Siz Allah’a güvenip dayandığınız dönemde her dünya görüşünden insana kucak açıyor, topluma demokrasinin nimetlerinden yararlanma vaat ediyordunuz. Taliban ve İran anlayışının yayılmasından korkan gelişmiş ülkeler, Türkiye’yi İslam alemine örnek olacak bir model olarak görüyor destekliyordu.
Elde ettikleri güçle başı dönmüş yönetim kadronuzun, suçlardan aklanma karşılığı devletin kirli odaklarıyla anlaşmasından sonra, Allah’a güvenip dayanmaya ve geniş toplum kesimlerinin katkısına ihtiyaçları kalmadı. Problemleri, çalıntı paralarla bazılarını satın alarak, gerektiğinde mafya örgütlerinin desteğiyle şiddet kullanarak çözeceklerini sandılar. Halk onların insanlık dışı muamelelerinden bıktı ve hızla uzaklaşarak, sığınacak güvenli bir liman arayışına girdi, bugüne kadar tatmin edici bir alternatif göremediği için partinizin vahşetine kerhen katlandı.
Yöneticileriniz, halktan uzaklaştıktan sonra toplum fakirleşirken, onlar sırça saraylarda lüks ve debdebe içinde yaşam sürme özentisinden hiç taviz vermedi. Kendilerini, vatandaştan üstün gören, verdikleri her emrin tebaa olarak gördükleri halk tarafından sorgulamadan uygulanmasını bekleyen bir anlayış aralarında yayıldı. Yanlışa her itiraz edeni düşman gördü, emir kulu haline getirdikleri medya aracılığıyla şeytanlaştırıp susturdular.
-Toplumu kutuplaştırıp sahte çatışmalarla iktidarı koruma yaklaşımları ülkede huzuru alıp götürdü.
-Ekonomi yönetimindeki başarısızlıkları yüzünden halk her gün daha da yoksullaştı.
-Deprem felaketinde çok kötü bir sınav verdiler, ihmal ve gecikmeleri yüzünden on binlerce insan öldü.
Son dönemde başarısızlık ve insanlık dışı uygulamalarıyla toplumu kendilerinde kaçırdıklarını göremiyor, komünist rejimlerdeki gibi propagandalarla ülkenin iyiye gittiği algısı oluşturup halkı kandırmayı, olumlu hizmet üretmeden tüm kabahatlerini medya ile örterek iktidarı sürdürmeyi düşünüyorlar.
10 milyondan fazla insanın depremden zarar gördüğü, toplumun her zamankinden fazla şefkate ihtiyaç duyduğu şu dönemde bile hala güç kullanarak muhalifleri tehditlerle susturup halkı etraflarına toplayacaklarını sanıyorlar.
-Korku ve endişeleri körükleyerek insanları kendilerine mecbur etme anlayışları iflas etti, yaşanan çaresizlik insanlardaki korku duvarını yıktı ve ne olursa olsun karşı durma cesareti yayıldı.
-Kendileri dışındaki tüm birlikteliklerin kimini tehditlerle sindirerek, kimini parayla-makamla satın alıp yanlarına çekerek, halkı alternatifsiz bırakma şeklindeki kirli tuzakları bir bir bozulmaya başladı.
Bütün ayrıştırıcı hile ve dolaplarından sıyrılıp birliktelik kurmayı başarmış bir grubu yıldırmak için gene en iyi bildikleri şeyi yapıyor, daha ilk günden itibaren susturup kenara çekilmeleri için tehditler savuruyorlar.
İktidar üst yönetimi bugüne kadar çok büyük kusurlar işledi, kendi paçalarını kurtarmak için;
-Devletin karanlık merkezlerinde üretilmiş birçok projenin parçası oldu,
-İnsan hayatını hiçe sayan ölümlü olaylarla makam ve mevkilerini korumaya çalıştı, toplum vicdanını yaralayan insanlık dışı vahşetlere imza attı, bazı kirli olayları ya bizzat planladı ya da zemin hazırladılar.
-Irkçılıktan beslenen kafatasçı bir grup askerin doğu ve güneydoğudaki tüm cinayetlerinin önünü açtı.
-On binlerce insanı yıllardan beri yaşadıkları yerlerden sürüp çıkardı, geçim kaynaklarını alıp sefalete itti.
-Halkı kendi etraflarında toplamak için, silahlı dağ kadrolarını taşeron olarak kullanıp katliamlar yaptırdı.
-Semih Terzi’yi suçların yakın tanığı olduğu için 15 Temmuz bahanesiyle bölgeden getirtip özellikle öldürttüler.
