Hürriyet Yazarı Taha Akyol, Başbakan Yıldırımın, “başkanlık sistemi 600 yıllık geleneğin sonucudur” sözlerini, Osmanlı tarihinde yönetim şeklinin kabine sistemine doğru evrildiğini söyleyerek eleştirdi.
Akyol’un köşesinin ilgili kısmı şöyle:
“BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Meclis’e sundukları başkanlık sistemini savunurken şöyle diyor:
“Efendim, bu başkanlık sistemi kimin sistemi? Hiç kimsenin sistemi değil. 600 yıllık Türkiye’nin, Türk milletinin yönetim geleneğinin bir sonucudur.”
Fakat Osmanlı tarihinin bütün aşamalarında, bugünkü başbakanlığın bir bakıma karşılığı olan veziriazam ve sadrazam vardı. Padişahlardan güçlü sadrazamlar az değildi üstelik.
Reformist Sultan II. Mahmud modern kabine sistemini başlatmıştı, bu parlamentarizmin habercisiydi. Meşrutiyet’te ve Cumhuriyet’te gelişerek modern şeklini aldı.
Halbuki başkanlık sisteminde başbakan ve kabine yoktur.
TARİHİN ÖNEMİ
Hangi sistem olursa olsun çağımızda konuşulması gereken temel prensipler kuvvetler ayrılığı, denetim ve denge ilkeleridir.
Peki, tarihin önemi yok mu? Elbette var: Tarihe husumet veya hamasetle değil “gelişimin yönü”nü araştırma gözüyle bakmak her konuda zihin açıcıdır.
İşte, Osmanlı tarihinin gelişimi “kabine sistemi” yönünde olmuş, parlamenter sistemi oluşturulmuştur”.