Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

​Murat Yetkin: Asker korkusu, Meclis korkusu, seçim korkusu

by aktifhabercom
September 25, 2019
​Murat Yetkin: Asker korkusu, Meclis korkusu, seçim korkusu
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Tek başına AK Parti iktidarı ne Meclis, ne seçim korkusu yaşayan, “Seçimle gelen, seçimle gider” diyebilen, güçlü bir görünüm sergiliyordu; MHP destekli AK Parti iktidarı Meclis’ten ve seçimden çekinen bir izlenim veriyor.”


Gazeteci Murat Yetkin’in analizi şöyle;

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 24 Eylül’de New York’ta BM Genel Kurulunun resmi yemeğine katılmayı, liderler masasında Mısır’da darbe ile iş başına gelen Abdel Fettah Sisi’nin de oturduğunu görünce reddetti; üstelik (alfabetik sıraya göre) ABD Başkanı Donald Trump’ın yakınında oturma ihtimaline rağmen.


Aynı gün Türkiye’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ordu içinden “rahatsız edici duyumlar” aldığını söyleyerek, hükümete 15 Temmuz’dan ders çıkarıp orduyu günlük siyasetten uzak tutma çağrısı yapıyordu.

Kılıçdaroğlu, sadece ordudaki emir-komuta zincirinin bozulması (yani 15 Temmuz’da Fethullahçılar örneğinde gördüğümüz gibi cuntalaşma) tehlikesine değil, ordunun AK Parti “parti-devletinin” bir parçası haline getirilmesi tehlikesine de dikkat çekiyordu. İktidarların asker korkusu çok partili döneme de Cumhuriyet rejimine de özgü değil; Osmanlı sultanlarının, sadrazamların yeniçeri ayaklanmalarıyla makamlarından, hatta canlarından olduğu bir siyasi sabıkamız var maalesef.

Başından üç askeri darbe, pek çok darbe girişimi geçmiş Cumhuriyetimizde ana muhalefet lideri ordu içinden rahatsız edici duyumlar olduğunu söylüyorsa onu sessizliğe boğmaya çalışmak yerine ciddiye almak zorundasınız. Kılıçdaroğlu’na göre ordu, demokrasinin gereği uyarınca siyasetin emrinde olmalıydı, ama iç işleyişi partizan tercihlere göre değil, liyakata göre belirlenmeliydi. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi ordusu olarak kurulmuştu.

Ama Meclis artık aynı Meclis değil. Aynı 24 Eylül günü Habertürk yayınına çıkan İYİ Parti lideri Meral Akşener de bu soruna dikkat çekiyor, bir an önce güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesini istiyordu. Cumhurbaşkanlığı sistemi işlemiyordu ve eski sisteme dönülmesi yerine yarı-başkanlık sistemine geçiş düşünülebilirdi.

AK Parti’den ayrılarak yeni parti kurma hazırlığındaki Ali Babacan’ın da benzeri düşüncede olduğu biliniyor. Çünkü Meclis artık eski Meclis değil. 2018 halkoylamasında MHP lideri Devlet Bahçeli’nin –daha sonra Erdoğan’ı yüzde 50 artı 1 ölçüsüyle adeta kendisine zincirleyen desteği olmaksızın geçilemeyecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Meclis’in pek çok yetkisini kısıtladı. Örneğin devlet yönetiminde yasalardan çok Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin etili olduğu bir dönem başladı; o kararnamelerle devletin daha iyi işleyip işlemediği ayrı bir soru ama.

Bahçeli 7 Haziran 2015 seçimleri ardından sadece HDP’nin MHP’yi geçtiği gerçeğini değil, çatırdayan MHP’nin artık yüzde 10 barajı ile Meclis’e girmekte zorlanacağını görecek siyasi deneyime sahipti. O seçimle 2002’den beri ilk defa Meclis çoğunluğunu kaybeden Erdoğan, MHP desteğine sarılıp 1 Kasım’da seçim yenilemişti.

Bütün ülke 15 Temmuz 2016 travmasını yaşamışken, asıl hedef olan Erdoğan’ın iktidarını Meclis’in güvenoyu tehdidi altında hissetmeyeceği, bütün yürütme yetkisini kendi elinde toplayacağı, denge ve denetleme aygıtlarını işlevsiz hale getiren mevcut sisteme Bahçeli’nin desteğiyle geçildi. Bedeli, MHP’nin artık seçim kazanmak zorunda kalmadan gizli koalisyon ortaklığı oldu.

