Listeci Osman Ak ve ekibi 28 Şubat’taki taktikleriyle geri döndü. Son uydurma liste bir SD kartta.
Müslümanların ablukaya alındığı o günlerde, Ankara İstihbarat Şubesinden Sorumlu kişi Osman Ak idi. Osman Ak 28 şubat muktedirlerinin emirlerini harfiyyen yerine getiriyor, tüm kesimlere yönelik yapılan “fişleme” işleminin Emniyet ayağını yürütüyordu.
Ancak Osman Ak ve ekibi bir taraftan da boş durmuyor, daha sonraları “8. Kat Çetesi” veya “Telekukak Çetesi” olarak adlandırılacak icraatlara, yani illegal telefon dinleme faaliyetlerine tam gaz devam ediyordu.
Sonradan anlaşıldı ki bu ekibin neredeyse Ankara da dinlemediği kurum kalmamıştı. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TSK ya ait birimler vs vs. Bu durum Dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun un dikkatini çekmiş ve bir soruşturma başlatmıştı.
Bu soruşturmayı not edip her dönemin tetikçi gazetesi Aydınlık’a dönelim. Aydınlık o günlerde bir manşet attı. 82 kişilik Emniyet Genel Müdürluğünde çalışan “Fethullahçılar” listesi
yayınladı. İddiaya göre Gülen Cemaati burada örgütlenmişti, çoğu komiser sınıfından 82 kişinin ismi vardı.
Osman Ak hemen durumdan bir vazife çıkardı ve bu listeyi araştırma ve soruşturmaya başladı. Buraya kadar her şey normaldi. Hemen istihbarat şube bünyesinde bir komisyon kurdurdu. Öncelik bu 82 kişiyi araştırmak yerine, Emniyetteki tüm “Fethullahçıları” tespit işine soyundu, yetkisi ve görevi dışına çıkmış oldu.
Kısa bir süre sonra da sayısı 600 lere varan geniş bir liste oluştu. İşte işin en ilginç tarafı da burasıydı. Bu hazırlanan “Fethullahçı Polisler” listesinin ilk 4 ismi görülmeye değerdi:
1-Hanefi Avcı
2-Sabri Uzun
3-Emin Aslan
4-Adil Serdar Saçan
Okurken ağzınız açık “yok ya” dediğinizi duyar gibiyim. Evet listenin ilk başında bunlar olunca, gerisini saymaya da gerek yok sanırım. Osman Ak kendisi hakkında soruşturma yürüten tüm üst ve astları “Fethullahçı” polisler listesine koymuştu.
Sonra Osman Ak ve ekibi bizzat Sabri Uzun tarafından görevden alındı. Sabri Uzun yaptığı incelemede Osman Ak ve ekibinin binlerce telefonu illegal olarak dinlediğini tespit ettirip adlı ve idari soruşturma açtırttı.
Ancak Osman Ak ve ekibi kamuoyunda Rahşan Affı olarak bilinen yasadan yararlanıp bu soruşturmalardan ceza almadan kurtuldular ve mesleklerine devam ettiler. Osman Ak görevden alınmadan az önce hazırladığı “Fethullahçı” polisler listesini Ankara DGM ne gönderdi. Bilahare DGM savcılığı bu listeye takipsizlik kararı verdi.
Sabri Uzun, Osman Ak ve ekibinin hazırladığı bu listeyi hemen araştırmaya aldırdı. Tüm il emniyet müdürlüklerine bu listeler gönderildi. Gelen araştırma sonuçları öyle enteresandı ki Sabri Uzun bile şaşırdı. “Fethullahçı” diye hazırlanan listede kimler yoktu ki: Aleviler, Ülkücüler, Nakşibendi, Süleymancı ve Nurcu gruplara sempati duyanların yanında gece hayatına düşkün isimler…
Yıllar su gibi aktı geçti ve 2 çocuğu da Gülen Cemaatinin okullarında okumuş olan, 28 Şubat muktedirlerinin maşası Osman Ak yeniden sahneye çıktı, bu sefer işkenceci yönüyle…
Zonguldak’ta ana okul basan, masum ev kadınlarına ve cemaat mensuplarına işkence yaptıran Osman Ak, Adana da Furkan Vakfı mensubu başörtülü kadınları, Kutlu Doğum etkinliğinde yerlerde sürükletip gözaltına aldırdı.
