Fırat Kalkanı’nda bütün planlar aniden alt üst edildi. Neler olduğuna ilişkin ilk ipuçları..
Oysa Erdoğan, 27 Ekim 2016’da yaptığı açıklamada, El Bab’dan sonra Rakka’ya oradan da Münbiç’e ineceklerini açıklamıştı. Hatta bunu Obama’ya da söylediğini ve PYD’ye ihtiyaç olmadan bunu tek başına başaracaklarını söylemişti.
Peki ne oldu da Erdoğan, 3 ay gibi kısa bir sürede Fırat Kalkanı Harekatı’nın hedefini değiştirerek, El Bab’la sınırladı.
Ne olduğunu aslında dün Independent’in Ortadoğu uzmanı yazar Patrick Cockburn açıkça yazmıştı:
“Türkiye, Suriye müdahalesinde ağır bir bedel ödüyor. IŞİD ile mücadelesinde beklenmedik ölçüde büyük kayıplar veriyor. Türk ordusu Halep’in kuzeydoğusunda yer alan küçük ama stratejik El Bab kasabasını almak için ilk kez IŞİD savaşçılarıyla gerçek bir muharebeye girdi. El Bab’taki mücadelede Türk ordusu ‘beklenmedik derecede ciddi asker ve ekipman kaybı’ vermeye başladı.”
ERDOĞAN FREN YAPTI
Suriye’de çatışmaların ilk başladığı dönemde, öğle namazını Halep’te ikindi namazını Şam’da kılacaklarını ilan eden AKP’liler gibi Erdoğan da Fırat Kalkanı Harekatı’nda 3 ayda sert bir fren yaptı.
Üç ay önce şehit yakınlarına konuşurken önüne geleni düzleyen bir kahraman edasıyla konuşuyordu:
“El Bab’tan sonra Rakka’ya gireceğiz. Oradan sonra Münbiç’e gireceğiz. Obama’ya söyledim ‘PYD gibi terör örgütlerine ihtiyaç yok’ diye. Sincar yeni Kandil olma yolunda buna müsaade etmeyiz”
Üç ay sonra bugün ise gerçeğin duvarına çarptı ve yandaş gazeteciler uçakta şöyle konuştu:
“Ama benim temennim odur ki Cenevre süreci, Astana’da başlatılan süreç, inşallah rejimi olumlu bir noktaya çeker ve El Bab hallolmuş olur. El Bab’da bundan sonraki süreçte süratle mesafe almak suretiyle oradaki işi bitirmek, daha derinliğine gitmemek lazım. Yapılan çalışma bu istikamettedir.”
BU NASIL HAREKAT PLANI
Erdoğan’ın Başkanlık planları uğruna Türkiye’yi Suriye’ye sokmaya karşı çıkan komutanların 15 Temmuz’da tasfiye edilmelerinin ardından apar topar ve plansız biçimde Suriye’ye giren TSK, büyük kayıplar vermeye başladı.
YPG’ye karşı planlanan ve adına bu nedenle “Fırat Kalkanı” denilen Harekat bir anda IŞİD’e karşı bir operasyona dönüştü.
Yetmedi El Bab-Rakka-Münbiç’i hedefleyen harekat, El Bab’la sınırlandırıldı.
Üstelik Erdoğan’ın sözlerine bakılırsa, El Bab’ın alınmasının bile sırf kendi askeri gücüyle olmayacağının farkında ve Cenevre ile Astana süreçlerinden bu sonucun elde edilmesini umuyor.
Üç ay önce “Obama’ya da söyledim” diyerek, kimseye ihtiyacı olmadan tek başına El Bab-Rakka-Münbiç’e kadar ilerleyeceğini söyleyen Erdoğan; şimdi oldukça ihtiyaç içinde.
Sürekli koalisyon güçlerini yardıma çağırması bir yana, Cenevre ve Astana’dan El Bab için medet bekliyor.
NE GİZLENİYOR
Erdoğan’ın Başkanlık sürecini yürütürken kamuoyuna açık biçimde Rakka-Münbiç’ten vazgeçip Suriye’den dönme işaretleri vermesi, El Bab’ta TSK’nın gerçekte neler yaşadığına ilişkin spekülasyonları doğrular nitelikte.
Aktifhaber