak asılabilir!!!

by aktifhabercom
June 6, 2018
Seçime günler kala Kandil dağı düz ova yapılıp bayrak asılabilir!!!
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Erdoğan’ın Ay’a otoban inşaa ettiğine inanan kitle” Kandil’e yalandan bayrak dikmeyi de sorgulamayacak.

Adem Yavuz Arslan/tr724

ERDOĞAN’IN ÖZGÜVENİ VE KANDİL’E OPERASYON

Taraflı tarafsız herkesin üzerinde hem fikir olduğu bir konu var; Türkiye’de seçim heyecanı yok.


Mitingler sönük, ekranlar donuk. Adaylardan heyecan verici, insanın kanını kaynatan vaatler de duyulmuyor.

Mevcut duruma dair farklı argümanlar sıralanabilir.

Nitekim hepsinin de haklılık payı olacaktır; mesela AKP seçmeni bile yoruldu. Son 3,5 yılda 5.kez sandığa gidiyoruz.

Erdoğan kendi tabanına bile apar topar seçime gitmeyi izah edebilmiş değil. AKP seçim beyannameleri ve Erdoğan’ın taahhütnameleri de teşkilat üzerindeki metal yorgunluğunu atabilmiş değil.

Ramazan ayında olmamız mitinglerin sönük geçmesine gerekçe yapılsa da Erdoğan ve AKP’nin ‘dini duyguları oya çevirme’ konusundaki mahareti düşünüldüğünde, içinde bulunduğumuz ayın aslında lehlerine olduğunu söylemek mümkün.

Seçmendeki ilgisizlik, AKP’li siyasilerdeki isteksizlik yandaş yazarların bile dikkatini çekmiş durumda. ‘Uyarı’ üstüne uyarı yazıları yazıp, onlarca tv kanalından ‘Erdoğan’a oy verilmezse neler olabileceğine’ dair ‘korku senaryoları’ sıralıyorlar.

ERDOĞAN NASIL BU KADAR KENDİNDEN EMİN ?

Bütün bunlara karşın Erdoğan’daki rahatlık dikkat çekici.

Hatta seçimin ilk turda biteceğinden ve hem başkanlığı hem de meclis çoğunluğunu ‘sorunsuz’ alacağından emin.

Bu aşamada doğal olarak ‘bu rahatlığın, özgüvenin nedeni ne?’ sorusu akıllara geliyor.

Öyle ya, kendi teşkilatları bile heyecansız, seçmeni taşıyacak motivasyon, cazip adaylar ve vaadler de yok.

Onun yerine sayısı her geçen gün artan ‘küskünler’ var. Ayrıca unutmamak gerekir ki son referandum da -bütün hile ve hurdaya rağmen- 1,3 milyon fark çıktı.

Bu süre zarfından AKP yeni seçmen kazanamadığı gibi , daha önce kendisine oy vermiş Saadet Partililer yada muhafazakar Kürtler’i de kaybetti.

Dahası 1,5 milyon genç ilk kez oy kullanacak ve kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki bu gençlerin yüzde 80’i Erdoğan için iyi şeyler düşünmüyor.

Peki bu durumda nasıl olacak da Erdoğan hem başkanlığı hem de meclis çoğunluğunu üstelik de ilk turda alacak ?

HDP OYLARI ÖNCELİKLİ HEDEF

Akla gelen ilk senaryolardan birisi ‘çalmak’.

AKP’nin ‘bu konudaki mahareti’ herkesin malumu. ‘Diğer alanlarda’ gösterdikleri ustalıkları seçim sandıklarında da gösterdiler.

Özellikle son iki seçimde yaşanan yolsuzluklar herkesin malumuydu. Fakat muhalefetin basiretsizliği ve çapsızlığı nedeniyle ‘atı alan Üsküdarı geçti’ ve çalınan seçimler kanıksandı.

Daha önce bu köşede yazmıştım; Erdoğan’ın 24 Haziran seçimleri için özellikle Kürt oylarına yöneldiği sır değil. HDP’nin güçlü olduğu sandıkların güvenlik gerekçesi ile ‘AKP’nin güçlü olduğu’ bölgelere taşınması bu planın parçasıydı.

