15 Temmuz’u bir gün önceden bilen “kahin”le ilgili Ağır Cezada iki infaz itirafı geldi.
Doğu Perinçek, “arkadaşımız 15 Temmuz’u Yenişafak’a önceden haber verdi” demiş, bu kişinin Hasan Atilla Uğur olduğu ortaya çıkmıştı. Perinçek’in sağ kolu olan Uğur hakkında bugün Kızıltepe JİTEM davasında iki kişiyi infaz ettiğine ilişkin, infaz timinin içinde yeralan bir kişiden itiraflar geldi.
AYDOS ANLATTI
Kızıltepe JİTEM davası olarak kamuoyuna mal olan ve 1992-1996 yılları arasında gözaltına alınan 22 kişinin öldürülmesine ilişkin Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde süren davada, o dönem görevli olan ve birçok cinayete karıştığını itiraf eden “Aydos” isimli gizli tanık dinlendi. 10 Duruşmanın görüldüğü davaya müşteki avukatları, sanık avukatları yanı sıra Şırnak Barosu ve Hafıza Merkezi’nin ortak yürüttüğü Dava İzleme çalışması kapsamında Asya Ergün ve Gülbahar Doğan davaya katıldı.
Dava’da emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ile dört asker ve “Bıçak Timi” olduğu belirtilen Abdurrahman Kurga, Mehmet Emin Kurga, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ve İsmet Kandemir yargılanıyor.
Duruşmada tutuklu bulunduğu Kırıkkale Cezaevinden getirilen ancak mahkeme salonuna çıkarılmayan gizli tanık “Aydos” dinlendi.
Aydos’un dinlenmesine geçilmeden önce sanık Hasan Atilla Uğur’un müdafii avukat Murat Bülent Hattaoğlu, Aydos’un kendi müvekkili ile husumet yaşadığını ve kimliğinin açık dinlenmesini talep etti. Mahkeme Heyeti, Tanık Koruma Kararı gereği avukatın talebini reddetti.
‘İNSANLARI KUYULARA ATIYORDU’
Ses ve görüntüsü değiştirilerek dinlenen gizli tanık Aydos, hakimin maktulleri ve sanıkları tanıyıp tanımadığına ve olaylara ilişkin görgü bilgisinin olup olmadığı sorularına bir kısmını tanıdığını belirtti. Aydos, sanık Hasan Atilla Uğur’un olayların merkezinde olduğunu, o dönem için “Ben Mardin’in Allah’ıyım” dediğini ifade ederek şunları söyledi: “Olay çok eski, ayrıntıları bilmem mümkün değil, ancak sanıklar içerisinden Hasan Atilla Uğur’u tanıyorum. Hasan Atilla Uğur Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olduğundan bölgedeki tüm olayları biliyor. ‘Ben Mardin’in Allah’ıyım’ diyen bir adamdır. Hasan Atilla Uğur, insanlara baskı yaparak, istediğinin malına el koyan istediğini götüren bir İlçe Jandarma Komutanı idi. Gece yarıları suçsuz insanları PKK’li diye evlerinden alarak infaz ediyordu, kuyulara atıyordu, kemik bir kadrosu vardı. Hasan Atilla Uğur’un yaptığı buydu memlekette.”
‘ALİ TEMEL VE İKİ KİŞİYİ KIZILTEPE GİRİŞİNDE İNFAZ ETTİK’
Sanık avukatları da Aydos’un daha önceki ifadelerinde Uğur’un Yasin adlı PKK’liyi infaz ettiğini fakat bunun resmi belgelerde yalanlandığını iddia etti. Bunun üzerine söz verilen Aydos, bahsedilen kişinin Yasin değil, Ali Temel adında olduğunu söyledi. Aydos ifadesinde şunları ileri sürdü: “Bahsettiğim olay Yasin ile ilgili değildir, Ali Temel ile ilgilidir. Bir mağarada yakaladık onları. 5 kişi idiler, 3’ünü orada öldürdük, Ali Temel ile 2 kişiyi de Kızıltepe girişinde infaz ettik. Bir kız bir erkeği öldürerek Kızıltepe Hastanesinin önüne attık. Hasan Atilla Uğur, Ali Temel’in kafasına sıkarak infaz etti. O gece bizzat oradaydım.”
Sanık avukatları Aydos’un spesifik olaylar üzerinden değerlendirme yapmadığını iddia ederek, tanıklığının muğlak olduğunu, tanıklığının dosyaya yarar sağlamayacağını bu yüzden de beyanlarını kabul etmediklerini söylemesi üzerine, Aydos da uzun bir zaman geçtiğini, anlattıklarının gerçek olduğunu, mahkemenin kendisine zaman vermesi ve elindeki notlardan hazırlayacağı yazılı bir ifade verebileceğini söyledi.
Sanık avukatları tanıkların yazılı beyan verme durumunun usule aykırı olduğunu hatta yasaklandığını ifade etti. Müşteki avukatları da Aydos’a zaman verilmesi gerektiği, Aydos’un bildiklerini notlarından hazırlayacağı yazılı ifadesinin önemine dikkat çekerek, mahkeme heyetinin bunu dikkate alması gerektiği söyledi.
