Hayrettin Karaman, yüz binlerce masum öldükten sonra Suriye konusundaki fetvasından vazgeçti.
O dönem Erdoğan savaş istiyordu ve Hayrettin Karaman hemen devreye girerek “fetva”yı verdi. Karaman, 30 Aralık 2012’de yazdığı “Esed’i af mı edelim” başlıklı yazıda, Cevdet Said’i yerden yere vurdu ve Erdoğan’ın istediği fetvaya uygun dini argümanları birbirine yapıştırdı.
Aradan 5 yıl geçti. Suriye yerle bir oldu, yüzbinlerce insan öldü, milyonlarcası yerinden yurdundan oldu. AKP şimdi Esad’la Astana’da masaya oturmaya hazırlanıyor. Saray’ın fetvacısı Hayrettin Karaman yeni politika çerçevesinde tekrar devreye girdi ve “aslolan Esed’i devirmek değil devleti korumak” şeklinde yeni bir Suriye fetvası uydurdu.
CEVDET SAİD NE DEMİŞTİ
Suriye’de karışıklıkların ilk başladığı ve Türkiye-Katar gibi ülkelerin muhalefeti silahlandırmaya başladığı dönemde Suriyeli alim Cevdet Said, yaşanacak felaketi önceden görmüş ve asla silahlanılmaması gerektiğini dile getirmişti.
Said, sabır ve tahammül yoluyla insanların ikna edilip gönüllerinin kazanılabileceğini, bunun Kur’an ve Sünnet’e dayandığını dile getirmişti. Said; Hz. Adem”in oğullarından birinin diğerini haksız yere öldürmek istediğinde mağdurun buna mukabele etmediğini, Peygamberimiz”in (s.a.) Mekke döneminde şiddete başvurmadığını, kısas konusunda Kuran’da affın öncelendiğini belirtmişti.
HAYRETTİN KARAMAN’DAN ANINDA FETVA
Suriye’deki Sünniler arasında oldukça saygın bir isim olan Cevdet Said’e karşı fetva anında Hayrettin Karaman’dan gelmişti. Çünkü AKP o dönem Suriye’de Esad’ı savaşla devirebileceğine inanıyordu. Karaman, Cevdet Said’in yanıldığını “kısas”ın işletilmesi gerektiğini kendine göre delilleriyle savunarak savaş fetvası veriyordu. 30 Aralık 2012 tarihli makalesinde Karaman o derece ileri gidiyordu ki, Hz. Adem’in öldürülen masum oğlu Habil’i bile şu cümlelerle eleştiriyordu:
“ Habil el kaldırmadı diye dünyada sulh ve kardeşlik mi hakim oldu? Zalimler yola mı geldiler?”
Karaman, Suriyeli muhaliflerin gözünde Cevdet Said’i küçük düşürmek için onun Esed’in ekmeğine yağ sürdüğünü söyleyecek kadar bile ileri gitmişti fetvasında:
“Kur’an’a ve Sünnet’e göre bütün müminlerin Esed’e karşı mücadele etmeleri gerekiyordu; ne yazık ki, bölündüler, zulmün tarafını tutanlar oldu. Dinlediğim konuşma da zalimin ekmeğine yağ sürüyor; üzüldüm.”
ARADAN 5 YIL GEÇTİKTEN SONRA
Devir değişti, “katil Esed” AKP için “dostum Esed”e dönmeye başladı. Putin’le işbirliğine giren Erdoğan Rejimi şimdi Astana’da Esed’le masaya oturmak üzere anlaştı. Hatta Esed Rejimi’yle birlikte daha düne kadar silah yağdırdıkları grupları bombalıyor AKP rejimi.
Hayrettin Karaman da Saray’daki bu politika değişikliğine hemen fetvasıyla yetişti. Suriye’de bütün Müslümanları Esed’e karşı savaşa çağıran ve muhaliflerin silahlanmasını savunan fetvanın sahibi Hayrettin Karaman, beş yıl sonra 12 Ocak 2017’de “Devlet ve rejim: Devlet gemisi” başlıklı bir yazı kaleme aldı ve Saray’ın politikasına uygun yeni bir fetva verdi.
