İktidar maaş artışında dünya lideriyiz diyor ama gerçekler bambaşka.
İsmail S. Gülümser/Aktifhaber
Öğretmene verilen değer bakımından yapılan karşılaştırmaların çoğunda son sıralarda yer alan bir ülkenin Bakanı, dövizin zapt edilemediği, her gün Türk lirasının eridiği bir döneme ait rakamları kullanıp, 16 yılda öğretmen maaşlarını 378 dolardan ek dersle birlikte 1.000 dolara çıkardıklarını 2,8 kat arttırdıklarını belirterek hem öğretmenleri hem tüm toplumu kandırmaya çalışıyor. Bakan maaşlarda iyi artış yaptıklarını savunurken, iktidar sendikası hariç tüm sendikalar yetersiz maaş artışlarına karşı mücadele sürdürüyor. Maaşların enflasyon karşısında eridiğini artışların enflasyon farkını bile karşılayamadığını öğretmenlerin yaşamlarının giderek zorlaştığını aktarıyorlar.
SENDİKALAR SON 16 YILDA ÖĞRETMEN MAAŞLARI ERİDİ
Kamusen AKP iktidarının göreve geldiği 2002 yılında bir öğretmen maaşıyla 22 çeyrek altın alınabilirken bugün 14 çeyrek altın alınabildiğini, iktidarın son 16 yılında öğretmen maaşlarının altın karşısında neredeyse yarı yarıya eridiğini aktarmış. Eğitim iş sendikası, eğitim çalışanlarının %88,7’sinin aldıkları ücretin hayatlarını devam ettirmek için yeterli olmadığını borç batağında olduklarını ifade etmiş. İktidar eğitime ayırdığı kaynakların büyüklüğünü anlatırken iktidar sendikası bile 2016 yılı raporunda öğretmenlerin %90,7’sinin Bakanlığın kendilerine değer vermediğini, öğrenci başına yapılan eğitim harcaması bakımından OECD ülkeleri ortalaması yaklaşık 9.000 dolarken, Türkiye’nin yıllık 2.500 dolarla Şili’nin de altında son sırada yer aldığını belirtmiştir.
(OECD 2015 raporundan alınan “Eğitim bir sen 2016 yılı raporu” öğrenci başına eğitim harcaması grafiği Türkiye son sırada yer alıyor)
ULUSLAR ARASI KARŞILAŞTIRMALAR DURUMUMUZU ORTAYA ÇIKARIYOR
Türkiye de hükümetin icraatlarını eleştirmenin adeta imkânsız hale geldiği bir ortamda, neredeyse tüm basın kuruluşları ortak tavır içinde eğitimde iyi şeyler yapıldığı yönünde reklamlarla sahte bir başarı görüntüsü oluşturup, toplumu kandırarak hipnoz etmeye çalışıyorlar. Ancak uluslar arası karşılaştırmalar ülkede eğitimin durumunu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarıyor. İktidar bu karşılaştırmalardan rahatsız son dönemde başarısızlığı saklamak için uluslar arası karşılaştırmaların uygulanmasını engelleme, ya da verileri gerçeğinden farklı gösterip başarı görüntüsü oluşturma gibi sahtecilik içeren yolları bile kullanmaya başladılar (Almanya’da bir finans kuruluşu Türkiye’nin büyüme rakamlarının değiştirilmiş olduğunu açıkladı). Öğretmenler hakkında OECD’nin dünya genelinde yaptığı son TALİS araştırmasına Türkiye katılmamış oradaki verileri karşılaştırma şansımız yok ancak ne kadar isteseler de gerçekleri saklamak mümkün olmuyor.(1)
Avrupa birliğinin hazırladığı “Education at a Glance” 2017 yılı eğitim raporu, OECD’nin hazırladığı 2015 yılı raporu, öğretmenler dâhil eğitimin her alanında ülkenin içler acısı durumunu gösteriyor. OECD raporuna göre Türkiye öğretmen maaşları bakımında en kötü durumdaki ülke olarak aktarılıyor.
