Türkiye her alanda tarihi günlerden geçiyor. Ülke demokrasi, adalet, özgürlükler, ekonomi, sağlık, eğitim gibi temel konularda bataklığa saplanmış durumda. Çözüm üretilemeyen her sorun kartopu gibi büyüyor.
TR724’ten İlker Doğan’ın haberine göre İnsan Hakları Savunucusu ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığı sadece bir haber paylaşımı yaptığı için düşürülüyor. 2021 yılındayız ve 6 milyon seçmenin oyunu alan bir siyasi partiye kapatma davası açılabiliyor. Bu arada sözde muhalefet de söz konusu gelişmeleri film izler gibi izliyor.Ekonominin devasa sorunları var. Rejimin yanlış para ve maliye politikası ülkeyi yüksek faiz, yüksek enflasyon, yüksek döviz kuru ve yüksek işsizlik sarmalında sıkıştırdı. İşsiz sayısı 10 milyona çıktı. Cari açık katlanarak artıyor.
Salgında 3. dalga geldi. Günlük vaka sayıları sadece 15 günde yüzde 100 artarak, 20 bini aştı. İktidarın açıklamalarının aksine aşı tedarikinde ciddi sorunlar var. Şu ana kadar 40 milyon aşı gelmeliydi ancak gelen miktar 13,5 milyon. Aşılama hızı düştü. Uzmanlara göre iktidar salgınla mücadeleyi bıraktı.
Pandemi sürecinde Milli Eğitim Bakanlığı da sınıfta kaldı. Eğitim Sen’in raporuna göre Türkiye genelinde Eba’ya ulaşamayan öğrenci sayısı 6 milyon. Yıllardır Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olarak gösterilen eğitimde eşitsizlik salgın döneminde daha da arttı.
AKP, ‘daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha fazla hukuk’ diyerek iktidara gelmişti. Hepsinin canına okudu! Cezaevleri muhaliflerle doldu. ‘Şahsım’ın ülkesinde iktidarı eleştirmek ‘vatana ihanet ve terör örgütü üyesi’ olarak suçlanmanız için yeterli. Yargı, siyasetin ‘köpeği’ haline getirildi.
HABER PAYLAŞTIĞI İÇİN VEKİLLİĞİ DÜŞÜRÜLDÜ
17 Mart 2021 tarihi Türkiye’nin hukuk ve demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçti. İnsan Hakları Savunucusu ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, yıllar önce paylaştığı bir haber linki nedeniyle iktidarın sopası haline gelen yargı tarafından 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Söz konusu skandal karar sonrası Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığı kaldırıldı. Milletin iradesine sahip çıkacağını söyleyen Gergerlioğlu, üç gündür Meclis’te yer döşeğinde yatıyor. 1994’te de aynı şeyler yaşanmış ve DEP’li vekillerin dokunulmazlığı düşürülmüştü. Ardından da DEP kapatılmıştı.
Aynı günün akşamı HDP hakkında da kapatma davası açıldı. HDP’nin jet hızıyla kapatılacağı tahmin ediliyor. 1994’den bugüne Türkiye’de demokrasi, hukuk ve özgürlükler adına hiçbir şeyin değişmediği, aksine daha da geriye gittiği anlaşılıyor.
EKONOMİDE DEVASA SORUNLAR ÇÖZÜM BEKLİYOR
Ekonomideki sorunlar yanlış maliye ve para politikaları nedeniyle devasa boyutlara ulaştı. Türkiye yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik arasında sıkıştı. Faiz yüzde 19’a yükseldi. Türkiye, dünyada en yüksek faiz veren 7. ülke durumuna geldi. Geçtiğimiz yıl ocak ayından bu yana TL yüzde 19’a yakın değer kaybetti. Faiz yüzde 19’a yükseltilmesine rağmen dolar kuru 7,30’larda. Merkez Bankası’nın rezervleri doları tutmak için heba edildi. Swap hariç net rezerv eksi 60 milyar civarında.
Geniş tanımlı işsizlik oranı TÜİK’in tartışmalı verilerine göre bile yüzde 30’a dayandı. İşsiz sayısı 10 milyon civarında. Aylık ortalama 3 milyar dolar cari açık veriliyor. Kısa vadede çevrilmesi gereken borç miktarı rekor kırarak 190,3 milyar dolara ulaştı. 435 milyar doları bulan toplam borç stokunun milli gelire oranı yüzde 55’lerde!
SALGINDA YENİ STRATEJİ: SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI!
AKP rejimi pandemi sürecini de eline yüzüne bulaştırdı. Maske bile dağıtılamadı. Gerçek günlük vaka sayıları bizzat Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından aylarca gizlendi. Aşı tedarikinde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ocak ayı sonuna kadar 40 milyon aşı gelmesi gerekiyordu. Ancak şu ana kadar gelen aşı miktarı 13,5 milyon doz. Bu konuda da net bir bilgi yok, zira süreç şeffaf yürütülmüyor. Günlük aşılama sayısı 20-30 binlere kadar düştü. Aşı tedarikinde çeşitlendirmeye gidilmedi. Tüm ülke Çinli Sinovac’a mahkum edildi.
Ekonomik gerekçelerle kısıtlamalar 1 Mart’ta gevşetildi. Mutasyonlu virüsün yayıldığı dönemde alınan ‘normalleşme’ kararı sonrası günlük vaka sayıları 20 bini aştı. 3 hafta önce açıklanan ‘risk haritası’ uygulaması geçtiğimiz hafta sonlandırıldı. Vaka sayılarındaki yüzde 100’lük artışa rağmen kısıtlamaya gidilmedi. Uzmanlara göre iktidar artık salgınla mücadele etmeyi bırakmış durumda. İktidar temsilcileri aksini iddia etse de yeni strateji; sürü bağışıklığı üzerine kurulmuş gibi görünüyor.
EĞİTİMDE KAOS HAKİM
Pandemi sürecinde Milli Eğitim Bakanlığı da sınıfta kaldı. Eğitim Sen’in raporuna göre Türkiye genelinde Eba’ya ulaşamayan öğrenci sayısı 6 milyon. Özellikle Doğu’da online derslere katılım oranı yüzde 10-15 seviyelerinde. Yıllardır Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olarak gösterilen eğitimde eşitsizlik salgın döneminde daha da arttı.
Yüzyüze eğitimin gerekli önlemlerin alınarak acilen başlaması lazım ancak bu konuda MEB hiçbir somut adım atmıyor. Eğitim kurumları tamamen okul idarecilerinin ve velilerin insafına terk edilmiş durumda. Öğretmenlerin ne zaman aşılanacağı bilinmiyor. Bu konuda da hiç bir açıklama yok. Liselerde yüz yüze sınavlar başladı. Aynı sınıfta önce 9. sınıflar, ardından hiçbir temizlik ve dezenfekte işlemi yapılmadan 10. sınıflar sınava giriyor.