Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

‘Dipten çıkış filan yok, ikinci enkaz var ve artık altından kalkamayacağız’

by aktifhabercom
April 17, 2019
‘Dipten çıkış filan yok, ikinci enkaz var ve artık altından kalkamayacağız’
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Dipten çıkış filan yok. 2017 Kredi Garanti Fonu faciasından ders almayan Alt Akıl’ın bu kez bütçe ve kamu bankası kredileri vasıtasıyla yarattığı ikinci bir enkaz var ki artık altından kalkamayacağız.”

Ekonomist Atilla Yeşilada’nın Para Analiz’de yer alan analizi şöyle;

“Kendimize söylediğimiz yalanlar en affedilmezlerdir.” Kama Sutra

ABD’de geçirdiğim sürgün döneminde geceleri Saturday Night Live adlı komedi şovu izleyip, domuz jambonlu pizza, legal kenevir tozu ve Jack Daniels’le vatan hasretini unutmaya çalışıyorum. Saturday Night Live’da her hafta Trump’la kafa bulan bir bölüm yayınlanır. Yalnız Trump olsa iyi, bütün kabineyi öyle bir tiye alıyorlar ki, aklınız şaşar. Rahmetli Levent Kırca’nın ruhu şadolsun, Huysuz Virjin’i de sevgiyle anayım buradan. Trump kızıp tehditler yağdırıyor, ama yapabileceği  tek bir halt bilem yok, çünkü ABD’de ifade özgürlüğü mutlak. Başkana hakaret ya da “Amerikalılı’ğın manevi şahsiyetini aşağılama” diye bir suç da yok. Anayasa Mahkemesi içtihatı var, isteyen de ABD bayraklı don bile giyebilir, siyasi protesto hakkı kabul edildi.


Orta Asya’da yüce atalarımız Göktürklerden bu yana Ulu Kağan etrafında toplanıp onun tek emriyle bin atlı akınlarda Tuna’yı şarkı-türkülerle aşan “öl de ölem, söyle kim oy verem?” diye yetişen bir toplumun Trump’ın zekasıyla alay etme hakkı ve ekonomik kalkınma-refah arasındaki ince korelasyonu sezmesi güç olabilir, ben size yardımcı olayım.

Zıt fikirlere maruz kalmayan, hakim ideolojinin beyne zerk ettiği tek düze “gerçeklerle” hakikati ayırt edip özgürce karar vermeyi öğrenemeyen bireyler ne şahsi ne de iş hayatlarında başarılı olabilirler. Bu bireylerden oluşan toplumlar sürekli sistematik hatalar yapar ve asla inovasyon yapamaz. Çünkü inovasyon var olanı, genel kabul göreni sorgulama sanatıdır.

Bu makaleyi CIA’den aldığım para karşılığı yazdığım çok belli olmasın diye size yine ABD’den bir inovasyon örneği vereyim. Video-çaları Amerikalılar Japonlardan 10 yıl önce icat etti. Ama mucit keşfini üretici şirketlere götürdüğünde, “Yahu, millet karısı-çocuğuyla sinemada popcorn yiyip, kola içmek istiyor, kim evinde oturup göt kadar TV’de film izler, salak” diye  geri çevrildi. Ama, kurnaz Japonlar, homo sapiens’in bir numaralı hayalinin evinde gizli gizli porno izleyip kapuçin maymunları gibi elde krem ..neyse.. ne yaptıklarını yazmayayım.

Bizde de hakim ideolojinin işine gelmeyen her haber algı operasyonudur. Ekonomiden gelen her kötü veri, tesadüfi, iyi veri ise şahlanan Türkiye’nin çığır açtığının ilk işareti olur. Nitekim, bugün yayınlanan şubat sanayi üretimi ve perakende satışlarında gözlenen artış üzerine hemen Ergenekon efsaneleri düzülmeye başladı bile:

“Teknik resesyondan çıktığımızı gösteren veriler var.”

“Dipten çıkış sinyali’ güçlendi.”

“Önemli bir dönüşün de göstergesi.”

Dipten çıkış filan yok. 2017 Kredi Garanti Fonu faciasından ders almayan Alt Akıl’ın bu kez bütçe ve kamu bankası kredileri vasıtasıyla yarattığı ikinci bir enkaz var ki artık altından kalkamayacağız.

Yılın ilk çeyreğinde bütçede faiz dışı giderler 55 milyar TL artmış! Size aşağıda kamu bankaları ile özel bankalar arasında kredi ivmesi farkını da göstereyim. Şube kapısından girene basmışlar krediyi. Eh, tabii, maliyetin altına kredi verip, TCMB avansı ve borç kullanıp seçmene para dağıtırsan, sanayi üretimi ve perakende satışlar birazcık büyür. Büyümezse, zaten hasta artık nefes almıyordur, fişi çekin, elektrik ziyan olmasın oksijen pompalayacağız diye.