Ülkeyi keyfi bir idareyle yönetmek isteyenler, 15 Temmuz’da askerleri yanlarına alıp Hakan Fidan koordinesinde bir darbe plandı ve iktidara tek başına yönetim fırsatı sundular.
Komutanları, yakın arkadaşları Akın Öztürk ve diğer ordu mensuplarına tuzak kurmada kullandılar.
-Abidin Ünal, linç girişimine açık öfkeli kalabalık ortasına askeri öğrencileri gönderip darbe görüntüsü oluşturdu.
-Hulusi Akar ve kuvvet komutanları, Genel Kurmayda bazı yaver ve yardımcılarını emirle olaylara karıştırıp çekildi.
-Fidan, hukuk dışına çıkmayacak adalet kadrolarının listelerini fişleyenlerden alıp o gece KHK ile attırdı.
-Kirli hukuk ve emniyetçiler, yıllardır fişledikleri on binlerce emniyetçinin ihracında MİT’den yararlandılar.
-Toplumda sözü geçen esnaflar, eğitimciler, devlette sağduyulu cemaat mensupları aynı gün her şeyini kaybetti.
Darbe yaptığı iddia edilen cemaatten, olaya adı karıştırılan birkaç asker dışında hiçbirinin konu hakkında en küçük bir bilgisinin olmadığı, olayı medyadan öğrenince şok yaşadıkları artık herkesin malumu.
Halbuki girişimin tüm parti teşkilatlarına önceden duyurulduğu ve partililerin belli yerlerde kalabalıklar oluşturduğu, belediyelerin askeri birliklerin önüne kum yığdıkları yani iktidarın bu darbe için tüm hazırlıkları yaptığı, partilileri harekete geçirecek selanın camilerde okutulması görevinin DİB başkanına verildiği ortaya çıktı.
Bütün hukuk sistemini kirli emellerine alet edenler, seneler geçtiği halde cemaatin darbeyle ilişkisini kuramayınca onları yasalar çerçevesindeki en masum faaliyetleriyle yargıladılar.
-Onlar, parti yöneticilerinizin kurgusunda yer aldığı bir darbenin figüranı olarak hapislerde çürütülüyor.
-Varını yoğunu ülkenin geleceği için harcamış, yurt dışında çok sayıda başarılı proje yürütmüş esnaf ve sanayicilerin varlıkları, düzmece bir olay bahane edilip yağmalanıyor.
-Başörtülüleri savunduğunu iddia eden bir parti yönetimi, on binlerce başörtülü kadının bir kısmını çocuklarıyla beraber fakir öğrencilere yaptığı yardımlar yüzünden hapiste süründürüyor.
-Yüz bine yakın vatandaşın kimisi tutuklanarak kimisinin ekmeği alınarak, çocuklarının geleceği çalınıyor.
Yıllardan beri belki bir milyona varan masum insan, keyfi yönetim kurma planı yapanların kurbanı oldu. Yaşam mücadelesinde tüm yolları tıkananların bazısı direnemeyip hayatına son verdi.
Herkes biliyor ki parti yöneticilerinin bildiği darbeden, cemaat mensuplarının en ufak haberi olmamış; bu yüzden üst komutanların tuzak kurduğu birkaç asker dışında kimsenin olaya katıldığı gösterilemiyor.
-Bu darbe planını parti yöneticileriniz ortak oldukları karanlık odaklarla birlikte hazırladı.
-Onlar, ülkeyi tek başlarına diledikleri gibi yönetme hedefine ulaştı.
-Yetki verip öne geçirdikleriniz, halkın varlıklarını yağmaladı ve haksız kazançlarla köşe döndü.
-Gurur ve kibir içinde yaptıkları zulümler arşa kadar ulaştı.
Ülkeye hiçbir iyilik vaat etmeyen bu yönetim anlayışıyla tüm cazibelerini kaybettiler, son günlerde onca hile ve düzenbazlığa rağmen halkın kendilerine karşı çıkmasını engelleyemiyor, koltuklarının sallandığını hissediyorlar. Yaptıkları hata ve kusurlardan sonra kimse onlara güvenip etraflarında toplanmaz, belki propagandaların büyüsü altında hala bir arada tutulan partililerin dağılmasını geciktirebilir ama önleyemezler. Bütün bunların parti yöneticilerinizce planladığını düşünerek hala arkasında durmak zorunda hissediyorsanız lütfen uyanın. Birkaç günde o listelerin hazırlanamayacağını, cemaati bitime hesaplarıyla yanıp tutuşanların, Ecevit dahil hiçbir iktidar döneminde devreye sokamadıkları bu planı zaafından yakaladıkları yöneticilerinize yaptırdıklarını unutmayın.
