Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

“İşi gücü bırakıp televizyon işine de giren paralel bir yapı var devletin içinde”

by aktifhabercom
March 23, 2021
“İşi gücü bırakıp televizyon işine de giren paralel bir yapı var devletin içinde”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“…Yeni Türkiye söylemlerinde böylesi bir bilinçaltı refleksiyle “Güçlü devlet filmini de çeker, dizisini de yapar, algıyı da yönetir” gibi meşruluğu ve ahlakî yönü tartışmalı kanaat mevcut. Ve bir süredir.”


İletişim Başkanlığı diye kerameti kendinden menkul bir kurum var. Saray ile devletin arasında durup, kendini kraldan çok kralcı olarak gören, bir tür vitaminsiz Goebbels var başlarında. Ne tür bir bütçe var ellerinde bilmiyorum ama algı operasyonlarından siyasi polemiklere kadar bulaşmadıkları iş, kişi ve kurum yok.

Atanmış bir devlet memurunun gün aşırı atarlarını izliyoruz sosyal medyada. İletişim Başkanımız koca devletlerden siyasi parti başkanlarına kadar herkese ayar veriyor, gider yapıyor.


Ülkenin içine sokulduğu “Kimseye hesap vermeyiz aga” durumu en çok güvendikleri şey. Sırtını yasladıkları Saray’a dayanarak harcamayacakları insan, kesim, kurum, taraf, kişi, cemaat, yapı, girişim olmadığına inanıyorlar.

Son olarak büyük prodüksiyon ile dizi işine de girdiler.

MİT ile el ele vererek devasa bütçeli bir dizi çekiyorlar şimdilerde: Teşkilat.

Dizinin teknik, estetik ve içerik analizini başka bir yazıda yaparız belki, bugün söyleyeceğim başka bir şey….

Malum: Hollywood’un istihbarat kurumlarının elinde olduğuna dair pek çok komplo teorisi eskiden beri seslendirilir.

Elbette kısmen haklılık payı vardır bu şayianın. Pek çok sinema filmi ve TV serisinde Amerikan devletinin arzu ettiği şekilde hikâyeler yayınlanır. Bu konudaki en büyük yanılgı, sanki bu mesele 11 Eylül sonrasında ortaya çıkmış gibi nakledilmesidir.

Hayır!

Neredeyse sinemanın keşif dönemine kadar gitmek lazım güdümlü sinema sanatını incelemek için. Enteresandır, propaganda sinemasının en bereketli olduğu dönemler de savaş dönemleridir. Yani kontrolün askerde olduğu zamanlardır.

Ki sadece sinemada değildir bu tür işler.

Vaktiyle üç beş komplo teorisini öğrenen çapsız yazarlardan pek çoğu bu isimde eser yazmış, bu türe meraklı kitleleri tavlamaya çalışmıştı.

Özellikle iki dünya savaşı esnasında ve sonrasında propagandanın en kaba ve sanata ters yöntemleri izlenerek yapılmıştır bu iş.

Üstelik sadece Amerika’dan bahsetmek de doğru olmayacaktır.

Başta Almanya, İtalya, Rusya olmak üzere pek çok sömürgeci Batı ülkesi sinema sanatını propaganda aracı olarak kullanmaktan asla geri durmamıştır.

Hitler bu konuda özel ekipler yetiştirmiş, Mussolini bizzat damadını sinema kurumunun başına getirmiştir.

Soğuk savaş dönemiyle beraber propaganda sineması da evrilmeye başlamış ve kaba ideoloji propagandasından ziyade sübliminal mesajlara ve kültürel etkileşime ağırlık vermiş. Beğenelim ya da beğenmeyelim Hollywood bu konuda kendini epey aşmış durumdadır. Pek çok film ‘sistem eleştirisi’ yapıyor gibi görünerek tam tersi bir amaca hizmet etmek için çevrilmiştir son dönemde. Çok klasik bir örnektir ama meşhur ‘Homeland’ böylesi bir dizi olarak bilinir.

Altı ne kadar dolduruluyor tam emin değilim ama Yeni Türkiye söylemlerinde böylesi bir bilinçaltı refleksiyle “Güçlü devlet filmini de çeker, dizisini de yapar, algıyı da yönetir” gibi meşruluğu ve ahlakî yönü tartışmalı kanaat mevcut. Ve bir süredir yürürlükte aynı zamanda.

