Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

“Cezaevinde ihmalle öldürülen Halime Gülsu 2. Gökhan Açıkkollu vakasıdır”

by aktifhabercom
April 30, 2018
“Cezaevinde ihmalle öldürülen Halime Gülsu 2. Gökhan Açıkkollu vakasıdır”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

İnsan Hakları Aktivisti Ömer Faruk Gergerlioğlu, Cezaevinde bile bile ölümüne neden olunan Öğretmen Halime Gülsu’yu yazdı. Gergerlioğlu, Halime Gülsu’nun 2. Gökhan Açıkkollu vakası olduğunu kaydetti.

Özgürlüğünden yoksun bırakılmış hasta tutukluların yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Mazlum-Der eski Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, hasta tutuklu öğretmen Halime Gülsu’nun cezaevinin ihmali nedeniyle ölmesine ilişkin detaylara dikkat çekti. 

Artı Gerçek’teki köşesinde Halime Gülsu’ya ilişkin bilgiler paylaşan Gergerlioğlu’nun yazısı ‘2. Gökhan Açıkkollu vakası; Cezaevinde ölen Halime Gülsu’ işkenceyle öldürülen Gökhan Açıkkollu vakasına da dikkat çekiyor.

Yazının devamında şunlar yer alıyor;


Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Ortadoğu’da haritaları kim çiziyor: Güç mü, mezhep mi? – Dış Politika Notları (3)

Ortadoğu’da haritaları kim çiziyor: Güç mü, mezhep mi? – Dış Politika Notları (3)

June 21, 2025
5k
Ortadoğu’da yeni bir denklem: Mezhep, strateji ve çatışma – Dış politika notları 2

Ortadoğu’da yeni bir denklem: Mezhep, strateji ve çatışma – Dış politika notları 2

June 19, 2025
5.1k

Özgürlüğünden yoksun bırakılmış hasta mahpusların yaşadığı büyük sıkıntılar ne mi olur sanırsınız? Hasta tutuklu Halime Gülsu bize bu sıkıntıların sonunun ne olacağını gösterdi.

Ülkede yoğun bir seçim gündemi yaşanıyor. Ama devlet güvencesinde olması gereken cezaevindeki hasta bir tutuklu muhtemel bir büyük ihmal sonucu ölüyorsa o ülkede en önemli konu mağdurun hikayesidir. Göz göre göre gelen kazalar vardır, ardında büyük ihmaller vardır. Göz göre göre gelen ölümler vardır, ardında büyük değersizleştirmeler vardır. Özgürlüğünden yoksun bırakılmış hasta mahpusların yaşadığı büyük sıkıntılar ne mi olur sanırsınız? İşte geçtiğimiz gün hasta tutuklu Halime Gülsu bize bu sıkıntıların sonunun ne olacağını gösterdi. Cumartesi sabahı şok bir ölüm haberiyle uyandık. Halime Gülsu muhtemel bir değersizleştirmeler, hafife almalar, ihmaller, görevi kötüye kullanmalar silsilesi sonucu cezaevinde vefat etti.

Halime Gülsu’nun büyük bir şok yaşamış, çok üzgün abileriyle görüştüm. Halime Gülsu, ender görülen ağır, kronik bir hastalığa tutulmuştu, sistemik lupus eritematozus hastasıydı. 8 yaşında yakalandığı hastalık için ciddi bir tedavi görüyordu. Gaziantep Üniversitesi İngilizce bölümünü bitirmiş ve bir müddet Gülen grubu kolejlerinde öğretmenlik yapmıştı. 34 yaşındaydı, hastaydı, bekardı, babası ölmüştü evde yaşlı annesine bakıyordu. Kolejlerin kapanmasından sonra çalışmıyordu. Sağlık durumu raporlu ilaçlarını kullandığı müddetçe iyiydi ama kendisine azami dikkat etmesi gereken bir hastalığı olduğunu biliyor ve kontrollerini aksatmıyordu.

Halime Öğretmen çalışmıyordu ama KHK ile işinden atılan ailelere çok üzülüyordu. Evinde içli köfte yapıp satarak bu ailelere destek olmaya çalışıyordu. Yanlış okumuyorsunuz, işte bunu yaptığından, yani muhtaç aileler için içli köfte yapma suçundan (!) ilkönce 15 gün gözaltına alındı ardından tutuklanarak Mersin cezaevine gönderildi. Kardeşleri gözaltı süresince hasta kardeşleriyle görüşemediklerini ilaçlarını hemen ilettikleri halde hastaya ilaçlarının verilmediğini bir başka tahliye olmuş hapishane arkadaşını şahit tutarak iddia ediyorlar. Gözaltı koşullarının hasta bir insana göre olmadığını hepimiz biliyoruz. Abisi gözaltı sonrası mahkemeye çıkarılması ve Tarsus cezaevine gönderilmesinden çok sonra haberdar edildiklerini ve bu değersizleştirmeye çok üzüldüklerini söylüyor. Uğradığı kötü muamele, işkence olup olmadığını bilmiyoruz.

