Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler, referandumda evet’çi cephedeki ayrışmayı yazdı…
“Evetçiler, hayırcılar ve kendi içlerindeki kavgaya ilişkin bir not düşmek isterim. “Evet”çilerin içinde “Evet vereceğiz ama mutmain değiliz”diyen insanlar da var. Endişeleri “değerli” veya “değersiz”olarak yaftalamadan dikkate alınmalı. Ayrıca burada suçu “o insanlar”da, endişelerini ifade etmelerinde değil bu meselenin anlatımındaki ya da kendilerini bu işin müdafii ilan eden kişilerin bu kesim nezdindeki itibarında da aramak lazım. bunun anlatılma sürecinde öncelikle iktidarın kendi kitlesini dikkate alması ve ayrıştırmaması gerekir. Muhafazakar kesimde medya üzerinde “kişiselmiş” gibi görünen ama altta ciddi bir buzdağı barındıran tartışmalarına bakarak bu uyarıyı yapmak istedim.”
KİM BU GÖNÜLSÜZ EVET’ÇİLER?
Böhürler’in yazısı, evet cephesinde olup da “mutmain” olmayan isimlerin kim olduğu sorusunu akıllara getirdi. Davutoğlu’cu diye Erdoğan’cılar tarafından alaşağı edilmeye çalışılan Yıldıray Oğur, Aydın Ünal, İsmail Kılıçarslan akla gelen ilk isimler. Ancak problemin bu medyatik isimlerle sınırlı olmadığı, kırılmanın AKP teşkilatlarına da sirayet ettiği yorumları yapılıyor.
Özellikle son dönemde Penguenciler olarak bilinen Hilal Kaplan ve Cemil Barlas gibi isimleri başını çektiği, Erdoğan’a yakın yazarların topa tuttuğu Yeni Şafak’ta çıkan bu yazı, AKP’nin siyasi görüşünde de ciddi bir kırılmanın habercisi olabilir.