Stalin’in (Aslında Erdoğanın icraatları ile Stalin’in politikaları arasındaki benzerliğe dair ayrı bir yazı şart oldu. Sanki Stalin’den kopya çekiyor bugünün iktidar sahipleri) meşhur sözü “ Oy’u kime verdiğin önemli değil oy’ları kimin saydığı önemli” Türkiye seçimleri için tartışmasız bir gerçeğe  dönüştü.

Zaten YSK ve sandık kurulları iktidarın yörüngesinde.

Seçimleri hatasız takip edip aktaran Cihan Haber Ajansı’da artık yok. Erdogan rejiminin propaganda makinesine dönüşen Anadolu Ajansı kaçtan istenirse oradan başlatacak sonuçları vermeye.

Örnekleri uzatmak mümkün. Erdoğan rejimi seçimleri maniple etme ve oy çalma konusundaki maharetini önceki seçimlerde gösterdi.

Sönük kampanyalara ve aleyhine olan istatistiklere rağmen Erdoğan’daki rahatlığın bir nedeni ‘oyların cepte’ görülmesi olabilir.

Ancak tanıdığım bildiğim Erdoğan bütün yumurtalarını aynı sepete koymaz. O yüzden bir yandan HDP’nin oylarını çalınıp bir taşla kuş sürüsü vururken bir yandan da milliyetçi muhafazakar oyları toplamak zorunda.

HDP baraj altı kaldığı zaman zaten mecliste istediği sonuca ulaşacak ve fazladan 70 civarında milletvekilliği alacak.

17 Aralık 2013 sonrası Ergenekona teslim olan Erdoğan son üç yılda uyguladığı politikalar nedeniyle artık Kürtleri kazanamaz. Bütün Kürt siyasetçileri tutuklayıp, belediye başkanlarını hapse atıp, şehirleri düz ettikten sonra Kürtlerin oyunu alamayacağını biliyor.

O yüzden ‘Kürtleri kazanmak’ yerine ‘Kürtlere kazandırmamak’ taktiğine döndü. Genelde her yerde, özelde de Kürtlerin güçlü olduğu sandıklarda maniplasyon yapılacak.

Seçimlerde kritik illerden gelecek sonuçlar belirleyici olacaktır. Trump örneğinde olduğu gibi kritik şehirlerde alacağınız fazladan oylar size ipi göğüsletir.

Bu aşamada PKK’nın eylemlere başlaması da sürpriz olmaz.

Unutmamak gerekir ki Öcalan’da Erdoğan’ın başkanlığını destekliyor. Ayrıca Öcalan’ın Demirtaş’ın yıldızının parlamasından mutlu olmadığı da herkesin malumu.

ŞAPKA’DAN KANDİL Mİ ÇIKACAK ?

Erdoğan’ın eylem planının ikinci aşamasında ise kuvvetle muhtemel Kandil Operasyonu olacak.

Zaten geçtiğimiz mart ayından bu yana Kuzey Irak’ta süren bir operasyon var. İktidar cephesinde yapılan yorumlara göre halen sürmekte olan harekat Zeytin Dalı ve Afrin Operasyonlarının devamı.

Gelen haberlere göre Kandil Dağı’na 10 km kadar yaklaşıldı. 24 Haziran seçimlerine birkaç gün kala “Kandil Dağı’na bayrak çekildiği’ haberi sürpriz olmaz.

Böylece Afrin Operasyonu ile istediği ivmeyi yakalayamayan Erdoğan, sandık arefesinde bir rüzgar estirebilir.

Elindeki sınırsız medya gücüyle estireceği milliyetçi muhafazakar rüzgar ile yelkenlerini şişirebilir. Kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki MHP tabanından İyi Parti’ye bir geçiş söz konusu.

Bu kan kaybını önlemenin yolu da milliyetçi kesimlerin ilgisini çekmekle olacaktır.

Kandil Operasyonu bu yüzden önemli.

Nasıl olsa “Konyalı bilim adamlarının hem tank hem de uçak olabilen bir ‘şey’ yaptığına yada Erdoğan’ın Ay’a otoban inşaa ettiğine inanan kitle”, ’Kandil’e bayrak diktik’ dendiği zaman gerçek olup olmadığını sorgulamayacak.

Aynı kitle ‘daha önce Kandil’e sayısız operasyon düzenlendi. Fakat hiçbir şey olmadı. Lider kadro yakalanıp getirilmediği sürece bu operasyonlardan bir şey çıkmıyor’ diye sorgulamayacaktır da.