Abisi Metin bey gözaltındayken ilaçlarını kullanması için raporlarını da verdiğini ancak raporların kaybolduğunu öğrendiğini söylüyor. Muhtemelen cezaevi idaresi bu yüzden ilaçlarını vermiyor. Ancak bunlar skandallar zincirinin ilk halkaları, sonrasında daha da tüyler ürpertici haller var. Cezaevinde kaybolan raporlar ve ilaç kullanamama muammasını çözme düşüncesiyle hasta Tarsus hastanesine sevkedilir, orada yapılan sıradan bir muayenede hastaya yıllardır çektiği bu hastalığın onda olmadığı söylenir. Bu inanılmaz bir durumdur. Kardeşi tekrar raporunu cezaevine götürür ve düzensiz kullanılan ilaca tekrar başlanabilir. Ancak böylesi zor bir hastalıkla boğuşan bir hasta için sadece ilaçlarını kullanması yeterli değildir. Sağlıklı bir ortam, en başta gelenidir. SLE hastalarını bir doktor olarak bilirim ve çok acırım zira hastalık sadece vücudun bir yerini değil, sistemik olduğu için tüm organları etkiler ve ilerleyicidir. Yaşam eziyet doludur, kullanılan ilaçlar vücudun bağışıklık sistemini etkiler ve en ufak olumsuz ortamda hastalık kötüleşebilir.

Halime Öğretmen, 12 kişilik koğuşta 21 kişi kalıyordu, kadın tutsaklar arasında 3 çocuk da vardı. Yerlerde yatan mahpusların olduğu çok sağlıksız bir ortamdı orası. Bazen bir çocuğun hastalığı tüm koğuşu etkiliyor, topluca hastaneye kaldırılıyorlardı. Cezaevi insan hakları standartlarına aykırı bir ortamda Halime Öğretmen çok zorlanıyordu. Kapalı, boğucu, sağlığa aykırı kalabalıktaki koğuş ortamında gittikçe kötüleştiğini hissediyordu. Abisi en son onu 25 Nisan günü ziyaret ediyor ve çok kötü olduğunu gözlemliyordu. Mersin Şehir Hastanesi Romatoloji bölümünde o gün muayeneden gelen Halime Öğretmen hastaneden gelmesine rağmen çok bitkindi. ” Abi ben kötüyüm, çok kötüyüm” demişti Halime Öğretmen. Yemek yiyemeyen, zayıflamış, dudakları morarmış bir kardeş görüntüsü karşısında hemen ona yiyecek bulmaya çalışmıştı abisi. Ancak ayrıldıktan sonra hasta fenalaşıyor, solunumu duruyor, koğuştakilerin ilk müdahalesi sonrası cezaevi revirine kaldırılıyordu. Halime Öğretmen tüm ölüm sinyallerini veriyor ama yapılması gereken yapılmıyordu. Bu hastanın acilen yoğun bakıma kaldırılması gerekiyordu. Zira sonraki otopsi raporunda belirtildiği üzere kalp ve böbrek patolojisi ve yetmezliği bulguları vardı. Bir doktor olarak dinlediğim klinik durum ve ön otopsi raporuna göre yaptığım tahmin, çok ihmal edilmiş bir durumu gösteriyor. Kardeşi bile ondaki siyanozu görmüş ama ciddiyeti fark etmesi gerekenler gerekeni yapmamıştı. Zira bu hastalıkta iyi tedavi sağlanmadığı zamanlar kalp zarları arasında sıvı birikir ve bu da kalbi ve solunumu zorlar. Bu yüzden tansiyon düşer. Ancak yoğun bakım yerine cezaevi revirinde geçiştirilen hastaya sadece tansiyon yükseltici serumlar takılmış. Geçiştirici tedavi yerine perikardial sıvıya yönelik müdahaleler yoğun bakımda olsaydı hayat kurtarıcı olurdu. Ama bunun peşine düşen kim var ki? İkinci kez solunumu duran yine koğuştakiler sayesinde hayata dönen hasta, yine yoğun bakıma kaldırılmıyor ve cezaevi revirinden koğuşa gönderiliyordu.