Şimdi elinizi vicdanınıza götürüp diktatörlük hayalleri uğruna hayatı karartılan yüzbinlerce insana kurulan tuzağı durdurma, yöneticilerinizin kurgusunda yer aldığı bu kirli oyuna son verme görevi omzunuzda. Sizden partinize başkaldırmanız istenmiyor, kaderin hükmü gelmeden önce hala iyi niyetini koruyan yöneticiler olarak bir araya gelin, doğru bir şeyler yapmak yanlışlara dur demek için harekete geçin.
-Yaşlı genç çoluk çocuk demeden yasal eylemleriyle suçlanan insanların ve KHK’lıların tüm haklarının iadesi,
-Varlıkları elinden alınmış, hayırsever sanayici ve iş adamlarının mallarındaki gasp ve tedbirin kaldırılması,
-Yağmaladığınız yurt yuva eğitim kurumlarını yeniden topluma kazandıracak yolların açılması,
-Ülkede en başarılı yaygın eğitim faaliyeti olan sohbet halkası yasağını kaldırılıp nasihat meclislerinin başlatılması,
-Tutuklu ailelere yardım, yeniden yapılanma gibi saçma bahanelerle sürdürülen yeni tutuklamaların durdurulması
-Hukuki hiçbir gerekçeye dayanmayan, soykırıma dönüşen mahkeme kararlarını sonuçlarıyla birlikte kaldırılması,
-Bazı vatandaşları şeytanlaştıran ayrımcılık içeren kavramların kasıtlı medyada dolaşımına son verilmesi,
-Dünyanın geleceğine ışık tutan, insanımıza ufuk kazandıran Fethullah Gülen hakkındaki yakışıksız karalamaları susturulması için üst yönetiminize baskı yapın. Güç ve paranın şehvetine kendini kaptırmış karar vericileriniz, kendilerini zayıf hissettikleri şu seçim arifesinde belki sizi dinler de yaptıkları zulümlere son vermeyi akıllarına getirir. Elinizde güç varken yeni bir yönetime geçilmeden önce haklarını elinden aldığınız masumların kaybettiklerini onlara iadesinde rol alarak yaşanan insanlık dramlarını bitirmiş olursunuz.
Sizin gayretlerinizle, çok yakından tanıdığınız, topluma faydalı olduğundan en küçük endişe etmediğiniz bu insanlar hakkındaki zulümlere son verilirse, belki hem hak nezdinde hem de halk nezdi yöneticilerinizin yıkıp yok ettiği itibarınızı geri kazanabilir, iktidardan gittiğinizde sizlere af gözlüğüyle bakılmasına kapı aralayabilirsiniz. Eğer bu adım atılmazsa sizden sonra gelenler, art niyetli kesimlerin baskısından korktukları için şeytanlaştırılan, zulümlerle hayatları zindana çevrilen suçsuz insanları aklayacak gücü bulamayabilir. Gelecek nesillerin topluma faydalı bu unsurlarla buluşması yıllar alabilir, yöneticilerin günahını tüm toplum öderken vebali boynunuza kalır.
”Şeytana pabucunu ters giydirecek bir liderimiz var, o bir yolunu bulur gene halkı kandırır” diye düşünüp kenara çekilirseniz. Toplumun maddi ve manevi olarak yaşadığı kayıplara hiç önem vermeyen, onların geleceği hakkında en küçük bir kaygı taşımayan, kendi ikballeri için tüm masum halkı ve nesilleri feda edenlere katılmış olursunuz.
İsmail S. Gülümser
*Meral Akşener, basiretli iyi parti yönetici ve taraftarlarına önce bir özür sonra bir teşekkür borcumuz var. Devletin derinliklerinden gelip parti karar organlarına kadar uzanmış art niyetli grubun oyunlarını erken fak etti ve altılı masaya dönerek tarih karşısında sorumluluk alıp tekrar yükün altına girdiler. Şimdi demokrasiye geri dönüş için herkesin fedakârlık yapma zamanı, İYİ parti ve HDP’nin hemen her şeyden vazgeçip birbirlerine zeytin dalı uzatmalarını beklemek zor. Ancak iktidarın ittifaktan parça koparma oyunundan korunmak için, parti kadrolarını karşı tarafı rahatsız edecek açıklamalardan uzak tutmaları, partililerini sandıkta aynı aday etrafında toplamaları gerekiyor.