Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

“Çok fazla eleştiri alırsam, bu yazıyı da bana fedoncuların yazdırdığını söylerim, ona göre!”

by aktifhabercom
June 3, 2021
“Çok fazla eleştiri alırsam, bu yazıyı da bana fedoncuların yazdırdığını söylerim, ona göre!”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Kimileri tarafından neredeyse asrın icadı sayılıyor bu buton. Çok kullanışlı anlayacağınız. İster iktidar imkânlarından nemalanan işadamı olun, ister ailecek yandaşlıktan ekmek yiyen medyacı, ister sanatçı, ister siyasetçi yahut din adamı.”


Henry David Thoreau enteresan bir filozoftu. Kalkınmayı fetiş haline getirmenin insan fıtratında onulmaz yaralar açacağına inanıyordu ve şöyle diyordu: “Bir insanın işlerini görmesine engel olacak bir derdi varsa, hatta karnı bile ağrıyorsa, bunun için dünyaya yeni bir düzen verilmesi gerektiğine inanır.”

Eric Hoffer, yıllar sonra kaleme aldığı Kesin İnançlılar’da buradan yola çıkarak motive olunan hayali ikbal kurgusunun insanları ne tür bir şarampole yuvarlayacağını anlattı. Sahip olduğu gücü abartan gelecek motivasyonunun tehlikeli sapaklarına işaret edip durdu. Şurası o kitaptan: “Bir ülkeye veya dünyaya yeni düzen vermek isteyenler, bunu hoşnutsuzluğu körüklemek veya hedeflenen değişikliğin doğru ve yararlı olduğunu göstermek veya halkı yeni bir hayata zorlamak yoluyla başaramazlar. Bunu başarmak için geleceğe ait büyük umutların nasıl alevlendirileceğini ve alevin nasıl körükleneceğini bilmeleri gerekir. Ortaya atılan umudun şekli önemli değildir. Bu; ahiretteki Cennet olabildiği gibi, dünya cenneti, yağmacılık, hesapsız servet, efsanevi başarı veya dünya egemenliği olabilir…”


Ülkemizde yaşanan son birkaç yıllık gelişmeleri, akıl dışı, iz’an sınırlarını zorlayan vakaları bu mercekle okuduğumuzda üretilen algı üzerine inşa edilen çıkış yolları bize enteresan bir tablo sunuyor.

Bir tür panik butonu işlevselliğiyle neredeyse artık günde beş-on kez rastladığımız komediyi de bu cümleden ele almak gerekiyor sanırım.

Pek çoğu acı ve ıstırap içeren, belki tamiri ve telifi mümkün olmayan hadiseler karşısında sorumluların artık iki cümle ile işin içinden ellerini çırparak sıyrılmalarını sağlayan bir yöntem var artık: fütöye bağlama butonu.

Sadece kendi yeni nizamlarını inşa etmek isteyenlerin değil, bu düzeni çok da umursamayan ama imkân ve fırsatlarından istifade etmek isteyenlerin de işine yarayan bir düğme bu.

Öylesine randımanlı çalışıyor ve işe yarıyor ki, yaşanan hiçbir saçmalıktan sorumlu olmadığınız gibi, bir anda mağdur ve haklı pozisyona da geçebiliyorsunuz.

Kimileri tarafından neredeyse asrın icadı sayılıyor bu buton. Çok kullanışlı anlayacağınız. İster iktidar imkânlarından nemalanan işadamı olun, ister ailecek yandaşlıktan ekmek yiyen medyacı, ister sanatçı, ister siyasetçi yahut din adamı. Hiç fark etmiyor. Kendinizle çelişmek, dün söylediğinizi bugün inkâr etmek, sağlam dönüşler, fikir tutarsızlıkları filan hiç önemli değil. İster size kesilen bir trafik cezası sonrası, ister düşürülen uçak akabinde sıkıştığınız anda hemen basıveriyorsunuz bu butona ve bir anda mağdur, hatta haklı olup hesap veren değil soran pozisyonuna zıplıyorsunuz. Akıl, mantık, iz’an, insaf, vicdan aranmadığı için acayip de kolay oluyor üstüne üstlük.

Arabanızdan oto teybi çalındığı anda da kullanabilirsiniz, herhangi bir vergi borcunuzu silmek istediğinizde de, saçma sapan şeyler söyleyip, insanların sizi kınamaya başladığını fark ettiğiniz anda da.

Genelde yandaş kitle tarafından kabul görüp, “Ha o zaman başka!” içerikli desteği anında alıyorsunuz.

