Babası tutuklu olduğu için girdiği bunalımdan çıkamayan Bahadır Odabaşı’nın (16) ölümü, aynı çaresizliği yaşamış, hala da yaşamaya devam eden birçok KHK’lı ailenin varlığını gündeme getirdi.
Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında anne-babası tutuklanan, okulda, toplumda ötekileştirilen gençler, yaşadıkları travmaları kaldıramıyor. Görüş günlerine gitmek için sürekli okuldan izin almak zorunda kalan ama neden izin aldığını saklayan öğrencilerin, dini sohbet yaptığı için tutuklanan babasının durumunu görüp kimlik ve inanç bunalımına giren çocukların sayısı az değil.
Dört yıldır Elazığ E Tipi Cezaevinde tutuklu olan KHK’lı Türkçe öğretmeni Nurettin Odabaşı’nın 13 Ocak 2021’de intihar eden oğlu 16 yaşındaki Bahadır Odabaşı gibi birçok genç intihar etti ya da intihar girişiminde bulundu. Sadece öğrenciler ya da gençler değil, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen 30’lu, 40’lı yaşlarda meslek sahibi birçok insan da hayatını kaybetti.
19 YAŞINDAKİ SÜEDA
Eskişehir’de okuyan 19 yaşındaki Süeda Çeliktürk, 16 Ocak 2020’de tıpkı Bahadır gibi apartman boşluğuna bıraktı kendini. Babası Kadir Çeliktürk Manisa Cezaevinde tutuklu olan Süeda, psikolojik tedavi görüyordu. İstanbul’da doktordan çıktıktan sonra kaldıkları akrabalarının evinde intihar etti. O gün doktor annesine, intihar eğiliminin olduğunu söylemiş ama evladı bir anda kayıp gitmişti.
Koç Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği son sınıfı öğrencisi 24 yaşındaki Ali Furkan Yabaneri, 16 Ocak 2018 günü, Kırşehir’de ailesinin evindeki odasında ölü bulundu. İlaç içmişti. Ali Furkan’ın babası KHK’lı öğretmen Mehmet Ali Yabaneri, Kırşehir Fen Lisesi’nde kimya öğretmeniyken ihraç edilmiş ve tutuklanmıştı. Ali Furkan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan babasının tutukluluğuna dayanamadı.
ANNE-BABA İHRAÇ
Denizli’de babası memuriyetten, annesi ise hemşirelikten KHK ile atılan Pamukkale Üniversite öğrencisi 18 yaşındaki Musa Enes Pekdemir arkadaşlarının gözü önünde 8 Aralık 2021’de kendini boşluğa bıraktı. Psikolojik tedavi gören 18 yaşındaki Pekdemir’in intihar etmeden önce babasıyla birlikte doktora gitmiş, dönüşte de okula uğramışlardı.
Uşak’ta babası KHK ile TSK’dan atılan 15 yaşındaki Ağaoğlu Lisesi öğrencisi M.K.S. 5 Aralık 2021’de evdeki tüfekle yaşamına son verdi.
YEMİN TÖRENİNDEN ÖNCE…
25 yaşındaki Ogün İkbal, terörist ithamını kaldıramadığı için 14 Nisan 2017’de Kara Harp Okulu’ndaki yemin töreninden bir gün önce Dumlupınar Taburu koğuşunun 5’inci katından kendini bıraktı. İkbal ve 4-5 arkadaşına o gün taburdan ayrılmaları ve bir saat içinde bulundukları yeri terk etmeleri söylenmişti.
KAMİL İSMAİL DE ÖĞRENCİ YURDUNDA KALIYORDU
Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü Hazırlık sınıfı öğrencisi ve Yükseköğretime Geçiş Sınavında ilk 500’e giren 19 yaşındaki Kamil İsmail Aydın, 25 Mart 2017’de kaldığı öğrenci yurdunda intihar etti. Kamil İsmail, İnönü Üniversitesi Tıbbi Pataloji Bölüm Başkanı iken ihraç edilen babası Prof. Dr. Nasuhi Engin Aydın tutuklanınca bunalıma girmişti.