Milliyetçi muhafazakar oyların devşirilmesi projesinin bir ayağı olarak İyi Parti lideri Meral Akşener’e ekran ambargosu uygulanıyor.

Çünkü Erdoğan’ın korkusu Muharrem İnce’den çok Meral Akşener.

Erdoğan’a göre Türk halkının yüzde 70’i ‘sağ’ seçmen ve CHP’nin adayına oy vermezler. Bu yüzden Muharrem İnce’ye açılan ekranlar Meral Akşener’e kapalı.

ABD DİZE GETİRİLDİ Mİ ?

Söz konusu milliyetçi muhafazakar dalganın bir ayağını ise dış politika oluşturuyor. Erdoğan ve AKP’lilerin Avrupa ve Amerika’ya ‘efelenmesi’ de aynı politikanın parçası.

Gerçekte perde gerisinde ‘işleri rayına koymak için açık çek veren’ Erdoğan, mikrofonlara tam tersi mesajlar veriyor.

Bu kural ABD ile olan ilişkilerde de geçerli. Mesela Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Pazartesi günü Washington’da önemli bir görüşme yaptı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüşen Çavuşoğlu ‘ABD ile Münbiç konusunda mutabık kaldık’ açıklamasını yaptı.

Tabi ki yine sadece Havuz medyasına konuştu.

Hatta Havuz medyası temsilcileri, Çavuşoğlu’na dayandırarak FBI’ın Gülen Cemaatine yönelik ‘yeni ve ciddi’ bir soruşturma başlattığını duyurdu.

Söz konusu olan Çavuşoğlu olunca temkinli yaklaşmakta fayda var.

Zira neredeyse her açıklaması ilgili ülkeler tarafından yalanlanan bir Dışişleri Bakanı kendisi. Hatta bu yalanlanmaların büyük bir kısmı Amerika tarafından yapıldı.

Dolayısıyla Pompeo ile yaptığı görüşmeye dair aktarımları abartılı yada gerçek dışı olabilir. Zira ABD Dışişleri’nden yapılan açıklama daha temkinli bir dil kullandı.

Ayrıca Washington’da ki kaynaklar ‘ABD’nin Münbiç ve YPG üzerine yatırım yaptığını, projeler geliştirdiğini dolayısıyla bir anda bütün politikalarını değiştirmesini beklememek gerektiğini’ savunuyorlar.

ABD, Çavuşoğlu’nun iddia ettiği gibi Menbiç konusunda Türkiye’nin istediği yere gelip gelmediğini önümüzdeki günlerde göreceğiz, fakat kritik 24 Haziran seçimleri öncesi Erdoğan rejiminin ‘Bakın ABD’yi nasıl dize getirdik’ şeklinde bir kampanyaya malzeme yapacağı kesin.

Özetle, 24 Haziran seçimleri öncesi Kandil’e bayrak dikerek milliyetçi muhafazakar kesimlerin oyunu almayı hedefleyen Erdoğan öbür yandan özellikle Kürt bölgelerinde yoğun bir oy hırsızlığına hazırlanıyor.

Şartlar aleyhine olmasına rağmen seçime bu kadar özgüvenle gitmesinin, ilk turda ipi göğüsleyeceğine inanmasının nedeni bu tür hazırlıklar.

Tabi eğer ikinci bir çakma darbe kurgulamamışsa !

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

January 30, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

January 23, 2023
5.1k

“Erdoğan’ın Ay’a otoban inşaa ettiğine inanan kitle” Kandil’e yalandan bayrak dikmeyi de sorgulamayacak.

Adem Yavuz Arslan/tr724

ERDOĞAN’IN ÖZGÜVENİ VE KANDİL’E OPERASYON

Taraflı tarafsız herkesin üzerinde hem fikir olduğu bir konu var; Türkiye’de seçim heyecanı yok.


Mitingler sönük, ekranlar donuk. Adaylardan heyecan verici, insanın kanını kaynatan vaatler de duyulmuyor.

Mevcut duruma dair farklı argümanlar sıralanabilir.

Nitekim hepsinin de haklılık payı olacaktır; mesela AKP seçmeni bile yoruldu. Son 3,5 yılda 5.kez sandığa gidiyoruz.

