Film izletip ders diye gösteren öğretmen mi ararsın, illegal yöntemler ve merdivenaltı mı?
İktidarın dershaneleri kapatılması sürecinde dershane fonksiyonunu yapmak üzere geliştirdiği çözüm “Destekleme ve Yetiştirme Kursları” oldu. Bakanlık bu yaz kursların 3 Temmuzda başlayacağını duyururken, bir yıl içinde 8,5 milyon öğrencinin kurslardan yararlandığını övünerek anlatıyor. Ancak kursların çok önemli sorunları var, bu haliyle dershane boşluğunu doldurması mümkün görünmüyor.
Bakanlık kurslarında karar vericilerin konuyu bilmedikleri, öğrenci ihtiyaçlarını göz ardı ettikleri, öğretmen seçim ve ücret yöntemindeki problemler yüzünden öğrenci ve öğretmenlerde ilgi istek uyarılamadığı, öğrencilerin bu kurslara katılmak istemedikleri yönünden çok sayıda şikâyet alınıyor. Sınavlara hazırlık aşamasında olan birçok öğrenci de ihtiyacını başka yollardan karşılamaya çalışıyor.
DERSHANE İHTİYACI İLLEGAL YOLLARLA KARŞILANIYOR
Dershaneciler legal kurumlar kapatılırsa ihtiyacın kaçak yollardan karşılanacağını, Güney Kore’nin denediğini ancak yasakta başarılı olamadığını belirtmişlerdi. Şimdi söyledikleri bir bir gerçekleşiyor. Dershane faaliyeti yapan legal kurumlar kapandı ama dershanecilik faaliyeti illegal yollarla birçok yerde devam ediyor. Bakanlık OHAL’in verdiği yetkiyi kullanarak yeni yasaklarla kaçak faaliyetleri önleme mücadelesi veriyor. Her gün giderek daha fazla eğitim faaliyeti yasaklanarak eğitim kaçak faaliyete dönüştürülüyor.
Türkiye’de her yıl yaklaşık 3 milyon civarında öğrenci lise ve üniversite giriş sınavlarına başvuruyor, dershaneler kapanmadan önce bu öğrencilerin yarısına yakını dershanelerden ek destek eğitimi alıyordu. Şimdi ihtiyaç farklı yollardan karşılanıyor. Aileler gelir düzeyine göre sıralanmış aşağıdaki yerlerden kaçak dershane hizmeti almaya çalışıyor.
-Varlıklı ailelerin bir bölümü “özel ders” ile sorunlarını çözüyorlar. Dershaneler kapandıktan sonra özel ders piyasasının oldukça hareketlendiği söyleniyor.
-110.000 civarı varlıklı aile eski dershanelerin dönüşümüyle ortaya çıkan “Temel Lise”lerin bir o kadarı da “özel okul”ların okul programı arasında sunduğu dershane hizmetinden yaralanmaya çalışıyor. Buralarda veli ve öğrenci isteğine bağlı olarak Bakanlığın okul programına ek dershanecilik yapılıyor.
-Bir grup öğrenci velisi dershanelerden daha yüksek fiyatla küçük gruplara eğitim veren “özel ders büro”larından kaçak dersle ihtiyacını karşılıyor. Bakanlık ağır cezalarla büroları engellemeye çalışıyor.
-Yaklaşık 100.000 civarında aile bazı dershanelerin dönüşümü olan “Özel Öğretim Kurs”larından dershane hizmeti almaya çalışıyor. Bakanlığın ders sayısı sınırı ve ceza tehdidine rağmen el altından öğrencinin talep ettiği dershanecilik yapılıyor.
-Bazı aileler daha düşük ücretlerle “Etüt Merkezi”ndeki kaçak dershane faaliyetinden yararlanmaya çalışıyor. Bakanlığın etüt merkezlerinde ders verilmesini yasaklaması da başarılı olamıyor, şimdi dershanelerden sonra etüt merkezlerinin kapatılacağı söyleniyor.
-En mağdur kesim dar gelirli aileler, onlar çocuklarını devletin açtığı ve zoraki sürdürmeye çalıştığı birçoğu yetersiz “Destekleme ve Yetiştirme Kursu”na göndermek zorunda kalıyor.
-İmkânı olmayan bazı dar gelirli aileler çocuklarını verimsiz okul kurslarına gönderme yerine “sınavlara hazırlık yayın”larıyla yetiniyor. Engellemelere rağmen sınavlara hazırlık yayınları satış rekorları kırıyor.
