Hamdullah Öztürk, İskenderpaşa cemaati lideri Nureddin Coşan’a sordu:
Hakyolcu hakim ve savcıların yaptıklarına nasıl destek olabiliyorsunuz?
İlahiyatçı-yazar Hamdullah Öztürk, İskenderpaşa cemaatinin lideri Nureddin Coşan’ın siyasi çizgisi ve şu anki zulümlere desteğine dair çok önemli soruları gündeme getirdi. Yargıda İskenderpaşa’ya bağlı Hakyol grubuna müntesip hakim ve savcıların Gülen Hareketi gönüllülerine yaptığı zulümlere işaret eden Öztürk, Coşan’a şu soruyu yöneltti: “Hikmet, adalet ve yüksek ahlakı hedefleyen, ‘Efendimiz’in (SAV) kölesiyiz, tek meselemiz O’nun (SAV) razı olmasıdır’ diyen bir cemaat lideri bunlara nasıl destek verebilir?”
İSKENDERPAŞA-MHP-AKP ÜÇGENİ
İlahiyatçı-yazar Hamdullah Öztürk, kendisine ait Youtube kanalında, Gülen Hareketi gönüllülerine yönelik zulümlerle İskenderpaşa cemaati ve cemaatin lideri Nureddin Coşan’ın bağlantısına dair çok önemli tespit ve soruların yer aldığı bir video yayınladı. İskenderpaşa – MHP – AK Parti üçgeninde neler oluyor?” başlığı ile yayınladığı videosunda, İskenderpaşa cemaatinin kuruluş ve oluşumuna dair de bilgiler aktaran Öztürk, cemaatin kurucusu Mehmet Zahid Kotku ve Mahmut Esad Coşan hocaefendilerin hizmetlerine, bilhassa siyasetle olan yaklaşımlarına temas etti. Türkiye’de Erbakan’la başlayan Milli Görüş hareketinin İskenderpaşa Tekkesinden doğduğunu kaydeden Öztürk, “12 Eylül 1980 öncesinde Mehmet Zahid Kotku efendi siyasetle maneviyatının çok iyi gitmediğini fark ediyor. Hadiselerin de iyiye gitmediğini fark ediyor. Necmettin Erbakan’dan partisini kapatmasını istiyor. Fakat Erbakan bu tavsiyeye uymuyor” dedi.
ESAD COŞAN’IN REFAH’LA ARASI ISINMADI
Öztürk, Mehmet Zahit Kotku efendinin ardından onun yerini alan damadı Mahmut Esad Coşan efendinin de siyasi ilişkilerle ilgili olarak kayınpederi ve şeyhinin tavsiyesine uyduğunu ve siyasetle araya mesafe koyduğunu kaydetti. Coşan’ın irşat faaliyetlerini sürdürdüğünü, yayınlar yaptığını ve vakıflar kurduğunu belirterek, şu bilgileri aktardı: “Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli açılımlar yaptı. İslam dergisi, Kadın Aile ve Çocuk Dergisi, Akra FM gibi yayınlara önem verdi. Refah Partisiyle de araları bir türlü ısınmadı. Aralarındaki çekişme devam etti. Mahmut Esad Coşan efendi tercihini manevi irşatlar ve İslami hizmetler yönünde kullandı. 28 Şubat sürecinde de gönüllü sürgün olarak Avutralya’ya gitti. Avustralya’da bir hizmet açılışına giderken trafik kazasında ruhunun ufkuna yürüdü. Benim o zamanki bilgilerin bu trafik kazasının biraz şaibeli olduğu yönündeydi.”
NUREDDİN COŞAN HEMEN PARTİ KURDU
Hamdullah Öztürk, Mahmut Esat Coşan efendinin yerine geçen oğlu Muharrem Nureddin Coşan efendinin, vazifeye gelince, yaklaşık 1 yıl kadar süre sonra sonra Sağduyu Partisini kurduğunu anlattı. Babasının çizgisine rağmen neden parti kurduğunu Coşan’ın kendisinin açıklaması gerektiğini ifade ederek, şu tespitleri ortaya koydu: “Partinin 3 tane ana kavramı var; birincisi hikmet, ikincisi adalet ve üçüncüsü yüksek ahlak. Yüksek ahlak, Kuran’daki Peygamber Efendimiz’in (SAV) ahlakı. Bu 3 şeyi çok önemsiyor parti. Parti tabela partisinden öteye geçmiyor. Ama kritik zamanlarda parti genel başkanı olmamasına rağmen parti adına yapılan seçim desteği açıklamaların altında Muharrem Nureddin Coşan efendinin imzası bulunuyor.”
2011 SEÇİMLERİNDE AÇIKÇA MHP’Yİ DESTEKLEDİ
Hamdullah Öztürk, Coşan’ın 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde yaptığı açıklamadan bazı kısımları şöyle aktardı: “Değerli kardeşim aklını kullan. Neme lazım deme. Yalnız bırakmayalım. Şimdi silkin, şimdi uyan, dengeleri boz. Bozkurtlara fırsat ver, yol ver. Oy ver. Çekidüzen versin, destek olsun dostlara. Fayda versin, tek yürek olsun iyiler. MHP’li kardeşlerim, barajı aşın da sizinle birlikte daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun. Birleşsin güçler, def etsin akbabaları. Şanımız yürüsün cihanda.”