Her dönem Osman Ak’ın ekibinde yer alan Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan da, Osman Ak ın izinde hızla ilerliyor şu sıralar. Dün oturdukları yerden liste hazırlayan bu ekip, şimdi de fişlemelere dayalı SD kartlar üretip, her kesime sempati duyan masum insanlara tuzak kurup operasyon yaptırıyorlar
.
Nerden ve kimden elde edildiği belli olmayan ve yasal olarak hiç bir geçerliliği olmayan listelerle binlerce insanın hayatını karartıyorlar.
Dün hazırladığınız düzmece listeler, nasıl mahkemelerden döndü ise, yarın da bu exell listeleriniz ayaklarınıza dolanacak, adalet güvendiğiniz Sulh Cezalarda tecelli etmese de kaderin ve hayatın gerçeklerinde tecelli edecek. Tıpkı geçmişte olduğu gibi.
Listeci Osman Ak ve ekibi 28 Şubat’taki taktikleriyle geri döndü. Son uydurma liste bir SD kartta.
Müslümanların ablukaya alındığı o günlerde, Ankara İstihbarat Şubesinden Sorumlu kişi Osman Ak idi. Osman Ak 28 şubat muktedirlerinin emirlerini harfiyyen yerine getiriyor, tüm kesimlere yönelik yapılan “fişleme” işleminin Emniyet ayağını yürütüyordu.
Ancak Osman Ak ve ekibi bir taraftan da boş durmuyor, daha sonraları “8. Kat Çetesi” veya “Telekukak Çetesi” olarak adlandırılacak icraatlara, yani illegal telefon dinleme faaliyetlerine tam gaz devam ediyordu.
Sonradan anlaşıldı ki bu ekibin neredeyse Ankara da dinlemediği kurum kalmamıştı. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TSK ya ait birimler vs vs. Bu durum Dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun un dikkatini çekmiş ve bir soruşturma başlatmıştı.
Bu soruşturmayı not edip her dönemin tetikçi gazetesi Aydınlık’a dönelim. Aydınlık o günlerde bir manşet attı. 82 kişilik Emniyet Genel Müdürluğünde çalışan “Fethullahçılar” listesi
yayınladı. İddiaya göre Gülen Cemaati burada örgütlenmişti, çoğu komiser sınıfından 82 kişinin ismi vardı.
Osman Ak hemen durumdan bir vazife çıkardı ve bu listeyi araştırma ve soruşturmaya başladı. Buraya kadar her şey normaldi. Hemen istihbarat şube bünyesinde bir komisyon kurdurdu. Öncelik bu 82 kişiyi araştırmak yerine, Emniyetteki tüm “Fethullahçıları” tespit işine soyundu, yetkisi ve görevi dışına çıkmış oldu.
Kısa bir süre sonra da sayısı 600 lere varan geniş bir liste oluştu. İşte işin en ilginç tarafı da burasıydı. Bu hazırlanan “Fethullahçı Polisler” listesinin ilk 4 ismi görülmeye değerdi:
1-Hanefi Avcı
2-Sabri Uzun
3-Emin Aslan
4-Adil Serdar Saçan
Okurken ağzınız açık “yok ya” dediğinizi duyar gibiyim. Evet listenin ilk başında bunlar olunca, gerisini saymaya da gerek yok sanırım. Osman Ak kendisi hakkında soruşturma yürüten tüm üst ve astları “Fethullahçı” polisler listesine koymuştu.
Sonra Osman Ak ve ekibi bizzat Sabri Uzun tarafından görevden alındı. Sabri Uzun yaptığı incelemede Osman Ak ve ekibinin binlerce telefonu illegal olarak dinlediğini tespit ettirip adlı ve idari soruşturma açtırttı.
Ancak Osman Ak ve ekibi kamuoyunda Rahşan Affı olarak bilinen yasadan yararlanıp bu soruşturmalardan ceza almadan kurtuldular ve mesleklerine devam ettiler. Osman Ak görevden alınmadan az önce hazırladığı “Fethullahçı” polisler listesini Ankara DGM ne gönderdi. Bilahare DGM savcılığı bu listeye takipsizlik kararı verdi.
