Mesleğinden ihraç edilen bir öğretmenin yeni hayatı.
Ağrı’da 6 yıl sınıf öğretmenliği yapan Fecri Aydın, kısa süreli meslek hayatına iki sürgün bir ihraç sığdırdı. Sendikal faaliyet ve muhalif duruşundan kaynaklı iki kez Yozgat’a sürgün edilen ve her seferinde mahkeme kararlarıyla geri dönen Aydın, 275 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 29 Ekim 2016 tarihinde ihraç edildi. İhraç sonrası muhtaç olmamak ve boyun eğmemek için alternatif iş arayışına girişen Aydın, sonunda Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinde açtığı ekmek fırını ile yaşamını sürdürüyor.
Sabahın erken saatlerinde fırının yolunu tutan Aydın, 5 kişiyle birlikte çalışıyor. 3 kişinin hamur hazırladığı fırında 2 kişi ise fırında kürek sallıyor.
‘TÜRKÇE’Yİ ZOR ÖĞRENDİM’
Meslekten önceki yaşamının yoksulluk ve zorluklar içinde geçtiğini anlatan Aydın, kardan yolları kapanan köyde, çoğu zaman öğretmensiz kaldıklarını belirterek, Kürtçe ana dili yerine Türkçe eğitimde zorlandığı zamanlara dikkat çekti. Aydın, “Anadilimizden kaynaklı Türkçeye geçişlerde sıkıntı yaşadık. Tabiri caizse ortaokulu geçene kadar anca Türkçeyi çözebildik” diyerek tırnaklarıyla emek vererek kazandığı mesleğinin bir günde elinden alındığını dile getirdi.
‘KEYFİ BİR ŞEKİLDE İŞİMDEN ATILDIM’
Hükümetin 15 Temmuz “darbe girişimi” sonrasında başlattığı cadı avının kurbanı olduğunu belirten Aydın, “İhraç edilmemin sebebini bilmiyorum. Hakkımda verilmiş bir karar var bunu ihraç olarak görüp, gerekçe olarak adli ve idari hiçbir ceza almamışım. Tamamen keyfi bir şekilde işimden edildim” diye konuştu.
‘ÇOCUĞUMUN DOĞUMUNDA SÜRGÜNDEYDİM’
Bir çocuklu Aydın, çocuğun doğduğunda ise Yozgat’ta sürgünde olduğunu belirterek, “Çocuğum dünyaya geldiğinde beni yine sürgüne göndermişlerdi. Eşimin yanında olamamak, beni fazlasıyla üzdü. Çocuğumun ilk yaş gününde ise ihraç edildiğimin haberini aldım. Trajikomik bir durum” dedi.
İhraç sonrası “ne yapabilirim” sorusundan yola çıkarak fırın açma fikrine ulaştığını aktaran Aydın, “İlk olarak ‘onurumu satmak yerine, ekmek satarım’ fikri vardı. Ardından da bu işe giriştim” diye belirtti. Yeni işinden kaynaklı olumlu tepkiler aldığını belirten Aydın, şöyle devam etti: “Bende bu ilgi ve güzel tepkiler karşısında çok mutlu oldum. Bir fırın günde 500 ekmek satıyorsa, ben bin beş yüz ekmek satıyorum. Bu durum bana gurur veriyor.”
‘KİMSE İKTİDARA YALVARMASIN’
Bu günlerden geriye onurlu bir duruş kalacağını vurgulayan Aydın, şunları dile getirdi: “Bizim mücadelemiz bizden önceki devrimci mücadeleden gelenlerin devamıdır. Hiç kimse AKP’den yalvarırcasına bir şey istemesin. Bizler dik durursak, bu sıkıntılı günleri değiştirirsek, güzel günler göreceğiz.”
İhraç edilmiş kamu çalışanlarına da seslenen Aydın, farklı yol ve yöntemler üzerinde düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Mesleğinden ihraç edilen bir öğretmenin yeni hayatı.