Nisanda hem sanayi üretim, hem perakende satışlar, ya da ekonominin nabzını ölçen tüm veriler uçurumdan aşağı düşecek. Sebepleri de çok basit. Sanayi üretebilir, ama tüketici alım yapmıyor. Bakalım BloombergHT Nisan tüketici güven endeksi ne anlatıyor bize:

“Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi Nisan’da yüzde 9,31 gerileyerek 69.22 değerini aldı.

Endeksin detaylarına bakıldığında, tüketicinin hem mevcut durum algısında hem de kişisel finansal durumuna ilişkin beklentilerinde gerileme olduğu görülüyor. Jeopolitik gelişmeler ile yerel seçim belirsizliğinin gerilemenin arkasındaki en önemli nedenler olduğunu düşünüyoruz. Söz konusu belirsizliklerin finansal piyasalarda yarattığı satış baskısı da düşüşe katkıda bulunmuş görünüyor.

Şubat ayı ile beraber önümüzdeki dönem için iç talepte hafif toparlanma sinyali veren tüketici güveninin nisan ayının ilk yarısında bu sinyali geri aldığını görüyoruz”.

Elimde bir kamuoyu araştırması var:

“RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi’nin “Respect İtibar Eğilimleri Araştırması”nın sonuçlarına göre halkın yüzde 84’ü bugün Türkiye’de ekonomik krizin olduğunu düşünüyor. ‘Kriz var’ diyenlerin yüzde 72’si ise harcamalarını azaltarak, ürün-fiyat dengesinde alternatifleri seçerek önlem aldıklarını belirtiyor.”

Dipten dönüş ha? Şaka yapmayın, zaten sefaletten kırılan bu halka daha fazla sahte umut pompalamayın.

Durun, daha yeni başladım hakim ideolojinin korkusundan gerçekleri yazamayan, söyleyemeyen, geceleri yatak odasının karanlık mahremiyetinde dahi kendine itiraf edemeyen korkak beyinlere ayar çekmeye.

Bütçe harcamaları bu tempoda giderse, sene sonunda açık GSYİH’nin yüzde 4’nü bulur. Yani, 32 milyar dolar borçlanmak gerekir. Nereden borçlanacaksın bu kaymeyi yiğidim? İçeride mevduatın dövize kaçmasından tırsan bankalar TL faizini artırmaya başladı bile. Dün bir banka Interbank takasta borcunu kapatamadı, gitti, Geç Likidite Penceresi’nde TCMB’den borç aldı yüzde 27’den. Bankalarda likit ve nakit namevcut. Euro-bond’ların faizi geçen ekimden bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Daha basit anlatıyım ki hakim ideolojinin lobotomi ameliyatlarından frontal cortexi daralmış zihinlere jetonlar düşsün. Ya harcamalar kısılacak, ekonomi sıcak suda tursillenmiş dantel iç çamaşırı gibi daralacak. Ya da borçlanma artacak, kredi faizleri baklava hastanın kan şekeri gibi zıplayacak. Kapiş?

Dipten dönme sinyaliymiş! Get!

ParaAnaliz sinirinizi bozar, keyfinizi kaçırır, ereksiyon sorunları yaratır, kalp-damar-tansiyon hastalıkları için kontra-endikatiftir. Tüm düşmanlarınıza bizi Facebook’ta takip etmelerini salık verin. 

Bu yazı Para Analiz’den alınmıştır.

“Dipten çıkış filan yok. 2017 Kredi Garanti Fonu faciasından ders almayan Alt Akıl’ın bu kez bütçe ve kamu bankası kredileri vasıtasıyla yarattığı ikinci bir enkaz var ki artık altından kalkamayacağız.”

Ekonomist Atilla Yeşilada’nın Para Analiz’de yer alan analizi şöyle;

“Kendimize söylediğimiz yalanlar en affedilmezlerdir.” Kama Sutra

ABD’de geçirdiğim sürgün döneminde geceleri Saturday Night Live adlı komedi şovu izleyip, domuz jambonlu pizza, legal kenevir tozu ve Jack Daniels’le vatan hasretini unutmaya çalışıyorum. Saturday Night Live’da her hafta Trump’la kafa bulan bir bölüm yayınlanır. Yalnız Trump olsa iyi, bütün kabineyi öyle bir tiye alıyorlar ki, aklınız şaşar. Rahmetli Levent Kırca’nın ruhu şadolsun, Huysuz Virjin’i de sevgiyle anayım buradan. Trump kızıp tehditler yağdırıyor, ama yapabileceği  tek bir halt bilem yok, çünkü ABD’de ifade özgürlüğü mutlak. Başkana hakaret ya da “Amerikalılı’ğın manevi şahsiyetini aşağılama” diye bir suç da yok. Anayasa Mahkemesi içtihatı var, isteyen de ABD bayraklı don bile giyebilir, siyasi protesto hakkı kabul edildi.