Hoffer, bu çözümün suçluluk hissine de iyi geldiğini sayfalar boyunca anlatıyor. Ve bu sistemin kurulması durumunda kitlelerin kolay kolay bu durumdan vazgeçmeyeceğinin de altını çiziyor. Ve bir noktadan sonra bu ihtiraslı tabi olmanın, bağlanılan amacın dahi önüne geçtiğini söylüyor.

Ülkenin neredeyse her alanına yerleştirilen ‘F Butonu’yla oluşturulan illüzyonun toplumu daha ne kadar oyalayabileceğini bilmiyorum ama gelecek neslin günümüzü okuduğunda acı ile gülünecek epey malzeme bulacağı kesin.

Çok fazla eleştiri alırsam, bu yazıyı da bana fedoncuların yazdırdığını söylerim, ona göre!

M. Nedim Hazar / TR724

“Kimileri tarafından neredeyse asrın icadı sayılıyor bu buton. Çok kullanışlı anlayacağınız. İster iktidar imkânlarından nemalanan işadamı olun, ister ailecek yandaşlıktan ekmek yiyen medyacı, ister sanatçı, ister siyasetçi yahut din adamı.”


Henry David Thoreau enteresan bir filozoftu. Kalkınmayı fetiş haline getirmenin insan fıtratında onulmaz yaralar açacağına inanıyordu ve şöyle diyordu: “Bir insanın işlerini görmesine engel olacak bir derdi varsa, hatta karnı bile ağrıyorsa, bunun için dünyaya yeni bir düzen verilmesi gerektiğine inanır.”

Eric Hoffer, yıllar sonra kaleme aldığı Kesin İnançlılar’da buradan yola çıkarak motive olunan hayali ikbal kurgusunun insanları ne tür bir şarampole yuvarlayacağını anlattı. Sahip olduğu gücü abartan gelecek motivasyonunun tehlikeli sapaklarına işaret edip durdu. Şurası o kitaptan: “Bir ülkeye veya dünyaya yeni düzen vermek isteyenler, bunu hoşnutsuzluğu körüklemek veya hedeflenen değişikliğin doğru ve yararlı olduğunu göstermek veya halkı yeni bir hayata zorlamak yoluyla başaramazlar. Bunu başarmak için geleceğe ait büyük umutların nasıl alevlendirileceğini ve alevin nasıl körükleneceğini bilmeleri gerekir. Ortaya atılan umudun şekli önemli değildir. Bu; ahiretteki Cennet olabildiği gibi, dünya cenneti, yağmacılık, hesapsız servet, efsanevi başarı veya dünya egemenliği olabilir…”


Ülkemizde yaşanan son birkaç yıllık gelişmeleri, akıl dışı, iz’an sınırlarını zorlayan vakaları bu mercekle okuduğumuzda üretilen algı üzerine inşa edilen çıkış yolları bize enteresan bir tablo sunuyor.

Bir tür panik butonu işlevselliğiyle neredeyse artık günde beş-on kez rastladığımız komediyi de bu cümleden ele almak gerekiyor sanırım.

Pek çoğu acı ve ıstırap içeren, belki tamiri ve telifi mümkün olmayan hadiseler karşısında sorumluların artık iki cümle ile işin içinden ellerini çırparak sıyrılmalarını sağlayan bir yöntem var artık: fütöye bağlama butonu.

Sadece kendi yeni nizamlarını inşa etmek isteyenlerin değil, bu düzeni çok da umursamayan ama imkân ve fırsatlarından istifade etmek isteyenlerin de işine yarayan bir düğme bu.

Öylesine randımanlı çalışıyor ve işe yarıyor ki, yaşanan hiçbir saçmalıktan sorumlu olmadığınız gibi, bir anda mağdur ve haklı pozisyona da geçebiliyorsunuz.

Kimileri tarafından neredeyse asrın icadı sayılıyor bu buton. Çok kullanışlı anlayacağınız. İster iktidar imkânlarından nemalanan işadamı olun, ister ailecek yandaşlıktan ekmek yiyen medyacı, ister sanatçı, ister siyasetçi yahut din adamı. Hiç fark etmiyor. Kendinizle çelişmek, dün söylediğinizi bugün inkâr etmek, sağlam dönüşler, fikir tutarsızlıkları filan hiç önemli değil. İster size kesilen bir trafik cezası sonrası, ister düşürülen uçak akabinde sıkıştığınız anda hemen basıveriyorsunuz bu butona ve bir anda mağdur, hatta haklı olup hesap veren değil soran pozisyonuna zıplıyorsunuz. Akıl, mantık, iz’an, insaf, vicdan aranmadığı için acayip de kolay oluyor üstüne üstlük.