YOLSUZLUKLAR ORTAYA ÇIKINCA ERDOĞAN’A YÖNELDİ
Öztürk, 2011 seçimlerinde açıkça MHP’ye destek veren Coşan’ın, Reza Zarrab’ın merkezinde yer aldığı yolsuzlukların, hukuksuzlukların alenen ortaya çıktığı dönemde, 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce yaptığı açıklamada ise şunları söylediğini ifade etti: “Özgürlüklerle ilgili beklentilerimizde uzunca bir süre sonra bazı ümit ışıkları yanmış, birtakım merhaleler aşılmış, yollar kat edilmiştir. Bu bağlamda mevcut irade ve yetkililere sağduyulu desteğimiz bu seçim için yeniden gündemdedir. Ümit ederiz ki gün ola harman ola.” Öztürk, Coşan’ın bu sözlerini aktardıktan sonra şu tespiti yaptı: “Halbuki 2011 Türkiyesi ile 2015 Türkiyesini karşılaştırdığımızda korkunç bir geriye gitme var.”
ERDOĞAN’A “ÜVEY EVLAT” SİTEMİ
Nureddin Coşan, 24 haziran 2018 seçimlerinden önce ise şöyle bir açıklama yayınlıyor: “Üvey değiliz. Hasan Sabbah hiç değiliz. Onunla anılmak, kıyaslanmak, o taifeye mahsus maruz kalmak istemeyiz.” Öztürk, Coşan’ın bu sözlerine dair şu soruları gündeme getiriyor: “Ne oldu? 2018’e gelindiğinde ne oldu da Hasan Sabbah’la birlikte anılmak istemiyor Nureddin efendi? Hasan Sabbah’tan neyi kast ediyor? Erdoğan’ın Gülen Hareketi için söylediği Haşhaşiler, Hasan Sabbah’ı kullanıyor. Eğer onlar maruz kaldıysa, burada bir adaletsizlik varsa; adalet, hikmet ve yüksek ahlakı prensip edinen partinin kanaat önderi ne diyor? Bunlarla anılmak istemeyiz diyor. Ne oldu? 15 Temmuz’dan sonra ne oldu da Nureddin efendi üvey değiliz diyor? Bir şeyler paylaşıldı da bunlar bir şey mi vermediler? Üveylik çağrışımı yaptıran ne? Cevabı Nureddin efendide.”
BU KEZ ERDOĞAN “AZİZ BAŞKAN” OLDU
Aradan yaklaşık 9 ay geçtikten sonra 13 Mart 2019’da yerel seçimler öncesinde bir açıklama daha yayınlıyor Nureddin Coşan. Erdoğan için “Cumhurun müttefiki aziz başkan” hitabının yer aldığı açıklamada, Coşan şunları söylüyor: “Ayrıştıran, bölen, ötekileştiren, itibarsızlaştıran, tefrika sokan, şeytan gündümlü tek dişli canavar kahrolmuştur.” Hamdullah Öztürk, Coşan’ın bu açıklamasına dair şöyle konuştu: “Kimi kast ettiği belli. Burada Gülen Hareketi’nin kastediyor. ‘Barış ve selamet elçisi inancımız her daim baki ve payidar olacaktır. Bu bağlamda biz de Evet ile sizi destekliyoruz’ diyor. Dokuz ay önce üvey evlat, buna rağmen destek var. Dokuz ay sonra ise ‘tek dişli canavar kahroldu, bölücülük tefika gitti.’ Halbuki Türkiye’de nefret söylemi hızlandı, bölücülük siyasetin bir gereği gibi uygulanmaya başlandı. Ama Nureddin efendiye göre meseleye iyiye gidiyor.”
COŞAN OLACAKLARI NEREDEN BİLİYORDU
Hamdullah Öztürk, Coşan’a 2011 seçimleri öncesinde yaptığı açıklama ve sonrasında yaşananlara dair çok önemli sorular yöneltti: “2011’de MHP’nin barajı aşıp AKP’ye destek vererek ortalığı toparlaması ne demek? Nureddin efendi bunu kerameten mi söylüyor? Yoksa Nureddin efendinin parti kurması ve babasının siyasete mesafeli tavrını değiştirerek daha siyasi bir tavır almaya, seçimlerde resmi açıklamalar yapmaya başlamasıyla gidilen yolun böyle bir planla ilişkisi mi var? Bunun cevabı Nureddin efendide. Bugün bu soruları konuşmanın imkanı yok ama yarın bu sorular mutlaka karşısına çıkacak.”
HAKYOLCU HAKİM VE SAVCILARI NASIL DESTEKLEYEBİLİYOR
Öztürk, 2013 ve bilhassa da 15 Temmuz sonrasında, yargı eliyle Gülen Hareketine mensup insanlara yapılan zulümler hakkında da çok önemli sorular yöneltti Nureddin Coşan’a: “15 Temmuz sonrasında sonra Gülen Hareketine mensup kadınlara, yaşlılara, çocuklulara suçlu suçsuz ayrımı yapmadan mensubiyet üzerinden en ağır cezaları veren hakimlerin Hakyol’la ilişkili olduğunu biliyoruz. En yüksek seviyede ceza isteyen ve bunlarda ısrar eden, tutukluluğun devamını ısrar eden savcıların Hakyolla ilişkili olduğunu biliyoruz. Bu tavrın, tasavvuf gibi gönül insanı yetiştirme amaçlı ocağın birikimi, tecrübesi ve oradaki anlayışla, Hakyol mensubu hakim ve savcıların davranışları arasında nasıl bir münasebet olabilir? Hikmet, adalet ve yüksek ahlakı hedefleyen, ‘Efendimiz’in (SAV) kölesiyiz, tek meselemiz O’nun (SAV) razı olmasıdır’ diyen bir cemaat lideri buna nasıl destek verebilir?”