Erdoğan-Bahçeli ittifakının 2019 yerel seçimlerinde aldığı yenilgi bir başka dönüm noktası oldu. Cumhur İttifakı İstanbul’da CHP-İYİ Millet ittifakının adayı Ekrem İmamoğlu’nun 13 bin oy farkla kazanmasını kabul etmeyerek seçim tekrarı isteyince, 23 Haziran’da 800 bin oy farkla ağır hasar aldı. Bu hasar AK Partideki huzursuzluğu artırdı; Erdoğan’ın “Ben zaten onları istemiyordum” mealindeki tutumunun kendi tabanını ne kadar ikna ettiği dahi tartışmaya açık bir konu.

Yani, 2015’te işe yaradığı düşünülen seçim tekrarı 2019’da işe yaramaz hale geldi. Dahası, bir yerel seçimi, kendi iktidarının sınandığı uluslararası bir hadiseye dönüştüren de Erdoğan’ın kendisi oldu. Şimdiye dek her fırsatta sandığa başvuran, muhalefeti sandıkla sıkıştıran AK Parti iktidarının yerini, her sandık dendiğinde “Erken seçim yok” diyen bir AK Parti-MHP iktidar bloku aldı.

Tek başına AK Parti iktidarı ne Meclis, ne seçim korkusu yaşayan, “Seçimle gelen, seçimle gider” diyebilen, güçlü bir görünüm sergiliyordu; MHP destekli AK Parti iktidarı Meclis’ten ve seçimden çekinen bir izlenim veriyor.

Erdoğan’ı zorlayan iki konu daha var. Birisi ekonominin durumu, hayat pahalılığı, işsizlik, durgunluk… Diğeri de iç içe geçmiş güvenlik ve dış politika sorunları: Hükümetin Suriye siyaseti PKK ile mücadeleyi, bundan 20 yıl önce Abdullah Öcalan’ın yakalanmasına yardımcı olan ABD ile en derin çelişki haline getirdi.

Dış politikada Suriye nedeniyle ABD ile Rusya arasında sıkışıp kalmış bir izlenim veriliyor. Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde ilerleme sağlayacağı umulan Adalet Reformu, Meclis’e sunulduğu şekliyle yargıyı ve çoğulcu demokrasiyi kısa vadede güçlendirici özellikler içermiyor.

İktidarı sarmalına kapılmak, zamanında Turgut Özal’ın söylediği gibi kendisini “İktidara mahkûm” olarak tanımlamak, ağır bir yanılsamadır. İktidar her rejimde var ama muhalefetin seçimle iş başına gelme ihtimali yalnızca demokrasilerde bulunuyor. Muhalefetin iktidara gelmesini önlemek için kuralları sürekli kendi lehinize olacağını düşündüğünüz şekilde değiştirmeye bir kere başladığınızda, hukuk devletinden uzaklaşmaya da başlıyorsunuz. İşte gücü yetenin kural değiştirme yetkisini gasp edebileceğini düşündüğü ortam böyle güç kazanmaya başlıyor.

15 Temmuz darbe girişimi öncesinde devlet içindeki yasa dışı Fethullah Gülen örgütlenmesinin bu zeminin oluştuğuna inandığı anlaşılıyor. Neyse ki yanıldılar ve kalkışma halkın ve ordunun büyük çoğunluğunun sayesinde bastırıldı. Evet, demokrasiyi savunmada ordunun çoğunluğu asli rol oynamıştır. Bu bir fırsattır; bu fırsatı orduyu, parti-devletin bir parçası haline getirme eleştirilerine maruz bırakmadan kullanmakta fayda var. Çare daha az değil, daha fazla demokraside görülmeli.

İktidarı kaybetmemek için demokratik imkânları daraltmak çabası, iktidar sarmalına kapılma tehlikesini getirir: hiçbir dönem, hiçbir ülkede, hiçbir rejimde ona kalkışanlara da, o ülkeye de, halkına da fayda getirmemiştir. Tarih, ondan ders almayanlar için tekrardan ibarettir.

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

January 30, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

January 23, 2023
5.1k

“Tek başına AK Parti iktidarı ne Meclis, ne seçim korkusu yaşayan, “Seçimle gelen, seçimle gider” diyebilen, güçlü bir görünüm sergiliyordu; MHP destekli AK Parti iktidarı Meclis’ten ve seçimden çekinen bir izlenim veriyor.”


Gazeteci Murat Yetkin’in analizi şöyle;

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 24 Eylül’de New York’ta BM Genel Kurulunun resmi yemeğine katılmayı, liderler masasında Mısır’da darbe ile iş başına gelen Abdel Fettah Sisi’nin de oturduğunu görünce reddetti; üstelik (alfabetik sıraya göre) ABD Başkanı Donald Trump’ın yakınında oturma ihtimaline rağmen.


