“Bugün AK Parti’nin yurt dışında hemen hiç itibarı yok… AKP yozlaşıyor…”
Dün Karar gazetesindeki köşesinden “Hayır” oyu vereceğini duyuran Etyen Mahçupyan, “El birliği ile AK Parti yozlaşmış bir kültüre sürükleniyor. Bu durumun en bariz göstergesi olan yönetme zorluğu artık dışarıdan da görülebiliyor. Üst akıl çevresi ise kendini kandırma, eleştiriyi bastırma ve yanlışta ısrar sarmalında dolanıyor” ifadelerini kullandı.
Mahçupyan’ın yazısından bir bölüm şöyle:
Kendimize açık yüreklilikle bakalım… Bugün AK Parti’nin yurt dışında hemen hiç itibarı yok. Yurt içinde de parti tabanı dışında itibarı bulunmuyor ve üstelik parti seçmeni içinde de tereddüt ve kırılmalar yaşanıyor. Oysa ortak aklın yürürlükte olduğu dönemde hem yurt dışında hem içerde AK Partili olmayanların açık saygı ve takdiri söz konusuydu. Gelinen noktada Erdoğan partiyi elinde tutarak gerekli itibarı oluşturmak istiyor ama bu ters tepen bir çaba. Çünkü tehdit ve tehlike stratejisi üzerine oturuyor ve AK Parti’yi yalnızlaştırıyor. Uzun vadede fıtratı yeterli sayan, kısa vadede ise ayakta kalmak için her şeyi yapan ufuksuz bir parti olarak algılanılması meşruiyetin de erimesi anlamına geliyor.
Bunu bize başkaları yapmıyor. Bu liderliğin, yönetimin ve partinin tercihi… Geniş tabanda eleştiriden kaçış, razı gelme ve onaylama, dar üst kadroda pohpohlama, kariyerizm ve oportünizm… El birliği ile AK Parti yozlaşmış bir kültüre sürükleniyor. Bu durumun en bariz göstergesi olan yönetme zorluğu artık dışarıdan da görülebiliyor. Üst akıl çevresi ise kendini kandırma, eleştiriyi bastırma ve yanlışta ısrar sarmalında dolanıyor.
AK Partililer bu gidişatın sorumlusudur. Koca bir organizma hastalanıyor ve kendisini tarihin dışına itecek tohumları aymazlıkla serpiyor. AK Parti’ye yazık oluyor… Türkiye ise bir fırsatı daha kaçırıyor.
“Bugün AK Parti’nin yurt dışında hemen hiç itibarı yok… AKP yozlaşıyor…”
Dün Karar gazetesindeki köşesinden “Hayır” oyu vereceğini duyuran Etyen Mahçupyan, “El birliği ile AK Parti yozlaşmış bir kültüre sürükleniyor. Bu durumun en bariz göstergesi olan yönetme zorluğu artık dışarıdan da görülebiliyor. Üst akıl çevresi ise kendini kandırma, eleştiriyi bastırma ve yanlışta ısrar sarmalında dolanıyor” ifadelerini kullandı.
Mahçupyan’ın yazısından bir bölüm şöyle:
Kendimize açık yüreklilikle bakalım… Bugün AK Parti’nin yurt dışında hemen hiç itibarı yok. Yurt içinde de parti tabanı dışında itibarı bulunmuyor ve üstelik parti seçmeni içinde de tereddüt ve kırılmalar yaşanıyor. Oysa ortak aklın yürürlükte olduğu dönemde hem yurt dışında hem içerde AK Partili olmayanların açık saygı ve takdiri söz konusuydu. Gelinen noktada Erdoğan partiyi elinde tutarak gerekli itibarı oluşturmak istiyor ama bu ters tepen bir çaba. Çünkü tehdit ve tehlike stratejisi üzerine oturuyor ve AK Parti’yi yalnızlaştırıyor. Uzun vadede fıtratı yeterli sayan, kısa vadede ise ayakta kalmak için her şeyi yapan ufuksuz bir parti olarak algılanılması meşruiyetin de erimesi anlamına geliyor.
Bunu bize başkaları yapmıyor. Bu liderliğin, yönetimin ve partinin tercihi… Geniş tabanda eleştiriden kaçış, razı gelme ve onaylama, dar üst kadroda pohpohlama, kariyerizm ve oportünizm… El birliği ile AK Parti yozlaşmış bir kültüre sürükleniyor. Bu durumun en bariz göstergesi olan yönetme zorluğu artık dışarıdan da görülebiliyor. Üst akıl çevresi ise kendini kandırma, eleştiriyi bastırma ve yanlışta ısrar sarmalında dolanıyor.
AK Partililer bu gidişatın sorumlusudur. Koca bir organizma hastalanıyor ve kendisini tarihin dışına itecek tohumları aymazlıkla serpiyor. AK Parti’ye yazık oluyor… Türkiye ise bir fırsatı daha kaçırıyor.