Bu günlerde Bakanlık yasağı sürdürmek için cezaları ağırlaştırmak, OHAL’in verdiği sınırsız yetkiyi kullanarak iş yeri kapatıp kaçak faaliyeti engellemekle uğraşıyor. Her gün bir yer kapanıyor, bir başka kaçak yer açılıyor. OHAL kaldırıldığında kaçak faaliyetlerle mücadele şansı da kaybedilecek. Aileler öğretmenlerin isteksizce yürütmeye çalıştığı, öğrencilerin gitmek istemediği başarısız okul kurslarının alternatifini arayıp bulacak.
Bakanlık dershaneleri kapattı ama oluşan boşluğu çok sayıda kurumun doldurmaya çalıştığı görülüyor. Yakın zamanda dershanelerin kapatılmasının toplumsal maliyetini de göreceğiz. Önümüzdeki dönemde yanlış düzenlemelerden en çok mağdur olan kesimin dar gelirli aile çocukları olduğu ortaya çıkacak. Geçmişte dershanelerin yaygın olmadığı dönemde olduğu gibi, ülkenin en iyi üniversitelerine özel destek almış varlıklı aile çocukları yerleşirken, dar gelirliler daha azıyla yetindiği, gelir düzeyine göre eleme (kast) sisteminin kurulduğu görülecek.
BAKANLIK KURSLARI NEDEN İHTİYACI KARŞILAYAMAZ?
Bakanlık oluşan boşluğu doldurmak amacıyla dershane yerine geçecek okul kurslarında dershanelerde yapılan faaliyetleri taklit etmeye çalışıyor.
Kurs yönerge ve kılavuzuna göre:
Öğrencilerin ek eğitim ihtiyacı Milli Eğitim Müdürlüğünce belirlenen resmi ortaokul ve liseler ile halk eğitim merkezlerinde açılan kurslarla karşılanacak. 2016-17 yılında kurslar 1. Dönem 3Ekim-15Ocak, 2. Dönem 27Şubat-4Haziran tarihleri arasında hafta içi günleri saat 22.00’ye kadar olacak. İhtiyaç olursa Cumartesi-Pazar ya da yaz tatilinde 3Temmuz-27Ağustos arasında kurs yapılacak.
Ders içerikleri ve planları bakanlık ilgili birimince belirlenecek. 5-6-7-9-10-11 sınıflara yıl içinde kendi derslerinden, yaz kurslarında ise bir üst sınıfın derslerinden kurs verilecek. 8-12. Sınıf öğrencilerine kendi sınıflarının içeriğine uygun dersler verilecek. (mezunlar dâhil)
Her dersten bir dönemde asgari 36, iki dönemde 72 saat ders verilecek, ara sınıf öğrencileri günlük 2-8 saat haftalık en çok 12 saate, 8-12 sınıflar 18 saate, mezunlar 24 saate kadar ders alabilecek. Görev yapacak öğretmenlerin başvuranlar arasından il eğitim birimlerince seçileceği, ihtiyaç olursa dışarıdan ders ücretli öğretmen görevlendirilebileceği belirtilmiş. Dershane yerine geçecek kurs mevzuatına bakıldığında okul kurslarının başarı şansı yok
Kurslarda öğrenci ihtiyaçlarından çok Bakanlığın yönetimsel kaygıları öne çıkmış.
-Okul kurslarında içerik merkezden belirlenmiş, değişken öğrenci ihtiyaçları dikkate alınmamış.
-Öğretmen seçimi konuyu bilmeyen kayırmacılığa açık ildeki komisyonlara bırakılmış.
-Suiistimal kaygılarıyla öğrencilere ek destek amacıyla verilecek yayınlara yasak getirilmiş.
-Sınav hazırlık içeriğini bilmeyen, okul öğretmeni seçimini özendiren esneklikler bırakılmış.
-İlgi ve istekle devam edilecek bir ortam hazırlanamamış, atma tehdidiyle devam sağlanmış.
-Suiistimali önleme kaygısı öne çıkmış, başarılı öğretmenleri seçecek esneklik engellenmiş.
-İki saatlik ek ücrete rağmen başarılı öğretmeni özendirecek yeterli ücret sistemi getirilememiş
-Öğretmen seçimi yandaş sendikaların üyelerini kollama baskısına açık hale getirilmiş
KURSLAR HAKKINDA BASINA YANSIYAN ŞİKÂYETLER,
Kurslara öğretmen seçiminde yaşanan olumsuzluklar
Kurslara öğretmen seçiminde Milli Eğitim Müdürlüğünde kurulan komisyona yetki verilmesi ciddi sorun oluşturmuş gibi görünüyor. Kapatılan dershanelerde çalışan öğretmenler yerine öncelikle devlet okullarında çalışan öğretmenlerin seçilmiş olması kursların amacından sapmasına yol açmış. Adeta kurslar devlet okullarındaki öğretmenlere ek ders bulma gibi bir hedefe yönelmiş. Öğrencilerin öğretmen seçimi açıkça paylaşılmadığından ciddi kuşkulara yol açmış. Öğretmen seçiminde objektif kriterlerin kullanılmadığı, idareye yakın olanların tercih edildiği, başarılı öğretmenleri cezp edecek bir ücret sisteminin kurulamadığı belirtiliyor.