HAİN DAMGASI YEMEKTEN YORULDU
29 yaşındaki avukat Emir Said İnam, “hain” damgası yemekten yorgun düştüğü için 14 Nisan 2019’da Zonguldak Devrek’te av tüfeğiyle intihar etti. Babası KHK’lıydı. Bursa Barosu’nda gören yapan İnam, annesini yalnız bırakmamak için Bursa’dan Zonguldak Barosu’na geçiş yapmıştı. Bursa’dan neden ayrıldığını soran meslektaşlarına, “Ailemin bana ihtiyacı var. Gerekirse avukatlık da yapmam ama orada olmam lazım.” demişti.
ÇOCUKLARI İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNAN KHK’LI AİLELER ANLATIYOR:
HDP’li milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu öncülüğünde bir grup KHK’lı akademisyen tarafından “OHAL’in Getirdiği Toplumsal Maliyetler – 2018” raporunda çocuğu intihar girişiminde bulunan babalarının anlattıkları dehşet verici:
Kızı intihar girişiminde bulunan anne Z.T.: “Büyük kızım iki kere intihara kalkıştı, okulu bıraktı, psikiyatrik tedavi için bir ay hastanede yattı. Küçük kızımın okul başarısı düştü. Tamamen içine kapandı. Sosyal çevre edinemedi.”
Hapis yatan bir baba: “İki yıl hapiste kaldım. Çocuklarım çok ciddi psikolojik rahatsızlık geçirdi. Şu an 12 yaşında olan büyük oğlum iki defa intihar girişiminde bulundu. Altı yaşındaki küçük oğlum ise ciddi sinir krizleri yaşıyor. Ben sekiz ay önce tahliye oldum. Çocuklarımın durumunda düzelme vardı, beş gün önce anneleri tutuklandı. Aynı psikolojik sıkıntıları tekrar yaşamalarından endişe ediyorum.”
14 ve 8 yaşında iki kızı olan anne D.Ç.: “Kızım çok bunalıp okula gitmek istemedi. Kimseyi görmek istemiyordu. Sekizinci sınıftaydı ve bütün bir yıl doğru düzgün okula gönderemedim, gidip okulda hocalarıyla konuştum ve öğretmen kurul kararıyla kızımı geçirdiler. Doğal olarak liseye geçiş sınavına da hazırlanmadı. Sorunları için yardım aldık. Çocuk psikiyatrına götürdüm, iki buçuk yıldır ilaç kullanıyor. İlk zamanlar ilaç içerek intihar etmeye kalktı. Daha sonra konuşup yardım alarak biraz düzeldi. Çocuklarımın hepsinde ya işinizi sorarlarsa ne diyeceğiz korkusu vardı. Kızım bunları yaşamamak için okula gitmek istemedi. Okul vakti geldiğinde tuvalete giriyor karnının ağrıdığını ve rahatsız olduğunu söylüyordu. Hatta kusuyordu. Onun sağlığının daha önemli olduğuna karar verip çok önem verdiğim eğitimini arka plana ittim.”
Kızı 13 yaşındayken işten atılan baba Ö.D.: “O tarihte 13 yaşında olan kızım anlamlandıramadığı olaylar zinciri içerisinde kaldı. Suç işlemediğini bildiği ve temiz bir hayat yaşadığına inandığı ebeveyni işten çıkarılmış, polislerin evimize gelme korkusuyla psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. 15 yaşında ilaç alıp intihar etmeye kalktı. Neden sorusunu soruyor üç yıldır. Şu anda kızım ve annesi, annesinin ailesinin yanında; ben ise kendi ailemin yanında kalıyoruz.”
İhraç edildikten sonra garsonluk yapan öğretmen A.G.: “Kızım dört defa intihara teşebbüs etti. İyileştirmek için ciddi paralar ödemek zorunda kaldım. Ortanca hiçbir arkadaşına ihracı bile söylememeyi seçti. Küçük olan ise babam gitti sen de gidersin diye okula bile alışamadı.”