Aynı gün Türkiye’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ordu içinden “rahatsız edici duyumlar” aldığını söyleyerek, hükümete 15 Temmuz’dan ders çıkarıp orduyu günlük siyasetten uzak tutma çağrısı yapıyordu.

Kılıçdaroğlu, sadece ordudaki emir-komuta zincirinin bozulması (yani 15 Temmuz’da Fethullahçılar örneğinde gördüğümüz gibi cuntalaşma) tehlikesine değil, ordunun AK Parti “parti-devletinin” bir parçası haline getirilmesi tehlikesine de dikkat çekiyordu. İktidarların asker korkusu çok partili döneme de Cumhuriyet rejimine de özgü değil; Osmanlı sultanlarının, sadrazamların yeniçeri ayaklanmalarıyla makamlarından, hatta canlarından olduğu bir siyasi sabıkamız var maalesef.

Başından üç askeri darbe, pek çok darbe girişimi geçmiş Cumhuriyetimizde ana muhalefet lideri ordu içinden rahatsız edici duyumlar olduğunu söylüyorsa onu sessizliğe boğmaya çalışmak yerine ciddiye almak zorundasınız. Kılıçdaroğlu’na göre ordu, demokrasinin gereği uyarınca siyasetin emrinde olmalıydı, ama iç işleyişi partizan tercihlere göre değil, liyakata göre belirlenmeliydi. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi ordusu olarak kurulmuştu.

Ama Meclis artık aynı Meclis değil. Aynı 24 Eylül günü Habertürk yayınına çıkan İYİ Parti lideri Meral Akşener de bu soruna dikkat çekiyor, bir an önce güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesini istiyordu. Cumhurbaşkanlığı sistemi işlemiyordu ve eski sisteme dönülmesi yerine yarı-başkanlık sistemine geçiş düşünülebilirdi.

AK Parti’den ayrılarak yeni parti kurma hazırlığındaki Ali Babacan’ın da benzeri düşüncede olduğu biliniyor. Çünkü Meclis artık eski Meclis değil. 2018 halkoylamasında MHP lideri Devlet Bahçeli’nin –daha sonra Erdoğan’ı yüzde 50 artı 1 ölçüsüyle adeta kendisine zincirleyen desteği olmaksızın geçilemeyecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Meclis’in pek çok yetkisini kısıtladı. Örneğin devlet yönetiminde yasalardan çok Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin etili olduğu bir dönem başladı; o kararnamelerle devletin daha iyi işleyip işlemediği ayrı bir soru ama.

Bahçeli 7 Haziran 2015 seçimleri ardından sadece HDP’nin MHP’yi geçtiği gerçeğini değil, çatırdayan MHP’nin artık yüzde 10 barajı ile Meclis’e girmekte zorlanacağını görecek siyasi deneyime sahipti. O seçimle 2002’den beri ilk defa Meclis çoğunluğunu kaybeden Erdoğan, MHP desteğine sarılıp 1 Kasım’da seçim yenilemişti.

Bütün ülke 15 Temmuz 2016 travmasını yaşamışken, asıl hedef olan Erdoğan’ın iktidarını Meclis’in güvenoyu tehdidi altında hissetmeyeceği, bütün yürütme yetkisini kendi elinde toplayacağı, denge ve denetleme aygıtlarını işlevsiz hale getiren mevcut sisteme Bahçeli’nin desteğiyle geçildi. Bedeli, MHP’nin artık seçim kazanmak zorunda kalmadan gizli koalisyon ortaklığı oldu.

Erdoğan-Bahçeli ittifakının 2019 yerel seçimlerinde aldığı yenilgi bir başka dönüm noktası oldu. Cumhur İttifakı İstanbul’da CHP-İYİ Millet ittifakının adayı Ekrem İmamoğlu’nun 13 bin oy farkla kazanmasını kabul etmeyerek seçim tekrarı isteyince, 23 Haziran’da 800 bin oy farkla ağır hasar aldı. Bu hasar AK Partideki huzursuzluğu artırdı; Erdoğan’ın “Ben zaten onları istemiyordum” mealindeki tutumunun kendi tabanını ne kadar ikna ettiği dahi tartışmaya açık bir konu.

