“Fethullah Gülen hoca efendi farklılıkları kavga sebebi olmaktan çıkarıp kötü niyetlilerin oyunlarını bozmak için çabaladı. Diyalog hoşgörü ve konuma saygı kavramlarıyla dışa açılan gönüllüler bölünmüş toplumu yeniden bir araya toplamayı başardı.”
Devlet belki o günün şartları gereği Almanya’ya çalışmak için gönderdiği işçileri eğitmeyi planlayacak durumda değildi. Gidenlerin bir bölümü kendi içine kapandı, dil öğrenme gereği duymadı gittikleri yerle kaynaşamadı, bir kısmı da kaynaşmak isterken kendi kültürünü kaybetti ve ilk neslin çocukları yok olup gitti.
İnsanlığın geleceğine olumlu katkı sunmak gibi bir hedefi olmayanların çoğu yurt dışına çıktıklarında eğitimli de olsalar erozyondan kendini kurtaramadı. Ne kendi değerlerini koruyabildi ne de gittikleri yerin değerlerinden yararlandılar. İnsani değerlerden kopmuş olarak dönen zaaflarının esiri bu okumuş aydın gurubu da bir dönem yaşantılarıyla ülkeye yozlaşmasının taşıyıcısı oldular.
Dünyanın küçük bir köy haline geldiği günümüzde hayatın içinde olan herkesin yolu bir şekilde farklı kültürden gelen insanlarla kesişmeye başladı. Yurt dışı veya içinde farklı kesimlerle ilişki kurmak zorunda olanların değer kaybı yaşamaması bu fırsatı insanlığın geleceğini aydınlatmada kullanması için bazı donanımlar gerekiyor.
Eğitim sistemi yıllarca emek verdiği insanlara başkalarıyla sağlıklı ilişki kurmalarını sağlayacak felsefi arka plan sunamadığı için toplumsal ilişkilerde sorunların arkası kesilmedi. Bu zaaftan yararlanan art niyetli kişi ve gruplar kin ve nefret tohumları ekti, onları kolayca bölüp basit bahanelerle birbiriyle çatıştırdı.
Fethullah Gülen hoca efendi farklılıkları kavga sebebi olmaktan çıkarıp kötü niyetlilerin oyunlarını bozmak için çabaladı. Gönüllüleri, insan ilişkilerinde karşılaştıkları problemleri çözecek şekilde sürekli yeni bilgilerle besleyerek onlara donanımı kazandırmaya çalıştı. Geçmişte diyalog hoşgörü ve konuma saygı kavramlarıyla dışa açılan gönüllüler bölünmüş toplumu yeniden bir araya toplamayı başardı.
O, bu haftaki yazısında da kazandıkları zengin birikimle dünyaya yayılmış hizmet erlerinden;
-Eşit şartlarda düşüncelerin ifade edebileceği,
-Faziletli davranışlar karşında insanların gönüllerini açtığı,
-Günümüzde en insani yaklaşımlara sahip olduğuna inandığımız,
-Herkesin kendi güzelliklerini çekinmeden sergileyebildiği,
-Ortak problemlerinin çözümü için insanların bir araya gelebildiği,
Demokrasi ve demokratik değerlere uzak durmamalarını onları geliştirmek için çaba göstermelerini istiyor.
Önyargılarından kurtulup herkesin konumuna saygı göstererek kendi değerlerinden taviz vermeden dünyanın geleceğine olumlu katkı sunacak insani ilişkiler kurmanın önemini anlatıyor. İnançları bize ters gelen, bohemce yaşam süren, değerlerimizi tahkir edenlerle bile iyi niyetimizi koruyup sağlıklı ilişki kurulmalı. Çünkü:
-Bazıları köreltmiş olsa da potansiyel olarak her insan içinde bir değerler manzumesi taşıyor.
-Dünya görüşüne ve sorunlu yönlerine takılmazsak, Allah’ın her insana verdiği donanımlar saygıyı hak ediyor.
-Bu yaklaşım çevrenizdeki insanların hoş olmayan davranışlarını kabul etme anlamına gelmiyor.
-Yargılayıcı olmaktan uzaklaşıp sevimsiz görünen davranışların nedenlerini anlamaya çalışmanız bekleniyor.