Bazı öğretmenlerin okul kurslarından haksız kazanç elde ettiği söyleniyor.
Hafta sonu dâhil bir öğretmen haftada azami 40 saate kadar derse girebiliyor. 15 saatten sonrası için öğretmene ek ücret ödeniyor. Okul saati dışındaki derslere normalin 2 katı ücret ödenmesi, öğretmenler arasında bu dersler için suistimale varan rekabete yol açıyor. Okul saatinde 15 saatten fazla ders almak istemeyen öğretmenler ek derslerini daha çok okul kurslarıyla doldurup maaşına 2.000TL ye yakın ilave yapmaya çalışıyor. Beden eğitimi öğretmenlerinin tamamının kurs adı altında çocukların eline top verip kendilerinin içeride oturduğu, yağmurlu havalarda içeride film izleyip ücret aldıkları basına yansıyor. Bazı öğretmenlerin yöneticilerden fazla ücret alması rahatsızlık oluşturuyor. Bazı derslerden kurs açılmaması öğretmenler arasında gelir farkı şikâyetlerine yol açıyor.
Okul kurslarının ranta dönüştüğü iddia ediliyor.
Özellikle yöneticilerin hafta içinde 6 saat maaş, 6 saat ek ders karşılığı toplam 12 saatlik süreyi doldurmadan kendilerine hafta sonunda 10 saatten fazla görev yazdıkları ek derslerin tamamını yüksek ücretten ödenecek şekilde planladıkları şikâyetleri geliyor.
İdarecilerin mesai saatleri içinde okulda bulunmaları zorunlu olduğu halde, ders saatlerinden sonra okullarda kurs açmış gibi yaparak odalarında oturdukları yerden devletten para aldıkları, kursların idareci ve idareye yakın öğretmenler için yeni geçim kapısı haline geldiği, bazılarının idari görevinden dolayı giremediği derslerin de ücretini aldığı iddiaları basına yansıyor.
Kurslar için gerekli alt yapı hazırlanamıyor.
Akademik bir araştırmada hafta sonu kurslarında eğitim ortamlarının yetersiz olduğu, okullara ek bütçe ayrılmadığı, ek ders kaynağı kullanımına yasak getirildiği, hizmetli olmadığı, ücret adaletsizliğinin verimi düşürdüğü, öğretmenlerin kurs için gerekli kırtasiye ihtiyaçlarının karşılanamadığı, öğrencilere kurs yapıldı görüntüsü oluşturmakla yetinildiği tespitlerine yer verilmiştir
Öğrenme isteği uyarılamıyor
Hem ders veren hocalar hem öğrenciler aynı şeylerin tekrar edildiği aynı yüzlerin buluştuğu ortamlarda eğitim heyecanı oluşturulamıyor. Programlar ve ders saatlerinde öğrenci istek, ilgi ve ihtiyaçlarının dikkate alınmadığı için okul kurslarında ciddi sorun yaşadığı, öğrencilerin talep ettiği matematik ve Türkçe dersinden öğretmenleri yetersiz olduğu belirtilmiştir. Veli şikâyetlerine bakıldığında öğrencilerin ücretsiz olmasına rağmen kursa ilgi duymaması verilen eğitimi yeterli bulmadığını ortaya çıkarıyor.
Bakanlık kurslardaki başarısızlığını gizlemek için; TEOG sınavında ölçme değerlendirme mantığıyla hiç örtüşmeyen sadece çok kolay sorular oluşan bir sınavla başarı görüntüsü oluşturmaya çalışıyor. Yüz bine yakın birinci bir o kadar ikincinin olduğu iddia edilen yaşam gerçeklerine aykırı trajikomik bir sınav sonucu ortaya çıkıyor.
Kaynakça: MEB Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönerge ve Kılavuzu, Kurslardan şikâyet var-Mesut Akbulut, Kurslardan gelen şikâyetler- Ahmet Kandemir, MEB kursları çalıştay raporu, Öğretmen haber MEB kurslarındaki problemler artıyor, MEB kursları nasıl olmalı-Cemal Kaplan, BİMER’e gelen şikâyetler, Kurslarda keyfi sorunlar-Mesut Balmuk, “kurslar hakkında yönetici ve öğretmen değerlendirmesi” bilimsel makale-İsmail Dönmez ve arkadaşları, Kurslar hakkında sendikaların görüşleri, MEB kurslar hakkında soru ve cevaplar.