Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Beşinci yılında 15 Temmuz: Vatan haini kim?

by aktifhabercom
July 15, 2021
Beşinci yılında 15 Temmuz: Vatan haini kim?
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

15 Temmuz sözde darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Allah’ın lütfu’ olarak tanımladığı 15 Temmuz’la ilgili yüzlerce soru cevaplanmayı bekliyor.


TR724’ten İlker Doğan’ın haberine göre İktidar ve medyasının aralarında asker, polis, doktor, öğretmen, savcı, hakimlerin de bulunduğu on binlerce kamu görevlisini bir gecede ‘hain ve darbeci’ ilan ederek gerçek failleri gizlediği düşüncesi her geçen gün ağırlık kazanıyor.Son olarak suç örgütü lideri Sedat Peker’in 15 Temmuz öncesinde ve sonrası bizzat iktidar temsilcilerinin emriyle, kim olduğu belli olmayan sivillere kayıtsız Kalaşnikoflar dağıtıldığının ortaya çıkması kafalardaki soru işaretlerini daha da artırdı.

Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edildi.


Sözde muhalif medyada bile ‘ya Cemaat haklı çıkarsa’ cümlesi yüksek sesle dillendiriliyor. AKP ise 15 Temmuz’da gerçeklerin ortaya çıkmasına sebep olacak tartışmaların yapılmasından rahatsız. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, dün yaptığı açıklamada ‘kayıp silahlarla ilgili tartışmaların 15 Temmuz’u itibarsızlaştırdığını’ söyledi.

Bugün 15 Temmuz’un 5. yıldönümü. 252 kişinin hayatını kaybettiği sözde darbe girişimiyle ilgili cevaplanmayı bekleyen onlarca soru var. İktidara göre darbenin arkasında Cemaat var; ancak sorun şu ki geçen 5 yılda ortaya çıkan belgeler ve tanık ifadeleri rejimi yalanlıyor. Hükümet temsilcilerinin söylemlerinin aksine, 15 Temmuz’un arkasında AKP’nin olduğu iddiaları daha da güçlendi.

15 Temmuz öncesinde ve sonrasında AKP rejimi tarafından kim olduğu belli olmayan sivillere Kalaşnikoflar dağıtıldığı ortaya çıktı. Suç örgütü lideri Sedat Peker’e göre silahlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla dağıtılmıştı. Bu konuyla ilgili iktidar kanadından yalanlama bile gelmedi.

YA CEMAAT HAKLI ÇIKARSA!

Aksine, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, dün yaptığı açıklamada, bu tür tartışmaların 15 Temmuz’u hem içeride hem de uluslararası alanda itibarsızlaştırdığını söyledi. Türkiye, binlerce uzun namlulu silahın kimlere ve hangi gerekçelerle dağıtıldığını bilmiyor.

15 Temmuz Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edildi. Özdağ’ın ‘teyit’ ettiği bilgiye göre, komisyon raporu, bazı önemli hukukçuların ‘uluslararası alanda AKP’yi zor durumda bırakıp, Cemaat’i haklı çıkaracağı’ yönündeki telkinleri nedeniyle yayınlanmamıştı.

Son 1 haftada ortaya çıkan skandallar, sadece yandaş basında değil; söz de muhalif basında da ‘endişeye’ neden oldu. Sözde muhalif gazeteciler, katıldıkları televizyon programlarında ‘Ya Cemaat haklı çıkarsa’ demeye başladı.

KOMUTANLARIN İFADELERİ BASINDA YER ALMADI

Aslında 15 Temmuz’un gerçek bir darbe girişimi olmadığı, işkence edilerek cezaevine gönderilen askerlerin ifadelerinde net olarak ortaya konulmuştu. Sözde darbe davalarında yapılan savunmalarda, ‘darbecilikle’ suçlanan subayların belgelerle destekledikleri ifadeleri 15 Temmuz’un vatansever Türk subaylarına kurulan bir ‘kumpas’ olduğunu gözler önüne seriyordu. Ancak söz konusu savunmaların hiç biri Türk medyasında yer almadı. Ne bilirkişi raporları dikkate alındı, ne resmi kayıtlar, ne fotoğraflar ne görüntüler…

AKIN ÖZTÜRK, DARBENİN 1 NUMARASI MI?

15 Temmuz’un ‘1 Numarası’ olmakla suçlanan dönemin YAŞ Üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ün ‘darbeci’ olduğu iddiasının en önemli delili Mehmet Şanver’in kızının düğününe katılmamış olmasıydı. Rejime göre sadece 1 yıl önce emrinde 500’den fazla uçak ve binlerce asker varken darbe yapmayı düşünmeyen Öztürk, emeklilik işlemlerini başlattıktan 6 ay sonra ‘darbe’ yapmaya karar vermişti. Ancak eldeki deliller ve olayın bizzat şahidi olan general ve subayların ifadeleri Akın Öztürk’ün bırakın darbenin bir numarası olmayı, 15 Temmuz’dan haberi bile olmadığı iddiasını güçlendiriyor.

HULUSİ AKAR: AKIN, GİT KONUŞ ŞUNLARLA!

Tanıkların tamamının ifadesine göre Akın Öztürk, 15 Temmuz gecesi dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tarafından Akıncı Üssü’ne çağırılıyor. Bir süre televizyondan gelişmelerini takip ediyorlar. Ardından Hulusi Akar, Akın Öztürk’e dönerek, “Ya Akın git şunlarla bir konuş ya! Şu işi bitirsinler.” diyor: “Ben de dışarı çıktım. 143. Filoda olduklarını öğrendim. Genelkurmay Başkanı’nın emirlerini hiç değiştirmeden aynen ilettim kendilerine. Yapılan işin yanlış olduğunu, bu zamanda böyle şeylerin kabul görmeyeceğini söyledim. Müspet veya menfi bir tepki almadım.”

