AKP’nin sağlık sistemi birçok alanda takdir toplasa da özellikle ilaç kullanımı konusunda eleştiriler aldı. Sebebi ise devletin büyük kısmını üstlendiği ilaç fiyatlarının istismara yol açması ve toplumda ilaç bağımlılığı yaratmasıydı.
Onlarca ilaç firması çalıştırdıkları binlerce reprezant yani pazarlama elemanı aracılığıyla doktorlara hediye dağıtıyor onlar da devletin kesesinden bol bol ilaç yazıp toplumda ilaç kullanımını artırıyordu. Konuyla ilgili bugüne kadar yeterli önlem alınmadığı için Türkiye başta antibiyotik olmak üzere birçok ilaç çeşidinin kullanımında dünya lideri haline geldi.
Dünya’dan Tevfik Güngör de bu konuya değiniyor ve Türkiye’de yılda 21 milyar lira değerinde 2.2 milyar kutu ilaç tüketildiğini kaydediyor. Yazarı söylediği rakamı 80 milyonluk ülke nüfusuna bölersek ortaya yıllık kişibaşı 28 kutu ilaç düşüyor.
Güngör İlaçların değer olarak yüzde 16.5’inin hastanelerde kullanıldığını, 18 milyar değerindeki ilacı ise ülkeye yayılmış 24 bin eczanenin sattığını kaydediyor. Bunların yüzde 90’ının reçeteli ilaç olduğunu ve halkın cebinden çıkan paranın 2.5 milyar lira dolayında hesaplandığını ifade ediyor.İlaç sektöründe 56’sı yerli toplam 71 üretici firma olduğunu belirten Güngör, ‘İlaç üretiminde kullanılan hammaddelerin yaklaşık yüzde 80’i yurt dışından temin ediliyor’ diyor.
İlacın araştırma ve geliştirmeye dayalı bir üretim kolu olduğunu da vurgulayan Güngör şunları yazıyor:
‘Referans ilaçlar, araştırmacı-geliştirmeci firmalar tarafından geliştirilerek patent koruması altında pazara verilen ilk ürünler. Koruma süreleri bittikten sonra bu ürünler referans alınarak eşdeğer ilaçlar üretiliyor. Türkiye’de bir yılda ilaca harcanan 21 milyar TL’nın, yüzde 69’u referans ilaçlara harcanıyor. Eşdeğer ilaçlara yapılan harcamanın toplamda payı yüzde 30 oranında.Piyasada satılan ilaçların başında antibiyotikler, ağrı kesiciler, romatizmal ilaçlar ve kalp ilaçları geliyor.’