TÜRKİYE ÖĞRETMEN MAAŞLARI EN DÜŞÜK ÜLKELERDEN BİRİ
Bakan kendi dönemlerinde öğretmenlere önem verdiklerini maaşlarını artırdıklarını ifade ediyor. Evet, her yıl enflasyona göre maaşlarda belli düzeyde artış yapılmış, ancak bu artışlar öğretmenlerin sosyal ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak. İktidarın göreve geldiği 2002 yılında öğretmen maaşları 560 TL iken; 2003 ‘te 620 TL’ye(%12), 2004’te 660 TL’ye(%6), 2005’te 700 TL’ye(%4), 2006’da 820 TL’ye(%11), 2007’de 930 TL’ye(%13), 2008’de 1.330 TL’ye(%43), 2009’da 1.450 TL’ye(%10), 2010’da 1.550 TL’ye(%7), 2011’de 1.860 TL’ye(%20), 2012’de 2010 TL’ye(%7), 2013’te 2.070 TL’ye(%2), 2014’te 2.150 TL’ye(%4), 2015’te 2.320 TL’ye(%8), 2016’da 2.630 TL’ye(%13), 2017’de 2.820 TL’ye(%7) çıkarılmış. Unakıtan döneminde iki kez 2008 ve 2011’de maaşlarda denge kurmak amacıyla yeni başlayanlara enflasyon üzerinde artış yapıldığı görünüyor. Artışın tamamının ortalamasını alırsak son 16 yılda öğretmen maaşları ortalama her yıl 140 lira arttığı ortaya çıkıyor. Bu öğretmen maaş artışlarının sadece enflasyon farkını karşılamaktan bile uzak olduğunu, son 16 yıl boyunca öğretmenleri rahatlatacak hiçbir yeni adımın atılmadığı anlamına geliyor. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye’nin öğretmenleri en ucuza çalıştıran ülkelerden bir olduğu anlaşılıyor.
2017’nin en yüksek rakamlarından hareketle Türkiye’de bir yıllık öğretmen maaşı toplamı 40.000 TL civarı kabul edilirse; ABD’de 138.000 TL(Türkiye’nin 3,4 katı), İskoçya’da 141.600 TL (Türkiye’nin 3,5 katı), Güney Kore’de 142.200TL (Türkiye’nin 3,5 katı), Avustralya’da 102.000-168.000 TL arası (en düşüğü bile Türkiye’nin 2,5 katı), Belçika’da 94.000-172.500TL arası (en düşüğü bile Türkiye’nin 2,4 katı), Danimarka’da 156.300 TL (Türkiye’nin 4 katı), İrlanda’da 97.50-162250 TL arası (en düşüğü bile Türkiye’nin 2,4 katı), Kanada’da 104,725-167,300 TL arası (en düşüğü bile Türkiye’nin 2,6 katı), Hollanda’da 176,850 TL (Türkiye’nin 4,4 katı), Almanya’da 189,650 TL (Türkiye’nin 4,7 katı), İsviçre’de 201.330 TL (Türkiye’nin 5 katı), Lüksemburg’da 153.280-288.300 TL arası (en düşüğü bile Türkiye’nin 3,8 katı)
OECD RAPORUNDA MAAŞLARDA SONUNCUYUZ
OECD’nin alttaki raporu her düzeyde öğretmen maaşları açısından durumumuzu gösteriyor.
(Türkiye öğretmen maaşları açısından Meksika’nın altında en son sırada yer alıyor)
AB RAPORUNDA SADECE ŞİLİ VE MEKSİKA’DAN İYİYİZ
Avrupa birliğinin “Euro at a Glance” 2017 yılındaki alttaki raporunda da durum bundan farklı değil.
(Öğrenci başına öğretmenlere ödenen ücrette Türkiye’nin sondan 3. Sırada sadece Şili ve Meksika’dan iyi durumda olduğu görülüyor.)
İktidar partisi öğretmenlere gereken değeri vermediği gibi öğretmenleri dünya görüşüne göre fişlemiş ve darbe senaryosundan sonra öğretmen kıyımına gitmiştir. İktidara muhalif sağdan ve soldan farklı sendika üyesi 55.000 civarında öğretmen OHAL ile alınan yetki kullanılarak meslekten atılmıştır. Bununla da kalınmamış iktidarın politikalarını benimsemeyen önceden fişlenmiş binlerce eğitimci, akademisyen delil göstermeden bir gecede terörist ilan edilmiş, tutuklanmış, anayasal hakları yok sayılarak, sosyal güvenceleri ellerinden alınmıştır.
Eğitim dâhil her alanda abartılı ifadelerle ülkeyi olduğundan daha farklı göstermeye çalışan iktidar partisi ne kadar ülke gerçeklerini saklamaya çalışsa da her birimden yayınlanan raporlar kendilerini ele vermektedir.