TATİL KIYAFETLİ ‘DARBECİ’!

Bütün bunlar olurken Akın Öztürk, sivil kıyafetli. Üzerinde tişört var. İlerleyen saatlerde emir subayına “Bana elbiselerimi getirin.” diyor ancak bunun için Çankaya’daki lojmana gidilmesi lazım ve orası çok karışık. Lojmana girdiklerinde çıkamama ihtimalleri var: “Benim gözümün önünde astsubayın bir tanesinden pantolon aldılar. Bir gömlek, bir yerden de yıldız ayarladılar. Onları taktık. Çünkü mesele ciddi. Adamlara yapmayın bu işi diye bağırdığımda ‘sen kimsin’ diyebilecek adam bana. Beni darbe planlayıcısı, sevk ve idare edeni hatta lider olarak lanse ediyorlar; bu nasıl bir liderlik? Ben, darbenin 20.30 civarında başlamasına rağmen bu süreçte hiçbir kimse ile bir telefon görüşmem yok. Yer yerinden oynuyor, 20.30’da başlatılmış şey ben orada hala torunlarımla oynuyorum.”

GENERAL VE SUBAYLAR DA ÖZTÜRK’Ü DOĞRULUYOR

Akın Öztürk, kendisinin darbeye kalkışanları ‘vazgeçirmek’ için çabaladığını söylüyor. O gün orada bulunan general ve albaylar da bu savunmayı doğruluyor. Akıncı Davası’nda ifade veren Mehmet Alkır, “Akın Öztürk bağırarak ‘bu devirde böyle şeyler olur mu? Yaptığınız iş yanlış! Bu işe son verin!” dediğini anlatıyor. Yine Akıncı iddianamesinde yer alan Mustafa Barış Avıalan, (geçtiğimiz aylarda hayatını kaybetti) 18 Temmuz tarihindeki ifadesinde, Öztürk’ün arabuluculuk yapmaya çalıştığını, rütbeli subaylara ‘bu işi sonlandırmalarını söyleyip, vermek istedikleri mesaj ne ise zaten verildiğini’ söylediğini belirtiyor. Hakan Evrim de ifadesinde Akın Öztürk’ü Genelkurmay Başkanı’nın çağırdığını, Öztürk’ün yanlarına geldiğini ve kaosun durdurulması için birlikte çaba sarfettiklerini söylüyor. Akın Öztürk’ün ‘darbecileri vazgeçirmeye çalıştığına’ dair benzer çok sayıda isim ve ifade var.

YAŞAR GÜLER’İ BEN KURTARDIM

Genelkurmay Karargah’ın da rehin alınan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler’i kurtaran kişi de Akın Öztürk, Abidin Ünal’a makam otomobilini tahsis eden kişi de…

DÜĞÜNE KATILMAMAK, DARBE SUÇU MU?

Ayrıca Yurtta Sulh Konseyi içerisinde yer aldığı ileri sürülen Akın Öztürk’ün Mehmet Şanver’in kızının düğününe katılmamış olması da ‘darbeci’ olduğunun delili olarak gösteriliyor iddianamede. Halbuki Öztürk, söz konusu davete katılamayacağını haftalar önce Şanver’e bildiriyor. Kanser hasta babasıyla ilgilenmesi gerektiğini, aynı tarihlerde yeğenine kız isteme durumunun olduğunu anlatıyor. Kaldı ki düğüne katılmayan tek general de Akın Öztürk değil.

ESRARENGİZ UÇAKLARI KİM UÇURDU?

Akıncı Üssü Davası’nda 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen 141. Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş’un savunmasında da 15 Temmuz’la ilgili çarpıcı belge ve bilgiler yer alıyor. Akın Öztürk’ün damadı olan Karakuş’un detaylı savunmasında yer alan bilirkişi raporları, arama ve tespit tutanaklarına göre aslında 15 Temmuz’da Meclis binası, Gölbaşı Özel Harekât Tesisleri ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı bombaladığı ileri sürülen uçaklardan bazıları hiç uçmamış. Bazıları ise olmayan mühimmatla Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve çevresini bombalamış! Bilirkişi raporlarına göre hiç yakıt harcamadan saatlerce uçan F-16 bile var!

15 Temmuz sözde darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Allah’ın lütfu’ olarak tanımladığı 15 Temmuz’la ilgili yüzlerce soru cevaplanmayı bekliyor.


TR724’ten İlker Doğan’ın haberine göre İktidar ve medyasının aralarında asker, polis, doktor, öğretmen, savcı, hakimlerin de bulunduğu on binlerce kamu görevlisini bir gecede ‘hain ve darbeci’ ilan ederek gerçek failleri gizlediği düşüncesi her geçen gün ağırlık kazanıyor.Son olarak suç örgütü lideri Sedat Peker’in 15 Temmuz öncesinde ve sonrası bizzat iktidar temsilcilerinin emriyle, kim olduğu belli olmayan sivillere kayıtsız Kalaşnikoflar dağıtıldığının ortaya çıkması kafalardaki soru işaretlerini daha da artırdı.

Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edildi.


Sözde muhalif medyada bile ‘ya Cemaat haklı çıkarsa’ cümlesi yüksek sesle dillendiriliyor. AKP ise 15 Temmuz’da gerçeklerin ortaya çıkmasına sebep olacak tartışmaların yapılmasından rahatsız. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, dün yaptığı açıklamada ‘kayıp silahlarla ilgili tartışmaların 15 Temmuz’u itibarsızlaştırdığını’ söyledi.