Orta Asya’da yüce atalarımız Göktürklerden bu yana Ulu Kağan etrafında toplanıp onun tek emriyle bin atlı akınlarda Tuna’yı şarkı-türkülerle aşan “öl de ölem, söyle kim oy verem?” diye yetişen bir toplumun Trump’ın zekasıyla alay etme hakkı ve ekonomik kalkınma-refah arasındaki ince korelasyonu sezmesi güç olabilir, ben size yardımcı olayım.

Zıt fikirlere maruz kalmayan, hakim ideolojinin beyne zerk ettiği tek düze “gerçeklerle” hakikati ayırt edip özgürce karar vermeyi öğrenemeyen bireyler ne şahsi ne de iş hayatlarında başarılı olabilirler. Bu bireylerden oluşan toplumlar sürekli sistematik hatalar yapar ve asla inovasyon yapamaz. Çünkü inovasyon var olanı, genel kabul göreni sorgulama sanatıdır.

Bu makaleyi CIA’den aldığım para karşılığı yazdığım çok belli olmasın diye size yine ABD’den bir inovasyon örneği vereyim. Video-çaları Amerikalılar Japonlardan 10 yıl önce icat etti. Ama mucit keşfini üretici şirketlere götürdüğünde, “Yahu, millet karısı-çocuğuyla sinemada popcorn yiyip, kola içmek istiyor, kim evinde oturup göt kadar TV’de film izler, salak” diye  geri çevrildi. Ama, kurnaz Japonlar, homo sapiens’in bir numaralı hayalinin evinde gizli gizli porno izleyip kapuçin maymunları gibi elde krem ..neyse.. ne yaptıklarını yazmayayım.

Bizde de hakim ideolojinin işine gelmeyen her haber algı operasyonudur. Ekonomiden gelen her kötü veri, tesadüfi, iyi veri ise şahlanan Türkiye’nin çığır açtığının ilk işareti olur. Nitekim, bugün yayınlanan şubat sanayi üretimi ve perakende satışlarında gözlenen artış üzerine hemen Ergenekon efsaneleri düzülmeye başladı bile:

“Teknik resesyondan çıktığımızı gösteren veriler var.”

“Dipten çıkış sinyali’ güçlendi.”

“Önemli bir dönüşün de göstergesi.”

Dipten çıkış filan yok. 2017 Kredi Garanti Fonu faciasından ders almayan Alt Akıl’ın bu kez bütçe ve kamu bankası kredileri vasıtasıyla yarattığı ikinci bir enkaz var ki artık altından kalkamayacağız.

Yılın ilk çeyreğinde bütçede faiz dışı giderler 55 milyar TL artmış! Size aşağıda kamu bankaları ile özel bankalar arasında kredi ivmesi farkını da göstereyim. Şube kapısından girene basmışlar krediyi. Eh, tabii, maliyetin altına kredi verip, TCMB avansı ve borç kullanıp seçmene para dağıtırsan, sanayi üretimi ve perakende satışlar birazcık büyür. Büyümezse, zaten hasta artık nefes almıyordur, fişi çekin, elektrik ziyan olmasın oksijen pompalayacağız diye.

Nisanda hem sanayi üretim, hem perakende satışlar, ya da ekonominin nabzını ölçen tüm veriler uçurumdan aşağı düşecek. Sebepleri de çok basit. Sanayi üretebilir, ama tüketici alım yapmıyor. Bakalım BloombergHT Nisan tüketici güven endeksi ne anlatıyor bize:

“Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi Nisan’da yüzde 9,31 gerileyerek 69.22 değerini aldı.

Endeksin detaylarına bakıldığında, tüketicinin hem mevcut durum algısında hem de kişisel finansal durumuna ilişkin beklentilerinde gerileme olduğu görülüyor. Jeopolitik gelişmeler ile yerel seçim belirsizliğinin gerilemenin arkasındaki en önemli nedenler olduğunu düşünüyoruz. Söz konusu belirsizliklerin finansal piyasalarda yarattığı satış baskısı da düşüşe katkıda bulunmuş görünüyor.

Şubat ayı ile beraber önümüzdeki dönem için iç talepte hafif toparlanma sinyali veren tüketici güveninin nisan ayının ilk yarısında bu sinyali geri aldığını görüyoruz”.

Elimde bir kamuoyu araştırması var:

“RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi’nin “Respect İtibar Eğilimleri Araştırması”nın sonuçlarına göre halkın yüzde 84’ü bugün Türkiye’de ekonomik krizin olduğunu düşünüyor. ‘Kriz var’ diyenlerin yüzde 72’si ise harcamalarını azaltarak, ürün-fiyat dengesinde alternatifleri seçerek önlem aldıklarını belirtiyor.”