Karaman’ın yeni fetvasına göre Suriye’nin içinde farklı gruplar olsa da hepsi bir gemidelermiş ve aslolan geminin batmamasıymış, bu nedenle devlet başkanı zalim olsa da anlaşılabilirmiş.
Karaman yeni fetva yazısının son cümlesini şöyle bağlıyor:
“Sonuç: Devlet gemisi (insan, toprak ve istiklal) korunacak, rejim bunlara zarar verilmeden meşrûlaştırılacaktır.”
BU KADAR İNSAN NEDEN ÖLDÜ
Cevdet Said, 5 yıl önce “zarar vermeden, silahlanmadan, meşru yöntemleri, iknayı” savunduğunda neredeyse kafir ilan eden Hayrettin Karaman, yüzbinlerce insan öldükten sonra aynı noktaya geliyor.
Aslında Karaman’ın geldiği bir nokta olsa ona da şükür denilebilir ama. Karaman’ın pergelin ucunu koyduğu bir nokta yok. O Saray’ın fetvacısı sadece. Ayetler ve hadisler her duruma uygun çarpıtılıp isteği uygun fetva verilir.
Hayrettin Karaman, yüz binlerce masum öldükten sonra Suriye konusundaki fetvasından vazgeçti.
O dönem Erdoğan savaş istiyordu ve Hayrettin Karaman hemen devreye girerek “fetva”yı verdi. Karaman, 30 Aralık 2012’de yazdığı “Esed’i af mı edelim” başlıklı yazıda, Cevdet Said’i yerden yere vurdu ve Erdoğan’ın istediği fetvaya uygun dini argümanları birbirine yapıştırdı.
Aradan 5 yıl geçti. Suriye yerle bir oldu, yüzbinlerce insan öldü, milyonlarcası yerinden yurdundan oldu. AKP şimdi Esad’la Astana’da masaya oturmaya hazırlanıyor. Saray’ın fetvacısı Hayrettin Karaman yeni politika çerçevesinde tekrar devreye girdi ve “aslolan Esed’i devirmek değil devleti korumak” şeklinde yeni bir Suriye fetvası uydurdu.
CEVDET SAİD NE DEMİŞTİ
Suriye’de karışıklıkların ilk başladığı ve Türkiye-Katar gibi ülkelerin muhalefeti silahlandırmaya başladığı dönemde Suriyeli alim Cevdet Said, yaşanacak felaketi önceden görmüş ve asla silahlanılmaması gerektiğini dile getirmişti.
Said, sabır ve tahammül yoluyla insanların ikna edilip gönüllerinin kazanılabileceğini, bunun Kur’an ve Sünnet’e dayandığını dile getirmişti. Said; Hz. Adem”in oğullarından birinin diğerini haksız yere öldürmek istediğinde mağdurun buna mukabele etmediğini, Peygamberimiz”in (s.a.) Mekke döneminde şiddete başvurmadığını, kısas konusunda Kuran’da affın öncelendiğini belirtmişti.
HAYRETTİN KARAMAN’DAN ANINDA FETVA
Suriye’deki Sünniler arasında oldukça saygın bir isim olan Cevdet Said’e karşı fetva anında Hayrettin Karaman’dan gelmişti. Çünkü AKP o dönem Suriye’de Esad’ı savaşla devirebileceğine inanıyordu. Karaman, Cevdet Said’in yanıldığını “kısas”ın işletilmesi gerektiğini kendine göre delilleriyle savunarak savaş fetvası veriyordu. 30 Aralık 2012 tarihli makalesinde Karaman o derece ileri gidiyordu ki, Hz. Adem’in öldürülen masum oğlu Habil’i bile şu cümlelerle eleştiriyordu:
“ Habil el kaldırmadı diye dünyada sulh ve kardeşlik mi hakim oldu? Zalimler yola mı geldiler?”
Karaman, Suriyeli muhaliflerin gözünde Cevdet Said’i küçük düşürmek için onun Esed’in ekmeğine yağ sürdüğünü söyleyecek kadar bile ileri gitmişti fetvasında:
“Kur’an’a ve Sünnet’e göre bütün müminlerin Esed’e karşı mücadele etmeleri gerekiyordu; ne yazık ki, bölündüler, zulmün tarafını tutanlar oldu. Dinlediğim konuşma da zalimin ekmeğine yağ sürüyor; üzüldüm.”
