CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘hakim ve savcılar HSK’nın çıkardığı kitapçığa göre karar veriyor’ açıklamasından sonra hakim ve savcılara bir talimat da Adalet Bakanlığı’ndan geldi.
İnterpol aracılığı ile yurtdışındaki bir Cemaat üyesini iadesi için Adalet Bakanlığı’na gönderilen mahkeme yazısında ‘eksiklik’ tespit edilince Cumhuriyet Savcılığı’na uyarı yazısı gönderildi. Açıklamada, “Bakanlığımıza iletilen evrakın incelenmesinde; ‘Şahıs Bilgi Formu’nun gizli ve istihbari mahiyet taşıdığından, iade talebinin ekinden çıkarılmasının, onun yerine bilgi formu içeriğinin C. Başsavcılığınızca ‘bilgi notu’ haline getirilerek, tanzim edilen diğer evraklarla birlikte gönderilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.” denildi.
Bu yazıyla Adalet Bakanlığı açıkça, delil olmayan gizli ve istihbari notlar Savcılık tespitiymiş gibi “bilgi notu”na dönüştürün ve “delil” haline getirin talimatı vermiş oldu. Cumhuriyet Başsavcılığı da yazıyı aynen ilgili Mahkemeye gönderip, “talimatı uygulayın” dedi.
İşte Müyesser Yıldız’ın yazısının ilgili kısmı;
2…2.5 ay önce yaşanan yeni “açılım” mı?
İsmi, ülkesi lâzım değil.
Mahkeme, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve zimmet” suçlarından aranan, yurtdışına firar etmiş bir şüphelinin yakalanarak, iadesi konusunda İnterpol’e aracılığıyla girişimde bulunulması için Adalet Bakanlığı’na yazar.
Adalet Bakanlığı, Mahkeme’nin yazısında “eksiklikler” tespit eder. Cumhuriyet Başsavcılığa’na, “Bu eksikliklerin ikmali ile kırmızı bülten talep formuna derc edilmek üzere yeniden evrak hazırlanması” şeklinde bir yazı gönderir.
Buraya kadar normal!..
Ancak hemen devamında bu “eksikliklerin” nasıl giderileceği de şöyle bildirilir:
“Bakanlığımıza iletilen evrakın incelenmesinde; ‘Şahıs Bilgi Formu’nun gizli ve istihbari mahiyet taşıdığından, iade talebinin ekinden çıkarılmasının, onun yerine bilgi formu içeriğinin C. Başsavcılığınızca ‘bilgi notu’ haline getirilerek, tanzim edilen diğer evraklarla birlikte gönderilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.”
Sözkonusu talimat, tavsiye veya telkinin anlamı açık; Bugüne kadar delil sayılmayan gizli ve istihbari notlar sanki Savcılık tespitiymiş gibi “bilgi notu”na dönüştürüp, “delil” haline getirilsin!..
Buna da pekala, ama Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Adalet Bakanlığı’nın yazısını aynen ilgili Mahkemeye gönderip, “Böyle yapın” demesine, ne buyurulur?!.
Tamam, gözümüzün içine baka baka firar eden “F…”cülerin yakalanması ve iadesi için elden gelen ne varsa yapılsın, buna bir itirazımız yok.
Lâkin herşey böyle uluorta, resmi yazışmalara dökülerek de olmaz ki!..
Bu suretle, hazırlanan iade dosyalarının ne kadar zayıf olduğunun “itiraf” edilmesi bir yana;
İstihbarat notlarının Savcılıklar veya Mahkeme eliyle “bilgi notuna” dönüştürülüp, delil haline getirilmesi uygulaması yaygınlaşırsa, hukukumuzun hâli nice olur?!.