“Bugün AK Parti’nin yurt dışında hemen hiç itibarı yok… AKP yozlaşıyor…”
Dün Karar gazetesindeki köşesinden “Hayır” oyu vereceğini duyuran Etyen Mahçupyan, “El birliği ile AK Parti yozlaşmış bir kültüre sürükleniyor. Bu durumun en bariz göstergesi olan yönetme zorluğu artık dışarıdan da görülebiliyor. Üst akıl çevresi ise kendini kandırma, eleştiriyi bastırma ve yanlışta ısrar sarmalında dolanıyor” ifadelerini kullandı.
Mahçupyan’ın yazısından bir bölüm şöyle:
Kendimize açık yüreklilikle bakalım… Bugün AK Parti’nin yurt dışında hemen hiç itibarı yok. Yurt içinde de parti tabanı dışında itibarı bulunmuyor ve üstelik parti seçmeni içinde de tereddüt ve kırılmalar yaşanıyor. Oysa ortak aklın yürürlükte olduğu dönemde hem yurt dışında hem içerde AK Partili olmayanların açık saygı ve takdiri söz konusuydu. Gelinen noktada Erdoğan partiyi elinde tutarak gerekli itibarı oluşturmak istiyor ama bu ters tepen bir çaba. Çünkü tehdit ve tehlike stratejisi üzerine oturuyor ve AK Parti’yi yalnızlaştırıyor. Uzun vadede fıtratı yeterli sayan, kısa vadede ise ayakta kalmak için her şeyi yapan ufuksuz bir parti olarak algılanılması meşruiyetin de erimesi anlamına geliyor.
Bunu bize başkaları yapmıyor. Bu liderliğin, yönetimin ve partinin tercihi… Geniş tabanda eleştiriden kaçış, razı gelme ve onaylama, dar üst kadroda pohpohlama, kariyerizm ve oportünizm… El birliği ile AK Parti yozlaşmış bir kültüre sürükleniyor. Bu durumun en bariz göstergesi olan yönetme zorluğu artık dışarıdan da görülebiliyor. Üst akıl çevresi ise kendini kandırma, eleştiriyi bastırma ve yanlışta ısrar sarmalında dolanıyor.
AK Partililer bu gidişatın sorumlusudur. Koca bir organizma hastalanıyor ve kendisini tarihin dışına itecek tohumları aymazlıkla serpiyor. AK Parti’ye yazık oluyor… Türkiye ise bir fırsatı daha kaçırıyor.
“Bugün AK Parti’nin yurt dışında hemen hiç itibarı yok… AKP yozlaşıyor…”
Dün Karar gazetesindeki köşesinden “Hayır” oyu vereceğini duyuran Etyen Mahçupyan, “El birliği ile AK Parti yozlaşmış bir kültüre sürükleniyor. Bu durumun en bariz göstergesi olan yönetme zorluğu artık dışarıdan da görülebiliyor. Üst akıl çevresi ise kendini kandırma, eleştiriyi bastırma ve yanlışta ısrar sarmalında dolanıyor” ifadelerini kullandı.
Mahçupyan’ın yazısından bir bölüm şöyle:
Kendimize açık yüreklilikle bakalım… Bugün AK Parti’nin yurt dışında hemen hiç itibarı yok. Yurt içinde de parti tabanı dışında itibarı bulunmuyor ve üstelik parti seçmeni içinde de tereddüt ve kırılmalar yaşanıyor. Oysa ortak aklın yürürlükte olduğu dönemde hem yurt dışında hem içerde AK Partili olmayanların açık saygı ve takdiri söz konusuydu. Gelinen noktada Erdoğan partiyi elinde tutarak gerekli itibarı oluşturmak istiyor ama bu ters tepen bir çaba. Çünkü tehdit ve tehlike stratejisi üzerine oturuyor ve AK Parti’yi yalnızlaştırıyor. Uzun vadede fıtratı yeterli sayan, kısa vadede ise ayakta kalmak için her şeyi yapan ufuksuz bir parti olarak algılanılması meşruiyetin de erimesi anlamına geliyor.
Bunu bize başkaları yapmıyor. Bu liderliğin, yönetimin ve partinin tercihi… Geniş tabanda eleştiriden kaçış, razı gelme ve onaylama, dar üst kadroda pohpohlama, kariyerizm ve oportünizm… El birliği ile AK Parti yozlaşmış bir kültüre sürükleniyor. Bu durumun en bariz göstergesi olan yönetme zorluğu artık dışarıdan da görülebiliyor. Üst akıl çevresi ise kendini kandırma, eleştiriyi bastırma ve yanlışta ısrar sarmalında dolanıyor.
AK Partililer bu gidişatın sorumlusudur. Koca bir organizma hastalanıyor ve kendisini tarihin dışına itecek tohumları aymazlıkla serpiyor. AK Parti’ye yazık oluyor… Türkiye ise bir fırsatı daha kaçırıyor.