İşte yazının girişinde bahsini ettiğim yarı/legal/illegal yapı da böylesi bir alana el attı sonunda.

Yaptıkları sade suya tirit tanıtım filmleri, atarlı giderli video çekimleri kendilerini artık tatmin etmiyor olsa gerek.

Youtube’a yükledikleri her video büyük bir tepki ve eleştiriyle karşılaştığı için nicedir yoruma kapalı paylaşım yapıyorlardı.

Şimdi bizzat TRT aracılığıyla büyük prodüksiyonlara girmeye başladılar.

Bir dönem Samanyolu Televizyonundaki çaycıları dahil “sizi gidi senaryocular, siz yazdınız, film çektiniz, polis eylem yaptı, mahkeme tutukladı” suçlamasıyla senaristinden grafikerine kadar herkesi sorguya çekip, TV yöneticilerini tutuklayanların yaptıkları suçlamanın bin misliyle bu işlere bulaştığını görmek pek şaşırtıcı değil esasen.

Bir yerlerde hazırlanan belgeler ‘haber’ adı altında yayınlatılıyor ve bunun ‘güçlü devlet’in gereği olduğuna inanılıyordu ama artık bu da kesmiyor sanırım birilerini.

Senaryosu “Teşkilat Yazı Grubu” tarafından kaleme alınan dizi çekiyorlar artıkın…

İşi gücü bırakıp televizyon işine de giren paralel bir yapı var devletin içinde. Devlet memurundan senarist ayarlıyor, yönetmen, yapımcı, oyuncu vesaire… Zihinsel dayanak noktası belli; Amerika yapıyor ya, biz de yapalım! Ne de olsa Yeni Türkiye güçlü bir ülke!

Düşüncenin altı böyle doldurulmuş olunca, ne kadar arızalı, bu konuda aykırı, uçuk düşünen kişi varsa prim yapıyor, iltifat ve itibar görüyor.

Paranoyanın bini bir para olarak devlet aklının semtinden eksik olmuyor. Yapılan işlere bakıldığında ise “Yapıyorsunuz, hiç olmazsa işin hakkını verin, sanatın hakkını verin” demiyor, diyemiyor kimse. Saçma sapan hikâyeler, beşinci sınıf estetik kalite, kötü oyunculuklar ile getirilip orta yere atılıyor ve “Buyurun devletiniz sizin için yaptı, izleyin” deniyor…

Ancak sanat böylesi pespayeliklere çok yüz vermez açıkçası…

Doğrudur; devletimiz bugün pek çok şeyin sahibi ve patronu gibi görülebilir.

İşletmeci, holding, yayınevi, medya patronu, kulüp sahibi vs… Ancak film yapımcılığı işi çok daha yüksek bir zekâ ve rafine estetiği gerektirir.

Yoksa milyonları sokağa attığınız gibi, kendi yaptığınız işlerle el âleme maskara olursunuz. Ve çoğu zaman da oluşturmak istediğiniz etki ve algının tam tersiyle karşılaşırsınız.

Teşkilat başta yapanları, işin içinde olanları olmak üzere herkesi yakabilecek bir projedir bu yüzle. Bir aklı evvelin saraydaki şahsa, “Efendim bu ne saçmalık” dediği anda bu işe bulaşmış herkesi perişan ederler.

Uyandırayım hani…

M. Nedim Hazar / Tr724

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

Hrant Dink cinayetinin Dreyfus’u; Ramazan Akyürek(1)

Hrant Dink cinayetinin Dreyfus’u; Ramazan Akyürek(1)

December 11, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanı hata yapmaktan koruyan derin pişmanlık duygusu

İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanı hata yapmaktan koruyan derin pişmanlık duygusu

December 4, 2023
5.1k

“…Yeni Türkiye söylemlerinde böylesi bir bilinçaltı refleksiyle “Güçlü devlet filmini de çeker, dizisini de yapar, algıyı da yönetir” gibi meşruluğu ve ahlakî yönü tartışmalı kanaat mevcut. Ve bir süredir.”


İletişim Başkanlığı diye kerameti kendinden menkul bir kurum var. Saray ile devletin arasında durup, kendini kraldan çok kralcı olarak gören, bir tür vitaminsiz Goebbels var başlarında. Ne tür bir bütçe var ellerinde bilmiyorum ama algı operasyonlarından siyasi polemiklere kadar bulaşmadıkları iş, kişi ve kurum yok.

