Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 3 ve 16’ncı Ceza Dairelerinin, ‘örgüte yardım’ iddiasıyla açılan davada, insani amaçlı yapılan yardımların suç oluşturmayacağına karar verdiği ortaya çıktı.
Hukukçu Gökhan Güneş, cezaevindeki tutuklu veya hükümlülerin ihtiyaçlarının karşılanmasının örgütsel değil; insani, ailevi ve şahsi bir faaliyet olduğunu hatırlattı. Bunlarla ilgili Yargıtay’ın kararlarını paylaşan Güneş, “Cezaevindeki tutuklu veya hükümlülerin ihtiyaçlarının karşılanması örgütsel değil; insani, ailevi ve şahsi bir faaliyettir. Suç işliyorsunuz” dedi.
SALT İNSANİ DUYGULARLA VE AKRABALIK İLİŞKİSİNİN GEREĞİ
Güneş’in paylaştığı Yargıtay kararlarından bazıları şöyle:
‘Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/4/2002 tarihli 2002/236 sayılı kararında “sanığın salt insani duygularla ve akrabalık ilişkisinin gereği olarak dayısının oğlu MA’yı cezaevinde zaman zaman ziyaret edip çeşitli ihtiyaçlarını karşılaması da cezaevindeki diğer örgüt mensuplarıyla ilişki içinde bulunduğunun kanıtı olarak kabul edilemez” denildi.
İNSANİ MÜLAHAZALARLA YAPILMASI SUÇ DEĞİL
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 17/12/2020 tarihli 2020/6880 numaralı kararında suç unsuru olması için yardımın insani mülahazalarla değil, örgütün amaçlarını gerçekleştirme gayesiyle yapılması gerektiği belirtilerek, “Gerekçede de böyle bir amaç güdülmemekle beraber kişinin insani mülahazalarla bazı ihtiyaçlarının karşılanmış olması durumunda söz konusu suçun oluşmayacağı belirtilmiştir” denildi. Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15/12/2020 tarih 2020/520 numaralı kararında “kişinin insani mülahazalarla bazı ihtiyaçlarının karşılanmış olması durumunda söz konusu suç oluşmayacaktır” denildi.
ÖRGÜTE YARDIM SUÇUNU OLUŞTURMAZ
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 22/11/2021 tarih ve 2021/10127 numaralı, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’Nin 24/6/2021 tarih ve 2021/4393 sayılı kararı ve yargıtay 16 Ceza Dairesi 18/3/202 tarih ve 20212819 sayılı kararlarında “İnsani mülahazalarla yapılan yardımlar örgüte yardım suçunu oluşturmaz” denildi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 27/9/2021 tarih ve 2021/9072 sayılı kararında “insani mülahazalarla gerçekleştirilen taziye ziyaretleri gibi eylemlerin silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında kabul edilemeyeceğinde kuşku bulunmamakta” denildi.