Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

“Tutuklu hastaya yatakta kelepçe… ve babam”

by aktifhabercom
May 17, 2020
“Tutuklu hastaya yatakta kelepçe… ve babam”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Tahliye olduktan sonra 6 ay yaşadı ve vefat etti babam. Yatağa kelepçeli o hasta tutuklu fotoğrafına hiç şaşırmadım o yüzden. Babamı hatırladım… ”

 Doç. Dr. Ahmet Turan Özcerit’in oğlu Sinan Özcerit’in kalema aldığı yazı şöyle; 


Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”

July 2, 2025
5k
Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda

Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda

June 30, 2025
5k

Birkaç gün önce sosyal medyada bir fotoğraf gördüm. Ayağından prangalı bir hasta tutuklu, yatağında yatıyor. Fotoğrafın Türkiye’de çekilmediği, hatta bir hayli eski bir kare olduğu ortaya çıksa da bana babam Doç. Dr. Ahmet Turan Özcerit’i, kendi ‘gerçek’ hikayemizi, yaşadıklarımızı hatırlattı.

Bizim hikayemiz 2016 yılının yaz aylarında başladı. 26 temmuz sabahı evimize gelen iki araba dolusu polis arama izniyle kapımızda duruyordu. Ben olayların şaşkınlığı içinde ne olduğunu anlamaya çalışırken babamı ekip otosuna bindirip götürdüler. Tutuklandığı gün bizi arayıp, “Gözaltı süreci çok zor geçti ama merak etmeyin cezaevinde daha rahat olacağız.” demişti. Fakat talihsizlikler sonrasında da hiç yakasını bırakmadı. Babam tutuklandığı gün Ferizli Cezaevi’ne gönderildi, orada 3 hafta kaldıktan sonra dolup taşan cezaevini boşaltmak isteyen yönetim, babamı Bandırma Cezaevine’ne sevk etti. Çok metanetli ve sabırlı bir insandı, belki de tanıdığım en sabırlı insan olabilir. Cezaevi görüşlerinde bir kere bile bizi gözü yaşlı karşılamamış üzmemişti. Hep yüzünde güzel tebessümüyle bizi karşılar ve o şekilde de veda ederdi bizlere. Kendi içindeki fırtınadan bize bahsetmezdi, hep o güzel tebessümüyle hatırlayalım diye.

‘DEVLETİN CEZAEVLERİNDE BÖYLE BİR İHLAL OLMAZ’

Cezaevi ve koğuş değişiklikleri babamı psikolojik olarak yıpratmıştı ama en çok etkileyen şey iddianamesi yazılmadan aylarca beklemekti. O stresli bekleyiş içinde 2017 Mart ayında bir şeyler değişmeye başladı. Babam karnında ağrılar hissediyor ve revire çıkıyordu, revir ise babama ağrı kesici gibi basit ilaçlar yazıp koğuşuna geri yolluyordu. Babam birkaç hafta sonra ağrıların kesilmeyeceğini ve hastalığın önemli olduğunu anlamıştı. Düzenli olarak dilekçeler yazmaya başladı cezaevi yönetimine. Babama cevap gelmiyordu, gelen birkaç cevapta da cezaevinde hasta sırası olduğunu ve bu kuyruğu beklemesi gerektiği söyleniyordu. Babamın yeterli beslenemediği için veya yaşadığı stresten dolayı kilo verdiğini düşünmüştük en başta. Biliyorduk ki cezaevine giren birçok insan kilo vermişti. Ama bu başkaydı. O mütebessim insan yerini ağrılarından gülümseyemeyen bir insana bırakmıştı. Nisan ayında olayın ciddiyetini kavrayıp avukatımızla konuştuk. Avukatımız bunları ilk söylediğimizde bize şunları söyledi: “Devletin cezaevlerinde böyle bir ihlal olacağını düşünmüyorum.”