ARADAN 5 YIL GEÇTİKTEN SONRA
Devir değişti, “katil Esed” AKP için “dostum Esed”e dönmeye başladı. Putin’le işbirliğine giren Erdoğan Rejimi şimdi Astana’da Esed’le masaya oturmak üzere anlaştı. Hatta Esed Rejimi’yle birlikte daha düne kadar silah yağdırdıkları grupları bombalıyor AKP rejimi.
Hayrettin Karaman da Saray’daki bu politika değişikliğine hemen fetvasıyla yetişti. Suriye’de bütün Müslümanları Esed’e karşı savaşa çağıran ve muhaliflerin silahlanmasını savunan fetvanın sahibi Hayrettin Karaman, beş yıl sonra 12 Ocak 2017’de “Devlet ve rejim: Devlet gemisi” başlıklı bir yazı kaleme aldı ve Saray’ın politikasına uygun yeni bir fetva verdi.
Karaman’ın yeni fetvasına göre Suriye’nin içinde farklı gruplar olsa da hepsi bir gemidelermiş ve aslolan geminin batmamasıymış, bu nedenle devlet başkanı zalim olsa da anlaşılabilirmiş.
Karaman yeni fetva yazısının son cümlesini şöyle bağlıyor:
“Sonuç: Devlet gemisi (insan, toprak ve istiklal) korunacak, rejim bunlara zarar verilmeden meşrûlaştırılacaktır.”
BU KADAR İNSAN NEDEN ÖLDÜ
Cevdet Said, 5 yıl önce “zarar vermeden, silahlanmadan, meşru yöntemleri, iknayı” savunduğunda neredeyse kafir ilan eden Hayrettin Karaman, yüzbinlerce insan öldükten sonra aynı noktaya geliyor.
Aslında Karaman’ın geldiği bir nokta olsa ona da şükür denilebilir ama. Karaman’ın pergelin ucunu koyduğu bir nokta yok. O Saray’ın fetvacısı sadece. Ayetler ve hadisler her duruma uygun çarpıtılıp isteği uygun fetva verilir.
Hayrettin Karaman, yüz binlerce masum öldükten sonra Suriye konusundaki fetvasından vazgeçti.
O dönem Erdoğan savaş istiyordu ve Hayrettin Karaman hemen devreye girerek “fetva”yı verdi. Karaman, 30 Aralık 2012’de yazdığı “Esed’i af mı edelim” başlıklı yazıda, Cevdet Said’i yerden yere vurdu ve Erdoğan’ın istediği fetvaya uygun dini argümanları birbirine yapıştırdı.
Aradan 5 yıl geçti. Suriye yerle bir oldu, yüzbinlerce insan öldü, milyonlarcası yerinden yurdundan oldu. AKP şimdi Esad’la Astana’da masaya oturmaya hazırlanıyor. Saray’ın fetvacısı Hayrettin Karaman yeni politika çerçevesinde tekrar devreye girdi ve “aslolan Esed’i devirmek değil devleti korumak” şeklinde yeni bir Suriye fetvası uydurdu.
CEVDET SAİD NE DEMİŞTİ
Suriye’de karışıklıkların ilk başladığı ve Türkiye-Katar gibi ülkelerin muhalefeti silahlandırmaya başladığı dönemde Suriyeli alim Cevdet Said, yaşanacak felaketi önceden görmüş ve asla silahlanılmaması gerektiğini dile getirmişti.
Said, sabır ve tahammül yoluyla insanların ikna edilip gönüllerinin kazanılabileceğini, bunun Kur’an ve Sünnet’e dayandığını dile getirmişti. Said; Hz. Adem”in oğullarından birinin diğerini haksız yere öldürmek istediğinde mağdurun buna mukabele etmediğini, Peygamberimiz”in (s.a.) Mekke döneminde şiddete başvurmadığını, kısas konusunda Kuran’da affın öncelendiğini belirtmişti.