Erdoğan kendi tabanına bile apar topar seçime gitmeyi izah edebilmiş değil. AKP seçim beyannameleri ve Erdoğan’ın taahhütnameleri de teşkilat üzerindeki metal yorgunluğunu atabilmiş değil.

Ramazan ayında olmamız mitinglerin sönük geçmesine gerekçe yapılsa da Erdoğan ve AKP’nin ‘dini duyguları oya çevirme’ konusundaki mahareti düşünüldüğünde, içinde bulunduğumuz ayın aslında lehlerine olduğunu söylemek mümkün.

Seçmendeki ilgisizlik, AKP’li siyasilerdeki isteksizlik yandaş yazarların bile dikkatini çekmiş durumda. ‘Uyarı’ üstüne uyarı yazıları yazıp, onlarca tv kanalından ‘Erdoğan’a oy verilmezse neler olabileceğine’ dair ‘korku senaryoları’ sıralıyorlar.

ERDOĞAN NASIL BU KADAR KENDİNDEN EMİN ?

Bütün bunlara karşın Erdoğan’daki rahatlık dikkat çekici.

Hatta seçimin ilk turda biteceğinden ve hem başkanlığı hem de meclis çoğunluğunu ‘sorunsuz’ alacağından emin.

Bu aşamada doğal olarak ‘bu rahatlığın, özgüvenin nedeni ne?’ sorusu akıllara geliyor.

Öyle ya, kendi teşkilatları bile heyecansız, seçmeni taşıyacak motivasyon, cazip adaylar ve vaadler de yok.

Onun yerine sayısı her geçen gün artan ‘küskünler’ var. Ayrıca unutmamak gerekir ki son referandum da -bütün hile ve hurdaya rağmen- 1,3 milyon fark çıktı.

Bu süre zarfından AKP yeni seçmen kazanamadığı gibi , daha önce kendisine oy vermiş Saadet Partililer yada muhafazakar Kürtler’i de kaybetti.

Dahası 1,5 milyon genç ilk kez oy kullanacak ve kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki bu gençlerin yüzde 80’i Erdoğan için iyi şeyler düşünmüyor.

Peki bu durumda nasıl olacak da Erdoğan hem başkanlığı hem de meclis çoğunluğunu üstelik de ilk turda alacak ?

HDP OYLARI ÖNCELİKLİ HEDEF

Akla gelen ilk senaryolardan birisi ‘çalmak’.

AKP’nin ‘bu konudaki mahareti’ herkesin malumu. ‘Diğer alanlarda’ gösterdikleri ustalıkları seçim sandıklarında da gösterdiler.

Özellikle son iki seçimde yaşanan yolsuzluklar herkesin malumuydu. Fakat muhalefetin basiretsizliği ve çapsızlığı nedeniyle ‘atı alan Üsküdarı geçti’ ve çalınan seçimler kanıksandı.

Daha önce bu köşede yazmıştım; Erdoğan’ın 24 Haziran seçimleri için özellikle Kürt oylarına yöneldiği sır değil. HDP’nin güçlü olduğu sandıkların güvenlik gerekçesi ile ‘AKP’nin güçlü olduğu’ bölgelere taşınması bu planın parçasıydı.

Stalin’in (Aslında Erdoğanın icraatları ile Stalin’in politikaları arasındaki benzerliğe dair ayrı bir yazı şart oldu. Sanki Stalin’den kopya çekiyor bugünün iktidar sahipleri) meşhur sözü “ Oy’u kime verdiğin önemli değil oy’ları kimin saydığı önemli” Türkiye seçimleri için tartışmasız bir gerçeğe  dönüştü.

Zaten YSK ve sandık kurulları iktidarın yörüngesinde.

Seçimleri hatasız takip edip aktaran Cihan Haber Ajansı’da artık yok. Erdogan rejiminin propaganda makinesine dönüşen Anadolu Ajansı kaçtan istenirse oradan başlatacak sonuçları vermeye.

Örnekleri uzatmak mümkün. Erdoğan rejimi seçimleri maniple etme ve oy çalma konusundaki maharetini önceki seçimlerde gösterdi.

Sönük kampanyalara ve aleyhine olan istatistiklere rağmen Erdoğan’daki rahatlığın bir nedeni ‘oyların cepte’ görülmesi olabilir.

