Binlerce kadının tutuklu olduğu Türkiye’de kadınlar yaşadıklarını dahi anlatamayacak kadar baskı altında. Melek Çetinkaya ise her şeyi göze alıp konuşan bir kadın…
Melek Çetinkaya, Hava Harp Okulu birinci sınıf öğrencisi Taha Furkan Çetinkaya’nın annesi… 27 Şubat’ta HDP Kocaeli Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun her salı yaptığı Periscope yayınına konuk oldu ve 15 Temmuz’dan bu yana oğlunun ve onun gibi mağdur olan sınıf arkadaşlarının yaşadıklarını anlattı.
20 yaşındaki Taha Furkan Çetinkaya 15 Temmuz ile bir ilgisi olmamasına rağmen müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 2,5 yıldır Silivri Cezaevi’nde bulunuyor. Sadece Taha Furkan değil, 15 Temmuz gecesinde, yaşananlarla bir ilgisi olmamasına rağmen birçok askeri lise öğrencisi darbeci olarak yargılandı ve müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Çetinkaya konuşmaya başlamadan önce “Biz artık nerede, nasıl sesimizi duyuracağımızı bilemiyoruz. Kimse bizi sosyal medya bizi televizyonuna çıkarmaya yaklaşmıyor. Halbuki bizim hiç kimseden çekinecek bir şeyimiz yok. Bizi hangi kanal çağırırsa çağırsın, kim olursa olsun, ben yine söylüyorum daha önce de söylemiştim, çıkıp her şeyi anlatmaya hazırım. O yönde hiçbir tereddütümüz yok. Kim çocuklarımızın iddianamelerini isterse de yayınlamaya hazırız. Çocuklarımızı 15 Temmuz darbesine kurban seçtiler. Bunu herkes biliyor. Ama söylemeye çekiniyor. Görmedim, duymadım, korkuyorum misali bir korku yaygın biliyorsunuz…” dedi.
MELEK ÇETİNKAYA’NIN KONUŞMASINDAN BAŞLIKLAR:
DARBEYE ŞİDDETLE KARŞI ÇIKTIK
“OHAL döneminde yaşanan her türlü hukuksuzluğa şiddetle karşıyız. Şahsen ben darbe gecesi sabaha kadar darbeye nasıl şiddetle karşı çıkmışsam sonrasında da OHAL vesilesiyle yapılan binlerce yüz binlerce hukuksuzluğa’da şiddetle karşı çıktım. Çünkü biz insan hakları savunucusuyuz!”
EŞİM KENDİNİ EVE KAPATTI
“32 aydır eşim kendini eve kapattı hiç kimseye gitmiyor. Hiç kimseyle konuşmuyor. Soranlara bile anlatmıyor. Ben sadece Allah’a anlatırım diyor benim derdimi o dinler o çare bulur.”
SADECE ÇOCUKLARIMIZI DEĞİL, BİZİ DE İDAM ETSİNLER!
“Çocuklarımıza kesinlikle ne dini ne dünyevi kitap veremiyoruz. Üniversite okuyamıyorlar, üniversite sınavına giremiyorlar, okuması için kitap gönderiyoruz, almıyorlar. öldürün ya öldürün idam yasasını çıkarın. Allah aşkına asın hepsini, siz de kurtulun biz de kurtulalım.
Ben boğuluyorum, beni boğuyorlar evin içinde ve sadece çocuklarımızı idam etmesinler. Rica ediyorum annelerle beraber idam etsinler. Bizim çileyi de bitirsinler. Ben zaman zaman intihar etmeyi düşünüyorum. İnanın ilaçlarla ayakta duruyorum. İntiharın eşiğinden dönüyorum!
Gerçekten ben diyorum ki çocuklarımızı bize sağ vermeyecekler. Dediler ki biz onların hepsini öldürelim, darbeye götürelim, darbeci diyelim, hain ilan edelim, hepsini hainler mezarlığına gömelim, öldüremediler. Biz sizi o gece öldüremedik gelin mahkemeler de öldürelim. Orada da öldüremediler!”
MÜSLÜMAN BİR ÜLKEDE YASADIĞIMIZA İNANMIYORUM
“Müslüman bir milletiz hani rızık Allah’tan idi. Eğer Allah sizin rızkınızı kesmişse devletten o kesilmiştir zaten ama ben Müslüman bir ülkede yaşadığımıza, bu sessizliğe inanamıyorum!”
NASA’DA ÜLKEMİZİ TEMSİL EDEN OĞLUMUZA MÜEBBET VERDİLER
“Oğlumun sınıf arkadaşı Oğuzhan Kızıltaş NASA’da ülkemizi temsil etti, Tahsin Elmas var. Radyasyon geçirmeyen kumaş icat etti. NASA’da ikincilik ödülüne layık görüldü. Amerika’dan 20 bin Dolar burs teklifi aldı ama ben sadece vatanıma hizmet ederim dedi ve gitmedi vatanı da ona müebbeti layık gördü!”
Melek Çetinkaya’nın bir saat süren tarihi konuşması…