Hamdullah Öztürk, İskenderpaşa cemaati lideri Nureddin Coşan’a sordu:
Hakyolcu hakim ve savcıların yaptıklarına nasıl destek olabiliyorsunuz?
İlahiyatçı-yazar Hamdullah Öztürk, İskenderpaşa cemaatinin lideri Nureddin Coşan’ın siyasi çizgisi ve şu anki zulümlere desteğine dair çok önemli soruları gündeme getirdi. Yargıda İskenderpaşa’ya bağlı Hakyol grubuna müntesip hakim ve savcıların Gülen Hareketi gönüllülerine yaptığı zulümlere işaret eden Öztürk, Coşan’a şu soruyu yöneltti: “Hikmet, adalet ve yüksek ahlakı hedefleyen, ‘Efendimiz’in (SAV) kölesiyiz, tek meselemiz O’nun (SAV) razı olmasıdır’ diyen bir cemaat lideri bunlara nasıl destek verebilir?”
İSKENDERPAŞA-MHP-AKP ÜÇGENİ
İlahiyatçı-yazar Hamdullah Öztürk, kendisine ait Youtube kanalında, Gülen Hareketi gönüllülerine yönelik zulümlerle İskenderpaşa cemaati ve cemaatin lideri Nureddin Coşan’ın bağlantısına dair çok önemli tespit ve soruların yer aldığı bir video yayınladı. İskenderpaşa – MHP – AK Parti üçgeninde neler oluyor?” başlığı ile yayınladığı videosunda, İskenderpaşa cemaatinin kuruluş ve oluşumuna dair de bilgiler aktaran Öztürk, cemaatin kurucusu Mehmet Zahid Kotku ve Mahmut Esad Coşan hocaefendilerin hizmetlerine, bilhassa siyasetle olan yaklaşımlarına temas etti. Türkiye’de Erbakan’la başlayan Milli Görüş hareketinin İskenderpaşa Tekkesinden doğduğunu kaydeden Öztürk, “12 Eylül 1980 öncesinde Mehmet Zahid Kotku efendi siyasetle maneviyatının çok iyi gitmediğini fark ediyor. Hadiselerin de iyiye gitmediğini fark ediyor. Necmettin Erbakan’dan partisini kapatmasını istiyor. Fakat Erbakan bu tavsiyeye uymuyor” dedi.
ESAD COŞAN’IN REFAH’LA ARASI ISINMADI
Öztürk, Mehmet Zahit Kotku efendinin ardından onun yerini alan damadı Mahmut Esad Coşan efendinin de siyasi ilişkilerle ilgili olarak kayınpederi ve şeyhinin tavsiyesine uyduğunu ve siyasetle araya mesafe koyduğunu kaydetti. Coşan’ın irşat faaliyetlerini sürdürdüğünü, yayınlar yaptığını ve vakıflar kurduğunu belirterek, şu bilgileri aktardı: “Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli açılımlar yaptı. İslam dergisi, Kadın Aile ve Çocuk Dergisi, Akra FM gibi yayınlara önem verdi. Refah Partisiyle de araları bir türlü ısınmadı. Aralarındaki çekişme devam etti. Mahmut Esad Coşan efendi tercihini manevi irşatlar ve İslami hizmetler yönünde kullandı. 28 Şubat sürecinde de gönüllü sürgün olarak Avutralya’ya gitti. Avustralya’da bir hizmet açılışına giderken trafik kazasında ruhunun ufkuna yürüdü. Benim o zamanki bilgilerin bu trafik kazasının biraz şaibeli olduğu yönündeydi.”
NUREDDİN COŞAN HEMEN PARTİ KURDU
Hamdullah Öztürk, Mahmut Esat Coşan efendinin yerine geçen oğlu Muharrem Nureddin Coşan efendinin, vazifeye gelince, yaklaşık 1 yıl kadar süre sonra sonra Sağduyu Partisini kurduğunu anlattı. Babasının çizgisine rağmen neden parti kurduğunu Coşan’ın kendisinin açıklaması gerektiğini ifade ederek, şu tespitleri ortaya koydu: “Partinin 3 tane ana kavramı var; birincisi hikmet, ikincisi adalet ve üçüncüsü yüksek ahlak. Yüksek ahlak, Kuran’daki Peygamber Efendimiz’in (SAV) ahlakı. Bu 3 şeyi çok önemsiyor parti. Parti tabela partisinden öteye geçmiyor. Ama kritik zamanlarda parti genel başkanı olmamasına rağmen parti adına yapılan seçim desteği açıklamaların altında Muharrem Nureddin Coşan efendinin imzası bulunuyor.”
2011 SEÇİMLERİNDE AÇIKÇA MHP’Yİ DESTEKLEDİ
Hamdullah Öztürk, Coşan’ın 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde yaptığı açıklamadan bazı kısımları şöyle aktardı: “Değerli kardeşim aklını kullan. Neme lazım deme. Yalnız bırakmayalım. Şimdi silkin, şimdi uyan, dengeleri boz. Bozkurtlara fırsat ver, yol ver. Oy ver. Çekidüzen versin, destek olsun dostlara. Fayda versin, tek yürek olsun iyiler. MHP’li kardeşlerim, barajı aşın da sizinle birlikte daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun. Birleşsin güçler, def etsin akbabaları. Şanımız yürüsün cihanda.”