Ancak tanıdığım bildiğim Erdoğan bütün yumurtalarını aynı sepete koymaz. O yüzden bir yandan HDP’nin oylarını çalınıp bir taşla kuş sürüsü vururken bir yandan da milliyetçi muhafazakar oyları toplamak zorunda.

HDP baraj altı kaldığı zaman zaten mecliste istediği sonuca ulaşacak ve fazladan 70 civarında milletvekilliği alacak.

17 Aralık 2013 sonrası Ergenekona teslim olan Erdoğan son üç yılda uyguladığı politikalar nedeniyle artık Kürtleri kazanamaz. Bütün Kürt siyasetçileri tutuklayıp, belediye başkanlarını hapse atıp, şehirleri düz ettikten sonra Kürtlerin oyunu alamayacağını biliyor.

O yüzden ‘Kürtleri kazanmak’ yerine ‘Kürtlere kazandırmamak’ taktiğine döndü. Genelde her yerde, özelde de Kürtlerin güçlü olduğu sandıklarda maniplasyon yapılacak.

Seçimlerde kritik illerden gelecek sonuçlar belirleyici olacaktır. Trump örneğinde olduğu gibi kritik şehirlerde alacağınız fazladan oylar size ipi göğüsletir.

Bu aşamada PKK’nın eylemlere başlaması da sürpriz olmaz.

Unutmamak gerekir ki Öcalan’da Erdoğan’ın başkanlığını destekliyor. Ayrıca Öcalan’ın Demirtaş’ın yıldızının parlamasından mutlu olmadığı da herkesin malumu.

ŞAPKA’DAN KANDİL Mİ ÇIKACAK ?

Erdoğan’ın eylem planının ikinci aşamasında ise kuvvetle muhtemel Kandil Operasyonu olacak.

Zaten geçtiğimiz mart ayından bu yana Kuzey Irak’ta süren bir operasyon var. İktidar cephesinde yapılan yorumlara göre halen sürmekte olan harekat Zeytin Dalı ve Afrin Operasyonlarının devamı.

Gelen haberlere göre Kandil Dağı’na 10 km kadar yaklaşıldı. 24 Haziran seçimlerine birkaç gün kala “Kandil Dağı’na bayrak çekildiği’ haberi sürpriz olmaz.

Böylece Afrin Operasyonu ile istediği ivmeyi yakalayamayan Erdoğan, sandık arefesinde bir rüzgar estirebilir.

Elindeki sınırsız medya gücüyle estireceği milliyetçi muhafazakar rüzgar ile yelkenlerini şişirebilir. Kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki MHP tabanından İyi Parti’ye bir geçiş söz konusu.

Bu kan kaybını önlemenin yolu da milliyetçi kesimlerin ilgisini çekmekle olacaktır.

Kandil Operasyonu bu yüzden önemli.

Nasıl olsa “Konyalı bilim adamlarının hem tank hem de uçak olabilen bir ‘şey’ yaptığına yada Erdoğan’ın Ay’a otoban inşaa ettiğine inanan kitle”, ’Kandil’e bayrak diktik’ dendiği zaman gerçek olup olmadığını sorgulamayacak.

Aynı kitle ‘daha önce Kandil’e sayısız operasyon düzenlendi. Fakat hiçbir şey olmadı. Lider kadro yakalanıp getirilmediği sürece bu operasyonlardan bir şey çıkmıyor’ diye sorgulamayacaktır da.

Milliyetçi muhafazakar oyların devşirilmesi projesinin bir ayağı olarak İyi Parti lideri Meral Akşener’e ekran ambargosu uygulanıyor.

Çünkü Erdoğan’ın korkusu Muharrem İnce’den çok Meral Akşener.

Erdoğan’a göre Türk halkının yüzde 70’i ‘sağ’ seçmen ve CHP’nin adayına oy vermezler. Bu yüzden Muharrem İnce’ye açılan ekranlar Meral Akşener’e kapalı.

ABD DİZE GETİRİLDİ Mİ ?

Söz konusu milliyetçi muhafazakar dalganın bir ayağını ise dış politika oluşturuyor. Erdoğan ve AKP’lilerin Avrupa ve Amerika’ya ‘efelenmesi’ de aynı politikanın parçası.