-İnsanlığına hürmet gösterip iyi niyetle yaklaşmanız halinde en aykırı mizaçlarla bile olumlu ilişki kurulabiliyor.
-Orijinallik ve gevşeklik hevesiyle kendinizi kaptırmadığınız sürece kimse yaşantınızdan vazgeçmenizi istemiyor.
-Temel ilkelerinizi korumak kaydıyla her seviyede insanla dostluk köprüleri kurabileceğini belirtiliyor.
Bizim dünyamıza ait değerlerin anlatılmadığı çok kısır bir dönemden geçiyoruz. İslam dünyası tavır ve davranışlarıyla itici olduğu bir ortamda toplumların hemen kabullenmelerini beklemek zor. Ancak düşüncesine bakmadan herkese saygılı davranırsanız yanlış anlamaya müsait tavırlarınızı gözden geçirip, kendinize çeki düzen verirseniz, insanlara daha kolay ulaşabilirsiniz.
Bu dönem tohum atma dönemi dünyanın dört bir yanına dağılmış gönüllüler güzellikleri iyi temsil edip sevgi tohumları ekmek için hicret çemberini genişletmeli, arkadan gelenlere iyi bir ortam bırakmalı. Özellikle yurt dışında kendi değerleri hakkında şüphesi olmayanların başkalarıyla ilişkiden korkması anlamsız. Onlara gönlünüzü açıp yakınlaşarak daha doğru tanıma fırsatı verirseniz onlar da size açılır ve karşılıklı güzellikler paylaşılabilir. Sahip olduğunuz faziletleri doğru sergileyebilirseniz, değerlerinize önyargı ve düşmanlıklar giderilir, muhtemel çatışmalar önlenir.
-Bazılarını saygılı hale getirisiniz.
-Kimi zarar vermekten sakınır.
-Bazılarının varsa nefret hissini yok edersiniz
-Çatışmaları yok etmek uçurumları ortadan kaldırmak için mesafe alırsınız.
Bütün bu önemli kazanımlara insanların el ele tutuşması ile ulaşılabilir, problemlerle beraber mücadele edilir, değerlerimize karşı insanların gönüllerinde saygı tohumları ekilir, birlikte yaşama kültürü geliştirilir.
Hoca efendi 10 yıl önce yaptığı konuşmada adeta bu günü görmüş gibi en olumlu işleri yapsanız bile vehim üreten merkezlerin kirli planlarını hesaba katmazsanız size hayat hakkı tanımazlar diyor;
-Çok iyi niyetli olmanız,
-Allah’ın rızası dinin ilası dışında en küçük bir amacınızın olmaması,
-İnsanlığın gelişmesi adına çok önemli projelere de imza atmanız,
-Toplumları kaynaştırmak için elinizden gelen gayreti göstermeniz tek başına yetmez.
Eğer kendiniz doğru ifade edemezseniz nefretle oturup kalkanların oyunlarından kendinizi koruyamazsınız.
Siz kendinizi doğru ifade etseniz de karanlık gruplar yapılanları yok etmek için bir araya gelebilir, insani faaliyetlerinizi yok etmek için olmadık yalanlar üretebilirler. Atılacak iftiraların üzerinize yapışmasını istemiyorsanız hem hizmetlerinizi aynı çizgide sürdürmeli hem de söylenenlerin yanlışlığını anlatmalı, sadece insanlığı yüceltmek sevgi çemberini genişletmek için çabaladığınızı farklı araç ve yöntemlerle göstermelisiniz.
Ancak, vehim üretme dışında bir mahareti olmayan etrafını suçlayarak beceri eksikliğini gizlemeye çalışan toplumu kamplara bölerek düşman gruplar oluşturarak safları arkasında toplamayı hedefleyen tutucu insanlar diyalog vb kelimeleri tehlikeli ilan ederek bu tür ilişkilerden kuşku duyabilir.
Düşmanlık duygularının mağlubu bu türden insanları ikna etmek zor, onların endişelendikleri kavramlara takılmadan, bir yandan insanlarla ilişki kurma yolları ararken bir yandan da yanlış anlamaya müsait kişi ve grupların hassasiyetlerini gözeterek doğru argümanlarla amacınızın duruluğunu paylaşarak yeni çıkış yolları bulup vehimlerden kendinizi korumanız insanları rahatlatmanız gerekebilir.
