Cumhuriyet gazetesi yazarı Kemal Can, HDP’nin kongre öncesinde sistemli bir gözaltı dalgasıyla sabote edilmeye çalışıldığını belirtti.
Kemal Can’ın Cumhuriyet’te, ‘Seçim atmosferi ve partilerde son durum’ başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
-Afrin gündemi sorasında AKP’nin durumu ne?
*Geçen yıl yapılan referandum sonuçlarından ve sonrasındaki oy grafiğinden pek memnun olmayan AKP, “metal yorgunluğu” hamlelerinin fazla sonuç vermediği ve sıcak para girişindeki artış ancak durumu idare etmeye yettiği için garantili kartını “erken” kullanmayı seçti: Afrin harekâtı ve etrafında kurulan “milliyetçi teyakkuz”. Metropoll Araştırma’nın verilerini sosyal medyada paylaşan Prof. Özer Sencar, Afrin dolayısıyla milliyetçi oylarda bir hareketlenme olduğunu AKP’nin belirgin bir artış sağladığını söylüyor. Sencar’a göre, AKP’ye oy kayışı ağırlıklı olarak “kararsızlardan” ve kısmen İYİ Parti’den.
*Afrin dolayısıyla AKP oylarında bir yükseliş olmasına rağmen hem gündemin ilerleyişinin neler getireceği, hem de böylesi “şok” çıkışların kalıcılığı meselesi biraz tartışmalı. Üstelik, Afrin dolayısıyla oluşan oy artışı, sadece üç ay korunabilmiş olan 15 Temmuz sonrası oy çıkışının da gerisinde. Afrin gündemi, iç politikada amaca uygun bir baskı yaratmaya devam ediyor olsa da, ihtiyaç duyulan “zafer” havasının uzağında. “Takvim verilemeyen” ve tarif edilemeyen “zafer” için bekletilen, “Osmanlı tokadı” vaadiyle yatıştırılan desteğin “sabrı” önümüzdeki günlerde ölçülecek.
*HDP’nin siyasi denklemdeki rolü ve etkisi nedir?
-Binlerce yöneticisi tutuklanmış, siyaset yapma imkânları sınırlanmış, medya görünürlüğü tamamen ortadan kaldırılmış, kongresi öncesinde sistemli bir gözaltı dalgasıyla sabote edilmeye çalışılmış HDP’nin hâlâ araştırmalarda baraj üzerinde çıkması ve kongresi en canlı parti görüntüsü, çok çarpıcı ve öğretici. HDP’nin oyunu koruması, hatta Afrin gündemiyle biraz artırıyor olması yanında, AKP’nin Kürt seçmen içindeki desteğinin de hızla eridiği görülüyor. Başbakan’ın “çözüm yok” sözleri de galiba bu yüzden.
-HDP’nin en önemli sıkıntısı, oy potansiyelini sandığa taşımak ve sandıktan çıkan sonucu korumak olacak. Açıkçası, bu konuda aklı olan bütün muhalefet partileri de seferber olmalı. HDP’nin -bütün haklı mazeretlerine rağmen- mevcut potansiyelini hareketlendirecek bir inisiyatif yaratmada daha aktif olabileceği söylenebilir. Mesela, eş genel başkanlığı konusunda bir formül üretilemeyen Selahattin Demirtaş’ın, duruşmalardaki tavrıyla da bağlantılı olarak, ilk seçimde cumhurbaşkanı adayı olarak erkenden açıklanması gibi bir çıkış, sembolik anlamı ve ateşleyici etkisi ile farklı bir ivme yaratabilir.