HAYRETTİN KARAMAN’DAN ANINDA FETVA
Suriye’deki Sünniler arasında oldukça saygın bir isim olan Cevdet Said’e karşı fetva anında Hayrettin Karaman’dan gelmişti. Çünkü AKP o dönem Suriye’de Esad’ı savaşla devirebileceğine inanıyordu. Karaman, Cevdet Said’in yanıldığını “kısas”ın işletilmesi gerektiğini kendine göre delilleriyle savunarak savaş fetvası veriyordu. 30 Aralık 2012 tarihli makalesinde Karaman o derece ileri gidiyordu ki, Hz. Adem’in öldürülen masum oğlu Habil’i bile şu cümlelerle eleştiriyordu:
“ Habil el kaldırmadı diye dünyada sulh ve kardeşlik mi hakim oldu? Zalimler yola mı geldiler?”
Karaman, Suriyeli muhaliflerin gözünde Cevdet Said’i küçük düşürmek için onun Esed’in ekmeğine yağ sürdüğünü söyleyecek kadar bile ileri gitmişti fetvasında:
“Kur’an’a ve Sünnet’e göre bütün müminlerin Esed’e karşı mücadele etmeleri gerekiyordu; ne yazık ki, bölündüler, zulmün tarafını tutanlar oldu. Dinlediğim konuşma da zalimin ekmeğine yağ sürüyor; üzüldüm.”
ARADAN 5 YIL GEÇTİKTEN SONRA
Devir değişti, “katil Esed” AKP için “dostum Esed”e dönmeye başladı. Putin’le işbirliğine giren Erdoğan Rejimi şimdi Astana’da Esed’le masaya oturmak üzere anlaştı. Hatta Esed Rejimi’yle birlikte daha düne kadar silah yağdırdıkları grupları bombalıyor AKP rejimi.
Hayrettin Karaman da Saray’daki bu politika değişikliğine hemen fetvasıyla yetişti. Suriye’de bütün Müslümanları Esed’e karşı savaşa çağıran ve muhaliflerin silahlanmasını savunan fetvanın sahibi Hayrettin Karaman, beş yıl sonra 12 Ocak 2017’de “Devlet ve rejim: Devlet gemisi” başlıklı bir yazı kaleme aldı ve Saray’ın politikasına uygun yeni bir fetva verdi.
Karaman’ın yeni fetvasına göre Suriye’nin içinde farklı gruplar olsa da hepsi bir gemidelermiş ve aslolan geminin batmamasıymış, bu nedenle devlet başkanı zalim olsa da anlaşılabilirmiş.
Karaman yeni fetva yazısının son cümlesini şöyle bağlıyor:
“Sonuç: Devlet gemisi (insan, toprak ve istiklal) korunacak, rejim bunlara zarar verilmeden meşrûlaştırılacaktır.”
BU KADAR İNSAN NEDEN ÖLDÜ
Cevdet Said, 5 yıl önce “zarar vermeden, silahlanmadan, meşru yöntemleri, iknayı” savunduğunda neredeyse kafir ilan eden Hayrettin Karaman, yüzbinlerce insan öldükten sonra aynı noktaya geliyor.
Aslında Karaman’ın geldiği bir nokta olsa ona da şükür denilebilir ama. Karaman’ın pergelin ucunu koyduğu bir nokta yok. O Saray’ın fetvacısı sadece. Ayetler ve hadisler her duruma uygun çarpıtılıp isteği uygun fetva verilir.
Hayrettin Karaman, yüz binlerce masum öldükten sonra Suriye konusundaki fetvasından vazgeçti.
O dönem Erdoğan savaş istiyordu ve Hayrettin Karaman hemen devreye girerek “fetva”yı verdi. Karaman, 30 Aralık 2012’de yazdığı “Esed’i af mı edelim” başlıklı yazıda, Cevdet Said’i yerden yere vurdu ve Erdoğan’ın istediği fetvaya uygun dini argümanları birbirine yapıştırdı.
Aradan 5 yıl geçti. Suriye yerle bir oldu, yüzbinlerce insan öldü, milyonlarcası yerinden yurdundan oldu. AKP şimdi Esad’la Astana’da masaya oturmaya hazırlanıyor. Saray’ın fetvacısı Hayrettin Karaman yeni politika çerçevesinde tekrar devreye girdi ve “aslolan Esed’i devirmek değil devleti korumak” şeklinde yeni bir Suriye fetvası uydurdu.