YOLSUZLUKLAR ORTAYA ÇIKINCA ERDOĞAN’A YÖNELDİ
Öztürk, 2011 seçimlerinde açıkça MHP’ye destek veren Coşan’ın, Reza Zarrab’ın merkezinde yer aldığı yolsuzlukların, hukuksuzlukların alenen ortaya çıktığı dönemde, 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce yaptığı açıklamada ise şunları söylediğini ifade etti: “Özgürlüklerle ilgili beklentilerimizde uzunca bir süre sonra bazı ümit ışıkları yanmış, birtakım merhaleler aşılmış, yollar kat edilmiştir. Bu bağlamda mevcut irade ve yetkililere sağduyulu desteğimiz bu seçim için yeniden gündemdedir. Ümit ederiz ki gün ola harman ola.” Öztürk, Coşan’ın bu sözlerini aktardıktan sonra şu tespiti yaptı: “Halbuki 2011 Türkiyesi ile 2015 Türkiyesini karşılaştırdığımızda korkunç bir geriye gitme var.”
ERDOĞAN’A “ÜVEY EVLAT” SİTEMİ
Nureddin Coşan, 24 haziran 2018 seçimlerinden önce ise şöyle bir açıklama yayınlıyor: “Üvey değiliz. Hasan Sabbah hiç değiliz. Onunla anılmak, kıyaslanmak, o taifeye mahsus maruz kalmak istemeyiz.” Öztürk, Coşan’ın bu sözlerine dair şu soruları gündeme getiriyor: “Ne oldu? 2018’e gelindiğinde ne oldu da Hasan Sabbah’la birlikte anılmak istemiyor Nureddin efendi? Hasan Sabbah’tan neyi kast ediyor? Erdoğan’ın Gülen Hareketi için söylediği Haşhaşiler, Hasan Sabbah’ı kullanıyor. Eğer onlar maruz kaldıysa, burada bir adaletsizlik varsa; adalet, hikmet ve yüksek ahlakı prensip edinen partinin kanaat önderi ne diyor? Bunlarla anılmak istemeyiz diyor. Ne oldu? 15 Temmuz’dan sonra ne oldu da Nureddin efendi üvey değiliz diyor? Bir şeyler paylaşıldı da bunlar bir şey mi vermediler? Üveylik çağrışımı yaptıran ne? Cevabı Nureddin efendide.”
BU KEZ ERDOĞAN “AZİZ BAŞKAN” OLDU
Aradan yaklaşık 9 ay geçtikten sonra 13 Mart 2019’da yerel seçimler öncesinde bir açıklama daha yayınlıyor Nureddin Coşan. Erdoğan için “Cumhurun müttefiki aziz başkan” hitabının yer aldığı açıklamada, Coşan şunları söylüyor: “Ayrıştıran, bölen, ötekileştiren, itibarsızlaştıran, tefrika sokan, şeytan gündümlü tek dişli canavar kahrolmuştur.” Hamdullah Öztürk, Coşan’ın bu açıklamasına dair şöyle konuştu: “Kimi kast ettiği belli. Burada Gülen Hareketi’nin kastediyor. ‘Barış ve selamet elçisi inancımız her daim baki ve payidar olacaktır. Bu bağlamda biz de Evet ile sizi destekliyoruz’ diyor. Dokuz ay önce üvey evlat, buna rağmen destek var. Dokuz ay sonra ise ‘tek dişli canavar kahroldu, bölücülük tefika gitti.’ Halbuki Türkiye’de nefret söylemi hızlandı, bölücülük siyasetin bir gereği gibi uygulanmaya başlandı. Ama Nureddin efendiye göre meseleye iyiye gidiyor.”
COŞAN OLACAKLARI NEREDEN BİLİYORDU
Hamdullah Öztürk, Coşan’a 2011 seçimleri öncesinde yaptığı açıklama ve sonrasında yaşananlara dair çok önemli sorular yöneltti: “2011’de MHP’nin barajı aşıp AKP’ye destek vererek ortalığı toparlaması ne demek? Nureddin efendi bunu kerameten mi söylüyor? Yoksa Nureddin efendinin parti kurması ve babasının siyasete mesafeli tavrını değiştirerek daha siyasi bir tavır almaya, seçimlerde resmi açıklamalar yapmaya başlamasıyla gidilen yolun böyle bir planla ilişkisi mi var? Bunun cevabı Nureddin efendide. Bugün bu soruları konuşmanın imkanı yok ama yarın bu sorular mutlaka karşısına çıkacak.”
HAKYOLCU HAKİM VE SAVCILARI NASIL DESTEKLEYEBİLİYOR
Öztürk, 2013 ve bilhassa da 15 Temmuz sonrasında, yargı eliyle Gülen Hareketine mensup insanlara yapılan zulümler hakkında da çok önemli sorular yöneltti Nureddin Coşan’a: “15 Temmuz sonrasında sonra Gülen Hareketine mensup kadınlara, yaşlılara, çocuklulara suçlu suçsuz ayrımı yapmadan mensubiyet üzerinden en ağır cezaları veren hakimlerin Hakyol’la ilişkili olduğunu biliyoruz. En yüksek seviyede ceza isteyen ve bunlarda ısrar eden, tutukluluğun devamını ısrar eden savcıların Hakyolla ilişkili olduğunu biliyoruz. Bu tavrın, tasavvuf gibi gönül insanı yetiştirme amaçlı ocağın birikimi, tecrübesi ve oradaki anlayışla, Hakyol mensubu hakim ve savcıların davranışları arasında nasıl bir münasebet olabilir? Hikmet, adalet ve yüksek ahlakı hedefleyen, ‘Efendimiz’in (SAV) kölesiyiz, tek meselemiz O’nun (SAV) razı olmasıdır’ diyen bir cemaat lideri buna nasıl destek verebilir?”
