“Koyun can derdinde, kasap et derdinde” diye güzel bir atasözümüz var bizim. Kasap et derdinde kuşku yok da. Koyun can derdinde mi emin değilim.
15 gündür yazamadım.
15 gün önce:
Dakikada en az 1 kişi Kovid-19 virüsünden ölürken…
Bugün:
Dakikada en az 6 kişi yaşamını bu illetten yitiriyor.
Kovid-19 dedim çünkü bu virüs, onlarca yıldır tanınan Koronavirüs ailesinden.
Genetik kodları, aile ağacı biliniyor.
Haliyle bilim insanları “üretilmediği” konusunda hemfikir.
Biyolojik silah olduğuna dair tezler ise sosyal ağlarda kaynağı belirsiz iddialar.
**
Ülkeleri bilinçli tedbirsizlik vurdu.
Dünyadaki yayılımı fark eder etmez sınırlarını kapatıp…
Dışarıdan gelenleri karantina altına alan…
Testi yaygınlaştırıp virüs kapanları izole eden ülkeler: Yeni Zelanda, Güney Kore gibi…
Az kayıp, az vak’a ile süreci etkin yönetirken.
Dünyanın geri kalanı epey bir süre seyirci kalmanın ağır bedelini ödüyor: Amerika gibi, İngiltere gibi.
**
Bir de tabi, ateş çemberinin ortasında kaldığı halde…
Duayen lideri, güçlü ekonomisi ile halkına güven veren…
Sağlık sistemi ile konuşulan Almanya var:
Avrupa’nın en kalabalık ülkesi olmasına rağmen ölümleri Belçika’nın altında tutmayı başardı.
**
Türkiye’yi analize ne hacet.
Her şey göz önünde oluyor ve artık herkes olan bitenin saçmalığını buram buram yaşıyor.
Bırak “kral çıplak” demeyi, “kral” diyeni bile alıyorlar içeri, arkasını getirmesin diye.
**
Son 48 saatlik sokağa çıkma yasağı anlamsızlığı ile şunları teyit ettiler:
-Çok geciktik, bari hafta sonu yayılımı aşağı çekmeye çalışalım.
-Her şey Erdoğan’ın talimatıyla, haliyle baş sorumlu o.
-Pazartesi tekrar mesai. Vatandaşa “evinde kal” diyemeyiz. Dersek karşılayacak para yok, kasa tamtakır.
**
Süreçte, ülkeler ve fırsatçı liderleri iyot gibi ortaya çıktı.
Bildik üslupla krizi yönetmeye, bunu şahsi şov malzemesi yapmaya devam edenler var halen, Trump gibi.
Krizi fırsat bilip olağanüstü hal gibi tedbirlerle iktidarını kalıcı hale getirmeye çalışanlar mevcut, Macaristan başbakanı Viktor Orban gibi.
Türkiye’ye de olayın komedi tarafı düşüyor: Erdoğan imzasıyla dağıtılan üç kuruşluk yüz maskeleri gibi.
**
Erdoğan rejiminin gizli bir ajandası var ve salgının başından beri bunu uyguluyor.
Forslu poşetlerde dağıtılan yüz maskeleri o ajandanın yanında hayli masum kalıyor:
-Cezaevlerinde yeni rejim muhaliflerine yer açma amaçlı “tahliye yasası.”
-Bir türlü kontrol edilemeyen sosyal ağların fişini çekme düzenlemesi.
-Kayyım müessesesi kesmiyor, yerel seçimleri hepten lağvedip belediye başkanlarının merkezden atanması.
**
Olan bitene bu ajandayla bakın, yanılmazsınız.
Şüphesiz başka maddeler de var.
Bunlar, salgınla açık edilenler.
“Koyun can derdinde, kasap et derdinde” diye güzel bir atasözümüz var bizim.
Kasap et derdinde kuşku yok da.
Koyun can derdinde mi emin değilim.
Canının derdine düştüğünde çoktan kesilip kütükte doğranmış olmasın diye çırpınıyoruz.
Kaynak: TR724