Atanmış bir devlet memurunun gün aşırı atarlarını izliyoruz sosyal medyada. İletişim Başkanımız koca devletlerden siyasi parti başkanlarına kadar herkese ayar veriyor, gider yapıyor.


Ülkenin içine sokulduğu “Kimseye hesap vermeyiz aga” durumu en çok güvendikleri şey. Sırtını yasladıkları Saray’a dayanarak harcamayacakları insan, kesim, kurum, taraf, kişi, cemaat, yapı, girişim olmadığına inanıyorlar.

Son olarak büyük prodüksiyon ile dizi işine de girdiler.

MİT ile el ele vererek devasa bütçeli bir dizi çekiyorlar şimdilerde: Teşkilat.

Dizinin teknik, estetik ve içerik analizini başka bir yazıda yaparız belki, bugün söyleyeceğim başka bir şey….

Malum: Hollywood’un istihbarat kurumlarının elinde olduğuna dair pek çok komplo teorisi eskiden beri seslendirilir.

Elbette kısmen haklılık payı vardır bu şayianın. Pek çok sinema filmi ve TV serisinde Amerikan devletinin arzu ettiği şekilde hikâyeler yayınlanır. Bu konudaki en büyük yanılgı, sanki bu mesele 11 Eylül sonrasında ortaya çıkmış gibi nakledilmesidir.

Hayır!

Neredeyse sinemanın keşif dönemine kadar gitmek lazım güdümlü sinema sanatını incelemek için. Enteresandır, propaganda sinemasının en bereketli olduğu dönemler de savaş dönemleridir. Yani kontrolün askerde olduğu zamanlardır.

Ki sadece sinemada değildir bu tür işler.

Vaktiyle üç beş komplo teorisini öğrenen çapsız yazarlardan pek çoğu bu isimde eser yazmış, bu türe meraklı kitleleri tavlamaya çalışmıştı.

Özellikle iki dünya savaşı esnasında ve sonrasında propagandanın en kaba ve sanata ters yöntemleri izlenerek yapılmıştır bu iş.

Üstelik sadece Amerika’dan bahsetmek de doğru olmayacaktır.

Başta Almanya, İtalya, Rusya olmak üzere pek çok sömürgeci Batı ülkesi sinema sanatını propaganda aracı olarak kullanmaktan asla geri durmamıştır.

Hitler bu konuda özel ekipler yetiştirmiş, Mussolini bizzat damadını sinema kurumunun başına getirmiştir.

Soğuk savaş dönemiyle beraber propaganda sineması da evrilmeye başlamış ve kaba ideoloji propagandasından ziyade sübliminal mesajlara ve kültürel etkileşime ağırlık vermiş. Beğenelim ya da beğenmeyelim Hollywood bu konuda kendini epey aşmış durumdadır. Pek çok film ‘sistem eleştirisi’ yapıyor gibi görünerek tam tersi bir amaca hizmet etmek için çevrilmiştir son dönemde. Çok klasik bir örnektir ama meşhur ‘Homeland’ böylesi bir dizi olarak bilinir.

Altı ne kadar dolduruluyor tam emin değilim ama Yeni Türkiye söylemlerinde böylesi bir bilinçaltı refleksiyle “Güçlü devlet filmini de çeker, dizisini de yapar, algıyı da yönetir” gibi meşruluğu ve ahlakî yönü tartışmalı kanaat mevcut. Ve bir süredir yürürlükte aynı zamanda.

İşte yazının girişinde bahsini ettiğim yarı/legal/illegal yapı da böylesi bir alana el attı sonunda.

Yaptıkları sade suya tirit tanıtım filmleri, atarlı giderli video çekimleri kendilerini artık tatmin etmiyor olsa gerek.

Youtube’a yükledikleri her video büyük bir tepki ve eleştiriyle karşılaştığı için nicedir yoruma kapalı paylaşım yapıyorlardı.

Şimdi bizzat TRT aracılığıyla büyük prodüksiyonlara girmeye başladılar.

