Hasan Cemal, Trump’ın müslümanlara uyguladığı vıze yasağı ve müslümanlar terörist açıklamalarına sesini çıkarmayan Erdoğan’a verdi veriştirdi.
Eyy Erdoğan, bir VAN MİNÜT de Başkan Trump’a lütfen!
Başkan Trump, Müslümanlara kapıyı kapatıyor.
Erdoğan’dan çıt yok.
Irak’tan gelenlere kapatıyor.
Suriye’den gelenlere kapatıyor.
Çıt yok.
İran’dan gelenlere kapatıyor.
Çıt yok.
Libya’dan gelenlere kapatıyor.
Yemen’den gelenlere kapatıyor.
Çıt yok.
Sudan’dan, Somali’den gelenlere kapatıyor.
Erdoğan’dan yine çıt yok.
Kıbrıslı Türkler der ki:
Ayıp Allah için!
Aynen öyle.
Başkan Trump, Müslümanları terörist ilan ediyor.
Erdoğan’dan çıt yok.
Trump, İslam’la terörü yan yana getiriyor, Erdoğan’ın en kızdığı şeyi yapıyor.
Erdoğan’dan yine çıt yok.
Erdoğan’dan çıt çıkmayınca, Saray medyası suskunlaşıyor.
Tetikçiler siniyor.
Trolcü takımının gıkı çıkmıyor.
Vallahi, ayıp Allah için!
Erdoğan neden acaba şöyle bir yaradana sığınıp da, o bildiğimiz ‘VAN MİNÜT’ünü çekmiyor Başkan Trump’a?..
Neden?..
Putin cephesi fazla güven vermediğinden mi?..
Yoksa Putin’le pek öyle kanka olamayacağını fark ettiği için mi?
Ya da Putin’in o uçak düşürme olayında yaşadığı ‘istiskal’i kendisine daha tam ödetmediğini bildiği için mi?..
Olabilir.
Erdoğan Kürtler, PKK, PYD-YPG gibi konularda Putin’e güvenilmeyeceğini herhalde çoktan beri biliyor.
Ortadoğu’nun bıçak sırtı dengelerinde oynanmakta olan acımasız ‘güçler savaşı’nda Putin ‘Kürt kartı’nı elinden bırakmaz.
Evet öyle.
Bir başka gerçek daha akla takılıyor.
Putin, Rusya’ya her zaman yeniden uzanabilecek radikal İslam şiddeti konusunda da ‘Erdoğan iktidarı’na pek öyle sıcak bakmadığı söylenebilir.
Putin’in Erdoğan’la ilgili soru işaretleri deyince, işin içine elbette Esat ve Şam da, örneğin Müslüman Kardeşler de girebilir.
Uzun lafın kısası:
Erdoğan, Putin’le pek öyle can ciğer kuzu sarması olamayacağı gördüğü için de, geriye Trump kalıyor, onunla iş tutabilir miyim, kanka olabilir miyim diye bakıyor.
Eyy Erdoğan!
Yoksa bu yüzden mi Trump’a VAN MİNÜT esirgeniyor ?
Daha dün bir bugün iki. Trump Beyaz Saray’a adım atar atmaz, Müslümanlara Amerika’nın kapılarını kapattı.
Müslümanları terörist ilan etti.
Karara uymayacağını ilan eden yargıçları görevden aldı.
Amerika ayaklandı, avrupa ayaklandı.
Londra’da Trump’ın İngiltere’ye girişinin yasaklanması için 1 milyon imza toplandı.
Amerika’da, “Hepimiz Müslümanız!” çığlıkları meydanları inletti.
Amerikan medyası, daha yeni seçilmiş bir Başkan’a karşı bugüne kadar görülmemiş bir yaylım ateşi başlattı.
Müslümanlara yönelik haksızlığı manşetlerine taşıdı.
Erdoğan’dan hâlâ çıt yok.
Ayıp Allah için!
Düşünüyorum.
Trump, Erdoğan’ın beklentilerini karşılayabilir mi?
Sanmıyorum.
‘Kürt kartı’nı elinden bırakır mı Trump?
Hayır.
PKK’ya, PYD-YPG’ye Erdoğan’ın istediği gibi tavır alır mı?
Hayır.
Bir soru daha:
Başkan Trump yönetimi acaba radikal İslam, İslamcı şiddet ya da örneğin Müslüman Kardeşler gibi konularda Tayyip Erdoğan’a güvenebilir mi?
Hiç ihtimal vermiyorum.
Bir soru daha:
Trump ya da Putin, örneğin birleşik bir Suriye mi isterler, yoksa Irak gibi parçalanmış bir Suriye mi?
Bu konuda da Erdoğan’ın beklentileri boş çıkar diye düşünüyorum.
Yine uzun lafın kısası:
Erdoğan sıkıştıkça sıkışıyor.
Kendisine dönük güven çoktan beri inişte.
Batı’da da öyle, Doğu’da da.
Erdoğan içte barış ve demokrasi yolunda yürüseydi, başına bunlar gelmezdi. Batı’da da, Doğu’da da bugünkü gibi üstüne çarpı işareti konmazdı.
Model İslam ülkesi yolundan dönmeseydi, demokrasi deseydi, bugün hem Batı’da hem Doğu’da eli güçlü olurdu.
Şimdi bir çıkmazda kıvranıyor, sürükleniyor.
Anayasa referandumu da Erdoğan’ı bu çıkmazdan kurtaramayacak.
Son söz:
Eyy Erdoğan,
Bu saatten sonra kime van minüt çeksen pek öyle değişen bir şey olmayacak galiba…