Rus lideri Vladimir Putin’in, Türkiye ziyaretinden önce Suriye’de Beşar Esad ile birlikte Emevi Camii’ni ziyaretinin yankıları sürüyor.
Zira Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye iç savaşının başladığı ilk dönemlerde, 2012 yılında, “Emevi Camisi’nde namaz kılıp, Suriyeli kardeşlerimizle kucaklaşacağız” ifadelerini kullanmış ancak Rusya’nın da desteğiyle Esad rejimi ayakta kalmayı başarmıştı.
Putin’in Emevi Camii’ni ziyaretini değerlendiren gazeteci-yazar Murat Yetkin, “Emevi Camii’ne Erdoğan gidemedi, Putin gitti” ifadelerini kullandı.
Yetkin’in yazısının satır başları şöyle:
“Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 7 Ocak akşamı 8 Ocak’taki Türk Akımı açılışına katılmak için İstanbul’a gelişine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan iki bakımdan yeterince sevinemedi.
Birincisi, Putin’in taşıyan Tu-214 başkanlık uçağı, İstanbul (üçüncü) Havalimanına değil, artık sadece kargo uçuşları yapılan Atatürk Havalimanına inebildi. Dünyanın en büyük ve pahalı havalimanlarından biri olarak, yeri konusundaki bütün uyarılara rağmen oraya inşa edilen İstanbul Havalimanında hava durumu, fırtına olmasa da biraz bozuktu. İkincisi ise, Putin Moskova’dan değil Şam’dan geliyordu. Putin, yanında Beşar Esad ile birlikte 6 Ocak’taki Ortodoks Noel’i için Şam’daki Meryem Kilisesinde düzenlene ayine katılmış, oradan çarşı içinde yürüyerek Emevi Camisine gitmişler, Esad Putin’e orada saklanan tarihi Kuran nüshalarını göstermişti.
Oysa Emevi Camiine gitmek Erdoğan’ın arzusuydu. Hatırlayalım, başbakanlığı döneminde, 5 Eylül 2012’de AK Parti Genel Merkezinde topladığı genişletilmiş Meclis Grubu toplantısında şunları söylemişti Erdoğan: ‘CHP yarın Şam’a gidecek yüz bulamayacak göreceksiniz ama inşallah biz en kısa zamanda Şam’a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camii’nde namazımızı da kılacağız. Bilali Habeşi’nin, İbn-i Arabi’nin türbesinde, Süleymaniye Külliyesi’nde, Hicaz Demiryolu İstasyonu’nda kardeşliğimiz için özgürce dua edeceğiz.’
Hayaller büyüktü, ama gerçeklere uymadı. Yine hatırlayalım, o dönem Dışişleri Bakanı olan, şimdinin Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, 2011 yazında Şam’da Beşar Esad’ı içinde Müslüman Kardeşlerin yer alacağı bir hükümete ikna edemeyip döndükten sonra sadece altı ay ömür biçmişti Esad yönetimine. Esad, ülkesinin harabeye dönmesi, yüz binlerce yurttaşının ölümü, milyonlarcasının göç etmesi pahasına yerinde duruyor; Putin sayesinde duruyor.
Sovyet istihbaratı KGB’de, Haydar Aliyev’in öğrencisi olarak yetişmiş Putin’in bir psikolojik savaş ustası olduğunu kabul etmek zorundayız. Erdoğan ile sadece Türk Akımı ve Rusya’ya bağımlılığı artırıcı başka ekonomik projeleri değil, aynı zamanda Suriye, Irak ve Libya üzerine belirleyici önemde görüşmeler yapmaya gelmeden önce Şam’da gövde gösterisi yapmanın amacı Erdoğan’ın sinirini bozup baskı altına almaya çalışmak değilse, nedir?”