Yani, 2015’te işe yaradığı düşünülen seçim tekrarı 2019’da işe yaramaz hale geldi. Dahası, bir yerel seçimi, kendi iktidarının sınandığı uluslararası bir hadiseye dönüştüren de Erdoğan’ın kendisi oldu. Şimdiye dek her fırsatta sandığa başvuran, muhalefeti sandıkla sıkıştıran AK Parti iktidarının yerini, her sandık dendiğinde “Erken seçim yok” diyen bir AK Parti-MHP iktidar bloku aldı.

Tek başına AK Parti iktidarı ne Meclis, ne seçim korkusu yaşayan, “Seçimle gelen, seçimle gider” diyebilen, güçlü bir görünüm sergiliyordu; MHP destekli AK Parti iktidarı Meclis’ten ve seçimden çekinen bir izlenim veriyor.

Erdoğan’ı zorlayan iki konu daha var. Birisi ekonominin durumu, hayat pahalılığı, işsizlik, durgunluk… Diğeri de iç içe geçmiş güvenlik ve dış politika sorunları: Hükümetin Suriye siyaseti PKK ile mücadeleyi, bundan 20 yıl önce Abdullah Öcalan’ın yakalanmasına yardımcı olan ABD ile en derin çelişki haline getirdi.

Dış politikada Suriye nedeniyle ABD ile Rusya arasında sıkışıp kalmış bir izlenim veriliyor. Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde ilerleme sağlayacağı umulan Adalet Reformu, Meclis’e sunulduğu şekliyle yargıyı ve çoğulcu demokrasiyi kısa vadede güçlendirici özellikler içermiyor.

İktidarı sarmalına kapılmak, zamanında Turgut Özal’ın söylediği gibi kendisini “İktidara mahkûm” olarak tanımlamak, ağır bir yanılsamadır. İktidar her rejimde var ama muhalefetin seçimle iş başına gelme ihtimali yalnızca demokrasilerde bulunuyor. Muhalefetin iktidara gelmesini önlemek için kuralları sürekli kendi lehinize olacağını düşündüğünüz şekilde değiştirmeye bir kere başladığınızda, hukuk devletinden uzaklaşmaya da başlıyorsunuz. İşte gücü yetenin kural değiştirme yetkisini gasp edebileceğini düşündüğü ortam böyle güç kazanmaya başlıyor.

15 Temmuz darbe girişimi öncesinde devlet içindeki yasa dışı Fethullah Gülen örgütlenmesinin bu zeminin oluştuğuna inandığı anlaşılıyor. Neyse ki yanıldılar ve kalkışma halkın ve ordunun büyük çoğunluğunun sayesinde bastırıldı. Evet, demokrasiyi savunmada ordunun çoğunluğu asli rol oynamıştır. Bu bir fırsattır; bu fırsatı orduyu, parti-devletin bir parçası haline getirme eleştirilerine maruz bırakmadan kullanmakta fayda var. Çare daha az değil, daha fazla demokraside görülmeli.

İktidarı kaybetmemek için demokratik imkânları daraltmak çabası, iktidar sarmalına kapılma tehlikesini getirir: hiçbir dönem, hiçbir ülkede, hiçbir rejimde ona kalkışanlara da, o ülkeye de, halkına da fayda getirmemiştir. Tarih, ondan ders almayanlar için tekrardan ibarettir.

ShareTweetShare
Previous Post

Sayıştay: Maarif Vakfına aktarılan milyonlarca lira denetlenemiyor

Next Post

“2020 yılının Arjantin’i şimdiden seçildi: Türkiye”

İLGİLİ HABERLER

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

January 30, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

January 23, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Üzerine düşeni yapanlar ilahi destek umabilir
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Üzerine düşeni yapanlar ilahi destek umabilir

January 16, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini sorgulamayan, sorgulanmaktan kaçınanların acınası hali
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini sorgulamayan, sorgulanmaktan kaçınanların acınası hali

January 9, 2023
5.1k
Türkiye’de Emniyet Teşkilatı’nı kimler yönetiyor?
ANALİZ

Türkiye’de Emniyet Teşkilatı’nı kimler yönetiyor?

