Eski Ankara Emniyet Müdürü olan, İçişleri Bakanlığı Bakü Müşaviri Servet Yılmaz hakkında, organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle yargılanan Ayhan Bora Kaplan’la ilgili olarak dosya hazırlanarak, işlem başlatıldı. Yılmaz’ın, Ankara Emniyet Müdürü olduğu dönemde, Kaplan hakkında şikâyette bulunan bir kişiyi Ankara’yı terk etmeye zorladığı, bu kişinin polis eşliğinde Ankara’yı terk etmek zorunda kaldığı öne sürüldü. Savcılık, birinci sınıf emniyet müdürü olması nedeniyle, soruşturma yürütmek için Hakimler Savcılar Kurulu’ndan (HSK) izin istedi. HSK, iddiaların adli görev kapsamında olmadığını belirterek, bu konudaki kararın İçişleri Bakanlığı’nda olduğuna işaret etti. Savcılığın bu aşamada soruşturma yürütmek için İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni talep etmesi bekleniyor.
Yusuf Aydın isimli bir esnaf, geçen ocak ayında Emniyet’e giderek, “bir ticaret karşılığında aldığı 14.2 milyon liralık çeki kırdırmak için Ayhan Bora Kaplan ve adamlarının devreye girdiğini” öne sürmüş, eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ve yardımcısı Alp Arslan’ın baskısıyla Ankara’yı terk etmek zorunda kaldığını iddia etmişti. Aydın, “Bir polis ‘Emniyet Müdürümüz Servet Yılmaz’ın talimatı ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talebidir. Ankara’yı terk edeceksiniz’ dedi. Polisler evime kadar gelerek Ankara’yı terk etmeme eşlik ettiler” demişti.
Kaplan’dan şikâyetçi olduktan sonra arabası kurşunlanan iş insanı Aziz Savaş’ın da ortağı olduğunu kaydeden Aydın, Alp Aslan’ın bir telefon konuşması sırasında kendisine, “Bak git Aziz’e beni sor o da onu nasıl si… sana anlatsın, çekleri 7-8 günde getirmezsen sen de başına gelecekleri anlarsın. Eğer anlamazsan bir dosya hazırlarım, o zaman görürsün’ dediğini” iddia etti. Çeklerin kendisinden bedelsiz olarak alındıktan sonra “kırıldığını” söyleyen Aydın, toplam 32 milyon lira zarara uğradığını belirterek 15 kişiden şikayetçi olmuştu.
“Ankara’yı terk etmezse sabaha kadar ezin”
Aydın’ın bu şikâyeti üzerine Ankara Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, Servet Yılmaz hakkındaki dosyayı 16 Ocak 2024’te eski “En üst dereceli kolluk amiri” olması ve hakimlerle aynı yargılama usulüne tabi olmaları nedeniyle HSK’ya gönderdi. 14 Mayıs’ta toplanan HSK 1. Dairesi, dosyayı gündemine aldı. Daire, Yılmaz’ın, “Eski Ankara Emniyet Müdür yardımcısı Alp Aslan ile birlikte devletin verdiği gücü Ayhan Bora Kaplan’ın çıkarları doğrultusunda kullandıkları, 2023 yılı Ramazan ayı içinde Çukurambar’daki bir restoran önünde Organizydın ve arkadaşlarının Yeni Batı Polis Karakolu’nda bekletildikleri sırada orada bulunan polislere ‘15 dakika içinde Ankara’yı terk etmezlerse hepsini nezarete tıkın ve sabaha kadar ezin’ talimatı vere Şube Müdürlüğü ekipleri aracılığı ile Aydın’ı Ankara’yı terk etmesi konusunda tehdit ettiği, Adiği ve polislerin Aydın’ı elindeki çekleri iade etmemesi durumunda ‘hem Bora Kaplan hem de Yılmaz’ın gazabına uğrayacaksın’ şeklinde söylemlerde bulunmasına sebep olduğu” iddialarını değerlendirdi.
“Görev suçu değil”
Daire, iddia konusu suçlamaların görevden kaynaklanan suç kapsamında olmadığı gerekçesiyle Yılmaz hakkında “tabi olduğu hükümler çerçevesinde gereğinin yapılması için” dosyanın Ankara Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verdi. Karar oy birliği ile alındı. Ankara Başsavcılığı’nın, “4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun” uyarınca Yılmaz hakkında soruşturma yapabilmek için bu kez İçişleri Bakanlığı’ndan izin istemesi gerekiyor. İçişleri Bakanlığının izin vermesi durumunda Yılmaz hakkında soruşturma yapılarak takipsizlik kararı verilebileceği gibi dava açılması da söz konusu olabilecek.
KAYNAK: T24 – ASUMAN ARANCA