Bugün 15 Temmuz’un 5. yıldönümü. 252 kişinin hayatını kaybettiği sözde darbe girişimiyle ilgili cevaplanmayı bekleyen onlarca soru var. İktidara göre darbenin arkasında Cemaat var; ancak sorun şu ki geçen 5 yılda ortaya çıkan belgeler ve tanık ifadeleri rejimi yalanlıyor. Hükümet temsilcilerinin söylemlerinin aksine, 15 Temmuz’un arkasında AKP’nin olduğu iddiaları daha da güçlendi.

15 Temmuz öncesinde ve sonrasında AKP rejimi tarafından kim olduğu belli olmayan sivillere Kalaşnikoflar dağıtıldığı ortaya çıktı. Suç örgütü lideri Sedat Peker’e göre silahlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla dağıtılmıştı. Bu konuyla ilgili iktidar kanadından yalanlama bile gelmedi.

YA CEMAAT HAKLI ÇIKARSA!

Aksine, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, dün yaptığı açıklamada, bu tür tartışmaların 15 Temmuz’u hem içeride hem de uluslararası alanda itibarsızlaştırdığını söyledi. Türkiye, binlerce uzun namlulu silahın kimlere ve hangi gerekçelerle dağıtıldığını bilmiyor.

15 Temmuz Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edildi. Özdağ’ın ‘teyit’ ettiği bilgiye göre, komisyon raporu, bazı önemli hukukçuların ‘uluslararası alanda AKP’yi zor durumda bırakıp, Cemaat’i haklı çıkaracağı’ yönündeki telkinleri nedeniyle yayınlanmamıştı.

Son 1 haftada ortaya çıkan skandallar, sadece yandaş basında değil; söz de muhalif basında da ‘endişeye’ neden oldu. Sözde muhalif gazeteciler, katıldıkları televizyon programlarında ‘Ya Cemaat haklı çıkarsa’ demeye başladı.

KOMUTANLARIN İFADELERİ BASINDA YER ALMADI

Aslında 15 Temmuz’un gerçek bir darbe girişimi olmadığı, işkence edilerek cezaevine gönderilen askerlerin ifadelerinde net olarak ortaya konulmuştu. Sözde darbe davalarında yapılan savunmalarda, ‘darbecilikle’ suçlanan subayların belgelerle destekledikleri ifadeleri 15 Temmuz’un vatansever Türk subaylarına kurulan bir ‘kumpas’ olduğunu gözler önüne seriyordu. Ancak söz konusu savunmaların hiç biri Türk medyasında yer almadı. Ne bilirkişi raporları dikkate alındı, ne resmi kayıtlar, ne fotoğraflar ne görüntüler…

AKIN ÖZTÜRK, DARBENİN 1 NUMARASI MI?

15 Temmuz’un ‘1 Numarası’ olmakla suçlanan dönemin YAŞ Üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ün ‘darbeci’ olduğu iddiasının en önemli delili Mehmet Şanver’in kızının düğününe katılmamış olmasıydı. Rejime göre sadece 1 yıl önce emrinde 500’den fazla uçak ve binlerce asker varken darbe yapmayı düşünmeyen Öztürk, emeklilik işlemlerini başlattıktan 6 ay sonra ‘darbe’ yapmaya karar vermişti. Ancak eldeki deliller ve olayın bizzat şahidi olan general ve subayların ifadeleri Akın Öztürk’ün bırakın darbenin bir numarası olmayı, 15 Temmuz’dan haberi bile olmadığı iddiasını güçlendiriyor.

HULUSİ AKAR: AKIN, GİT KONUŞ ŞUNLARLA!

Tanıkların tamamının ifadesine göre Akın Öztürk, 15 Temmuz gecesi dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tarafından Akıncı Üssü’ne çağırılıyor. Bir süre televizyondan gelişmelerini takip ediyorlar. Ardından Hulusi Akar, Akın Öztürk’e dönerek, “Ya Akın git şunlarla bir konuş ya! Şu işi bitirsinler.” diyor: “Ben de dışarı çıktım. 143. Filoda olduklarını öğrendim. Genelkurmay Başkanı’nın emirlerini hiç değiştirmeden aynen ilettim kendilerine. Yapılan işin yanlış olduğunu, bu zamanda böyle şeylerin kabul görmeyeceğini söyledim. Müspet veya menfi bir tepki almadım.”

TATİL KIYAFETLİ ‘DARBECİ’!

Bütün bunlar olurken Akın Öztürk, sivil kıyafetli. Üzerinde tişört var. İlerleyen saatlerde emir subayına “Bana elbiselerimi getirin.” diyor ancak bunun için Çankaya’daki lojmana gidilmesi lazım ve orası çok karışık. Lojmana girdiklerinde çıkamama ihtimalleri var: “Benim gözümün önünde astsubayın bir tanesinden pantolon aldılar. Bir gömlek, bir yerden de yıldız ayarladılar. Onları taktık. Çünkü mesele ciddi. Adamlara yapmayın bu işi diye bağırdığımda ‘sen kimsin’ diyebilecek adam bana. Beni darbe planlayıcısı, sevk ve idare edeni hatta lider olarak lanse ediyorlar; bu nasıl bir liderlik? Ben, darbenin 20.30 civarında başlamasına rağmen bu süreçte hiçbir kimse ile bir telefon görüşmem yok. Yer yerinden oynuyor, 20.30’da başlatılmış şey ben orada hala torunlarımla oynuyorum.”