ANNEME REFAKATÇİ İZNİ VERMEDİLER

Sonraki haftalarda babamın durumu iyice ciddileşti. Hızla kilo kaybetmeye başladı. Vaktinin çoğunda yatakta geçirdiğini ama uyuyamadığını ve yemek yiyemediğini söylüyordu. Biz her hafta eriyen vücudunu görüyor ve durumun nereye doğru gittiğini biliyorduk. Uzun uğraşlar sonunda ikna edebildiğimiz avukat Bandırma Cezaevi yöneticileri ve görevli savcı ile görüştü fakat herhangi bir gelişme kaydedilemedi. Yönetim durumun farkındaydı ama  işkence etmekte kararlılardı. Babam bir süre daha bu durumda yaşadı ve yatalak bir hastaya dönüştü. Hiçbir işini kendi yapamaz hale gelmişti, sadece yatıyor ve ağrılarından fırsat bulursa uyumaya çalışıyordu. O günlerden bir gün koğuşta ağrılarından ve vücudunun zayıflığından bayılmıştı. Cezaevi yönetimi bir ölüm olacağını anladı ve suçu üzerinden atmak için babamı hastaneye sevk ettiler. İlk defa Bandırma Devlet Hastanesinde yapılan tetkikler sonucunda anlaşıldı kanser olduğu anlaşıldfı. 4. evreye çoktan ulaşmıştı bile. Bandırma Devlet Hastanesi babamı İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk etti. Burada hastane koğuşunda kalacaktı. Annem İzmir’e doğru yola koyuldu ve babamın refakatçisi olmak için görevli savcıya başvurdu. Savcı tüm bu şartlara rağmen refakat iznini vermedi. Babam tamamen yatağa bağımlı bir haldeydi, ayağa kalkacak değil parmağını oynatacak enerjisi yoktu. 30 kilo kaybetmiş, kocaman heybetli insan zayıf ve cılız bir insana dönmüştü. “Tümör bağırsağımı tamamen kapatmış ve beni hiçbir şey yiyemez hale getirmiş. Yemek arabasının sesini duyduğumda midem bulanıyor, yemek kokusu duyduğumda kusuyorum.”

YATAĞA AYAĞINDAN ZİNCİRLE BAŞLANMIŞTI

Babam, bu haldeyken kapattıkları kafeste ayağından zincirle bağlanmıştı yatağa. Devlet, yatalak hale getirdiği insanın kaçmasından şüpheleniyordu. Aslında amaçları o acıyı hepimize yaşatmaktı. Babamın acizliğini bizim gözümüzün içine sokarak gösteriyor ve hepimizin bunu hissetmesini istiyorlardı. Cinayetini çok yavaş işliyorlar ve bize de izletiyorlardı. Her saniye bir tetiğin çekilişini izler gibi baktık babamın ayağındaki zincirlere. O haliyle ihtiyaçlarını gidermek zorunda kaldığı için yerlerde sürünerek gitmişti. O günleri hiç unutmayacağını söylerdi hep. Kanser hastalığını bilenler bilir, bilmeyenler için kendi tecrübemden şunu aktarabilirim; tahliye olduktan sonra yanında refakatçi kaldığım sırada görmüştüm babamın halini: Geceleri 5-10 dakikadan fazla uyku uyumak imkansızdı, en etkili ağrı kesicileri almasına rağmen inleyerek uyumaya çalışırdı. Ki babam acıya çok dayanaklı bir insandı, buna rağmen acıdan saatlerce inler, hem acısından hem de inlemekten bitap düşerdi. Yaşatabileceğiniz en büyük işkencedir, morfinin bile dindiremediği bu kadar uzun süreli bir başka işkenceye rastlamadım.

ALTI AY ÖMRÜ KALDI DEDİLER, ‘CEZAEVİNDE KALABİLİR’ RAPORU VERDİLER

Hastalığının ilerlemesine yol açan tüm bu işkence süreci içerisinde en çok İzmir zamanları aklımızda. O günler hem babam hem bizim işkenceydi. Biz dışarıda mücadele veriyorduk babamı yaşatmak için, o da içeride hayatta kalabilmek  bir mücadele veriyordu. Her gittiğimiz devlet kurumunda hak ihlaliyle karşılaşıyorduk. Kapılar yüzümüze kapanıyor ve ölüme göz yumuluyordu. Tüm memurlar babamın masum olduğunun farkındaydı, hepsi biliyordu. Babamın kafeste -cezaevi sevk arabalarına verilen isim – beraber geldiği ve aynı hastane koğuşunda kaldığı arkadaşı bir anısını anlatmıştı. Babam hastane koğuşuna ilk girdiğinde adli tutuklular etrafını sarmış ve sen necisin diye sormuş. ‘Ben bilgisayar mühendisi ve akademisyenim’ demiş babamr. Seni neden içeri aldılar ki diye sormuşlar, babam da uzun uzun suçlamaları anlatmış. Ve adli mahkumlar isimlerini vererek babamdan ismen dua istemişler. Her hatırladığımda duygulandırır beni bu sözler.

Ve sonrasında babam hızlıca bir ameliyata alındı. Bağırsağındaki tümör temizlendi. Doktorlar tedaviye başlamayın, kanser vücutta her yere yayılmış ve en fazla 6 ay ömrü var dediler babam için. 6 aylık ömrü kalan bir insan vardı karşımızda, konuşamıyor ve dudaklarını bile hareket ettiremiyordu. Hemen tahliye için başvurduk, hakim heyet raporu istedi. Heyet ise 6 aylık ömür biçilen hasta için cezaevinde kalabilir raporu yazdı. Kendi başına konuşmaya gücü yetmeyen biri cezaevinde nasıl kalabilir ki?