Arabanızdan oto teybi çalındığı anda da kullanabilirsiniz, herhangi bir vergi borcunuzu silmek istediğinizde de, saçma sapan şeyler söyleyip, insanların sizi kınamaya başladığını fark ettiğiniz anda da.

Genelde yandaş kitle tarafından kabul görüp, “Ha o zaman başka!” içerikli desteği anında alıyorsunuz.

Hoffer, bu çözümün suçluluk hissine de iyi geldiğini sayfalar boyunca anlatıyor. Ve bu sistemin kurulması durumunda kitlelerin kolay kolay bu durumdan vazgeçmeyeceğinin de altını çiziyor. Ve bir noktadan sonra bu ihtiraslı tabi olmanın, bağlanılan amacın dahi önüne geçtiğini söylüyor.

Ülkenin neredeyse her alanına yerleştirilen ‘F Butonu’yla oluşturulan illüzyonun toplumu daha ne kadar oyalayabileceğini bilmiyorum ama gelecek neslin günümüzü okuduğunda acı ile gülünecek epey malzeme bulacağı kesin.

Çok fazla eleştiri alırsam, bu yazıyı da bana fedoncuların yazdırdığını söylerim, ona göre!

M. Nedim Hazar / TR724

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanı hata yapmaktan koruyan derin pişmanlık duygusu

İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanı hata yapmaktan koruyan derin pişmanlık duygusu

December 4, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini yenilemeyen kaybettiğini göremez

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini yenilemeyen kaybettiğini göremez

November 27, 2023
5.1k

“Kimileri tarafından neredeyse asrın icadı sayılıyor bu buton. Çok kullanışlı anlayacağınız. İster iktidar imkânlarından nemalanan işadamı olun, ister ailecek yandaşlıktan ekmek yiyen medyacı, ister sanatçı, ister siyasetçi yahut din adamı.”


Henry David Thoreau enteresan bir filozoftu. Kalkınmayı fetiş haline getirmenin insan fıtratında onulmaz yaralar açacağına inanıyordu ve şöyle diyordu: “Bir insanın işlerini görmesine engel olacak bir derdi varsa, hatta karnı bile ağrıyorsa, bunun için dünyaya yeni bir düzen verilmesi gerektiğine inanır.”

Eric Hoffer, yıllar sonra kaleme aldığı Kesin İnançlılar’da buradan yola çıkarak motive olunan hayali ikbal kurgusunun insanları ne tür bir şarampole yuvarlayacağını anlattı. Sahip olduğu gücü abartan gelecek motivasyonunun tehlikeli sapaklarına işaret edip durdu. Şurası o kitaptan: “Bir ülkeye veya dünyaya yeni düzen vermek isteyenler, bunu hoşnutsuzluğu körüklemek veya hedeflenen değişikliğin doğru ve yararlı olduğunu göstermek veya halkı yeni bir hayata zorlamak yoluyla başaramazlar. Bunu başarmak için geleceğe ait büyük umutların nasıl alevlendirileceğini ve alevin nasıl körükleneceğini bilmeleri gerekir. Ortaya atılan umudun şekli önemli değildir. Bu; ahiretteki Cennet olabildiği gibi, dünya cenneti, yağmacılık, hesapsız servet, efsanevi başarı veya dünya egemenliği olabilir…”


Ülkemizde yaşanan son birkaç yıllık gelişmeleri, akıl dışı, iz’an sınırlarını zorlayan vakaları bu mercekle okuduğumuzda üretilen algı üzerine inşa edilen çıkış yolları bize enteresan bir tablo sunuyor.

Bir tür panik butonu işlevselliğiyle neredeyse artık günde beş-on kez rastladığımız komediyi de bu cümleden ele almak gerekiyor sanırım.

Pek çoğu acı ve ıstırap içeren, belki tamiri ve telifi mümkün olmayan hadiseler karşısında sorumluların artık iki cümle ile işin içinden ellerini çırparak sıyrılmalarını sağlayan bir yöntem var artık: fütöye bağlama butonu.

Sadece kendi yeni nizamlarını inşa etmek isteyenlerin değil, bu düzeni çok da umursamayan ama imkân ve fırsatlarından istifade etmek isteyenlerin de işine yarayan bir düğme bu.