GENERAL VE SUBAYLAR DA ÖZTÜRK’Ü DOĞRULUYOR

Akın Öztürk, kendisinin darbeye kalkışanları ‘vazgeçirmek’ için çabaladığını söylüyor. O gün orada bulunan general ve albaylar da bu savunmayı doğruluyor. Akıncı Davası’nda ifade veren Mehmet Alkır, “Akın Öztürk bağırarak ‘bu devirde böyle şeyler olur mu? Yaptığınız iş yanlış! Bu işe son verin!” dediğini anlatıyor. Yine Akıncı iddianamesinde yer alan Mustafa Barış Avıalan, (geçtiğimiz aylarda hayatını kaybetti) 18 Temmuz tarihindeki ifadesinde, Öztürk’ün arabuluculuk yapmaya çalıştığını, rütbeli subaylara ‘bu işi sonlandırmalarını söyleyip, vermek istedikleri mesaj ne ise zaten verildiğini’ söylediğini belirtiyor. Hakan Evrim de ifadesinde Akın Öztürk’ü Genelkurmay Başkanı’nın çağırdığını, Öztürk’ün yanlarına geldiğini ve kaosun durdurulması için birlikte çaba sarfettiklerini söylüyor. Akın Öztürk’ün ‘darbecileri vazgeçirmeye çalıştığına’ dair benzer çok sayıda isim ve ifade var.

YAŞAR GÜLER’İ BEN KURTARDIM

Genelkurmay Karargah’ın da rehin alınan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler’i kurtaran kişi de Akın Öztürk, Abidin Ünal’a makam otomobilini tahsis eden kişi de…

DÜĞÜNE KATILMAMAK, DARBE SUÇU MU?

Ayrıca Yurtta Sulh Konseyi içerisinde yer aldığı ileri sürülen Akın Öztürk’ün Mehmet Şanver’in kızının düğününe katılmamış olması da ‘darbeci’ olduğunun delili olarak gösteriliyor iddianamede. Halbuki Öztürk, söz konusu davete katılamayacağını haftalar önce Şanver’e bildiriyor. Kanser hasta babasıyla ilgilenmesi gerektiğini, aynı tarihlerde yeğenine kız isteme durumunun olduğunu anlatıyor. Kaldı ki düğüne katılmayan tek general de Akın Öztürk değil.

ESRARENGİZ UÇAKLARI KİM UÇURDU?

Akıncı Üssü Davası’nda 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen 141. Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş’un savunmasında da 15 Temmuz’la ilgili çarpıcı belge ve bilgiler yer alıyor. Akın Öztürk’ün damadı olan Karakuş’un detaylı savunmasında yer alan bilirkişi raporları, arama ve tespit tutanaklarına göre aslında 15 Temmuz’da Meclis binası, Gölbaşı Özel Harekât Tesisleri ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı bombaladığı ileri sürülen uçaklardan bazıları hiç uçmamış. Bazıları ise olmayan mühimmatla Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve çevresini bombalamış! Bilirkişi raporlarına göre hiç yakıt harcamadan saatlerce uçan F-16 bile var!

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

January 30, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

January 23, 2023
5.1k

15 Temmuz sözde darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Allah’ın lütfu’ olarak tanımladığı 15 Temmuz’la ilgili yüzlerce soru cevaplanmayı bekliyor.


TR724’ten İlker Doğan’ın haberine göre İktidar ve medyasının aralarında asker, polis, doktor, öğretmen, savcı, hakimlerin de bulunduğu on binlerce kamu görevlisini bir gecede ‘hain ve darbeci’ ilan ederek gerçek failleri gizlediği düşüncesi her geçen gün ağırlık kazanıyor.Son olarak suç örgütü lideri Sedat Peker’in 15 Temmuz öncesinde ve sonrası bizzat iktidar temsilcilerinin emriyle, kim olduğu belli olmayan sivillere kayıtsız Kalaşnikoflar dağıtıldığının ortaya çıkması kafalardaki soru işaretlerini daha da artırdı.

Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edildi.


Sözde muhalif medyada bile ‘ya Cemaat haklı çıkarsa’ cümlesi yüksek sesle dillendiriliyor. AKP ise 15 Temmuz’da gerçeklerin ortaya çıkmasına sebep olacak tartışmaların yapılmasından rahatsız. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, dün yaptığı açıklamada ‘kayıp silahlarla ilgili tartışmaların 15 Temmuz’u itibarsızlaştırdığını’ söyledi.

Bugün 15 Temmuz’un 5. yıldönümü. 252 kişinin hayatını kaybettiği sözde darbe girişimiyle ilgili cevaplanmayı bekleyen onlarca soru var. İktidara göre darbenin arkasında Cemaat var; ancak sorun şu ki geçen 5 yılda ortaya çıkan belgeler ve tanık ifadeleri rejimi yalanlıyor. Hükümet temsilcilerinin söylemlerinin aksine, 15 Temmuz’un arkasında AKP’nin olduğu iddiaları daha da güçlendi.

15 Temmuz öncesinde ve sonrasında AKP rejimi tarafından kim olduğu belli olmayan sivillere Kalaşnikoflar dağıtıldığı ortaya çıktı. Suç örgütü lideri Sedat Peker’e göre silahlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla dağıtılmıştı. Bu konuyla ilgili iktidar kanadından yalanlama bile gelmedi.

YA CEMAAT HAKLI ÇIKARSA!

Aksine, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, dün yaptığı açıklamada, bu tür tartışmaların 15 Temmuz’u hem içeride hem de uluslararası alanda itibarsızlaştırdığını söyledi. Türkiye, binlerce uzun namlulu silahın kimlere ve hangi gerekçelerle dağıtıldığını bilmiyor.

15 Temmuz Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edildi. Özdağ’ın ‘teyit’ ettiği bilgiye göre, komisyon raporu, bazı önemli hukukçuların ‘uluslararası alanda AKP’yi zor durumda bırakıp, Cemaat’i haklı çıkaracağı’ yönündeki telkinleri nedeniyle yayınlanmamıştı.

Son 1 haftada ortaya çıkan skandallar, sadece yandaş basında değil; söz de muhalif basında da ‘endişeye’ neden oldu. Sözde muhalif gazeteciler, katıldıkları televizyon programlarında ‘Ya Cemaat haklı çıkarsa’ demeye başladı.