Dipten dönüş ha? Şaka yapmayın, zaten sefaletten kırılan bu halka daha fazla sahte umut pompalamayın.

Durun, daha yeni başladım hakim ideolojinin korkusundan gerçekleri yazamayan, söyleyemeyen, geceleri yatak odasının karanlık mahremiyetinde dahi kendine itiraf edemeyen korkak beyinlere ayar çekmeye.

Bütçe harcamaları bu tempoda giderse, sene sonunda açık GSYİH’nin yüzde 4’nü bulur. Yani, 32 milyar dolar borçlanmak gerekir. Nereden borçlanacaksın bu kaymeyi yiğidim? İçeride mevduatın dövize kaçmasından tırsan bankalar TL faizini artırmaya başladı bile. Dün bir banka Interbank takasta borcunu kapatamadı, gitti, Geç Likidite Penceresi’nde TCMB’den borç aldı yüzde 27’den. Bankalarda likit ve nakit namevcut. Euro-bond’ların faizi geçen ekimden bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Daha basit anlatıyım ki hakim ideolojinin lobotomi ameliyatlarından frontal cortexi daralmış zihinlere jetonlar düşsün. Ya harcamalar kısılacak, ekonomi sıcak suda tursillenmiş dantel iç çamaşırı gibi daralacak. Ya da borçlanma artacak, kredi faizleri baklava hastanın kan şekeri gibi zıplayacak. Kapiş?

Dipten dönme sinyaliymiş! Get!

ParaAnaliz sinirinizi bozar, keyfinizi kaçırır, ereksiyon sorunları yaratır, kalp-damar-tansiyon hastalıkları için kontra-endikatiftir. Tüm düşmanlarınıza bizi Facebook’ta takip etmelerini salık verin. 

Bu yazı Para Analiz’den alınmıştır.

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

January 30, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

January 23, 2023
5.1k

“Dipten çıkış filan yok. 2017 Kredi Garanti Fonu faciasından ders almayan Alt Akıl’ın bu kez bütçe ve kamu bankası kredileri vasıtasıyla yarattığı ikinci bir enkaz var ki artık altından kalkamayacağız.”

Ekonomist Atilla Yeşilada’nın Para Analiz’de yer alan analizi şöyle;

“Kendimize söylediğimiz yalanlar en affedilmezlerdir.” Kama Sutra

ABD’de geçirdiğim sürgün döneminde geceleri Saturday Night Live adlı komedi şovu izleyip, domuz jambonlu pizza, legal kenevir tozu ve Jack Daniels’le vatan hasretini unutmaya çalışıyorum. Saturday Night Live’da her hafta Trump’la kafa bulan bir bölüm yayınlanır. Yalnız Trump olsa iyi, bütün kabineyi öyle bir tiye alıyorlar ki, aklınız şaşar. Rahmetli Levent Kırca’nın ruhu şadolsun, Huysuz Virjin’i de sevgiyle anayım buradan. Trump kızıp tehditler yağdırıyor, ama yapabileceği  tek bir halt bilem yok, çünkü ABD’de ifade özgürlüğü mutlak. Başkana hakaret ya da “Amerikalılı’ğın manevi şahsiyetini aşağılama” diye bir suç da yok. Anayasa Mahkemesi içtihatı var, isteyen de ABD bayraklı don bile giyebilir, siyasi protesto hakkı kabul edildi.


Orta Asya’da yüce atalarımız Göktürklerden bu yana Ulu Kağan etrafında toplanıp onun tek emriyle bin atlı akınlarda Tuna’yı şarkı-türkülerle aşan “öl de ölem, söyle kim oy verem?” diye yetişen bir toplumun Trump’ın zekasıyla alay etme hakkı ve ekonomik kalkınma-refah arasındaki ince korelasyonu sezmesi güç olabilir, ben size yardımcı olayım.

Zıt fikirlere maruz kalmayan, hakim ideolojinin beyne zerk ettiği tek düze “gerçeklerle” hakikati ayırt edip özgürce karar vermeyi öğrenemeyen bireyler ne şahsi ne de iş hayatlarında başarılı olabilirler. Bu bireylerden oluşan toplumlar sürekli sistematik hatalar yapar ve asla inovasyon yapamaz. Çünkü inovasyon var olanı, genel kabul göreni sorgulama sanatıdır.

Bu makaleyi CIA’den aldığım para karşılığı yazdığım çok belli olmasın diye size yine ABD’den bir inovasyon örneği vereyim. Video-çaları Amerikalılar Japonlardan 10 yıl önce icat etti. Ama mucit keşfini üretici şirketlere götürdüğünde, “Yahu, millet karısı-çocuğuyla sinemada popcorn yiyip, kola içmek istiyor, kim evinde oturup göt kadar TV’de film izler, salak” diye  geri çevrildi. Ama, kurnaz Japonlar, homo sapiens’in bir numaralı hayalinin evinde gizli gizli porno izleyip kapuçin maymunları gibi elde krem ..neyse.. ne yaptıklarını yazmayayım.