Heyet raporlarına rağmen tahliye olduktan sonra 6 ay yaşadı ve vefat etti babam.

Yatağa kelepçeli o hasta tutuklu fotoğrafına hiç şaşırmadım o yüzden. Babamı hatırladım…

Kaynak: Kronos

ShareTweet
Previous Post

Acun Ilıcalı: Bir futbol takımını satın almak üzereyim

Next Post

Hizmetten.com, Kadir Gecesi için Özel Canlı yayın yapacak

İLGİLİHABERLER

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”
ANALİZ

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”

July 2, 2025
5k
Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda
ANALİZ

Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda

June 30, 2025
5k
Sağırlaşan yöneticiler, sessizleşen krizler
ANALİZ

Sağırlaşan yöneticiler, sessizleşen krizler

June 24, 2025
5k
Sorunlar uhuvvet ve dayanışmayla çözülüyor
ANALİZ

Sorunlar uhuvvet ve dayanışmayla çözülüyor

June 23, 2025
5k
Ortadoğu’da haritaları kim çiziyor: Güç mü, mezhep mi? – Dış Politika Notları (3)
ANALİZ

Ortadoğu’da haritaları kim çiziyor: Güç mü, mezhep mi? – Dış Politika Notları (3)

June 21, 2025
5k
Ortadoğu’da yeni bir denklem: Mezhep, strateji ve çatışma – Dış politika notları 2
ANALİZ

Ortadoğu’da yeni bir denklem: Mezhep, strateji ve çatışma – Dış politika notları 2

June 19, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
AKOM’dan sıcak hava uyarısı: 5-9 Temmuz tarihleri arasına dikkat

AKOM’dan sıcak hava uyarısı: 5-9 Temmuz tarihleri arasına dikkat

July 4, 2025
5k
Boğaziçi Üniversitesi mezuniyetinde bir öğrenci diplomasını yırttı

Boğaziçi Üniversitesi mezuniyetinde bir öğrenci diplomasını yırttı

July 4, 2025
5.1k
Erdoğan’ın maaşı 55 bin lira artacak

Erdoğan’ın maaşı 55 bin lira artacak

July 4, 2025
5k
Tekstilci ya iflas ediyor ya da yurt dışına kaçıyor

Tekstilci ya iflas ediyor ya da yurt dışına kaçıyor

July 4, 2025
5k
Kuzey Tunçelli, peş peşe üçüncü kez Avrupa gençler şampiyonu

Kuzey Tunçelli, peş peşe üçüncü kez Avrupa gençler şampiyonu

July 4, 2025
5k
Oyuncu Michael Madsen hayatını kaybetti

Oyuncu Michael Madsen hayatını kaybetti

July 4, 2025
5k
PKK’nın ‘silah bırakma’ kararı hakkında DEM Parti yer ve zaman verdi

PKK’nın ‘silah bırakma’ kararı hakkında DEM Parti yer ve zaman verdi

July 3, 2025
5.1k
Oğlu, Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olmuştu: Doktorluktan uzaklaştırıldı

Oğlu, Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olmuştu: Doktorluktan uzaklaştırıldı

July 3, 2025
5.1k
İntihar girişimi faciaya dönüştü: ‘İntihar öyle olmaz’ dedi, benzin döküp ailesini yaktı

İntihar girişimi faciaya dönüştü: ‘İntihar öyle olmaz’ dedi, benzin döküp ailesini yaktı

July 3, 2025
5.1k
Kuruyemiş devi de battı

Kuruyemiş devi de battı

July 3, 2025
5.1k
Saraçhane eylemlerinde tutuklu sayısı 13’e yükseldi

Saraçhane eylemlerinde tutuklu sayısı 13’e yükseldi

July 3, 2025
5k
Kriz devleri yiyor: Şişecam fabrika kapattı

Kriz devleri yiyor: Şişecam fabrika kapattı

July 3, 2025
5.1k
Türkiye’nin 101 yıllık kulübü babadan oğula devredildi

Türkiye’nin 101 yıllık kulübü babadan oğula devredildi

July 3, 2025
5k
İstanbul’da baba cinayeti: Oğlu kanlı eşyaları çöpe attı, anne evi temizledi

İstanbul’da baba cinayeti: Oğlu kanlı eşyaları çöpe attı, anne evi temizledi

July 3, 2025
5.1k
Tarih belli oldu: En ucuz sigaraya 11 TL zam geliyor

Tarih belli oldu: En ucuz sigaraya 11 TL zam geliyor

July 3, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.