İstanbul’da seçim kararı alınmasının ardından kulisler de hareketlendi.
Erdoğan’ın seçimi kazanmak için her yola başvuracağı iddiaları dillendirilirken kaygı mesajları da geliyor.
Sözcü yazarı Can Ataklı, “İstanbul’da seçim kararı alınmasıyla birlikte kafama takılan iki konuyu yazmak ve muhalefeti ciddi biçimde uyarmak istiyorum” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Yüksek Seçimi Kurulu, aynı zarftan çıkan dört pusuladan sadece birinde şaibe olduğu iddiası ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal edip yeni seçim tarihini açıklarken küçük bir ayrıntıyı eklemeyi de unutmadı. YSK açıklamasına göre; seçim 23 Haziran’da olacak. Seçime aynı partiler ve adaylar girebilecek. Sandık kurulları yeniden oluşturulacak, seçmen listesi aynı olacak. Küçük ayrıntı ise şu; seçmen kütüklerine 23 Haziran’da yaşı tutan yani 18’ini geçen yeni seçmenler eklenecek. Buna kimse itiraz etmedi hatta ‘Doğrusu budur’ bile dendi. Ancak şunu belirtmeliyim; bu iktidarın ‘cinlik yapma’ konusundaki becerisi yıllardır biliniyor. 18 yaş konusu, üzerinde durulmayacak bir ayrıntı gibi görünse de altında bir tuzak olabilir. Bir ay içinde yaşı 18’i geçecek olan gençlerin seçmen kütüğüne eklenmesi, aslında ‘Seçime aynı seçmenlerle gidilecek’ kararı Ayrıca 23 Haziran’da yeni bir seçim yapılmayacak.”
31 Mart’taki seçimin tekrarlanacağını belirten Ataklı, “Bu nedenle yeni seçmenliğe hak kazanmış birine geçmişe dönüp oy kullandırmak olmaz. Bu birincisi. Ama asıl ikincisi önemli; 18 yaş üstüne geçen gençler kütüğe eklenirken bunun denetimini kim yapacaktır?” diye soruyor.
“Benim kuşkum, 18 yaş üstü yeni kayıtlar yapılıyor adı altında yeni seçmen kaydının yapılmasıdır” diyen Ataklı, “Diğer kuşkum ise şu; seçim günü ‘güvenlik bahanesi’ ile İstanbul’a dışarıdan polis takviyesi yapılması ve bu polislerin sandıklara dağıtılmasıdır. Biliyorsunuz, polisler sandıklar oy kullanmaya açılmadan önce görev yerine geldikleri ve buradan ayrılmalarına izin verilmediği için oylarını bulundukları yerde kullanıyorlar” hatırlatması yapıyor.
Ataklı, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Tabii her polis bir sandıkta ve bir kere oy kullanabiliyor. Ve yine elbette oy kullanan polisin kaydı yapılıyor. Dışarıdan polis takviyesi yapılır ve bunlar sandıklara dağıtılırsa, bu görevlilerin dışarıdan geldiğini kim saptayacak, oy kullanmasına engel olacak? İstanbul’da 39 bin küsur sandık var. İçişleri, 39 bin polisi İstanbul’da sandık güvenliği için görevlendirebilir. Bu polislerin her biri bir sandık başında olur. Bu polisler, tıpkı İstanbul’da oturan ve oy hakkı olan polisler gibi görev için bulundukları sandıklarda oy kullanabilirler.”
Can Ataklı, “tehdit” olarak gördüğü bu iki duruma karşı ise muhalefete önerilerini şöyle sıralıyor:
18 yaş için muhalefet partileri, YSK’dan günlük olarak “18 yaşını geçtiği için seçmen kaydını yaptıran” vatandaşların listesini istemeli. Bu kişilerin hangi sandıklarda oy kullanacağı da mutlaka öğrenilmeli ve o sandıklarda görev yapacak olan temsilcilere de bu isimler ulaştırılmalı.
Polisler için muhalefet partileri, şimdiden İçişleri Bakanlığı’na başvurarak seçim günü İstanbul’a takviye güvenlik gönderilip gönderilmeyeceğini öğrenmeli. Eğer bu yapılacaksa polislerin isimleri ve görev yapacakları sandıkların listesi istenmeli. Bu polislerin isimleri görevlendirildikleri seçim bölgesindeki temsilcilere bildirilmeli. Onlar da oy kullanan polislerin kimliklerini kontrol etmeli.