Gerçekte perde gerisinde ‘işleri rayına koymak için açık çek veren’ Erdoğan, mikrofonlara tam tersi mesajlar veriyor.

Bu kural ABD ile olan ilişkilerde de geçerli. Mesela Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Pazartesi günü Washington’da önemli bir görüşme yaptı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüşen Çavuşoğlu ‘ABD ile Münbiç konusunda mutabık kaldık’ açıklamasını yaptı.

Tabi ki yine sadece Havuz medyasına konuştu.

Hatta Havuz medyası temsilcileri, Çavuşoğlu’na dayandırarak FBI’ın Gülen Cemaatine yönelik ‘yeni ve ciddi’ bir soruşturma başlattığını duyurdu.

Söz konusu olan Çavuşoğlu olunca temkinli yaklaşmakta fayda var.

Zira neredeyse her açıklaması ilgili ülkeler tarafından yalanlanan bir Dışişleri Bakanı kendisi. Hatta bu yalanlanmaların büyük bir kısmı Amerika tarafından yapıldı.

Dolayısıyla Pompeo ile yaptığı görüşmeye dair aktarımları abartılı yada gerçek dışı olabilir. Zira ABD Dışişleri’nden yapılan açıklama daha temkinli bir dil kullandı.

Ayrıca Washington’da ki kaynaklar ‘ABD’nin Münbiç ve YPG üzerine yatırım yaptığını, projeler geliştirdiğini dolayısıyla bir anda bütün politikalarını değiştirmesini beklememek gerektiğini’ savunuyorlar.

ABD, Çavuşoğlu’nun iddia ettiği gibi Menbiç konusunda Türkiye’nin istediği yere gelip gelmediğini önümüzdeki günlerde göreceğiz, fakat kritik 24 Haziran seçimleri öncesi Erdoğan rejiminin ‘Bakın ABD’yi nasıl dize getirdik’ şeklinde bir kampanyaya malzeme yapacağı kesin.

Özetle, 24 Haziran seçimleri öncesi Kandil’e bayrak dikerek milliyetçi muhafazakar kesimlerin oyunu almayı hedefleyen Erdoğan öbür yandan özellikle Kürt bölgelerinde yoğun bir oy hırsızlığına hazırlanıyor.

Şartlar aleyhine olmasına rağmen seçime bu kadar özgüvenle gitmesinin, ilk turda ipi göğüsleyeceğine inanmasının nedeni bu tür hazırlıklar.

Tabi eğer ikinci bir çakma darbe kurgulamamışsa !

ShareTweetShare
Previous Post

Arjantin İsrail’le maçını iptal etti: Gerekçe İsrail’in Gazze’deki Filistinliler’e kötü muamelesi

Next Post

Oxford’lu profesör Gazeteci Nur Ener’in yaşadığı zulmü yazdı

İLGİLİ HABERLER

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

January 30, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

January 23, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Üzerine düşeni yapanlar ilahi destek umabilir
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Üzerine düşeni yapanlar ilahi destek umabilir

January 16, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini sorgulamayan, sorgulanmaktan kaçınanların acınası hali
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini sorgulamayan, sorgulanmaktan kaçınanların acınası hali

January 9, 2023
5.1k
Türkiye’de Emniyet Teşkilatı’nı kimler yönetiyor?
ANALİZ

Türkiye’de Emniyet Teşkilatı’nı kimler yönetiyor?

January 8, 2023
5.2k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Engeller, mücadele azmini koruyanlarla aşılır
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Engeller, mücadele azmini koruyanlarla aşılır

January 3, 2023
5.1k
Daha Fazla Haber

Aynı gemideyiz! Türkiye’ye girmesi engellenen asbestli uçak gemisi okyanusta batırıldı 

Aynı gemideyiz! Türkiye’ye girmesi engellenen asbestli uçak gemisi okyanusta batırıldı 
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Tahmin edilen 220 milyon: Polisin ‘çocuk gelin’ operasyonunda 2 bin erkek tutuklandı

Tahmin edilen 220 milyon: Polisin ‘çocuk gelin’ operasyonunda 2 bin erkek tutuklandı
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Ahlâk polisi gidince başörtüsü takan kalmadı! İran’da kameralı kontroller başlıyor

