Sol.org’dan Erman Çete, AKP’nin Trump’ın kovulan danışmanı Flynn’le yaptığı ortaklığın Fethullah Gülen’in iadesinin ötesinde İsrail’in doğalgaz projeksiyonuna da göz kırpmış olabileceğini yazdı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı iken, Rusya ile olan görüşmelerini Başkan ve Başkan Yardımcısı’ndan gizlediği için görevden ayrılan Michael Flynn ile ilgili yeni iddialar ortaya atılıyor.
Son olarak, Bill Clinton döneminde CIA şefliği yapan James Woolsey, Wall Street Journal ve CNN’de, Flynn ve lobicilik faaliyetleri hakkında ifşaatta bulundu. Trump’ın geçiş ekibinde yer alan Woolsey, aynı zamanda Flynn Intel Group’un (FIG) da yönetim kurulu üyelerindendi.
Woolsey’in iddiasına göre, geçen Eylül ayında Flynn ile üst düzey Türk yöneticileri (Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Enerji Bakanı Berat Albayrak) arasında bir toplantı düzenlenmiş, bu toplantıda Pensilvanya’da mukim Fethullah Gülen’in, ABD’deki yasal geri iade prosedürlerinin üzerinden atlanarak Türkiye’ye verilmesi tartışılmıştı.
15 Temmuz darbe girişimini memnuniyetle karşılayan, ancak daha sonra Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iade edilmesini talep eden bir yazısı, Amerikan başkanlık seçimlerinin yapıldığı 8 Kasım günü yayımlanan Flynn’in “AKP yanlısı” bir konum alması ilginç karşılanmıştı.
FLYNN’İN TÜRKİYE BAĞLANTISINDA İSRAİL ROLÜ NE?
Trump karşıtları tarafından Rusya bağı nedeniyle topun ağzına konan ve istifa etmek durumunda kalan Flynn’in, “akçalı” işlerinde ibre Rusya’dan başka bir yeri gösteriyor.
Görevden ayrıldıktan sonra, FIG için Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası (FARA) için bir dosya dolduran Flynn, geriye dönük olarak Türk hükümetinin çıkarları doğrultusunda davranmış olabileceğini kabul etti.
FIG’in geçen sene kontrat imzaladığı (kontrat Ağustos’tan Kasım’a kadar geçerliydi) firma, Hollanda menşeli, ancak Türk hükümetine yakın Ekim Alptekin’in sahibi olduğu Inovo BV idi. Kontratın değeri 530 bin dolardı.
Ancak bütün bunlar arasında, Ekim Alptekin-Michael Flynn ilişkisinde gözden kaçan bir nokta vardı.
Bu nokta, Ekim Alptekin’in daha önce isim ve milliyet vermekten kaçındığı bir enerji firmasının varlığı. Wall Street Journal’ın haberinin sonuna doğru, şirketin menşei açık ediliyordu: “Inovo Bay Flynn’i, Türkiye’ye doğalgaz ihraç etmek isteyen İsrailli bir enerji şirketi adına tutmuştu.”
Ekim Alptekin ise, daha önce yaptığı açıklamalarda FIG’i lobicilik için kendisinin tuttuğu iddialarını reddediyordu. Örneğin 10 Mart tarihinde Al Monitor’dan Amberin Zaman’a verdiği demeçte, Flynn’in firmasını “Türkiye ve bölge hakkında jeopolitik analizler yapması için” tuttuğunu söylüyordu.
Fakat Inovo BV, bunu kendisi için değil, “Türkiye’de yatırım yapmayı düşünen bölgesel bir enerji şirketi için yapmıştı. Bu enerji şirketi, önce Inovo’yu analiz için tutmuş, ancak sonuçlarını beğenmeyince Alptekin’in şirketi FIG’e başvurmuştu. Alptekin, bu enerji şirketi ile aralarındaki mukavelede yer alan bir maddeden dolayı, şirketin ismini ya da yatırımın ne olduğunu açık edemeyeceğini söylüyordu. Buna rağmen Alptekin, yatırımın boyutlarının “devasa” olduğunu söylemeden geçmiyordu.
İSRAİL, KIBRIS, TÜRKİYE
İsrail, hem Akdeniz kıyılarındaki büyük doğalgaz yataklarını (“Leviathan” ve “Tamar”), hem de işgal altındaki Golan Tepeleri’nden çıkarttığı petrol ve doğalgazı işleyip satabileceği yeni pazarlar ararken, Ortadoğu’nun ve dünyanın enerji jeopolitiğini değiştirip kendi yeni pozisyonunu garanti altına almaya çalışıyor.
İsrail’in bunun için gözünü diktiği yatırım alanları ve stratejik ülkeler arasında Ürdün, Kıbrıs ve Türkiye kritik bir yer tutuyor. Ürdün’e iki ABD şirketi aracılığıyla petrol satmaya başlayan İsrail, Avrupa’ya erişim için hem Kıbrıs hem de Türkiye ile anlaşmak durumunda.
Kıbrıs’ın merkezi önemi, hem transit özelliği, hem de Türkiye ile Kıbrıs arasındaki doğalgaz arama faaliyetleri ve kıta sahanlığı tartışmalarından kaynaklanıyor.
Bu nedenle İsrail, Türkiye ile yakaladığı yumuşama fırsatını, Kıbrıs ve Yunanistan’la işbirliğini geliştirerek de başka taraftan sağlama alıyor.
Bütün bunları alt alta yazınca, Flynn ile Alptekin ve dolayısıyla Türk hükümeti arasında kurulan ilişkinin yalnızca Fethullah Gülen’in iadesinden ibaret olmadığı şüphesi artıyor. Flynn’le kurulan akçalı ilişkinin bir yerinde, İsrail’in doğalgaz iştahı ve Türkiye’nin İsrail’e köprü olma hevesi de yatıyor olabilir.
KISA EKİM ALPTEKİN PORTRESİ: İYİ BİR AMERİKALI
DEİK bünyesinde kurulan Türk -Amerikan İş Konseyi Başkanı Ekim Alptekin, AKP döneminde yıldızı parlayan türedi zenginlerden.
Yunanistan’ın Mikonos adasında tatil yaparken “canı tatlı çeken” ve İstanbul’a özel jetini gönderip isteğini tatmin eden Alptekin, 1977 yılında doğmuş.
Hollanda’da büyüyen ve eğitimini burada alan Alptekin, daha sonra 20022de ABD’ye göçmüş ve Milliyet’e verdiği röportajdaki deyişiyle, Amerika’da sadece 1-1.5 yıl kalmış ama o süre içinde Avrupa’da hiç hissetmediği kadar Amerikalı hissetmiş.
Bir “fellowship” programıyla Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’ne giren Alptekin, sık sık Beyaz Saray’ı ziyaret etmeye başlamış ve dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un köpeğiyle oynayacak kadar “samimi” ilişkiler geliştirmiş.