KOMUTANLARIN İFADELERİ BASINDA YER ALMADI

Aslında 15 Temmuz’un gerçek bir darbe girişimi olmadığı, işkence edilerek cezaevine gönderilen askerlerin ifadelerinde net olarak ortaya konulmuştu. Sözde darbe davalarında yapılan savunmalarda, ‘darbecilikle’ suçlanan subayların belgelerle destekledikleri ifadeleri 15 Temmuz’un vatansever Türk subaylarına kurulan bir ‘kumpas’ olduğunu gözler önüne seriyordu. Ancak söz konusu savunmaların hiç biri Türk medyasında yer almadı. Ne bilirkişi raporları dikkate alındı, ne resmi kayıtlar, ne fotoğraflar ne görüntüler…

AKIN ÖZTÜRK, DARBENİN 1 NUMARASI MI?

15 Temmuz’un ‘1 Numarası’ olmakla suçlanan dönemin YAŞ Üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ün ‘darbeci’ olduğu iddiasının en önemli delili Mehmet Şanver’in kızının düğününe katılmamış olmasıydı. Rejime göre sadece 1 yıl önce emrinde 500’den fazla uçak ve binlerce asker varken darbe yapmayı düşünmeyen Öztürk, emeklilik işlemlerini başlattıktan 6 ay sonra ‘darbe’ yapmaya karar vermişti. Ancak eldeki deliller ve olayın bizzat şahidi olan general ve subayların ifadeleri Akın Öztürk’ün bırakın darbenin bir numarası olmayı, 15 Temmuz’dan haberi bile olmadığı iddiasını güçlendiriyor.

HULUSİ AKAR: AKIN, GİT KONUŞ ŞUNLARLA!

Tanıkların tamamının ifadesine göre Akın Öztürk, 15 Temmuz gecesi dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tarafından Akıncı Üssü’ne çağırılıyor. Bir süre televizyondan gelişmelerini takip ediyorlar. Ardından Hulusi Akar, Akın Öztürk’e dönerek, “Ya Akın git şunlarla bir konuş ya! Şu işi bitirsinler.” diyor: “Ben de dışarı çıktım. 143. Filoda olduklarını öğrendim. Genelkurmay Başkanı’nın emirlerini hiç değiştirmeden aynen ilettim kendilerine. Yapılan işin yanlış olduğunu, bu zamanda böyle şeylerin kabul görmeyeceğini söyledim. Müspet veya menfi bir tepki almadım.”

TATİL KIYAFETLİ ‘DARBECİ’!

Bütün bunlar olurken Akın Öztürk, sivil kıyafetli. Üzerinde tişört var. İlerleyen saatlerde emir subayına “Bana elbiselerimi getirin.” diyor ancak bunun için Çankaya’daki lojmana gidilmesi lazım ve orası çok karışık. Lojmana girdiklerinde çıkamama ihtimalleri var: “Benim gözümün önünde astsubayın bir tanesinden pantolon aldılar. Bir gömlek, bir yerden de yıldız ayarladılar. Onları taktık. Çünkü mesele ciddi. Adamlara yapmayın bu işi diye bağırdığımda ‘sen kimsin’ diyebilecek adam bana. Beni darbe planlayıcısı, sevk ve idare edeni hatta lider olarak lanse ediyorlar; bu nasıl bir liderlik? Ben, darbenin 20.30 civarında başlamasına rağmen bu süreçte hiçbir kimse ile bir telefon görüşmem yok. Yer yerinden oynuyor, 20.30’da başlatılmış şey ben orada hala torunlarımla oynuyorum.”

GENERAL VE SUBAYLAR DA ÖZTÜRK’Ü DOĞRULUYOR

Akın Öztürk, kendisinin darbeye kalkışanları ‘vazgeçirmek’ için çabaladığını söylüyor. O gün orada bulunan general ve albaylar da bu savunmayı doğruluyor. Akıncı Davası’nda ifade veren Mehmet Alkır, “Akın Öztürk bağırarak ‘bu devirde böyle şeyler olur mu? Yaptığınız iş yanlış! Bu işe son verin!” dediğini anlatıyor. Yine Akıncı iddianamesinde yer alan Mustafa Barış Avıalan, (geçtiğimiz aylarda hayatını kaybetti) 18 Temmuz tarihindeki ifadesinde, Öztürk’ün arabuluculuk yapmaya çalıştığını, rütbeli subaylara ‘bu işi sonlandırmalarını söyleyip, vermek istedikleri mesaj ne ise zaten verildiğini’ söylediğini belirtiyor. Hakan Evrim de ifadesinde Akın Öztürk’ü Genelkurmay Başkanı’nın çağırdığını, Öztürk’ün yanlarına geldiğini ve kaosun durdurulması için birlikte çaba sarfettiklerini söylüyor. Akın Öztürk’ün ‘darbecileri vazgeçirmeye çalıştığına’ dair benzer çok sayıda isim ve ifade var.

YAŞAR GÜLER’İ BEN KURTARDIM

Genelkurmay Karargah’ın da rehin alınan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler’i kurtaran kişi de Akın Öztürk, Abidin Ünal’a makam otomobilini tahsis eden kişi de…

DÜĞÜNE KATILMAMAK, DARBE SUÇU MU?

Ayrıca Yurtta Sulh Konseyi içerisinde yer aldığı ileri sürülen Akın Öztürk’ün Mehmet Şanver’in kızının düğününe katılmamış olması da ‘darbeci’ olduğunun delili olarak gösteriliyor iddianamede. Halbuki Öztürk, söz konusu davete katılamayacağını haftalar önce Şanver’e bildiriyor. Kanser hasta babasıyla ilgilenmesi gerektiğini, aynı tarihlerde yeğenine kız isteme durumunun olduğunu anlatıyor. Kaldı ki düğüne katılmayan tek general de Akın Öztürk değil.