Bizde de hakim ideolojinin işine gelmeyen her haber algı operasyonudur. Ekonomiden gelen her kötü veri, tesadüfi, iyi veri ise şahlanan Türkiye’nin çığır açtığının ilk işareti olur. Nitekim, bugün yayınlanan şubat sanayi üretimi ve perakende satışlarında gözlenen artış üzerine hemen Ergenekon efsaneleri düzülmeye başladı bile:

“Teknik resesyondan çıktığımızı gösteren veriler var.”

“Dipten çıkış sinyali’ güçlendi.”

“Önemli bir dönüşün de göstergesi.”

Dipten çıkış filan yok. 2017 Kredi Garanti Fonu faciasından ders almayan Alt Akıl’ın bu kez bütçe ve kamu bankası kredileri vasıtasıyla yarattığı ikinci bir enkaz var ki artık altından kalkamayacağız.

Yılın ilk çeyreğinde bütçede faiz dışı giderler 55 milyar TL artmış! Size aşağıda kamu bankaları ile özel bankalar arasında kredi ivmesi farkını da göstereyim. Şube kapısından girene basmışlar krediyi. Eh, tabii, maliyetin altına kredi verip, TCMB avansı ve borç kullanıp seçmene para dağıtırsan, sanayi üretimi ve perakende satışlar birazcık büyür. Büyümezse, zaten hasta artık nefes almıyordur, fişi çekin, elektrik ziyan olmasın oksijen pompalayacağız diye.

Nisanda hem sanayi üretim, hem perakende satışlar, ya da ekonominin nabzını ölçen tüm veriler uçurumdan aşağı düşecek. Sebepleri de çok basit. Sanayi üretebilir, ama tüketici alım yapmıyor. Bakalım BloombergHT Nisan tüketici güven endeksi ne anlatıyor bize:

“Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi Nisan’da yüzde 9,31 gerileyerek 69.22 değerini aldı.

Endeksin detaylarına bakıldığında, tüketicinin hem mevcut durum algısında hem de kişisel finansal durumuna ilişkin beklentilerinde gerileme olduğu görülüyor. Jeopolitik gelişmeler ile yerel seçim belirsizliğinin gerilemenin arkasındaki en önemli nedenler olduğunu düşünüyoruz. Söz konusu belirsizliklerin finansal piyasalarda yarattığı satış baskısı da düşüşe katkıda bulunmuş görünüyor.

Şubat ayı ile beraber önümüzdeki dönem için iç talepte hafif toparlanma sinyali veren tüketici güveninin nisan ayının ilk yarısında bu sinyali geri aldığını görüyoruz”.

Elimde bir kamuoyu araştırması var:

“RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi’nin “Respect İtibar Eğilimleri Araştırması”nın sonuçlarına göre halkın yüzde 84’ü bugün Türkiye’de ekonomik krizin olduğunu düşünüyor. ‘Kriz var’ diyenlerin yüzde 72’si ise harcamalarını azaltarak, ürün-fiyat dengesinde alternatifleri seçerek önlem aldıklarını belirtiyor.”

Dipten dönüş ha? Şaka yapmayın, zaten sefaletten kırılan bu halka daha fazla sahte umut pompalamayın.

Durun, daha yeni başladım hakim ideolojinin korkusundan gerçekleri yazamayan, söyleyemeyen, geceleri yatak odasının karanlık mahremiyetinde dahi kendine itiraf edemeyen korkak beyinlere ayar çekmeye.

Bütçe harcamaları bu tempoda giderse, sene sonunda açık GSYİH’nin yüzde 4’nü bulur. Yani, 32 milyar dolar borçlanmak gerekir. Nereden borçlanacaksın bu kaymeyi yiğidim? İçeride mevduatın dövize kaçmasından tırsan bankalar TL faizini artırmaya başladı bile. Dün bir banka Interbank takasta borcunu kapatamadı, gitti, Geç Likidite Penceresi’nde TCMB’den borç aldı yüzde 27’den. Bankalarda likit ve nakit namevcut. Euro-bond’ların faizi geçen ekimden bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Daha basit anlatıyım ki hakim ideolojinin lobotomi ameliyatlarından frontal cortexi daralmış zihinlere jetonlar düşsün. Ya harcamalar kısılacak, ekonomi sıcak suda tursillenmiş dantel iç çamaşırı gibi daralacak. Ya da borçlanma artacak, kredi faizleri baklava hastanın kan şekeri gibi zıplayacak. Kapiş?

Dipten dönme sinyaliymiş! Get!