Hamdullah Öztürk, İskenderpaşa cemaati lideri Nureddin Coşan’a sordu:
Hakyolcu hakim ve savcıların yaptıklarına nasıl destek olabiliyorsunuz?
İlahiyatçı-yazar Hamdullah Öztürk, İskenderpaşa cemaatinin lideri Nureddin Coşan’ın siyasi çizgisi ve şu anki zulümlere desteğine dair çok önemli soruları gündeme getirdi. Yargıda İskenderpaşa’ya bağlı Hakyol grubuna müntesip hakim ve savcıların Gülen Hareketi gönüllülerine yaptığı zulümlere işaret eden Öztürk, Coşan’a şu soruyu yöneltti: “Hikmet, adalet ve yüksek ahlakı hedefleyen, ‘Efendimiz’in (SAV) kölesiyiz, tek meselemiz O’nun (SAV) razı olmasıdır’ diyen bir cemaat lideri bunlara nasıl destek verebilir?”
İSKENDERPAŞA-MHP-AKP ÜÇGENİ
İlahiyatçı-yazar Hamdullah Öztürk, kendisine ait Youtube kanalında, Gülen Hareketi gönüllülerine yönelik zulümlerle İskenderpaşa cemaati ve cemaatin lideri Nureddin Coşan’ın bağlantısına dair çok önemli tespit ve soruların yer aldığı bir video yayınladı. İskenderpaşa – MHP – AK Parti üçgeninde neler oluyor?” başlığı ile yayınladığı videosunda, İskenderpaşa cemaatinin kuruluş ve oluşumuna dair de bilgiler aktaran Öztürk, cemaatin kurucusu Mehmet Zahid Kotku ve Mahmut Esad Coşan hocaefendilerin hizmetlerine, bilhassa siyasetle olan yaklaşımlarına temas etti. Türkiye’de Erbakan’la başlayan Milli Görüş hareketinin İskenderpaşa Tekkesinden doğduğunu kaydeden Öztürk, “12 Eylül 1980 öncesinde Mehmet Zahid Kotku efendi siyasetle maneviyatının çok iyi gitmediğini fark ediyor. Hadiselerin de iyiye gitmediğini fark ediyor. Necmettin Erbakan’dan partisini kapatmasını istiyor. Fakat Erbakan bu tavsiyeye uymuyor” dedi.
ESAD COŞAN’IN REFAH’LA ARASI ISINMADI
Öztürk, Mehmet Zahit Kotku efendinin ardından onun yerini alan damadı Mahmut Esad Coşan efendinin de siyasi ilişkilerle ilgili olarak kayınpederi ve şeyhinin tavsiyesine uyduğunu ve siyasetle araya mesafe koyduğunu kaydetti. Coşan’ın irşat faaliyetlerini sürdürdüğünü, yayınlar yaptığını ve vakıflar kurduğunu belirterek, şu bilgileri aktardı: “Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli açılımlar yaptı. İslam dergisi, Kadın Aile ve Çocuk Dergisi, Akra FM gibi yayınlara önem verdi. Refah Partisiyle de araları bir türlü ısınmadı. Aralarındaki çekişme devam etti. Mahmut Esad Coşan efendi tercihini manevi irşatlar ve İslami hizmetler yönünde kullandı. 28 Şubat sürecinde de gönüllü sürgün olarak Avutralya’ya gitti. Avustralya’da bir hizmet açılışına giderken trafik kazasında ruhunun ufkuna yürüdü. Benim o zamanki bilgilerin bu trafik kazasının biraz şaibeli olduğu yönündeydi.”
NUREDDİN COŞAN HEMEN PARTİ KURDU
Hamdullah Öztürk, Mahmut Esat Coşan efendinin yerine geçen oğlu Muharrem Nureddin Coşan efendinin, vazifeye gelince, yaklaşık 1 yıl kadar süre sonra sonra Sağduyu Partisini kurduğunu anlattı. Babasının çizgisine rağmen neden parti kurduğunu Coşan’ın kendisinin açıklaması gerektiğini ifade ederek, şu tespitleri ortaya koydu: “Partinin 3 tane ana kavramı var; birincisi hikmet, ikincisi adalet ve üçüncüsü yüksek ahlak. Yüksek ahlak, Kuran’daki Peygamber Efendimiz’in (SAV) ahlakı. Bu 3 şeyi çok önemsiyor parti. Parti tabela partisinden öteye geçmiyor. Ama kritik zamanlarda parti genel başkanı olmamasına rağmen parti adına yapılan seçim desteği açıklamaların altında Muharrem Nureddin Coşan efendinin imzası bulunuyor.”
2011 SEÇİMLERİNDE AÇIKÇA MHP’Yİ DESTEKLEDİ
Hamdullah Öztürk, Coşan’ın 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde yaptığı açıklamadan bazı kısımları şöyle aktardı: “Değerli kardeşim aklını kullan. Neme lazım deme. Yalnız bırakmayalım. Şimdi silkin, şimdi uyan, dengeleri boz. Bozkurtlara fırsat ver, yol ver. Oy ver. Çekidüzen versin, destek olsun dostlara. Fayda versin, tek yürek olsun iyiler. MHP’li kardeşlerim, barajı aşın da sizinle birlikte daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun. Birleşsin güçler, def etsin akbabaları. Şanımız yürüsün cihanda.”