ESRARENGİZ UÇAKLARI KİM UÇURDU?

Akıncı Üssü Davası’nda 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen 141. Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş’un savunmasında da 15 Temmuz’la ilgili çarpıcı belge ve bilgiler yer alıyor. Akın Öztürk’ün damadı olan Karakuş’un detaylı savunmasında yer alan bilirkişi raporları, arama ve tespit tutanaklarına göre aslında 15 Temmuz’da Meclis binası, Gölbaşı Özel Harekât Tesisleri ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı bombaladığı ileri sürülen uçaklardan bazıları hiç uçmamış. Bazıları ise olmayan mühimmatla Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve çevresini bombalamış! Bilirkişi raporlarına göre hiç yakıt harcamadan saatlerce uçan F-16 bile var!

15 Temmuz sözde darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Allah’ın lütfu’ olarak tanımladığı 15 Temmuz’la ilgili yüzlerce soru cevaplanmayı bekliyor.


TR724’ten İlker Doğan’ın haberine göre İktidar ve medyasının aralarında asker, polis, doktor, öğretmen, savcı, hakimlerin de bulunduğu on binlerce kamu görevlisini bir gecede ‘hain ve darbeci’ ilan ederek gerçek failleri gizlediği düşüncesi her geçen gün ağırlık kazanıyor.Son olarak suç örgütü lideri Sedat Peker’in 15 Temmuz öncesinde ve sonrası bizzat iktidar temsilcilerinin emriyle, kim olduğu belli olmayan sivillere kayıtsız Kalaşnikoflar dağıtıldığının ortaya çıkması kafalardaki soru işaretlerini daha da artırdı.

Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edildi.


Sözde muhalif medyada bile ‘ya Cemaat haklı çıkarsa’ cümlesi yüksek sesle dillendiriliyor. AKP ise 15 Temmuz’da gerçeklerin ortaya çıkmasına sebep olacak tartışmaların yapılmasından rahatsız. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, dün yaptığı açıklamada ‘kayıp silahlarla ilgili tartışmaların 15 Temmuz’u itibarsızlaştırdığını’ söyledi.

Bugün 15 Temmuz’un 5. yıldönümü. 252 kişinin hayatını kaybettiği sözde darbe girişimiyle ilgili cevaplanmayı bekleyen onlarca soru var. İktidara göre darbenin arkasında Cemaat var; ancak sorun şu ki geçen 5 yılda ortaya çıkan belgeler ve tanık ifadeleri rejimi yalanlıyor. Hükümet temsilcilerinin söylemlerinin aksine, 15 Temmuz’un arkasında AKP’nin olduğu iddiaları daha da güçlendi.

15 Temmuz öncesinde ve sonrasında AKP rejimi tarafından kim olduğu belli olmayan sivillere Kalaşnikoflar dağıtıldığı ortaya çıktı. Suç örgütü lideri Sedat Peker’e göre silahlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla dağıtılmıştı. Bu konuyla ilgili iktidar kanadından yalanlama bile gelmedi.

YA CEMAAT HAKLI ÇIKARSA!

Aksine, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, dün yaptığı açıklamada, bu tür tartışmaların 15 Temmuz’u hem içeride hem de uluslararası alanda itibarsızlaştırdığını söyledi. Türkiye, binlerce uzun namlulu silahın kimlere ve hangi gerekçelerle dağıtıldığını bilmiyor.

15 Temmuz Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edildi. Özdağ’ın ‘teyit’ ettiği bilgiye göre, komisyon raporu, bazı önemli hukukçuların ‘uluslararası alanda AKP’yi zor durumda bırakıp, Cemaat’i haklı çıkaracağı’ yönündeki telkinleri nedeniyle yayınlanmamıştı.

Son 1 haftada ortaya çıkan skandallar, sadece yandaş basında değil; söz de muhalif basında da ‘endişeye’ neden oldu. Sözde muhalif gazeteciler, katıldıkları televizyon programlarında ‘Ya Cemaat haklı çıkarsa’ demeye başladı.

KOMUTANLARIN İFADELERİ BASINDA YER ALMADI

Aslında 15 Temmuz’un gerçek bir darbe girişimi olmadığı, işkence edilerek cezaevine gönderilen askerlerin ifadelerinde net olarak ortaya konulmuştu. Sözde darbe davalarında yapılan savunmalarda, ‘darbecilikle’ suçlanan subayların belgelerle destekledikleri ifadeleri 15 Temmuz’un vatansever Türk subaylarına kurulan bir ‘kumpas’ olduğunu gözler önüne seriyordu. Ancak söz konusu savunmaların hiç biri Türk medyasında yer almadı. Ne bilirkişi raporları dikkate alındı, ne resmi kayıtlar, ne fotoğraflar ne görüntüler…

AKIN ÖZTÜRK, DARBENİN 1 NUMARASI MI?

15 Temmuz’un ‘1 Numarası’ olmakla suçlanan dönemin YAŞ Üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ün ‘darbeci’ olduğu iddiasının en önemli delili Mehmet Şanver’in kızının düğününe katılmamış olmasıydı. Rejime göre sadece 1 yıl önce emrinde 500’den fazla uçak ve binlerce asker varken darbe yapmayı düşünmeyen Öztürk, emeklilik işlemlerini başlattıktan 6 ay sonra ‘darbe’ yapmaya karar vermişti. Ancak eldeki deliller ve olayın bizzat şahidi olan general ve subayların ifadeleri Akın Öztürk’ün bırakın darbenin bir numarası olmayı, 15 Temmuz’dan haberi bile olmadığı iddiasını güçlendiriyor.

HULUSİ AKAR: AKIN, GİT KONUŞ ŞUNLARLA!