ParaAnaliz sinirinizi bozar, keyfinizi kaçırır, ereksiyon sorunları yaratır, kalp-damar-tansiyon hastalıkları için kontra-endikatiftir. Tüm düşmanlarınıza bizi Facebook’ta takip etmelerini salık verin. 

Bu yazı Para Analiz’den alınmıştır.

“Dipten çıkış filan yok. 2017 Kredi Garanti Fonu faciasından ders almayan Alt Akıl’ın bu kez bütçe ve kamu bankası kredileri vasıtasıyla yarattığı ikinci bir enkaz var ki artık altından kalkamayacağız.”

Ekonomist Atilla Yeşilada’nın Para Analiz’de yer alan analizi şöyle;

“Kendimize söylediğimiz yalanlar en affedilmezlerdir.” Kama Sutra

ABD’de geçirdiğim sürgün döneminde geceleri Saturday Night Live adlı komedi şovu izleyip, domuz jambonlu pizza, legal kenevir tozu ve Jack Daniels’le vatan hasretini unutmaya çalışıyorum. Saturday Night Live’da her hafta Trump’la kafa bulan bir bölüm yayınlanır. Yalnız Trump olsa iyi, bütün kabineyi öyle bir tiye alıyorlar ki, aklınız şaşar. Rahmetli Levent Kırca’nın ruhu şadolsun, Huysuz Virjin’i de sevgiyle anayım buradan. Trump kızıp tehditler yağdırıyor, ama yapabileceği  tek bir halt bilem yok, çünkü ABD’de ifade özgürlüğü mutlak. Başkana hakaret ya da “Amerikalılı’ğın manevi şahsiyetini aşağılama” diye bir suç da yok. Anayasa Mahkemesi içtihatı var, isteyen de ABD bayraklı don bile giyebilir, siyasi protesto hakkı kabul edildi.


Orta Asya’da yüce atalarımız Göktürklerden bu yana Ulu Kağan etrafında toplanıp onun tek emriyle bin atlı akınlarda Tuna’yı şarkı-türkülerle aşan “öl de ölem, söyle kim oy verem?” diye yetişen bir toplumun Trump’ın zekasıyla alay etme hakkı ve ekonomik kalkınma-refah arasındaki ince korelasyonu sezmesi güç olabilir, ben size yardımcı olayım.

Zıt fikirlere maruz kalmayan, hakim ideolojinin beyne zerk ettiği tek düze “gerçeklerle” hakikati ayırt edip özgürce karar vermeyi öğrenemeyen bireyler ne şahsi ne de iş hayatlarında başarılı olabilirler. Bu bireylerden oluşan toplumlar sürekli sistematik hatalar yapar ve asla inovasyon yapamaz. Çünkü inovasyon var olanı, genel kabul göreni sorgulama sanatıdır.

Bu makaleyi CIA’den aldığım para karşılığı yazdığım çok belli olmasın diye size yine ABD’den bir inovasyon örneği vereyim. Video-çaları Amerikalılar Japonlardan 10 yıl önce icat etti. Ama mucit keşfini üretici şirketlere götürdüğünde, “Yahu, millet karısı-çocuğuyla sinemada popcorn yiyip, kola içmek istiyor, kim evinde oturup göt kadar TV’de film izler, salak” diye  geri çevrildi. Ama, kurnaz Japonlar, homo sapiens’in bir numaralı hayalinin evinde gizli gizli porno izleyip kapuçin maymunları gibi elde krem ..neyse.. ne yaptıklarını yazmayayım.

Bizde de hakim ideolojinin işine gelmeyen her haber algı operasyonudur. Ekonomiden gelen her kötü veri, tesadüfi, iyi veri ise şahlanan Türkiye’nin çığır açtığının ilk işareti olur. Nitekim, bugün yayınlanan şubat sanayi üretimi ve perakende satışlarında gözlenen artış üzerine hemen Ergenekon efsaneleri düzülmeye başladı bile:

“Teknik resesyondan çıktığımızı gösteren veriler var.”

“Dipten çıkış sinyali’ güçlendi.”

“Önemli bir dönüşün de göstergesi.”

Dipten çıkış filan yok. 2017 Kredi Garanti Fonu faciasından ders almayan Alt Akıl’ın bu kez bütçe ve kamu bankası kredileri vasıtasıyla yarattığı ikinci bir enkaz var ki artık altından kalkamayacağız.

Yılın ilk çeyreğinde bütçede faiz dışı giderler 55 milyar TL artmış! Size aşağıda kamu bankaları ile özel bankalar arasında kredi ivmesi farkını da göstereyim. Şube kapısından girene basmışlar krediyi. Eh, tabii, maliyetin altına kredi verip, TCMB avansı ve borç kullanıp seçmene para dağıtırsan, sanayi üretimi ve perakende satışlar birazcık büyür. Büyümezse, zaten hasta artık nefes almıyordur, fişi çekin, elektrik ziyan olmasın oksijen pompalayacağız diye.