Onun bu tavsiyesine uyan gönüllüler anormal tepkilere muhatap olmamak için çok titiz davrandılar, bütün bu hassasiyetlerine rağmen toplumu istedikleri gibi yönlendirmek isteyen kıskançlık duygusunun esiri çevreler boş durmuyor, yapılan her insani faaliyeti karalayıp geliştirilen sağlıklı ilişkileri bozmaya çalışıyor. Devlet imkânlarıyla yaptıkları propagandaların özellikle batı dünyasında etkili olmamasının sebebi gönüllülerin kirli planlara takılmada tutarlı davranmaları ve niyetlerinin duruluğunu her fırsatta anlatmalarından kaynaklanıyor.
Geçmişte dünyevi beklentisi olmayan Bediüzzaman’ı 30-40 kişiyle devleti ele geçirmekle suçlayıp bekçilerle takip etikleri gibi, bugün de aynı şekilde dünyaya Allah’ın adını duyurmak üzere yayılmış hizmet gönüllülerini devletin emniyet ve istihbarat birimleriyle takibe ediyor, tüm hareketlerini inceleyip olmadık şeylerle suç üretmeye çalışıyorlar. 80 milyonluk bir ülkenin bir milyonu hakkında açılan soruşturmadan hareketle hizmetin her yerde %1 oranında bulunması olağanken. Onlar daha çok hizmette çalıştığından zorlamalı gerekçelerle yapılan tutuklamalarda bile 4-5 milyon kadrosu olan devleti 40-50 bin kişiyle yani binde birle ele geçirmişler.
Başkalarının her yerde bulunmasından rahatsızlık duymayanlar, gönüllülerin sabır-metanet ve çok büyük emeklerle yükseldikleri herkesin eşit girme hakkına sahip olduğu bazı birimlerde birikimleriyle öne çıkmalarını suç gibi gösteriyor, işkence altında alınan ifadeler ve iftiralarla başarılarda şaibe arıyorlar.
Kirli oyunlar, suçun başkasına atıldığı ölümlü olaylarla siyasi hedeflerine ulaşan karanlık bir grup; gönüllü faaliyetleri karalayarak hizmetin yaptıklarına düşmanca yaklaşan ideolojik kişi ve grupların vehimlerini tahrik edip arkasına alarak adım adım devletin birimlerini ele geçiriyor. Şimdilik propagandanın sihrine kaptırmış çevreler devletin talan edilişini görmezden gelirken, hizmetin kanuna göre yaptığı insani faaliyetlerin engellenmesini meşru faaliyetleriyle insanların suçlanıp haklarının yok edilmesini sessizce izliyorlar.
Kimseyi zorla ikna edemezsiniz ancak kendinizi anlatmazsanız ikna şansını da kaybedersiniz. Böyle dönemlerde;
-Kendimizi yetiştirmeli,
-Muhataplar iyi tanıyıp saygıda kusur etmemeli,
-Yaptıklarınızı yıkmaya çalışan bozgunculara aynı yöntemle tepkisel karşılık vermekten kaçınmalı,
-Hep hayır ve fazilet yolunu seçerek, sadece ithamlara cevap vermekle yetinmeli
İnsanların düşünce dünyalarında olumlu yer edinmek için her durumda tutarlı ve istikrarlı bir yol izlenmelidir.
Anormal şartlarda, düşmanlıkları önleyip insanları bir araya getirmek için amatörce yapılan çalışmaları daha profesyonel hale getirmeli, sizden rahatsız olanlarla uğraşacağınıza kendimizi kenara çekmeden;
-Rahatsızlık duymayanları bulup onların desteğini arkamıza alarak,
-Hatadan uzak durup, anlattığımız şeyleri yaşayarak,
-Üstünlük psikolojisiyle hareketten kaçınarak,
-İnsani değerlere bağlı kalıp farklılıklara saygımızı koruyarak,
-İddiasız bir şekilde kendimizi ifade etmeli,
Müzakere yollarını açık tutarak herkesimle bir şekilde ilişki kurmanın toplumla kaynaşmanın yolları aramalıdır.