January 8, 2023
5.2k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Engeller, mücadele azmini koruyanlarla aşılır
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Engeller, mücadele azmini koruyanlarla aşılır

January 3, 2023
5.1k
Daha Fazla Haber

‘Finansal toksisite’ Kanser hastalarında yeni bir yan etki olarak kabul ediliyor

‘Finansal toksisite’ Kanser hastalarında yeni bir yan etki olarak kabul ediliyor
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Aynı gemideyiz! Türkiye’ye girmesi engellenen asbestli uçak gemisi okyanusta batırıldı 

Aynı gemideyiz! Türkiye’ye girmesi engellenen asbestli uçak gemisi okyanusta batırıldı 
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Tahmin edilen 220 milyon: Polisin ‘çocuk gelin’ operasyonunda 2 bin erkek tutuklandı

Tahmin edilen 220 milyon: Polisin ‘çocuk gelin’ operasyonunda 2 bin erkek tutuklandı
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Ahlâk polisi gidince başörtüsü takan kalmadı! İran’da kameralı kontroller başlıyor

Ahlâk polisi gidince başörtüsü takan kalmadı! İran’da kameralı kontroller başlıyor
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

‘İtirazım adaya değil’ İYİ Partili Özlale ‘Onay makamı değiliz’ sözüne açıklık getirdi

‘İtirazım adaya değil’ İYİ Partili Özlale ‘Onay makamı değiliz’ sözüne açıklık getirdi
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Alman Anayasa Mahkemesi’nden başörtüsü kararı

Alman Anayasa Mahkemesi’nden başörtüsü kararı
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.3k

Devamını oku

İsviçre‘de adam kaçırmaya kalkan elçilik çalışanları Moskova’ya görevlendirmiş

İsviçre‘de adam kaçırmaya kalkan elçilik çalışanları Moskova’ya görevlendirmiş
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Ertuğrul Günay, Erdoğan’ın neden 3. kez aday olamayacağını tane tane anlattı

Ertuğrul Günay, Erdoğan’ın neden 3. kez aday olamayacağını tane tane anlattı
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Harun Tokak’tan MİT’in yayın organı Sabah’a cevap: Onlardan korkacak olsaydık, akşam yemeğini Saray’da yerdik

Harun Tokak’tan MİT’in yayın organı Sabah’a cevap: Onlardan korkacak olsaydık, akşam yemeğini Saray’da yerdik
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.2k

Devamını oku

14 Boğaziçilinin yargılandığı davada, öğrencilere 1’er yıl hapis cezası verildi

14 Boğaziçilinin yargılandığı davada, öğrencilere 1’er yıl hapis cezası verildi
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Bahçeli’yi küplere bindirecek öneri: MHP’nin önündeki caddeye Sinan Ateş’in adı verilsin

Bahçeli’yi küplere bindirecek öneri: MHP’nin önündeki caddeye Sinan Ateş’in adı verilsin
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Eski YÖK Başkanı: RTE’den hesap sorulmalı, akrabalarının servetleri sorgulanmalıdır

Eski YÖK Başkanı: RTE’den hesap sorulmalı, akrabalarının servetleri sorgulanmalıdır
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

AKP muhalifleri takip ettiriyor: Türkiye‘nin Düsseldorf  Başkonsolosluğu‘nda casusluk skandalı

AKP muhalifleri takip ettiriyor: Türkiye‘nin Düsseldorf  Başkonsolosluğu‘nda casusluk skandalı
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Kılıçdaroğlu: Memleket elden gitmiş; A partisi, B partisi diye mi tartışacağız?

Kılıçdaroğlu: Memleket elden gitmiş; A partisi, B partisi diye mi tartışacağız?
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Adaylık açıklaması: İsmim üzerinde mutabakat olursa itiraz etmem

Adaylık açıklaması: İsmim üzerinde mutabakat olursa itiraz etmem
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

ABD’li 29 senatörden çağrı: F-16 satışını, Türkiye Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliklerini onaylayana kadar erteleyin

ABD’li 29 senatörden çağrı: F-16 satışını, Türkiye Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliklerini onaylayana kadar erteleyin
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Alman istihbaratı noktayı koydu: Sürgündeki gazeteciler takip ve tehditle sindirilmeye çalışılıyor

Alman istihbaratı noktayı koydu: Sürgündeki gazeteciler takip ve tehditle sindirilmeye çalışılıyor
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

SGK’dan açıklama: Sonraki bir tarihte bağlansa bile EYT aylıkları 1 Mart’tan itibaren hesaplanacak

SGK’dan açıklama: Sonraki bir tarihte bağlansa bile EYT aylıkları 1 Mart’tan itibaren hesaplanacak
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

ENAG açıkladı: Ocak ayında enflasyon yüzde 9,18 artarken, yıllık artış yüzde 121,62 oldu

ENAG açıkladı: Ocak ayında enflasyon yüzde 9,18 artarken, yıllık artış yüzde 121,62 oldu
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

SONAR Araştırma’nın sahibi Hakan Bayrakçı canlı yayında tırnak kesti

SONAR Araştırma’nın sahibi Hakan Bayrakçı canlı yayında tırnak kesti
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5.3k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.