Öylesine randımanlı çalışıyor ve işe yarıyor ki, yaşanan hiçbir saçmalıktan sorumlu olmadığınız gibi, bir anda mağdur ve haklı pozisyona da geçebiliyorsunuz.

Kimileri tarafından neredeyse asrın icadı sayılıyor bu buton. Çok kullanışlı anlayacağınız. İster iktidar imkânlarından nemalanan işadamı olun, ister ailecek yandaşlıktan ekmek yiyen medyacı, ister sanatçı, ister siyasetçi yahut din adamı. Hiç fark etmiyor. Kendinizle çelişmek, dün söylediğinizi bugün inkâr etmek, sağlam dönüşler, fikir tutarsızlıkları filan hiç önemli değil. İster size kesilen bir trafik cezası sonrası, ister düşürülen uçak akabinde sıkıştığınız anda hemen basıveriyorsunuz bu butona ve bir anda mağdur, hatta haklı olup hesap veren değil soran pozisyonuna zıplıyorsunuz. Akıl, mantık, iz’an, insaf, vicdan aranmadığı için acayip de kolay oluyor üstüne üstlük.

Arabanızdan oto teybi çalındığı anda da kullanabilirsiniz, herhangi bir vergi borcunuzu silmek istediğinizde de, saçma sapan şeyler söyleyip, insanların sizi kınamaya başladığını fark ettiğiniz anda da.

Genelde yandaş kitle tarafından kabul görüp, “Ha o zaman başka!” içerikli desteği anında alıyorsunuz.

Hoffer, bu çözümün suçluluk hissine de iyi geldiğini sayfalar boyunca anlatıyor. Ve bu sistemin kurulması durumunda kitlelerin kolay kolay bu durumdan vazgeçmeyeceğinin de altını çiziyor. Ve bir noktadan sonra bu ihtiraslı tabi olmanın, bağlanılan amacın dahi önüne geçtiğini söylüyor.

Ülkenin neredeyse her alanına yerleştirilen ‘F Butonu’yla oluşturulan illüzyonun toplumu daha ne kadar oyalayabileceğini bilmiyorum ama gelecek neslin günümüzü okuduğunda acı ile gülünecek epey malzeme bulacağı kesin.

Çok fazla eleştiri alırsam, bu yazıyı da bana fedoncuların yazdırdığını söylerim, ona göre!

M. Nedim Hazar / TR724

“Kimileri tarafından neredeyse asrın icadı sayılıyor bu buton. Çok kullanışlı anlayacağınız. İster iktidar imkânlarından nemalanan işadamı olun, ister ailecek yandaşlıktan ekmek yiyen medyacı, ister sanatçı, ister siyasetçi yahut din adamı.”


Henry David Thoreau enteresan bir filozoftu. Kalkınmayı fetiş haline getirmenin insan fıtratında onulmaz yaralar açacağına inanıyordu ve şöyle diyordu: “Bir insanın işlerini görmesine engel olacak bir derdi varsa, hatta karnı bile ağrıyorsa, bunun için dünyaya yeni bir düzen verilmesi gerektiğine inanır.”

Eric Hoffer, yıllar sonra kaleme aldığı Kesin İnançlılar’da buradan yola çıkarak motive olunan hayali ikbal kurgusunun insanları ne tür bir şarampole yuvarlayacağını anlattı. Sahip olduğu gücü abartan gelecek motivasyonunun tehlikeli sapaklarına işaret edip durdu. Şurası o kitaptan: “Bir ülkeye veya dünyaya yeni düzen vermek isteyenler, bunu hoşnutsuzluğu körüklemek veya hedeflenen değişikliğin doğru ve yararlı olduğunu göstermek veya halkı yeni bir hayata zorlamak yoluyla başaramazlar. Bunu başarmak için geleceğe ait büyük umutların nasıl alevlendirileceğini ve alevin nasıl körükleneceğini bilmeleri gerekir. Ortaya atılan umudun şekli önemli değildir. Bu; ahiretteki Cennet olabildiği gibi, dünya cenneti, yağmacılık, hesapsız servet, efsanevi başarı veya dünya egemenliği olabilir…”


Ülkemizde yaşanan son birkaç yıllık gelişmeleri, akıl dışı, iz’an sınırlarını zorlayan vakaları bu mercekle okuduğumuzda üretilen algı üzerine inşa edilen çıkış yolları bize enteresan bir tablo sunuyor.