Cuma gecesi kardeşi Zübeyir Gülsu Twitter’da feryat ediyordu, oradan gördüm. Bir doktor ve insan hakları aktivisti olarak çizilen tablonun dehşet verici olduğunu gördüğüm için saniyesinde tvitler attım, yetkilileri uyardım. Ama her zaman olduğu gibi taş duvarlara sesleniyordum. Duymuyor, görmüyor, hissetmiyorlardı. Sabah kalkıp twitter’a baktığımda çok geçti artık, ölüm haberiyle beynimden vuruldum. Halime Öğretmen artık dayanamamıştı. Kardeşi Zübeyir Gülsu acı sonu bildiriyordu. “Kardeşim Halime Gülsu bu gece vefat etti…Başımız sağolsun…bir hesap daha ahirete kaldı,sorumluluğunu yerine getirmeyenlere hukuk önünde allahın izniyle hesap soracağız. Kardeşime kıydılar…göz göre göre öldürdüler…raporu olmasına rağmen tedavisini engellediler…iki cihanda da ellerimiz yakalarında olacak…yarın rahmanın huzurunda hesaplaşacağız tüm sorumlularla. Babam 2.5 sene önce vefat etti,şimdide gözümüzün nuru biricik kızkardeşimiz devlet tarafından hiçbir suçu olmadığı halde cezaevine konuldu ve bilinçli bir şekilde ölmesine göz yumuldu, elimiz kolumuz bağlı, yurtdışındayız cenazesine gidemiyoruz, annemin hala haberi yok, içimiz yanıyor.” Halime Öğretmen göz göre göre vefat etmişti. Muhtemelen cezaevinde vefat etmiş, cesedi hastaneye götürülmüştü. Bu kişinin cesedi değil, ağır hasta olduğu dönemde canlı bedeni hastane yoğun bakıma götürülmeliydi.

Bu vakalara yabancı değiliz. Halime Öğretmen 2. Gökhan Açıkkollu vakasıdır. Aynı cezaevinde bir başka suç isnadından 78 yaşında çok hasta Sise nine’nin de olduğunu biliyoruz. Ağır hasta, hastaneye götürülürken cezaevi araçlarında uzun süre beklemelerde altına kaçıran bir kişi Sise nine. Ayıptır, utanç verici hallerdir bunlar. Siyasi kimlikleri ne olursa olsun hakları ve özgürlükleri güçlü olanın insafında olanın yanında olmak, bir insanlık görevidir. Cezaevleri yargının cezalandırdığı ama kişilerin devlet güvencesi altında tutulduğu yerlerdir. Devlet, bu ceza dışında mahpusun tüm insan hakları ihlallerinden sorumlu olandır. İçerideki hangi suç isnadından orada olursa olsun, devletin güvencesi altındaki insanlara karşı yükümlülükleri vardır.

Kardeşleri hukuki takibe başlayacaklarını söylüyor. Ancak umutlu değilim, 2 yıla yaklaşan Gökhan Açıkkollu ölümü var ve hiçbir hukuki ilerleme yok, sümenaltı etme var. Her gün birileri kaçırılıyor, hem de başkentin göbeğinde ve bunların esrar perdesi kaldırılmıyor. Halime Öğretmen cezaevlerinde yerlerde yatan mahpusların, hasta tutukluların, mahkumların ne yaşadığının acı bir göstergesidir. Halime Öğretmen, binlerce hasta tutuklunun cezaevlerinde ne yaşadığının somut bir son halidir. Ne kesin otopsi raporu var ne de yetkililerden bir açıklama, bekliyoruz. Tüm adli ve tıbbi raporlar incelenmeli ve sorumlular açıklama yapmalıdır. Daha nasıl feryat edeceğimi bilemiyorum. Hiç tanımadığım bu insanlara yapılanlar karşısında isyan ederken toplumun büyük bir bölümünün bu vakaları hiç umursamadığını, normalleştirdiğini görmek ise en acı olanı.

Cezaevlerinde binlerce hasta tutuklu var ve yargı, bunların ağır hallerini hiç umursamıyor. Hasta tutukluların sayısı ancak ölümleriyle azalacak sanırım(!) Çünkü onları oradan çıkarmaya hiç kimsenin niyeti yok ve durumları her geçen gün kötüleşiyor. Zira cezaevleri ağzına kadar dolu, şartlar insan hakları standartlarının dışında ve çok kötü, en az 20.000 cezaevi kapasitesi üstü mahpus var.

Halime Öğretmen’in ölümü büyük bir skandaldır. Normal bir hukuk devletinde Adalet Bakanı’nın istifasını bile gerektiren bir durumdur. Bir insanın canının üstünde hiçbir şey tanımıyorum. Ortada çok açık bir değersizleştirme, ihmal görüntüsü var, kasıt konusu ise ayrıca araştırılmalıdır. İhlallerin baştan sona adil bir yargı ortamında tespit edilmesi ve baştan sona tüm sorumluların yargılanması gerekiyor. Aile, konunun peşini bırakmayacaklarını bu dünyada hukuki hesabı soracağını belirtiyor. Halime Öğretmen Pazar günü Mersin Güneykent mezarlığında kılınan cenaze namazını müteakip toprağa verildi. Bedeni ve ruhu huzur bulmuştur inşaallah, çünkü bu dünyada o ve onun gibi mazlumlara çileden başkası yok.