Sabri Uzun, Osman Ak ve ekibinin hazırladığı bu listeyi hemen araştırmaya aldırdı. Tüm il emniyet müdürlüklerine bu listeler gönderildi. Gelen araştırma sonuçları öyle enteresandı ki Sabri Uzun bile şaşırdı. “Fethullahçı” diye hazırlanan listede kimler yoktu ki: Aleviler, Ülkücüler, Nakşibendi, Süleymancı ve Nurcu gruplara sempati duyanların yanında gece hayatına düşkün isimler…
Yıllar su gibi aktı geçti ve 2 çocuğu da Gülen Cemaatinin okullarında okumuş olan, 28 Şubat muktedirlerinin maşası Osman Ak yeniden sahneye çıktı, bu sefer işkenceci yönüyle…
Zonguldak’ta ana okul basan, masum ev kadınlarına ve cemaat mensuplarına işkence yaptıran Osman Ak, Adana da Furkan Vakfı mensubu başörtülü kadınları, Kutlu Doğum etkinliğinde yerlerde sürükletip gözaltına aldırdı.
Her dönem Osman Ak’ın ekibinde yer alan Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan da, Osman Ak ın izinde hızla ilerliyor şu sıralar. Dün oturdukları yerden liste hazırlayan bu ekip, şimdi de fişlemelere dayalı SD kartlar üretip, her kesime sempati duyan masum insanlara tuzak kurup operasyon yaptırıyorlar
.
Nerden ve kimden elde edildiği belli olmayan ve yasal olarak hiç bir geçerliliği olmayan listelerle binlerce insanın hayatını karartıyorlar.
Dün hazırladığınız düzmece listeler, nasıl mahkemelerden döndü ise, yarın da bu exell listeleriniz ayaklarınıza dolanacak, adalet güvendiğiniz Sulh Cezalarda tecelli etmese de kaderin ve hayatın gerçeklerinde tecelli edecek. Tıpkı geçmişte olduğu gibi.
Listeci Osman Ak ve ekibi 28 Şubat’taki taktikleriyle geri döndü. Son uydurma liste bir SD kartta.
Müslümanların ablukaya alındığı o günlerde, Ankara İstihbarat Şubesinden Sorumlu kişi Osman Ak idi. Osman Ak 28 şubat muktedirlerinin emirlerini harfiyyen yerine getiriyor, tüm kesimlere yönelik yapılan “fişleme” işleminin Emniyet ayağını yürütüyordu.
Ancak Osman Ak ve ekibi bir taraftan da boş durmuyor, daha sonraları “8. Kat Çetesi” veya “Telekukak Çetesi” olarak adlandırılacak icraatlara, yani illegal telefon dinleme faaliyetlerine tam gaz devam ediyordu.
Sonradan anlaşıldı ki bu ekibin neredeyse Ankara da dinlemediği kurum kalmamıştı. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TSK ya ait birimler vs vs. Bu durum Dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun un dikkatini çekmiş ve bir soruşturma başlatmıştı.
Bu soruşturmayı not edip her dönemin tetikçi gazetesi Aydınlık’a dönelim. Aydınlık o günlerde bir manşet attı. 82 kişilik Emniyet Genel Müdürluğünde çalışan “Fethullahçılar” listesi
yayınladı. İddiaya göre Gülen Cemaati burada örgütlenmişti, çoğu komiser sınıfından 82 kişinin ismi vardı.
Osman Ak hemen durumdan bir vazife çıkardı ve bu listeyi araştırma ve soruşturmaya başladı. Buraya kadar her şey normaldi. Hemen istihbarat şube bünyesinde bir komisyon kurdurdu. Öncelik bu 82 kişiyi araştırmak yerine, Emniyetteki tüm “Fethullahçıları” tespit işine soyundu, yetkisi ve görevi dışına çıkmış oldu.