Bir tür panik butonu işlevselliğiyle neredeyse artık günde beş-on kez rastladığımız komediyi de bu cümleden ele almak gerekiyor sanırım.

Pek çoğu acı ve ıstırap içeren, belki tamiri ve telifi mümkün olmayan hadiseler karşısında sorumluların artık iki cümle ile işin içinden ellerini çırparak sıyrılmalarını sağlayan bir yöntem var artık: fütöye bağlama butonu.

Sadece kendi yeni nizamlarını inşa etmek isteyenlerin değil, bu düzeni çok da umursamayan ama imkân ve fırsatlarından istifade etmek isteyenlerin de işine yarayan bir düğme bu.

Öylesine randımanlı çalışıyor ve işe yarıyor ki, yaşanan hiçbir saçmalıktan sorumlu olmadığınız gibi, bir anda mağdur ve haklı pozisyona da geçebiliyorsunuz.

Kimileri tarafından neredeyse asrın icadı sayılıyor bu buton. Çok kullanışlı anlayacağınız. İster iktidar imkânlarından nemalanan işadamı olun, ister ailecek yandaşlıktan ekmek yiyen medyacı, ister sanatçı, ister siyasetçi yahut din adamı. Hiç fark etmiyor. Kendinizle çelişmek, dün söylediğinizi bugün inkâr etmek, sağlam dönüşler, fikir tutarsızlıkları filan hiç önemli değil. İster size kesilen bir trafik cezası sonrası, ister düşürülen uçak akabinde sıkıştığınız anda hemen basıveriyorsunuz bu butona ve bir anda mağdur, hatta haklı olup hesap veren değil soran pozisyonuna zıplıyorsunuz. Akıl, mantık, iz’an, insaf, vicdan aranmadığı için acayip de kolay oluyor üstüne üstlük.

Arabanızdan oto teybi çalındığı anda da kullanabilirsiniz, herhangi bir vergi borcunuzu silmek istediğinizde de, saçma sapan şeyler söyleyip, insanların sizi kınamaya başladığını fark ettiğiniz anda da.

Genelde yandaş kitle tarafından kabul görüp, “Ha o zaman başka!” içerikli desteği anında alıyorsunuz.

Hoffer, bu çözümün suçluluk hissine de iyi geldiğini sayfalar boyunca anlatıyor. Ve bu sistemin kurulması durumunda kitlelerin kolay kolay bu durumdan vazgeçmeyeceğinin de altını çiziyor. Ve bir noktadan sonra bu ihtiraslı tabi olmanın, bağlanılan amacın dahi önüne geçtiğini söylüyor.

Ülkenin neredeyse her alanına yerleştirilen ‘F Butonu’yla oluşturulan illüzyonun toplumu daha ne kadar oyalayabileceğini bilmiyorum ama gelecek neslin günümüzü okuduğunda acı ile gülünecek epey malzeme bulacağı kesin.

Çok fazla eleştiri alırsam, bu yazıyı da bana fedoncuların yazdırdığını söylerim, ona göre!

M. Nedim Hazar / TR724

ShareTweet
Previous Post

A101 Erdoğan’ın talimatını umursamadı!

Next Post

Beyaz Saray: Biden-Erdoğan görüşmesi 14 Haziran’da yapılacak

İLGİLİ HABERLER

İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanı hata yapmaktan koruyan derin pişmanlık duygusu
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanı hata yapmaktan koruyan derin pişmanlık duygusu

December 4, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini yenilemeyen kaybettiğini göremez
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini yenilemeyen kaybettiğini göremez

November 27, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Tevazuyla yükselmek varken kibirle alçalmayı seçenler
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Tevazuyla yükselmek varken kibirle alçalmayı seçenler

November 20, 2023
5.1k
’15 Temmuz‘da 251 kişi şehit oldu’ yalanı tel tel dökülüyor: Kimi kalp krizi kimi trafik kazası…
15 TEMMUZ

’15 Temmuz‘da 251 kişi şehit oldu’ yalanı tel tel dökülüyor: Kimi kalp krizi kimi trafik kazası…

November 16, 2023
5.6k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanlığın problemlerini zorluklara göğüs gerenler çözebilir
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: İnsanlığın problemlerini zorluklara göğüs gerenler çözebilir

November 13, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Yüzeysel dindarlık ve sonuçları
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Yüzeysel dindarlık ve sonuçları

November 6, 2023
5.1k
Daha Fazla Haber

Tepkiler, İsrail’e çıplak gözaltıda geri adım attırdı: Bir daha görmeyeceksiniz

Tepkiler, İsrail’e çıplak gözaltıda geri adım attırdı: Bir daha görmeyeceksiniz
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5k