Bir dönem Samanyolu Televizyonundaki çaycıları dahil “sizi gidi senaryocular, siz yazdınız, film çektiniz, polis eylem yaptı, mahkeme tutukladı” suçlamasıyla senaristinden grafikerine kadar herkesi sorguya çekip, TV yöneticilerini tutuklayanların yaptıkları suçlamanın bin misliyle bu işlere bulaştığını görmek pek şaşırtıcı değil esasen.

Bir yerlerde hazırlanan belgeler ‘haber’ adı altında yayınlatılıyor ve bunun ‘güçlü devlet’in gereği olduğuna inanılıyordu ama artık bu da kesmiyor sanırım birilerini.

Senaryosu “Teşkilat Yazı Grubu” tarafından kaleme alınan dizi çekiyorlar artıkın…

İşi gücü bırakıp televizyon işine de giren paralel bir yapı var devletin içinde. Devlet memurundan senarist ayarlıyor, yönetmen, yapımcı, oyuncu vesaire… Zihinsel dayanak noktası belli; Amerika yapıyor ya, biz de yapalım! Ne de olsa Yeni Türkiye güçlü bir ülke!

Düşüncenin altı böyle doldurulmuş olunca, ne kadar arızalı, bu konuda aykırı, uçuk düşünen kişi varsa prim yapıyor, iltifat ve itibar görüyor.

Paranoyanın bini bir para olarak devlet aklının semtinden eksik olmuyor. Yapılan işlere bakıldığında ise “Yapıyorsunuz, hiç olmazsa işin hakkını verin, sanatın hakkını verin” demiyor, diyemiyor kimse. Saçma sapan hikâyeler, beşinci sınıf estetik kalite, kötü oyunculuklar ile getirilip orta yere atılıyor ve “Buyurun devletiniz sizin için yaptı, izleyin” deniyor…

Ancak sanat böylesi pespayeliklere çok yüz vermez açıkçası…

Doğrudur; devletimiz bugün pek çok şeyin sahibi ve patronu gibi görülebilir.

İşletmeci, holding, yayınevi, medya patronu, kulüp sahibi vs… Ancak film yapımcılığı işi çok daha yüksek bir zekâ ve rafine estetiği gerektirir.

Yoksa milyonları sokağa attığınız gibi, kendi yaptığınız işlerle el âleme maskara olursunuz. Ve çoğu zaman da oluşturmak istediğiniz etki ve algının tam tersiyle karşılaşırsınız.

Teşkilat başta yapanları, işin içinde olanları olmak üzere herkesi yakabilecek bir projedir bu yüzle. Bir aklı evvelin saraydaki şahsa, “Efendim bu ne saçmalık” dediği anda bu işe bulaşmış herkesi perişan ederler.

Uyandırayım hani…

M. Nedim Hazar / Tr724

ShareTweet
Previous Post

Babacan: İstiyorlar ki insanlar sokaklara dökülsün; ekonomik sorunlara gerekçe bulunsun!

Next Post

Orhan Pamuk: Toplumun vidaları gittikçe daha çok sıkıştırılıyor!

İLGİLİ HABERLER

Hrant Dink cinayetinin Dreyfus’u; Ramazan Akyürek(1)
ANALİZ

Hrant Dink cinayetinin Dreyfus’u; Ramazan Akyürek(1)

December 11, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanı hata yapmaktan koruyan derin pişmanlık duygusu
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanı hata yapmaktan koruyan derin pişmanlık duygusu

December 4, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini yenilemeyen kaybettiğini göremez
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini yenilemeyen kaybettiğini göremez

November 27, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Tevazuyla yükselmek varken kibirle alçalmayı seçenler
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Tevazuyla yükselmek varken kibirle alçalmayı seçenler

November 20, 2023
5.1k
’15 Temmuz‘da 251 kişi şehit oldu’ yalanı tel tel dökülüyor: Kimi kalp krizi kimi trafik kazası…
15 TEMMUZ

’15 Temmuz‘da 251 kişi şehit oldu’ yalanı tel tel dökülüyor: Kimi kalp krizi kimi trafik kazası…

November 16, 2023
5.6k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanlığın problemlerini zorluklara göğüs gerenler çözebilir
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanlığın problemlerini zorluklara göğüs gerenler çözebilir

November 13, 2023
5.1k
Daha Fazla Haber

Eski emniyet müdürlerine DHKP-C Kaos davasından beraat

Eski emniyet müdürlerine DHKP-C Kaos davasından beraat
by Özkan yazar
December 11, 2023
0
5k