YOLSUZLUKLAR ORTAYA ÇIKINCA ERDOĞAN’A YÖNELDİ
Öztürk, 2011 seçimlerinde açıkça MHP’ye destek veren Coşan’ın, Reza Zarrab’ın merkezinde yer aldığı yolsuzlukların, hukuksuzlukların alenen ortaya çıktığı dönemde, 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce yaptığı açıklamada ise şunları söylediğini ifade etti: “Özgürlüklerle ilgili beklentilerimizde uzunca bir süre sonra bazı ümit ışıkları yanmış, birtakım merhaleler aşılmış, yollar kat edilmiştir. Bu bağlamda mevcut irade ve yetkililere sağduyulu desteğimiz bu seçim için yeniden gündemdedir. Ümit ederiz ki gün ola harman ola.” Öztürk, Coşan’ın bu sözlerini aktardıktan sonra şu tespiti yaptı: “Halbuki 2011 Türkiyesi ile 2015 Türkiyesini karşılaştırdığımızda korkunç bir geriye gitme var.”
ERDOĞAN’A “ÜVEY EVLAT” SİTEMİ
Nureddin Coşan, 24 haziran 2018 seçimlerinden önce ise şöyle bir açıklama yayınlıyor: “Üvey değiliz. Hasan Sabbah hiç değiliz. Onunla anılmak, kıyaslanmak, o taifeye mahsus maruz kalmak istemeyiz.” Öztürk, Coşan’ın bu sözlerine dair şu soruları gündeme getiriyor: “Ne oldu? 2018’e gelindiğinde ne oldu da Hasan Sabbah’la birlikte anılmak istemiyor Nureddin efendi? Hasan Sabbah’tan neyi kast ediyor? Erdoğan’ın Gülen Hareketi için söylediği Haşhaşiler, Hasan Sabbah’ı kullanıyor. Eğer onlar maruz kaldıysa, burada bir adaletsizlik varsa; adalet, hikmet ve yüksek ahlakı prensip edinen partinin kanaat önderi ne diyor? Bunlarla anılmak istemeyiz diyor. Ne oldu? 15 Temmuz’dan sonra ne oldu da Nureddin efendi üvey değiliz diyor? Bir şeyler paylaşıldı da bunlar bir şey mi vermediler? Üveylik çağrışımı yaptıran ne? Cevabı Nureddin efendide.”
BU KEZ ERDOĞAN “AZİZ BAŞKAN” OLDU
Aradan yaklaşık 9 ay geçtikten sonra 13 Mart 2019’da yerel seçimler öncesinde bir açıklama daha yayınlıyor Nureddin Coşan. Erdoğan için “Cumhurun müttefiki aziz başkan” hitabının yer aldığı açıklamada, Coşan şunları söylüyor: “Ayrıştıran, bölen, ötekileştiren, itibarsızlaştıran, tefrika sokan, şeytan gündümlü tek dişli canavar kahrolmuştur.” Hamdullah Öztürk, Coşan’ın bu açıklamasına dair şöyle konuştu: “Kimi kast ettiği belli. Burada Gülen Hareketi’nin kastediyor. ‘Barış ve selamet elçisi inancımız her daim baki ve payidar olacaktır. Bu bağlamda biz de Evet ile sizi destekliyoruz’ diyor. Dokuz ay önce üvey evlat, buna rağmen destek var. Dokuz ay sonra ise ‘tek dişli canavar kahroldu, bölücülük tefika gitti.’ Halbuki Türkiye’de nefret söylemi hızlandı, bölücülük siyasetin bir gereği gibi uygulanmaya başlandı. Ama Nureddin efendiye göre meseleye iyiye gidiyor.”
COŞAN OLACAKLARI NEREDEN BİLİYORDU
Hamdullah Öztürk, Coşan’a 2011 seçimleri öncesinde yaptığı açıklama ve sonrasında yaşananlara dair çok önemli sorular yöneltti: “2011’de MHP’nin barajı aşıp AKP’ye destek vererek ortalığı toparlaması ne demek? Nureddin efendi bunu kerameten mi söylüyor? Yoksa Nureddin efendinin parti kurması ve babasının siyasete mesafeli tavrını değiştirerek daha siyasi bir tavır almaya, seçimlerde resmi açıklamalar yapmaya başlamasıyla gidilen yolun böyle bir planla ilişkisi mi var? Bunun cevabı Nureddin efendide. Bugün bu soruları konuşmanın imkanı yok ama yarın bu sorular mutlaka karşısına çıkacak.”
HAKYOLCU HAKİM VE SAVCILARI NASIL DESTEKLEYEBİLİYOR
Öztürk, 2013 ve bilhassa da 15 Temmuz sonrasında, yargı eliyle Gülen Hareketine mensup insanlara yapılan zulümler hakkında da çok önemli sorular yöneltti Nureddin Coşan’a: “15 Temmuz sonrasında sonra Gülen Hareketine mensup kadınlara, yaşlılara, çocuklulara suçlu suçsuz ayrımı yapmadan mensubiyet üzerinden en ağır cezaları veren hakimlerin Hakyol’la ilişkili olduğunu biliyoruz. En yüksek seviyede ceza isteyen ve bunlarda ısrar eden, tutukluluğun devamını ısrar eden savcıların Hakyolla ilişkili olduğunu biliyoruz. Bu tavrın, tasavvuf gibi gönül insanı yetiştirme amaçlı ocağın birikimi, tecrübesi ve oradaki anlayışla, Hakyol mensubu hakim ve savcıların davranışları arasında nasıl bir münasebet olabilir? Hikmet, adalet ve yüksek ahlakı hedefleyen, ‘Efendimiz’in (SAV) kölesiyiz, tek meselemiz O’nun (SAV) razı olmasıdır’ diyen bir cemaat lideri buna nasıl destek verebilir?”