Nisanda hem sanayi üretim, hem perakende satışlar, ya da ekonominin nabzını ölçen tüm veriler uçurumdan aşağı düşecek. Sebepleri de çok basit. Sanayi üretebilir, ama tüketici alım yapmıyor. Bakalım BloombergHT Nisan tüketici güven endeksi ne anlatıyor bize:

“Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi Nisan’da yüzde 9,31 gerileyerek 69.22 değerini aldı.

Endeksin detaylarına bakıldığında, tüketicinin hem mevcut durum algısında hem de kişisel finansal durumuna ilişkin beklentilerinde gerileme olduğu görülüyor. Jeopolitik gelişmeler ile yerel seçim belirsizliğinin gerilemenin arkasındaki en önemli nedenler olduğunu düşünüyoruz. Söz konusu belirsizliklerin finansal piyasalarda yarattığı satış baskısı da düşüşe katkıda bulunmuş görünüyor.

Şubat ayı ile beraber önümüzdeki dönem için iç talepte hafif toparlanma sinyali veren tüketici güveninin nisan ayının ilk yarısında bu sinyali geri aldığını görüyoruz”.

Elimde bir kamuoyu araştırması var:

“RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi’nin “Respect İtibar Eğilimleri Araştırması”nın sonuçlarına göre halkın yüzde 84’ü bugün Türkiye’de ekonomik krizin olduğunu düşünüyor. ‘Kriz var’ diyenlerin yüzde 72’si ise harcamalarını azaltarak, ürün-fiyat dengesinde alternatifleri seçerek önlem aldıklarını belirtiyor.”

Dipten dönüş ha? Şaka yapmayın, zaten sefaletten kırılan bu halka daha fazla sahte umut pompalamayın.

Durun, daha yeni başladım hakim ideolojinin korkusundan gerçekleri yazamayan, söyleyemeyen, geceleri yatak odasının karanlık mahremiyetinde dahi kendine itiraf edemeyen korkak beyinlere ayar çekmeye.

Bütçe harcamaları bu tempoda giderse, sene sonunda açık GSYİH’nin yüzde 4’nü bulur. Yani, 32 milyar dolar borçlanmak gerekir. Nereden borçlanacaksın bu kaymeyi yiğidim? İçeride mevduatın dövize kaçmasından tırsan bankalar TL faizini artırmaya başladı bile. Dün bir banka Interbank takasta borcunu kapatamadı, gitti, Geç Likidite Penceresi’nde TCMB’den borç aldı yüzde 27’den. Bankalarda likit ve nakit namevcut. Euro-bond’ların faizi geçen ekimden bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Daha basit anlatıyım ki hakim ideolojinin lobotomi ameliyatlarından frontal cortexi daralmış zihinlere jetonlar düşsün. Ya harcamalar kısılacak, ekonomi sıcak suda tursillenmiş dantel iç çamaşırı gibi daralacak. Ya da borçlanma artacak, kredi faizleri baklava hastanın kan şekeri gibi zıplayacak. Kapiş?

Dipten dönme sinyaliymiş! Get!

ParaAnaliz sinirinizi bozar, keyfinizi kaçırır, ereksiyon sorunları yaratır, kalp-damar-tansiyon hastalıkları için kontra-endikatiftir. Tüm düşmanlarınıza bizi Facebook’ta takip etmelerini salık verin. 

Bu yazı Para Analiz’den alınmıştır.

ShareTweetShare
Previous Post

İnşaatta gerileme durmak bilmiyor: Konut satışları mart ayında da düştü

Next Post

Cumhurbaşkanlığı görevlisi, tarihi eser kaçakçılığından gözaltına alındı

İLGİLİ HABERLER

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

January 30, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

January 23, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Üzerine düşeni yapanlar ilahi destek umabilir
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Üzerine düşeni yapanlar ilahi destek umabilir

January 16, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini sorgulamayan, sorgulanmaktan kaçınanların acınası hali
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini sorgulamayan, sorgulanmaktan kaçınanların acınası hali

January 9, 2023
5.1k
Türkiye’de Emniyet Teşkilatı’nı kimler yönetiyor?
ANALİZ

Türkiye’de Emniyet Teşkilatı’nı kimler yönetiyor?