Devamını oku

Tenkil Müzesi’nden rapor: Erdoğan rejiminin sert muamelesi hız kesmeden devam ediyor

Tenkil Müzesi’nden rapor: Erdoğan rejiminin sert muamelesi hız kesmeden devam ediyor
by Özkan yazar
December 11, 2023
0
5k

Devamını oku

Hrant Dink cinayetinin Dreyfus’u; Ramazan Akyürek(1)

Hrant Dink cinayetinin Dreyfus’u; Ramazan Akyürek(1)
by Özkan yazar
December 11, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Arda Turan, Seçil Erzan’ı hatırlatan taraftara kızdı: Görüşeceğiz sizinle…

Arda Turan, Seçil Erzan’ı hatırlatan taraftara kızdı: Görüşeceğiz sizinle…
by Özkan yazar
December 11, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Vatandaşın ev ve işyerleri bir mesajla gasp edildi

Vatandaşın ev ve işyerleri bir mesajla gasp edildi
by Özkan yazar
December 11, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Eski Yemen savunma bakanının oğlu İstanbul’da yayaya çarptı, serbest bırakıldı

Eski Yemen savunma bakanının oğlu İstanbul’da yayaya çarptı, serbest bırakıldı
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Tepkiler, İsrail’e çıplak gözaltıda geri adım attırdı: Bir daha görmeyeceksiniz

Tepkiler, İsrail’e çıplak gözaltıda geri adım attırdı: Bir daha görmeyeceksiniz
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Bakandan çoklu maaş itirafı: AKP bürokratları koltuklara sığmıyor

Bakandan çoklu maaş itirafı: AKP bürokratları koltuklara sığmıyor
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5.1k

Devamını oku

İddia: Şırnak’ta yurttan atılan lise öğrencisi intihar etti

İddia: Şırnak’ta yurttan atılan lise öğrencisi intihar etti
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Gazeteci Metin Cihan ‘İsrail’e gemilerle sevkiyat listesi’ne nasıl ulaştığını anlattı

Gazeteci Metin Cihan ‘İsrail’e gemilerle sevkiyat listesi’ne nasıl ulaştığını anlattı
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5.1k

Devamını oku

GİB’den İsrail’e destek veren firma ile 3 milyon dolarlık anlaşma

GİB’den İsrail’e destek veren firma ile 3 milyon dolarlık anlaşma
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5.1k

Devamını oku

İmamoğlu’ndan yaz saati uygulamasına tepki: Herkesi depresif hale getiriyor

İmamoğlu’ndan yaz saati uygulamasına tepki: Herkesi depresif hale getiriyor
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5k

Devamını oku

2023’ün ‘en yolsuz’ kişisi seçiliyor; Erdoğan en büyük adaylardan biri!

2023’ün ‘en yolsuz’ kişisi seçiliyor; Erdoğan en büyük adaylardan biri!
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.3k

Devamını oku

MHP’lilere, AKP’yi eleştirme izin yok: Enginyurt, Usta, Ersoy, Sancaklı…

MHP’lilere, AKP’yi eleştirme izin yok: Enginyurt, Usta, Ersoy, Sancaklı…
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Nurullah Albayrak: ‘Gerçek değişim, mağdurların sesi yüksek çıktığında başlar’

Nurullah Albayrak: ‘Gerçek değişim, mağdurların sesi yüksek çıktığında başlar’
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.1k

Devamını oku

İngiltere ve Hollanda başbakanlarını kapıda unuttular

İngiltere ve Hollanda başbakanlarını kapıda unuttular
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Kira öder gibi ev sahibi yapacaklardı: Artık maaş da taksitlere yetmiyor

Kira öder gibi ev sahibi yapacaklardı: Artık maaş da taksitlere yetmiyor
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Almanya Başkanı Scholz sığınma hakkının iptali taleplerini reddetti

Almanya Başkanı Scholz sığınma hakkının iptali taleplerini reddetti
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Polis, Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun çarptığı kurye için eşine ‘intihar etti’ demiş

Polis, Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun çarptığı kurye için eşine ‘intihar etti’ demiş
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Adliyedeki rüşvetçi 53 hakim ve savcının ismi deşifre oldu

Adliyedeki rüşvetçi 53 hakim ve savcının ismi deşifre oldu
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.2k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.