Keyfi bir şekilde mallarına el konulan Akın İpek, Dünya Bankası nezdinden dava açtı. Akın İpek, uğradığı zararın karşılanması için 5 milyar dolar tazminat talebinde bulundu.
2015 yılında genel seçimlerden 5 gün önce şirketlerine kayyım atanan Akın İpek, Dünya Bankası’na bağlı Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözüm Merkezi’nde (International Centre for Settlement of Investment Disputes-ICSID) dava açtı. Halen İngiltere’de yaşayan ve İpek Investment Ltd. (IIL) şirketinin başında bulunan Akın İpek, uğradığı zararın giderilmesi için 5 milyar dolar tazminat talebinde bulundu.
İpek’in arasında Kanaltürk ve Bugün televizyonları ile Bugün ve Millet gazetelerinin de bulunduğu birçok şirketine ‘mali suçlar’ gerekçe gösterilerek 2015’te kayyım atanmıştı. 2016’daki darbe girişiminden sonra da şirketleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmişti. Türkiye’de yasal yolların tıkalı olması nedeniyle hakkını arayamayan Akın İpek, çareyi uluslararası tahkime gitmekte buldu.
MALLARINA EL KOYDULAR, KARDEŞİNİ HAPSE ATTILAR
İpek’in medya dışında madencilik, inşaat, havacılık, tarım, turizm gibi sektörlerde yatırımları vardı. Bunun yanında İpek’in masraflarını kendisinin karşılayarak yaptırdığı İpek Üniversitesi’ne de darbe girişiminden sonra el konulmuştu. Akın İpek’in kardeşi Tekin İpek, darbe girişimden önce tutuklanarak hapse atıldı. Akın İpek hakkında da tutuklama kararı bulunuyor.
İngiliz Guardian gazetesine bilgi veren bir IIL yetkilisi, Türkiye’de ayrımcılıkla muamale gördüklerini ve yatırımlarını koruyamadıklarını savunarak tazminat talebinde bulunduklarını açıkladı. Yetkili, uğranılan zararın 5-6 milyar dolar arasında olduğunu tahmin ettiklerini bildirdi.
Darbe girişiminden bu yana hükümet 1100’den fazla şirkete kayyım atadı, ardından bunların yönetimini TMSF’ye devretti. Akın İpek’e ait olan medya şirketleri ise darbe girişiminden önce kapatılmıştı.
‘KASITLI OLARAK HEDEF ALINDI’
IIL sözcüsü, IIL’nin hissedarlığı, Erdoğan rejimi tarafından kasıtlı olarak hedef alınan ve ele geçirilen çok milyar dolarlık bir işten oluşuyordu. “[Türk] hükümeti mülkiyet haklarını, insan haklarını ve tüm saygı kurallarını tamamen göz ardı etti.” diye konuştu.
IIL adına davayı açan Gibson, Dunn ve Crutcher Hukuk Firması’ndan yapılan açıklamada da, “Türkiye’nin, İpek Investment Limited’in Türkiye’deki Koza Grubu’ndaki yatırımlarına uyguladığı yaptırımlar, kamulaştırma eylemleriyle sonuçlanan, adil ve hakkaniyete uygun muamele standardının ihlaline dair en dikkat çekici örneklerden biridir. Koza Grubu’nun yöneticilerinden biri, iki yıldan uzun bir süredir Türkiye’de hukuki bir temele dayanmaksızın ve adil yargılanma veya adalete erişim imkanı verilmeden keyfi olarak hapsedilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE’YE İKİNCİ DAVA
Belçika merkezli Cascade şirketi geçen yıl aynı mahkemede Türk hükümetinin Zaman gazetesine el koyması nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle dava açmıştı. Guardian gazetesine konuşan Cascade şirketinin avulatı Markus Burgstaller, “Türk hükümeti, müvekkilimin Gülen yapılanmasının içinde olduğunu iddia ediyor. Temsil ettiğim şirket doğrudan Zaman gazetesine yatırım yapmamıştır, sadece Zaman’a hizmet sağlayan bir şirkettir’’ değerlendirmesinde bulundu. Cascade şirketi, 65 milyon euro tutarında tazminat istiyor.
Guardian’ın görüşünü sorduğu Türk hükümeti yorum yapmaktan kaçınırken, yetkililer ICSID’de açılan davaların sonuçlanmasının yıllarca sürdüğünün altını çizdi.