ABD Başkan adayı Biden’in 7 ay önce bir soruya verdiği cevap, AKP’nin bir kaç günlük ‘cambaza bak’ ihtiyacını karşıladı. Hem ‘dıj güçler bizi devirmek istiyor’ mavrasına malzeme çıktı hem de ‘muhalefet dış güçlerin maşası’ ateşine körük.
İdris Küçükömer, Düzenin Yabancılaşması’nda Türkiye’de sağ ve sol kavramlarının tam ters içerikte olduğunu yazmıştı. Ya bugünleri yaşasa ve muhalefet etmeden muhalif olmayı başaran partileri; ülkeyi 17 yıl tek başına yönettikten sonra her halukârda zeytinyağı gibi üstte kalabilenleri görseydi… Herhalde bu durumu analiz etmekte aciz kalıp kitaplarını yakar ve kabzımallığa filan başlardı. En azından Naci Bostancı’nın düştüğü çukura düşmez; “Haklarında delil olmadığından berat etmiş olabilirler ama devletin şüphesi sürdüğü için KHK’lılarla çalışmak istemiyor” demezdi. Söylediğinin hukuk açısından savunulamazlığı bir yana, siyaset bilimci olarak nasıl bu kadar saçmalayabildiğine hayret ediyorum. Yargı erkini soyutlayıp dışarıda bırakan bir devlet tanımı yapabilmek için nasıl bir metamorfoz yaşamış olabilir! Onun ihtisas alanı sosyal dönüşümler; teorik birikimini bireysel dönüşümüne dayanak yaparak vs vs…
Neyse boşuna uğraşmayayım; ben Bostancı kadar saçmalayamam. Zaten asıl konumuz o değildi. Muhalefet etmeyen muhalefet, kendi icraatlarından yakınan iktidarı konuşacaktık. Söz, yargısız devlet tanımı yapabilen bilim adamına kaydı.
“Denizlerimizin kenarlarında orman alanlarında buraları betona toprağa çevirme gayreti içerisinde olanlar var. Şu para var ya nelere muktedir. Şu kapitalizm nelere muktedir. Orman, morman ne var ne yok kesiyor atıyor götürüyor. Ha oraya ben bir dikey mimari yapayım, oradan da malı götüreyim. Yapılan iş bu. Yani doğa şöyle olmuş, böyle olmuş umurunda değil.” Şu cümleleri bir muhalif kursaydı helal olsun derdik; ülkeyi 17 yıldır tek başına yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan söyleyince afallayıp kalıyoruz. Üçüncü havaalanını yapmak için ağaçları kim kesti, gölleri kim kuruttu: Kapitalizm! Yassıadayı kim imara açtı, İstanbul’daki yeşil alanlara onlarca katlı binalar dikti: Kapitalizm. Karadeniz’i kim HES çılgınlığına teslim etti; Uzungöl’ü betongöl yaptı: Kapitalizm. Ah şu hain kapitalizm olmasa o zaman görecektiniz Erdoğan ne yaman bir çevreci lidermiş. Ne yapsın kapital gördü mü dayanamıyor!
Bu yine şükürlük. Joe Biden tartışmasında AKP sözcülerinin takındıkları tavır hepten zihinsel devreleri yakacak cinsten. Muhalefete bilhassa da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “7 ay boyunca neden sustunuz? Niye sesinizi çıkarmadınız?” diye soruyorlar. Kılıçdaroğlu ve Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere neredeyse herkes İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u “Uyan da balığa gidelim. Aklın başına yeni mi geldi?” türü alaycı bir tavırla sorguladı. Kılıçdaroğlu’nun, “7 ay önce yapılan açıklama ortada dururken bu ülkenin Cumhurbaşkanı kimdi? Bu ülkenin sarayında kim oturuyordu? Dışişleri Bakanı kimdi? Bütün bunlardan vazgeçtim. Perguleci Fahrettin neredeydi? 7 aydır tepki vermediler. Neden şimdi tepki veriyorlar?” Sözleri çok dokunmuş olacak, doğrudan onu hedef alan açıklamalar geliyor.
Altun ve Mahir Ünal ağız birliği etmişçesine ‘asıl siz neyi beklediniz’ diyerek üste çıkmaya çalıştı. Pişkinliğin bu kadarı artık pes dedirtiyor. Altun aynen şunları söyledi: “Hep bir ağızdan “7 ay niye beklediniz” diye soruyorlar. Sizi bekledik.” Yakında AKP sözcülerinden diğer partilere ‘enflasyonu niye düşürmediniz? İşsizliği, döviz şokunu neden çözmediniz?’ salvosu gelirse şaşırmayacağım.
ABD Başkan adayı Biden’in 7 ay önce bir soruya verdiği cevap, AKP’nin bir kaç günlük ‘cambaza bak’ ihtiyacını karşıladı. Hem ‘dıj güçler bizi devirmek istiyor’ mavrasına malzeme çıktı hem de ‘muhalefet dış güçlerin maşası’ ateşine körük.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu uzun süredir Erdoğan’ın her girişimine ‘karşı çıkarsak polemik oluşur, o karlı çıkar’ stratejisiyle cevap veriyor. Erdoğan’ın Meclis ve devletteki ezici üstünlüğünden dolayı ‘zaten yapacağı şeyleri bir de büyük zafer havasına sokmayalım’ yaklaşımı ilk etapta doğru gibi görünüyor. Ancak son tahlilde Erdoğan bir mevziyi daha düşürmüş oluyor. Ayrıca denersen bazı şeyleri engelleme ihtimalin olabilir; denemezsen hiç şansın yok.
Biden haklı galiba muhalefeti biraz cesaretlendirmek lazım…
Kaynak: Tr724