Ahlâk polisi gidince başörtüsü takan kalmadı! İran’da kameralı kontroller başlıyor
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

‘İtirazım adaya değil’ İYİ Partili Özlale ‘Onay makamı değiliz’ sözüne açıklık getirdi

‘İtirazım adaya değil’ İYİ Partili Özlale ‘Onay makamı değiliz’ sözüne açıklık getirdi
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Alman Anayasa Mahkemesi’nden başörtüsü kararı

Alman Anayasa Mahkemesi’nden başörtüsü kararı
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.3k

Devamını oku

İsviçre‘de adam kaçırmaya kalkan elçilik çalışanları Moskova’ya görevlendirmiş

İsviçre‘de adam kaçırmaya kalkan elçilik çalışanları Moskova’ya görevlendirmiş
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Ertuğrul Günay, Erdoğan’ın neden 3. kez aday olamayacağını tane tane anlattı

Ertuğrul Günay, Erdoğan’ın neden 3. kez aday olamayacağını tane tane anlattı
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Harun Tokak’tan MİT’in yayın organı Sabah’a cevap: Onlardan korkacak olsaydık, akşam yemeğini Saray’da yerdik

Harun Tokak’tan MİT’in yayın organı Sabah’a cevap: Onlardan korkacak olsaydık, akşam yemeğini Saray’da yerdik
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.2k

Devamını oku

14 Boğaziçilinin yargılandığı davada, öğrencilere 1’er yıl hapis cezası verildi

14 Boğaziçilinin yargılandığı davada, öğrencilere 1’er yıl hapis cezası verildi
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Bahçeli’yi küplere bindirecek öneri: MHP’nin önündeki caddeye Sinan Ateş’in adı verilsin

Bahçeli’yi küplere bindirecek öneri: MHP’nin önündeki caddeye Sinan Ateş’in adı verilsin
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Eski YÖK Başkanı: RTE’den hesap sorulmalı, akrabalarının servetleri sorgulanmalıdır

Eski YÖK Başkanı: RTE’den hesap sorulmalı, akrabalarının servetleri sorgulanmalıdır
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

AKP muhalifleri takip ettiriyor: Türkiye‘nin Düsseldorf  Başkonsolosluğu‘nda casusluk skandalı

AKP muhalifleri takip ettiriyor: Türkiye‘nin Düsseldorf  Başkonsolosluğu‘nda casusluk skandalı
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Kılıçdaroğlu: Memleket elden gitmiş; A partisi, B partisi diye mi tartışacağız?

Kılıçdaroğlu: Memleket elden gitmiş; A partisi, B partisi diye mi tartışacağız?
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Adaylık açıklaması: İsmim üzerinde mutabakat olursa itiraz etmem

Adaylık açıklaması: İsmim üzerinde mutabakat olursa itiraz etmem
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

ABD’li 29 senatörden çağrı: F-16 satışını, Türkiye Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliklerini onaylayana kadar erteleyin

ABD’li 29 senatörden çağrı: F-16 satışını, Türkiye Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliklerini onaylayana kadar erteleyin
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Alman istihbaratı noktayı koydu: Sürgündeki gazeteciler takip ve tehditle sindirilmeye çalışılıyor

Alman istihbaratı noktayı koydu: Sürgündeki gazeteciler takip ve tehditle sindirilmeye çalışılıyor
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

SGK’dan açıklama: Sonraki bir tarihte bağlansa bile EYT aylıkları 1 Mart’tan itibaren hesaplanacak

SGK’dan açıklama: Sonraki bir tarihte bağlansa bile EYT aylıkları 1 Mart’tan itibaren hesaplanacak
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

ENAG açıkladı: Ocak ayında enflasyon yüzde 9,18 artarken, yıllık artış yüzde 121,62 oldu

ENAG açıkladı: Ocak ayında enflasyon yüzde 9,18 artarken, yıllık artış yüzde 121,62 oldu
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

SONAR Araştırma’nın sahibi Hakan Bayrakçı canlı yayında tırnak kesti

SONAR Araştırma’nın sahibi Hakan Bayrakçı canlı yayında tırnak kesti
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Sinan Ateş cinayeti öncesinde, eski MİT’çiden yardım istemişler

Sinan Ateş cinayeti öncesinde, eski MİT’çiden yardım istemişler
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5.2k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.