January 8, 2023
5.2k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Engeller, mücadele azmini koruyanlarla aşılır
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Engeller, mücadele azmini koruyanlarla aşılır

January 3, 2023
5.1k
Daha Fazla Haber

‘Finansal toksisite’ Kanser hastalarında yeni bir yan etki olarak kabul ediliyor

‘Finansal toksisite’ Kanser hastalarında yeni bir yan etki olarak kabul ediliyor
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Aynı gemideyiz! Türkiye’ye girmesi engellenen asbestli uçak gemisi okyanusta batırıldı 

Aynı gemideyiz! Türkiye’ye girmesi engellenen asbestli uçak gemisi okyanusta batırıldı 
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Tahmin edilen 220 milyon: Polisin ‘çocuk gelin’ operasyonunda 2 bin erkek tutuklandı

Tahmin edilen 220 milyon: Polisin ‘çocuk gelin’ operasyonunda 2 bin erkek tutuklandı
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Ahlâk polisi gidince başörtüsü takan kalmadı! İran’da kameralı kontroller başlıyor

Ahlâk polisi gidince başörtüsü takan kalmadı! İran’da kameralı kontroller başlıyor
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

‘İtirazım adaya değil’ İYİ Partili Özlale ‘Onay makamı değiliz’ sözüne açıklık getirdi

‘İtirazım adaya değil’ İYİ Partili Özlale ‘Onay makamı değiliz’ sözüne açıklık getirdi
by aktifhabercom
February 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Alman Anayasa Mahkemesi’nden başörtüsü kararı

Alman Anayasa Mahkemesi’nden başörtüsü kararı
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.3k

Devamını oku

İsviçre‘de adam kaçırmaya kalkan elçilik çalışanları Moskova’ya görevlendirmiş

İsviçre‘de adam kaçırmaya kalkan elçilik çalışanları Moskova’ya görevlendirmiş
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Ertuğrul Günay, Erdoğan’ın neden 3. kez aday olamayacağını tane tane anlattı

Ertuğrul Günay, Erdoğan’ın neden 3. kez aday olamayacağını tane tane anlattı
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Harun Tokak’tan MİT’in yayın organı Sabah’a cevap: Onlardan korkacak olsaydık, akşam yemeğini Saray’da yerdik

Harun Tokak’tan MİT’in yayın organı Sabah’a cevap: Onlardan korkacak olsaydık, akşam yemeğini Saray’da yerdik
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.2k

Devamını oku

14 Boğaziçilinin yargılandığı davada, öğrencilere 1’er yıl hapis cezası verildi

14 Boğaziçilinin yargılandığı davada, öğrencilere 1’er yıl hapis cezası verildi
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Bahçeli’yi küplere bindirecek öneri: MHP’nin önündeki caddeye Sinan Ateş’in adı verilsin

Bahçeli’yi küplere bindirecek öneri: MHP’nin önündeki caddeye Sinan Ateş’in adı verilsin
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Eski YÖK Başkanı: RTE’den hesap sorulmalı, akrabalarının servetleri sorgulanmalıdır

Eski YÖK Başkanı: RTE’den hesap sorulmalı, akrabalarının servetleri sorgulanmalıdır
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

AKP muhalifleri takip ettiriyor: Türkiye‘nin Düsseldorf  Başkonsolosluğu‘nda casusluk skandalı

AKP muhalifleri takip ettiriyor: Türkiye‘nin Düsseldorf  Başkonsolosluğu‘nda casusluk skandalı
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Kılıçdaroğlu: Memleket elden gitmiş; A partisi, B partisi diye mi tartışacağız?

Kılıçdaroğlu: Memleket elden gitmiş; A partisi, B partisi diye mi tartışacağız?
by Özkan yazar
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Adaylık açıklaması: İsmim üzerinde mutabakat olursa itiraz etmem

Adaylık açıklaması: İsmim üzerinde mutabakat olursa itiraz etmem
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

ABD’li 29 senatörden çağrı: F-16 satışını, Türkiye Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliklerini onaylayana kadar erteleyin

ABD’li 29 senatörden çağrı: F-16 satışını, Türkiye Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliklerini onaylayana kadar erteleyin
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

Alman istihbaratı noktayı koydu: Sürgündeki gazeteciler takip ve tehditle sindirilmeye çalışılıyor

Alman istihbaratı noktayı koydu: Sürgündeki gazeteciler takip ve tehditle sindirilmeye çalışılıyor
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

SGK’dan açıklama: Sonraki bir tarihte bağlansa bile EYT aylıkları 1 Mart’tan itibaren hesaplanacak

SGK’dan açıklama: Sonraki bir tarihte bağlansa bile EYT aylıkları 1 Mart’tan itibaren hesaplanacak
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5.1k

Devamını oku

ENAG açıkladı: Ocak ayında enflasyon yüzde 9,18 artarken, yıllık artış yüzde 121,62 oldu

ENAG açıkladı: Ocak ayında enflasyon yüzde 9,18 artarken, yıllık artış yüzde 121,62 oldu
by aktifhabercom
February 3, 2023
0
5k

Devamını oku

SONAR Araştırma’nın sahibi Hakan Bayrakçı canlı yayında tırnak kesti

SONAR Araştırma’nın sahibi Hakan Bayrakçı canlı yayında tırnak kesti
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5.3k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.