Tanıkların tamamının ifadesine göre Akın Öztürk, 15 Temmuz gecesi dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tarafından Akıncı Üssü’ne çağırılıyor. Bir süre televizyondan gelişmelerini takip ediyorlar. Ardından Hulusi Akar, Akın Öztürk’e dönerek, “Ya Akın git şunlarla bir konuş ya! Şu işi bitirsinler.” diyor: “Ben de dışarı çıktım. 143. Filoda olduklarını öğrendim. Genelkurmay Başkanı’nın emirlerini hiç değiştirmeden aynen ilettim kendilerine. Yapılan işin yanlış olduğunu, bu zamanda böyle şeylerin kabul görmeyeceğini söyledim. Müspet veya menfi bir tepki almadım.”

TATİL KIYAFETLİ ‘DARBECİ’!

Bütün bunlar olurken Akın Öztürk, sivil kıyafetli. Üzerinde tişört var. İlerleyen saatlerde emir subayına “Bana elbiselerimi getirin.” diyor ancak bunun için Çankaya’daki lojmana gidilmesi lazım ve orası çok karışık. Lojmana girdiklerinde çıkamama ihtimalleri var: “Benim gözümün önünde astsubayın bir tanesinden pantolon aldılar. Bir gömlek, bir yerden de yıldız ayarladılar. Onları taktık. Çünkü mesele ciddi. Adamlara yapmayın bu işi diye bağırdığımda ‘sen kimsin’ diyebilecek adam bana. Beni darbe planlayıcısı, sevk ve idare edeni hatta lider olarak lanse ediyorlar; bu nasıl bir liderlik? Ben, darbenin 20.30 civarında başlamasına rağmen bu süreçte hiçbir kimse ile bir telefon görüşmem yok. Yer yerinden oynuyor, 20.30’da başlatılmış şey ben orada hala torunlarımla oynuyorum.”

GENERAL VE SUBAYLAR DA ÖZTÜRK’Ü DOĞRULUYOR

Akın Öztürk, kendisinin darbeye kalkışanları ‘vazgeçirmek’ için çabaladığını söylüyor. O gün orada bulunan general ve albaylar da bu savunmayı doğruluyor. Akıncı Davası’nda ifade veren Mehmet Alkır, “Akın Öztürk bağırarak ‘bu devirde böyle şeyler olur mu? Yaptığınız iş yanlış! Bu işe son verin!” dediğini anlatıyor. Yine Akıncı iddianamesinde yer alan Mustafa Barış Avıalan, (geçtiğimiz aylarda hayatını kaybetti) 18 Temmuz tarihindeki ifadesinde, Öztürk’ün arabuluculuk yapmaya çalıştığını, rütbeli subaylara ‘bu işi sonlandırmalarını söyleyip, vermek istedikleri mesaj ne ise zaten verildiğini’ söylediğini belirtiyor. Hakan Evrim de ifadesinde Akın Öztürk’ü Genelkurmay Başkanı’nın çağırdığını, Öztürk’ün yanlarına geldiğini ve kaosun durdurulması için birlikte çaba sarfettiklerini söylüyor. Akın Öztürk’ün ‘darbecileri vazgeçirmeye çalıştığına’ dair benzer çok sayıda isim ve ifade var.

YAŞAR GÜLER’İ BEN KURTARDIM

Genelkurmay Karargah’ın da rehin alınan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler’i kurtaran kişi de Akın Öztürk, Abidin Ünal’a makam otomobilini tahsis eden kişi de…

DÜĞÜNE KATILMAMAK, DARBE SUÇU MU?

Ayrıca Yurtta Sulh Konseyi içerisinde yer aldığı ileri sürülen Akın Öztürk’ün Mehmet Şanver’in kızının düğününe katılmamış olması da ‘darbeci’ olduğunun delili olarak gösteriliyor iddianamede. Halbuki Öztürk, söz konusu davete katılamayacağını haftalar önce Şanver’e bildiriyor. Kanser hasta babasıyla ilgilenmesi gerektiğini, aynı tarihlerde yeğenine kız isteme durumunun olduğunu anlatıyor. Kaldı ki düğüne katılmayan tek general de Akın Öztürk değil.

ESRARENGİZ UÇAKLARI KİM UÇURDU?

Akıncı Üssü Davası’nda 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen 141. Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş’un savunmasında da 15 Temmuz’la ilgili çarpıcı belge ve bilgiler yer alıyor. Akın Öztürk’ün damadı olan Karakuş’un detaylı savunmasında yer alan bilirkişi raporları, arama ve tespit tutanaklarına göre aslında 15 Temmuz’da Meclis binası, Gölbaşı Özel Harekât Tesisleri ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı bombaladığı ileri sürülen uçaklardan bazıları hiç uçmamış. Bazıları ise olmayan mühimmatla Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve çevresini bombalamış! Bilirkişi raporlarına göre hiç yakıt harcamadan saatlerce uçan F-16 bile var!

ShareTweetShare
Previous Post

TRT Almanya’da sponsorlu 15 Temmuz tweetleri attı, halk tepki gösterdi

Next Post

Rize’de dereler taştı, evleri su bastı: 1 ölü 3 kayıp

İLGİLİ HABERLER

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Önemli gün ve gecelerin toplumsal huzurdaki işlevi

January 30, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Eğitimde yüksek motivasyon ve Charter okullar

January 23, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Üzerine düşeni yapanlar ilahi destek umabilir
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Üzerine düşeni yapanlar ilahi destek umabilir

January 16, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini sorgulamayan, sorgulanmaktan kaçınanların acınası hali
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Kendini sorgulamayan, sorgulanmaktan kaçınanların acınası hali

January 9, 2023
5.1k
Türkiye’de Emniyet Teşkilatı’nı kimler yönetiyor?
ANALİZ

Türkiye’de Emniyet Teşkilatı’nı kimler yönetiyor?