Kısa bir süre sonra da sayısı 600 lere varan geniş bir liste oluştu. İşte işin en ilginç tarafı da burasıydı. Bu hazırlanan “Fethullahçı Polisler” listesinin ilk 4 ismi görülmeye değerdi:
1-Hanefi Avcı
2-Sabri Uzun
3-Emin Aslan
4-Adil Serdar Saçan
Okurken ağzınız açık “yok ya” dediğinizi duyar gibiyim. Evet listenin ilk başında bunlar olunca, gerisini saymaya da gerek yok sanırım. Osman Ak kendisi hakkında soruşturma yürüten tüm üst ve astları “Fethullahçı” polisler listesine koymuştu.
Sonra Osman Ak ve ekibi bizzat Sabri Uzun tarafından görevden alındı. Sabri Uzun yaptığı incelemede Osman Ak ve ekibinin binlerce telefonu illegal olarak dinlediğini tespit ettirip adlı ve idari soruşturma açtırttı.
Ancak Osman Ak ve ekibi kamuoyunda Rahşan Affı olarak bilinen yasadan yararlanıp bu soruşturmalardan ceza almadan kurtuldular ve mesleklerine devam ettiler. Osman Ak görevden alınmadan az önce hazırladığı “Fethullahçı” polisler listesini Ankara DGM ne gönderdi. Bilahare DGM savcılığı bu listeye takipsizlik kararı verdi.
Sabri Uzun, Osman Ak ve ekibinin hazırladığı bu listeyi hemen araştırmaya aldırdı. Tüm il emniyet müdürlüklerine bu listeler gönderildi. Gelen araştırma sonuçları öyle enteresandı ki Sabri Uzun bile şaşırdı. “Fethullahçı” diye hazırlanan listede kimler yoktu ki: Aleviler, Ülkücüler, Nakşibendi, Süleymancı ve Nurcu gruplara sempati duyanların yanında gece hayatına düşkün isimler…
Yıllar su gibi aktı geçti ve 2 çocuğu da Gülen Cemaatinin okullarında okumuş olan, 28 Şubat muktedirlerinin maşası Osman Ak yeniden sahneye çıktı, bu sefer işkenceci yönüyle…
Zonguldak’ta ana okul basan, masum ev kadınlarına ve cemaat mensuplarına işkence yaptıran Osman Ak, Adana da Furkan Vakfı mensubu başörtülü kadınları, Kutlu Doğum etkinliğinde yerlerde sürükletip gözaltına aldırdı.
Her dönem Osman Ak’ın ekibinde yer alan Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan da, Osman Ak ın izinde hızla ilerliyor şu sıralar. Dün oturdukları yerden liste hazırlayan bu ekip, şimdi de fişlemelere dayalı SD kartlar üretip, her kesime sempati duyan masum insanlara tuzak kurup operasyon yaptırıyorlar
.
Nerden ve kimden elde edildiği belli olmayan ve yasal olarak hiç bir geçerliliği olmayan listelerle binlerce insanın hayatını karartıyorlar.
Dün hazırladığınız düzmece listeler, nasıl mahkemelerden döndü ise, yarın da bu exell listeleriniz ayaklarınıza dolanacak, adalet güvendiğiniz Sulh Cezalarda tecelli etmese de kaderin ve hayatın gerçeklerinde tecelli edecek. Tıpkı geçmişte olduğu gibi.
Listeci Osman Ak ve ekibi 28 Şubat’taki taktikleriyle geri döndü. Son uydurma liste bir SD kartta.
Müslümanların ablukaya alındığı o günlerde, Ankara İstihbarat Şubesinden Sorumlu kişi Osman Ak idi. Osman Ak 28 şubat muktedirlerinin emirlerini harfiyyen yerine getiriyor, tüm kesimlere yönelik yapılan “fişleme” işleminin Emniyet ayağını yürütüyordu.
Ancak Osman Ak ve ekibi bir taraftan da boş durmuyor, daha sonraları “8. Kat Çetesi” veya “Telekukak Çetesi” olarak adlandırılacak icraatlara, yani illegal telefon dinleme faaliyetlerine tam gaz devam ediyordu.
Sonradan anlaşıldı ki bu ekibin neredeyse Ankara da dinlemediği kurum kalmamıştı. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TSK ya ait birimler vs vs. Bu durum Dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun un dikkatini çekmiş ve bir soruşturma başlatmıştı.