Ağrı’da 6 yıl sınıf öğretmenliği yapan Fecri Aydın, kısa süreli meslek hayatına iki sürgün bir ihraç sığdırdı. Sendikal faaliyet ve muhalif duruşundan kaynaklı iki kez Yozgat’a sürgün edilen ve her seferinde mahkeme kararlarıyla geri dönen Aydın, 275 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 29 Ekim 2016 tarihinde ihraç edildi. İhraç sonrası muhtaç olmamak ve boyun eğmemek için alternatif iş arayışına girişen Aydın, sonunda Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinde açtığı ekmek fırını ile yaşamını sürdürüyor.
Sabahın erken saatlerinde fırının yolunu tutan Aydın, 5 kişiyle birlikte çalışıyor. 3 kişinin hamur hazırladığı fırında 2 kişi ise fırında kürek sallıyor.
‘TÜRKÇE’Yİ ZOR ÖĞRENDİM’
Meslekten önceki yaşamının yoksulluk ve zorluklar içinde geçtiğini anlatan Aydın, kardan yolları kapanan köyde, çoğu zaman öğretmensiz kaldıklarını belirterek, Kürtçe ana dili yerine Türkçe eğitimde zorlandığı zamanlara dikkat çekti. Aydın, “Anadilimizden kaynaklı Türkçeye geçişlerde sıkıntı yaşadık. Tabiri caizse ortaokulu geçene kadar anca Türkçeyi çözebildik” diyerek tırnaklarıyla emek vererek kazandığı mesleğinin bir günde elinden alındığını dile getirdi.
‘KEYFİ BİR ŞEKİLDE İŞİMDEN ATILDIM’
Hükümetin 15 Temmuz “darbe girişimi” sonrasında başlattığı cadı avının kurbanı olduğunu belirten Aydın, “İhraç edilmemin sebebini bilmiyorum. Hakkımda verilmiş bir karar var bunu ihraç olarak görüp, gerekçe olarak adli ve idari hiçbir ceza almamışım. Tamamen keyfi bir şekilde işimden edildim” diye konuştu.
‘ÇOCUĞUMUN DOĞUMUNDA SÜRGÜNDEYDİM’
Bir çocuklu Aydın, çocuğun doğduğunda ise Yozgat’ta sürgünde olduğunu belirterek, “Çocuğum dünyaya geldiğinde beni yine sürgüne göndermişlerdi. Eşimin yanında olamamak, beni fazlasıyla üzdü. Çocuğumun ilk yaş gününde ise ihraç edildiğimin haberini aldım. Trajikomik bir durum” dedi.
İhraç sonrası “ne yapabilirim” sorusundan yola çıkarak fırın açma fikrine ulaştığını aktaran Aydın, “İlk olarak ‘onurumu satmak yerine, ekmek satarım’ fikri vardı. Ardından da bu işe giriştim” diye belirtti. Yeni işinden kaynaklı olumlu tepkiler aldığını belirten Aydın, şöyle devam etti: “Bende bu ilgi ve güzel tepkiler karşısında çok mutlu oldum. Bir fırın günde 500 ekmek satıyorsa, ben bin beş yüz ekmek satıyorum. Bu durum bana gurur veriyor.”
‘KİMSE İKTİDARA YALVARMASIN’
Bu günlerden geriye onurlu bir duruş kalacağını vurgulayan Aydın, şunları dile getirdi: “Bizim mücadelemiz bizden önceki devrimci mücadeleden gelenlerin devamıdır. Hiç kimse AKP’den yalvarırcasına bir şey istemesin. Bizler dik durursak, bu sıkıntılı günleri değiştirirsek, güzel günler göreceğiz.”
İhraç edilmiş kamu çalışanlarına da seslenen Aydın, farklı yol ve yöntemler üzerinde düşünülmesi gerektiğini ifade etti.