January 8, 2023
5.2k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Engeller, mücadele azmini koruyanlarla aşılır
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Engeller, mücadele azmini koruyanlarla aşılır

January 3, 2023
5.1k
Daha Fazla Haber

SONAR Araştırma’nın sahibi Hakan Bayrakçı canlı yayında tırnak kesti

SONAR Araştırma’nın sahibi Hakan Bayrakçı canlı yayında tırnak kesti
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5k

Devamını oku

Sinan Ateş cinayeti öncesinde, eski MİT’çiden yardım istemişler

Sinan Ateş cinayeti öncesinde, eski MİT’çiden yardım istemişler
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5k

Devamını oku

Rabia Başer: Eşim Mustafa Başer kanser hastası, infazı bittiği halde 21 aydır tahliye edilmiyor.

Rabia Başer: Eşim Mustafa Başer kanser hastası, infazı bittiği halde 21 aydır tahliye edilmiyor.
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5k

Devamını oku

ABD Başkanı Biden’ın evini basan FBI, gizli belge bulamadı

ABD Başkanı Biden’ın evini basan FBI, gizli belge bulamadı
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5k

Devamını oku

Beş sözde gazeteci, Erdoğan’a Sinan Ateş suikastını soramadı

Beş sözde gazeteci, Erdoğan’a Sinan Ateş suikastını soramadı
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Şirin Payzın’dan ‘Karayılan’ fotoğrafına açıklama: AKP’li köşe yazarlarıyla birlikte gittik

Şirin Payzın’dan ‘Karayılan’ fotoğrafına açıklama: AKP’li köşe yazarlarıyla birlikte gittik
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Parlamentoda ‘oy birliğiyle’ kabul edildi; Kanada, 10 bin Uygur’u ülkeye kabul edecek

Parlamentoda ‘oy birliğiyle’ kabul edildi; Kanada, 10 bin Uygur’u ülkeye kabul edecek
by Özkan yazar
February 2, 2023
0
5.1k

Devamını oku

İçişleri Bakanı Soylu: Konsoloslukları kapatarak psikolojik harp yürütüyorlar

İçişleri Bakanı Soylu: Konsoloslukları kapatarak psikolojik harp yürütüyorlar
by aktifhabercom
February 2, 2023
0
5.1k

Devamını oku

‘Güvenlik’ gerekçesiyle: Pierre Loti Fransız Lisesi’nin Beyoğlu yerleşkesi kapatıldı

‘Güvenlik’ gerekçesiyle: Pierre Loti Fransız Lisesi’nin Beyoğlu yerleşkesi kapatıldı
by aktifhabercom
February 2, 2023
0
5k

Devamını oku

S. Arabistan’da gizli idamlar! Bu idamlara biz dikkat çekmezsek, kimsenin haberi olmadan öldürülmüş olacaklar

S. Arabistan’da gizli idamlar! Bu idamlara biz dikkat çekmezsek, kimsenin haberi olmadan öldürülmüş olacaklar
by aktifhabercom
February 2, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Macar dışişleri bakanı: Kutsal bir kitabı yakmayı ifade özgürlüğü ile açıklamak salt budalalıktır

Macar dışişleri bakanı: Kutsal bir kitabı yakmayı ifade özgürlüğü ile açıklamak salt budalalıktır
by aktifhabercom
February 2, 2023
0
5k

Devamını oku

AB Komisyonu Başkanı: Bir AB ülkesinde alınan sınır dışı kararının tüm üye ülkelerde geçerli olması gerek

AB Komisyonu Başkanı: Bir AB ülkesinde alınan sınır dışı kararının tüm üye ülkelerde geçerli olması gerek
by aktifhabercom
February 2, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Biden’ın evine FBI baskını

Biden’ın evine FBI baskını
by Özkan yazar
February 1, 2023
0
5.2k

Devamını oku

‘Bıyıksız Bahçeli, bıyıksız MHP’liye tahammül edemiyor; çok ilginç’

‘Bıyıksız Bahçeli, bıyıksız MHP’liye tahammül edemiyor; çok ilginç’
by Özkan yazar
February 1, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Mustafa Tuna’dan Melih Gökçek’e Ankapark tepkisi: Onu Allah’a havale ediyorum

Mustafa Tuna’dan Melih Gökçek’e Ankapark tepkisi: Onu Allah’a havale ediyorum
by Özkan yazar
February 1, 2023
0
5.2k

Devamını oku

ABD’den Türkiye’ye İsveç ve Finlandiya şartı: NATO’yu onaylamazsa F-16’lar verilmeyecek

ABD’den Türkiye’ye İsveç ve Finlandiya şartı: NATO’yu onaylamazsa F-16’lar verilmeyecek
by Özkan yazar
February 1, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a şarkılı cevap: Bye Bye Love!

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a şarkılı cevap: Bye Bye Love!
by Özkan yazar
February 1, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Gelecek Partili Selçuk Özdağ: ‘AKP Avrupa’da alternatif MİT kurdu’

Gelecek Partili Selçuk Özdağ: ‘AKP Avrupa’da alternatif MİT kurdu’
by Özkan yazar
February 1, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Yandaş Sabah’ın ‘MİT’ ekibi bu kez Harun Tokak’ı hedef gösterdi; evi işaretlendi!

Yandaş Sabah’ın ‘MİT’ ekibi bu kez Harun Tokak’ı hedef gösterdi; evi işaretlendi!
by Özkan yazar
February 1, 2023
0
5.6k

Devamını oku

TRT’de seçim paniği başladı: ‘Hesaplar didik didik ediliyor’ iddiası

TRT’de seçim paniği başladı: ‘Hesaplar didik didik ediliyor’ iddiası
by Özkan yazar
February 1, 2023
0
5.2k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.