Bu soruşturmayı not edip her dönemin tetikçi gazetesi Aydınlık’a dönelim. Aydınlık o günlerde bir manşet attı. 82 kişilik Emniyet Genel Müdürluğünde çalışan “Fethullahçılar” listesi
yayınladı. İddiaya göre Gülen Cemaati burada örgütlenmişti, çoğu komiser sınıfından 82 kişinin ismi vardı.
Osman Ak hemen durumdan bir vazife çıkardı ve bu listeyi araştırma ve soruşturmaya başladı. Buraya kadar her şey normaldi. Hemen istihbarat şube bünyesinde bir komisyon kurdurdu. Öncelik bu 82 kişiyi araştırmak yerine, Emniyetteki tüm “Fethullahçıları” tespit işine soyundu, yetkisi ve görevi dışına çıkmış oldu.
Kısa bir süre sonra da sayısı 600 lere varan geniş bir liste oluştu. İşte işin en ilginç tarafı da burasıydı. Bu hazırlanan “Fethullahçı Polisler” listesinin ilk 4 ismi görülmeye değerdi:
1-Hanefi Avcı
2-Sabri Uzun
3-Emin Aslan
4-Adil Serdar Saçan
Okurken ağzınız açık “yok ya” dediğinizi duyar gibiyim. Evet listenin ilk başında bunlar olunca, gerisini saymaya da gerek yok sanırım. Osman Ak kendisi hakkında soruşturma yürüten tüm üst ve astları “Fethullahçı” polisler listesine koymuştu.
Sonra Osman Ak ve ekibi bizzat Sabri Uzun tarafından görevden alındı. Sabri Uzun yaptığı incelemede Osman Ak ve ekibinin binlerce telefonu illegal olarak dinlediğini tespit ettirip adlı ve idari soruşturma açtırttı.
Ancak Osman Ak ve ekibi kamuoyunda Rahşan Affı olarak bilinen yasadan yararlanıp bu soruşturmalardan ceza almadan kurtuldular ve mesleklerine devam ettiler. Osman Ak görevden alınmadan az önce hazırladığı “Fethullahçı” polisler listesini Ankara DGM ne gönderdi. Bilahare DGM savcılığı bu listeye takipsizlik kararı verdi.
Sabri Uzun, Osman Ak ve ekibinin hazırladığı bu listeyi hemen araştırmaya aldırdı. Tüm il emniyet müdürlüklerine bu listeler gönderildi. Gelen araştırma sonuçları öyle enteresandı ki Sabri Uzun bile şaşırdı. “Fethullahçı” diye hazırlanan listede kimler yoktu ki: Aleviler, Ülkücüler, Nakşibendi, Süleymancı ve Nurcu gruplara sempati duyanların yanında gece hayatına düşkün isimler…
Yıllar su gibi aktı geçti ve 2 çocuğu da Gülen Cemaatinin okullarında okumuş olan, 28 Şubat muktedirlerinin maşası Osman Ak yeniden sahneye çıktı, bu sefer işkenceci yönüyle…
Zonguldak’ta ana okul basan, masum ev kadınlarına ve cemaat mensuplarına işkence yaptıran Osman Ak, Adana da Furkan Vakfı mensubu başörtülü kadınları, Kutlu Doğum etkinliğinde yerlerde sürükletip gözaltına aldırdı.
Her dönem Osman Ak’ın ekibinde yer alan Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan da, Osman Ak ın izinde hızla ilerliyor şu sıralar. Dün oturdukları yerden liste hazırlayan bu ekip, şimdi de fişlemelere dayalı SD kartlar üretip, her kesime sempati duyan masum insanlara tuzak kurup operasyon yaptırıyorlar
.
Nerden ve kimden elde edildiği belli olmayan ve yasal olarak hiç bir geçerliliği olmayan listelerle binlerce insanın hayatını karartıyorlar.
Dün hazırladığınız düzmece listeler, nasıl mahkemelerden döndü ise, yarın da bu exell listeleriniz ayaklarınıza dolanacak, adalet güvendiğiniz Sulh Cezalarda tecelli etmese de kaderin ve hayatın gerçeklerinde tecelli edecek. Tıpkı geçmişte olduğu gibi.