CEVDET SAİD NE DEMİŞTİ
Suriye’de karışıklıkların ilk başladığı ve Türkiye-Katar gibi ülkelerin muhalefeti silahlandırmaya başladığı dönemde Suriyeli alim Cevdet Said, yaşanacak felaketi önceden görmüş ve asla silahlanılmaması gerektiğini dile getirmişti.
Said, sabır ve tahammül yoluyla insanların ikna edilip gönüllerinin kazanılabileceğini, bunun Kur’an ve Sünnet’e dayandığını dile getirmişti. Said; Hz. Adem”in oğullarından birinin diğerini haksız yere öldürmek istediğinde mağdurun buna mukabele etmediğini, Peygamberimiz”in (s.a.) Mekke döneminde şiddete başvurmadığını, kısas konusunda Kuran’da affın öncelendiğini belirtmişti.
HAYRETTİN KARAMAN’DAN ANINDA FETVA
Suriye’deki Sünniler arasında oldukça saygın bir isim olan Cevdet Said’e karşı fetva anında Hayrettin Karaman’dan gelmişti. Çünkü AKP o dönem Suriye’de Esad’ı savaşla devirebileceğine inanıyordu. Karaman, Cevdet Said’in yanıldığını “kısas”ın işletilmesi gerektiğini kendine göre delilleriyle savunarak savaş fetvası veriyordu. 30 Aralık 2012 tarihli makalesinde Karaman o derece ileri gidiyordu ki, Hz. Adem’in öldürülen masum oğlu Habil’i bile şu cümlelerle eleştiriyordu:
“ Habil el kaldırmadı diye dünyada sulh ve kardeşlik mi hakim oldu? Zalimler yola mı geldiler?”
Karaman, Suriyeli muhaliflerin gözünde Cevdet Said’i küçük düşürmek için onun Esed’in ekmeğine yağ sürdüğünü söyleyecek kadar bile ileri gitmişti fetvasında:
“Kur’an’a ve Sünnet’e göre bütün müminlerin Esed’e karşı mücadele etmeleri gerekiyordu; ne yazık ki, bölündüler, zulmün tarafını tutanlar oldu. Dinlediğim konuşma da zalimin ekmeğine yağ sürüyor; üzüldüm.”
ARADAN 5 YIL GEÇTİKTEN SONRA
Devir değişti, “katil Esed” AKP için “dostum Esed”e dönmeye başladı. Putin’le işbirliğine giren Erdoğan Rejimi şimdi Astana’da Esed’le masaya oturmak üzere anlaştı. Hatta Esed Rejimi’yle birlikte daha düne kadar silah yağdırdıkları grupları bombalıyor AKP rejimi.
Hayrettin Karaman da Saray’daki bu politika değişikliğine hemen fetvasıyla yetişti. Suriye’de bütün Müslümanları Esed’e karşı savaşa çağıran ve muhaliflerin silahlanmasını savunan fetvanın sahibi Hayrettin Karaman, beş yıl sonra 12 Ocak 2017’de “Devlet ve rejim: Devlet gemisi” başlıklı bir yazı kaleme aldı ve Saray’ın politikasına uygun yeni bir fetva verdi.
Karaman’ın yeni fetvasına göre Suriye’nin içinde farklı gruplar olsa da hepsi bir gemidelermiş ve aslolan geminin batmamasıymış, bu nedenle devlet başkanı zalim olsa da anlaşılabilirmiş.
Karaman yeni fetva yazısının son cümlesini şöyle bağlıyor:
“Sonuç: Devlet gemisi (insan, toprak ve istiklal) korunacak, rejim bunlara zarar verilmeden meşrûlaştırılacaktır.”
BU KADAR İNSAN NEDEN ÖLDÜ
Cevdet Said, 5 yıl önce “zarar vermeden, silahlanmadan, meşru yöntemleri, iknayı” savunduğunda neredeyse kafir ilan eden Hayrettin Karaman, yüzbinlerce insan öldükten sonra aynı noktaya geliyor.
Aslında Karaman’ın geldiği bir nokta olsa ona da şükür denilebilir ama. Karaman’ın pergelin ucunu koyduğu bir nokta yok. O Saray’ın fetvacısı sadece. Ayetler ve hadisler her duruma uygun çarpıtılıp isteği uygun fetva verilir.