YAZININ TAMAMINA ERİŞMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

 

ShareTweet
Previous Post

Akşener’den Erdoğan’a: Çocukları üşüyor diye Adana’da kendini asan kadını hatırlıyor musun?

Next Post

Hakan Atilla’nın davasını takip eden avukat alabileceği cezayı açıkladı

İLGİLİHABERLER

Ortadoğu’da haritaları kim çiziyor: Güç mü, mezhep mi? – Dış Politika Notları (3)
ANALİZ

Ortadoğu’da haritaları kim çiziyor: Güç mü, mezhep mi? – Dış Politika Notları (3)

June 21, 2025
5k
Ortadoğu’da yeni bir denklem: Mezhep, strateji ve çatışma – Dış politika notları 2
ANALİZ

Ortadoğu’da yeni bir denklem: Mezhep, strateji ve çatışma – Dış politika notları 2

June 19, 2025
5.1k
Vekil Savaşlardan Devlet Merkezlerine Geçiş: Dış Politika Notları (1)
ANALİZ

Vekil Savaşlardan Devlet Merkezlerine Geçiş: Dış Politika Notları (1)

June 17, 2025
5.1k
Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ABD Kongresi’nde anlatıldı: Somut adımlar atılması istendi
ANALİZ

Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ABD Kongresi’nde anlatıldı: Somut adımlar atılması istendi

June 16, 2025
5.1k
Amerika’daki EbuKubeys tepesi
ANALİZ

Amerika’daki EbuKubeys tepesi

June 11, 2025
5.1k
Anahtar teslim dünya ve iradenin iflası
ANALİZ

Anahtar teslim dünya ve iradenin iflası

June 10, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
Ekrem İmamoğlu’nun babasına ait arazide yeni arama

Ekrem İmamoğlu’nun babasına ait arazide yeni arama

June 21, 2025
5k
Türkiye’nin 11 uçağı İsrail-İran savaşı nedeniyle mahsur

Türkiye’nin 11 uçağı İsrail-İran savaşı nedeniyle mahsur

June 21, 2025
5k
Turizm bakanı ‘rakipleri görmek için’ ülke ülke geziyormuş

Turizm bakanı ‘rakipleri görmek için’ ülke ülke geziyormuş

June 21, 2025
5k
250’den fazla şubesi olan döner zinciri, konkordato ilan etti

250’den fazla şubesi olan döner zinciri, konkordato ilan etti

June 21, 2025
5k
Ankara’da lityum fabrikasında gaz sızıntısı: 2 işçi öldü

Ankara’da lityum fabrikasında gaz sızıntısı: 2 işçi öldü

June 21, 2025
5k
Carrefour çamaşır suyu için yeniden toplatma kararı

Carrefour çamaşır suyu için yeniden toplatma kararı

June 21, 2025
5k
İstanbul’da ormanlık alanlara giriş kısıtlandı

İstanbul’da ormanlık alanlara giriş kısıtlandı

June 21, 2025
5k
Meteoroloji’den sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı

Meteoroloji’den sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı

June 21, 2025
5k
Karşılıksız çek tutarı 82 milyar TL’ye ulaştı

Karşılıksız çek tutarı 82 milyar TL’ye ulaştı

June 21, 2025
5k
Sosyal medya fenomeni Nihal Candan’ın hayatını kaybetti

Sosyal medya fenomeni Nihal Candan’ın hayatını kaybetti

June 21, 2025
5k
İran’dan geri adım: ‘Uranyum zenginleştirmeye gelecek limitleri görüşmeye hazırız’

İran’dan geri adım: ‘Uranyum zenginleştirmeye gelecek limitleri görüşmeye hazırız’

June 20, 2025
5.1k
İflas dalgası: Beş ayda 11 bin 440 şirket kepenk indirdi

İflas dalgası: Beş ayda 11 bin 440 şirket kepenk indirdi

June 20, 2025
5k
İstanbul’daki fabrikasını sattı, Türkiye’den ayrıldı

İstanbul’daki fabrikasını sattı, Türkiye’den ayrıldı

June 20, 2025
5.2k
İsrail ordusunun Gazze’de sivilleri hedef alması sonucu en az 52 kişi hayatını kaybetti

İsrail ordusunun Gazze’de sivilleri hedef alması sonucu en az 52 kişi hayatını kaybetti

June 20, 2025
5k
Minguzzi davası ertelendi: Mahkeme heyeti davadan çekildi

Minguzzi davası ertelendi: Mahkeme heyeti davadan çekildi

June 20, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.