Meclis’te kabul edilen ve kamuoyunda “süper izin” ya da “işgal yasası” olarak bilinen torba yasa sonrası uluslararası maden şirketleri harekete geçti. Yasanın orman, mera, zeytinlik ve tarım alanlarında madenciliğin önünü açması, çevrecilerin tepkisini çekerken, Kazdağları’nda büyük bir tahribat yaratan Alamos Gold ile hükümet arasında dikkat çekici bir gelişme yaşandı.
1 milyar dolarlık tahkim davası askıya alındı
Kanada merkezli Alamos Gold, Türkiye’nin maden ruhsatını yenilememesi üzerine 2021 yılında uluslararası tahkim davası açmıştı. Şirket, Türkiye’nin taraf olduğu İkili Yatırım Antlaşması kapsamında açtığı tazminat davasında zararının 1 milyar doları bulduğunu öne sürmüştü. Ancak bu süreçte yeni bir adım atıldı.
BirGün gazetesinde yer alan habere göre, Alamos Gold ile AKP hükümeti arasında varılan anlaşmayla dava 2 Temmuz 2025 tarihinde askıya alındı. Bu tarih, torba yasanın Genel Kurul’a gelmesinin beklendiği 1 Temmuz’un hemen ertesi günü olmasıyla dikkat çekti.
Katliam gibi ağaç kesimi
Alamos Gold, 2019 yılında Orman Genel Müdürlüğü’nden aldığı izinle Kazdağları’nda 200 binden fazla ağacı kesmişti. Bu çevre katliamı, ülke genelinde büyük tepki toplarken, Kazdağları’nda aylar süren “Su ve Yaşam Nöbeti” düzenlenmişti. Tepkilerin ardından şirketin ruhsatı yenilenmemiş ve maden faaliyetleri durmuştu.
Tahkim davasının askıya alınması ve torba yasanın kabulü, Alamos Gold’un yeniden Kazdağları’na dönme ihtimalini gündeme getirdi. Hükümet ile şirket arasında ne tür bir anlaşma yapıldığı açıklanmazken, çevre savunucuları bu gelişmenin, şirketin faaliyetlerine yeniden başlayabileceği anlamına geldiğinden endişe ediyor.
Süreçler eş zamanlı ilerledi
Torba yasanın 21 Haziran’da komisyondan geçmesinin ardından Genel Kurul’a gelmesi 19 Temmuz’da gerçekleşti. Alamos Gold’un davasının askıya alınması ise 2 Temmuz’a denk geldi. Bu eş zamanlılık, şirketin 1 milyar dolarlık talepten hangi taahhüt karşılığında vazgeçtiği sorusunu gündeme taşıdı.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Gözler şimdi, Alamos Gold’un yeniden Kazdağları’na dönüp dönmeyeceği ve hükümetin bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceğinde.