Hamdullah Öztürk, İskenderpaşa cemaati lideri Nureddin Coşan’a sordu:
Hakyolcu hakim ve savcıların yaptıklarına nasıl destek olabiliyorsunuz?
İlahiyatçı-yazar Hamdullah Öztürk, İskenderpaşa cemaatinin lideri Nureddin Coşan’ın siyasi çizgisi ve şu anki zulümlere desteğine dair çok önemli soruları gündeme getirdi. Yargıda İskenderpaşa’ya bağlı Hakyol grubuna müntesip hakim ve savcıların Gülen Hareketi gönüllülerine yaptığı zulümlere işaret eden Öztürk, Coşan’a şu soruyu yöneltti: “Hikmet, adalet ve yüksek ahlakı hedefleyen, ‘Efendimiz’in (SAV) kölesiyiz, tek meselemiz O’nun (SAV) razı olmasıdır’ diyen bir cemaat lideri bunlara nasıl destek verebilir?”
İSKENDERPAŞA-MHP-AKP ÜÇGENİ
İlahiyatçı-yazar Hamdullah Öztürk, kendisine ait Youtube kanalında, Gülen Hareketi gönüllülerine yönelik zulümlerle İskenderpaşa cemaati ve cemaatin lideri Nureddin Coşan’ın bağlantısına dair çok önemli tespit ve soruların yer aldığı bir video yayınladı. İskenderpaşa – MHP – AK Parti üçgeninde neler oluyor?” başlığı ile yayınladığı videosunda, İskenderpaşa cemaatinin kuruluş ve oluşumuna dair de bilgiler aktaran Öztürk, cemaatin kurucusu Mehmet Zahid Kotku ve Mahmut Esad Coşan hocaefendilerin hizmetlerine, bilhassa siyasetle olan yaklaşımlarına temas etti. Türkiye’de Erbakan’la başlayan Milli Görüş hareketinin İskenderpaşa Tekkesinden doğduğunu kaydeden Öztürk, “12 Eylül 1980 öncesinde Mehmet Zahid Kotku efendi siyasetle maneviyatının çok iyi gitmediğini fark ediyor. Hadiselerin de iyiye gitmediğini fark ediyor. Necmettin Erbakan’dan partisini kapatmasını istiyor. Fakat Erbakan bu tavsiyeye uymuyor” dedi.
ESAD COŞAN’IN REFAH’LA ARASI ISINMADI
Öztürk, Mehmet Zahit Kotku efendinin ardından onun yerini alan damadı Mahmut Esad Coşan efendinin de siyasi ilişkilerle ilgili olarak kayınpederi ve şeyhinin tavsiyesine uyduğunu ve siyasetle araya mesafe koyduğunu kaydetti. Coşan’ın irşat faaliyetlerini sürdürdüğünü, yayınlar yaptığını ve vakıflar kurduğunu belirterek, şu bilgileri aktardı: “Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli açılımlar yaptı. İslam dergisi, Kadın Aile ve Çocuk Dergisi, Akra FM gibi yayınlara önem verdi. Refah Partisiyle de araları bir türlü ısınmadı. Aralarındaki çekişme devam etti. Mahmut Esad Coşan efendi tercihini manevi irşatlar ve İslami hizmetler yönünde kullandı. 28 Şubat sürecinde de gönüllü sürgün olarak Avutralya’ya gitti. Avustralya’da bir hizmet açılışına giderken trafik kazasında ruhunun ufkuna yürüdü. Benim o zamanki bilgilerin bu trafik kazasının biraz şaibeli olduğu yönündeydi.”
NUREDDİN COŞAN HEMEN PARTİ KURDU
Hamdullah Öztürk, Mahmut Esat Coşan efendinin yerine geçen oğlu Muharrem Nureddin Coşan efendinin, vazifeye gelince, yaklaşık 1 yıl kadar süre sonra sonra Sağduyu Partisini kurduğunu anlattı. Babasının çizgisine rağmen neden parti kurduğunu Coşan’ın kendisinin açıklaması gerektiğini ifade ederek, şu tespitleri ortaya koydu: “Partinin 3 tane ana kavramı var; birincisi hikmet, ikincisi adalet ve üçüncüsü yüksek ahlak. Yüksek ahlak, Kuran’daki Peygamber Efendimiz’in (SAV) ahlakı. Bu 3 şeyi çok önemsiyor parti. Parti tabela partisinden öteye geçmiyor. Ama kritik zamanlarda parti genel başkanı olmamasına rağmen parti adına yapılan seçim desteği açıklamaların altında Muharrem Nureddin Coşan efendinin imzası bulunuyor.”
2011 SEÇİMLERİNDE AÇIKÇA MHP’Yİ DESTEKLEDİ
Hamdullah Öztürk, Coşan’ın 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde yaptığı açıklamadan bazı kısımları şöyle aktardı: “Değerli kardeşim aklını kullan. Neme lazım deme. Yalnız bırakmayalım. Şimdi silkin, şimdi uyan, dengeleri boz. Bozkurtlara fırsat ver, yol ver. Oy ver. Çekidüzen versin, destek olsun dostlara. Fayda versin, tek yürek olsun iyiler. MHP’li kardeşlerim, barajı aşın da sizinle birlikte daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun. Birleşsin güçler, def etsin akbabaları. Şanımız yürüsün cihanda.”