Devamını oku

Bakandan çoklu maaş itirafı: AKP bürokratları koltuklara sığmıyor

Bakandan çoklu maaş itirafı: AKP bürokratları koltuklara sığmıyor
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5k

Devamını oku

İddia: Şırnak’ta yurttan atılan lise öğrencisi intihar etti

İddia: Şırnak’ta yurttan atılan lise öğrencisi intihar etti
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5k

Devamını oku

Gazeteci Metin Cihan ‘İsrail’e gemilerle sevkiyat listesi’ne nasıl ulaştığını anlattı

Gazeteci Metin Cihan ‘İsrail’e gemilerle sevkiyat listesi’ne nasıl ulaştığını anlattı
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5k

Devamını oku

GİB’den İsrail’e destek veren firma ile 3 milyon dolarlık anlaşma

GİB’den İsrail’e destek veren firma ile 3 milyon dolarlık anlaşma
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5k

Devamını oku

İmamoğlu’ndan yaz saati uygulamasına tepki: Herkesi depresif hale getiriyor

İmamoğlu’ndan yaz saati uygulamasına tepki: Herkesi depresif hale getiriyor
by aktifhabercom
December 11, 2023
0
5k

Devamını oku

2023’ün ‘en yolsuz’ kişisi seçiliyor; Erdoğan en büyük adaylardan biri!

2023’ün ‘en yolsuz’ kişisi seçiliyor; Erdoğan en büyük adaylardan biri!
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.2k

Devamını oku

MHP’lilere, AKP’yi eleştirme izin yok: Enginyurt, Usta, Ersoy, Sancaklı…

MHP’lilere, AKP’yi eleştirme izin yok: Enginyurt, Usta, Ersoy, Sancaklı…
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Nurullah Albayrak: ‘Gerçek değişim, mağdurların sesi yüksek çıktığında başlar’

Nurullah Albayrak: ‘Gerçek değişim, mağdurların sesi yüksek çıktığında başlar’
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.1k

Devamını oku

İngiltere ve Hollanda başbakanlarını kapıda unuttular

İngiltere ve Hollanda başbakanlarını kapıda unuttular
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Kira öder gibi ev sahibi yapacaklardı: Artık maaş da taksitlere yetmiyor

Kira öder gibi ev sahibi yapacaklardı: Artık maaş da taksitlere yetmiyor
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Almanya Başkanı Scholz sığınma hakkının iptali taleplerini reddetti

Almanya Başkanı Scholz sığınma hakkının iptali taleplerini reddetti
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Polis, Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun çarptığı kurye için eşine ‘intihar etti’ demiş

Polis, Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun çarptığı kurye için eşine ‘intihar etti’ demiş
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Adliyedeki rüşvetçi 53 hakim ve savcının ismi deşifre oldu

Adliyedeki rüşvetçi 53 hakim ve savcının ismi deşifre oldu
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.2k

Devamını oku

‘AKP grubuna bir sürü sopa attırıyorsun’ Bozdağ, Osman Gökçek’i böyle uyardı

‘AKP grubuna bir sürü sopa attırıyorsun’ Bozdağ, Osman Gökçek’i böyle uyardı
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.2k

Devamını oku

AKP’li Başkan Yücel Yılmaz’a nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile soruşturma izni

AKP’li Başkan Yücel Yılmaz’a nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile soruşturma izni
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.1k

Devamını oku

‘Adrese teslim kadro’ ilanı: CV’yi Resmi Gazete’de yayımladılar

‘Adrese teslim kadro’ ilanı: CV’yi Resmi Gazete’de yayımladılar
by Özkan yazar
December 10, 2023
0
5.1k

Devamını oku

MHP’de Saffet Sancaklı krizi: İstifa etti

MHP’de Saffet Sancaklı krizi: İstifa etti
by aktifhabercom
December 9, 2023
0
5.2k

Devamını oku

AB yapay zeka yasasında uzlaştı

AB yapay zeka yasasında uzlaştı
by aktifhabercom
December 9, 2023
0
5.1k

Devamını oku

İYİ Parti’den AKP’ye geçmişti: Hatipoğlu’nun fabrikasına ‘polis koruması’ iddiası

İYİ Parti’den AKP’ye geçmişti: Hatipoğlu’nun fabrikasına ‘polis koruması’ iddiası
by aktifhabercom
December 9, 2023
0
5.1k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.