YOLSUZLUKLAR ORTAYA ÇIKINCA ERDOĞAN’A YÖNELDİ
Öztürk, 2011 seçimlerinde açıkça MHP’ye destek veren Coşan’ın, Reza Zarrab’ın merkezinde yer aldığı yolsuzlukların, hukuksuzlukların alenen ortaya çıktığı dönemde, 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce yaptığı açıklamada ise şunları söylediğini ifade etti: “Özgürlüklerle ilgili beklentilerimizde uzunca bir süre sonra bazı ümit ışıkları yanmış, birtakım merhaleler aşılmış, yollar kat edilmiştir. Bu bağlamda mevcut irade ve yetkililere sağduyulu desteğimiz bu seçim için yeniden gündemdedir. Ümit ederiz ki gün ola harman ola.” Öztürk, Coşan’ın bu sözlerini aktardıktan sonra şu tespiti yaptı: “Halbuki 2011 Türkiyesi ile 2015 Türkiyesini karşılaştırdığımızda korkunç bir geriye gitme var.”
ERDOĞAN’A “ÜVEY EVLAT” SİTEMİ
Nureddin Coşan, 24 haziran 2018 seçimlerinden önce ise şöyle bir açıklama yayınlıyor: “Üvey değiliz. Hasan Sabbah hiç değiliz. Onunla anılmak, kıyaslanmak, o taifeye mahsus maruz kalmak istemeyiz.” Öztürk, Coşan’ın bu sözlerine dair şu soruları gündeme getiriyor: “Ne oldu? 2018’e gelindiğinde ne oldu da Hasan Sabbah’la birlikte anılmak istemiyor Nureddin efendi? Hasan Sabbah’tan neyi kast ediyor? Erdoğan’ın Gülen Hareketi için söylediği Haşhaşiler, Hasan Sabbah’ı kullanıyor. Eğer onlar maruz kaldıysa, burada bir adaletsizlik varsa; adalet, hikmet ve yüksek ahlakı prensip edinen partinin kanaat önderi ne diyor? Bunlarla anılmak istemeyiz diyor. Ne oldu? 15 Temmuz’dan sonra ne oldu da Nureddin efendi üvey değiliz diyor? Bir şeyler paylaşıldı da bunlar bir şey mi vermediler? Üveylik çağrışımı yaptıran ne? Cevabı Nureddin efendide.”
BU KEZ ERDOĞAN “AZİZ BAŞKAN” OLDU
Aradan yaklaşık 9 ay geçtikten sonra 13 Mart 2019’da yerel seçimler öncesinde bir açıklama daha yayınlıyor Nureddin Coşan. Erdoğan için “Cumhurun müttefiki aziz başkan” hitabının yer aldığı açıklamada, Coşan şunları söylüyor: “Ayrıştıran, bölen, ötekileştiren, itibarsızlaştıran, tefrika sokan, şeytan gündümlü tek dişli canavar kahrolmuştur.” Hamdullah Öztürk, Coşan’ın bu açıklamasına dair şöyle konuştu: “Kimi kast ettiği belli. Burada Gülen Hareketi’nin kastediyor. ‘Barış ve selamet elçisi inancımız her daim baki ve payidar olacaktır. Bu bağlamda biz de Evet ile sizi destekliyoruz’ diyor. Dokuz ay önce üvey evlat, buna rağmen destek var. Dokuz ay sonra ise ‘tek dişli canavar kahroldu, bölücülük tefika gitti.’ Halbuki Türkiye’de nefret söylemi hızlandı, bölücülük siyasetin bir gereği gibi uygulanmaya başlandı. Ama Nureddin efendiye göre meseleye iyiye gidiyor.”
COŞAN OLACAKLARI NEREDEN BİLİYORDU
Hamdullah Öztürk, Coşan’a 2011 seçimleri öncesinde yaptığı açıklama ve sonrasında yaşananlara dair çok önemli sorular yöneltti: “2011’de MHP’nin barajı aşıp AKP’ye destek vererek ortalığı toparlaması ne demek? Nureddin efendi bunu kerameten mi söylüyor? Yoksa Nureddin efendinin parti kurması ve babasının siyasete mesafeli tavrını değiştirerek daha siyasi bir tavır almaya, seçimlerde resmi açıklamalar yapmaya başlamasıyla gidilen yolun böyle bir planla ilişkisi mi var? Bunun cevabı Nureddin efendide. Bugün bu soruları konuşmanın imkanı yok ama yarın bu sorular mutlaka karşısına çıkacak.”
HAKYOLCU HAKİM VE SAVCILARI NASIL DESTEKLEYEBİLİYOR
Öztürk, 2013 ve bilhassa da 15 Temmuz sonrasında, yargı eliyle Gülen Hareketine mensup insanlara yapılan zulümler hakkında da çok önemli sorular yöneltti Nureddin Coşan’a: “15 Temmuz sonrasında sonra Gülen Hareketine mensup kadınlara, yaşlılara, çocuklulara suçlu suçsuz ayrımı yapmadan mensubiyet üzerinden en ağır cezaları veren hakimlerin Hakyol’la ilişkili olduğunu biliyoruz. En yüksek seviyede ceza isteyen ve bunlarda ısrar eden, tutukluluğun devamını ısrar eden savcıların Hakyolla ilişkili olduğunu biliyoruz. Bu tavrın, tasavvuf gibi gönül insanı yetiştirme amaçlı ocağın birikimi, tecrübesi ve oradaki anlayışla, Hakyol mensubu hakim ve savcıların davranışları arasında nasıl bir münasebet olabilir? Hikmet, adalet ve yüksek ahlakı hedefleyen, ‘Efendimiz’in (SAV) kölesiyiz, tek meselemiz O’nun (SAV) razı olmasıdır’ diyen bir cemaat lideri buna nasıl destek verebilir?”