Yine duruşmaya SEGBİS ile tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Cezaevinden katılan Mehmet Salih Kılınçaslan da Aydos’un beyanlarına katılmadığını söyledi.
Mahkeme Heyeti, müşteki avukatlarının talepleri olan Aydos’un bir sonraki duruşma tekrar dinlenmesi talebini “Mevcut delil durumu ve gizli tanığın beyanları göz önüne alınarak reddine, gizli tanık tarafından dosyamıza, dilekçe belge vs. gönderildiği takdirde bu durumun değerlendirilmesine” kararı ile maktul Nurattin Yalçınkaya’nın Kızıltepe C. Başsavcılığında ölüm kaydını düşürülmesini için nüfus müdürlüğe yazı yazıp yazmadığı hususunda savcılığa yazı yazılması talebinin mahkeme dosyası içerisinde bulunması nedeniyle reddine kararlarını verdi.
Bir sonraki duruşma tarihi 14 Eylül olarak belirlendi.
15 Temmuz’u bir gün önceden bilen “kahin”le ilgili Ağır Cezada iki infaz itirafı geldi.
Doğu Perinçek, “arkadaşımız 15 Temmuz’u Yenişafak’a önceden haber verdi” demiş, bu kişinin Hasan Atilla Uğur olduğu ortaya çıkmıştı. Perinçek’in sağ kolu olan Uğur hakkında bugün Kızıltepe JİTEM davasında iki kişiyi infaz ettiğine ilişkin, infaz timinin içinde yeralan bir kişiden itiraflar geldi.
AYDOS ANLATTI
Kızıltepe JİTEM davası olarak kamuoyuna mal olan ve 1992-1996 yılları arasında gözaltına alınan 22 kişinin öldürülmesine ilişkin Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde süren davada, o dönem görevli olan ve birçok cinayete karıştığını itiraf eden “Aydos” isimli gizli tanık dinlendi. 10 Duruşmanın görüldüğü davaya müşteki avukatları, sanık avukatları yanı sıra Şırnak Barosu ve Hafıza Merkezi’nin ortak yürüttüğü Dava İzleme çalışması kapsamında Asya Ergün ve Gülbahar Doğan davaya katıldı.
Dava’da emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ile dört asker ve “Bıçak Timi” olduğu belirtilen Abdurrahman Kurga, Mehmet Emin Kurga, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ve İsmet Kandemir yargılanıyor.
Duruşmada tutuklu bulunduğu Kırıkkale Cezaevinden getirilen ancak mahkeme salonuna çıkarılmayan gizli tanık “Aydos” dinlendi.
Aydos’un dinlenmesine geçilmeden önce sanık Hasan Atilla Uğur’un müdafii avukat Murat Bülent Hattaoğlu, Aydos’un kendi müvekkili ile husumet yaşadığını ve kimliğinin açık dinlenmesini talep etti. Mahkeme Heyeti, Tanık Koruma Kararı gereği avukatın talebini reddetti.
‘İNSANLARI KUYULARA ATIYORDU’
Ses ve görüntüsü değiştirilerek dinlenen gizli tanık Aydos, hakimin maktulleri ve sanıkları tanıyıp tanımadığına ve olaylara ilişkin görgü bilgisinin olup olmadığı sorularına bir kısmını tanıdığını belirtti. Aydos, sanık Hasan Atilla Uğur’un olayların merkezinde olduğunu, o dönem için “Ben Mardin’in Allah’ıyım” dediğini ifade ederek şunları söyledi: “Olay çok eski, ayrıntıları bilmem mümkün değil, ancak sanıklar içerisinden Hasan Atilla Uğur’u tanıyorum. Hasan Atilla Uğur Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olduğundan bölgedeki tüm olayları biliyor. ‘Ben Mardin’in Allah’ıyım’ diyen bir adamdır. Hasan Atilla Uğur, insanlara baskı yaparak, istediğinin malına el koyan istediğini götüren bir İlçe Jandarma Komutanı idi. Gece yarıları suçsuz insanları PKK’li diye evlerinden alarak infaz ediyordu, kuyulara atıyordu, kemik bir kadrosu vardı. Hasan Atilla Uğur’un yaptığı buydu memlekette.”
‘ALİ TEMEL VE İKİ KİŞİYİ KIZILTEPE GİRİŞİNDE İNFAZ ETTİK’
Sanık avukatları da Aydos’un daha önceki ifadelerinde Uğur’un Yasin adlı PKK’liyi infaz ettiğini fakat bunun resmi belgelerde yalanlandığını iddia etti. Bunun üzerine söz verilen Aydos, bahsedilen kişinin Yasin değil, Ali Temel adında olduğunu söyledi. Aydos ifadesinde şunları ileri sürdü: “Bahsettiğim olay Yasin ile ilgili değildir, Ali Temel ile ilgilidir. Bir mağarada yakaladık onları. 5 kişi idiler, 3’ünü orada öldürdük, Ali Temel ile 2 kişiyi de Kızıltepe girişinde infaz ettik. Bir kız bir erkeği öldürerek Kızıltepe Hastanesinin önüne attık. Hasan Atilla Uğur, Ali Temel’in kafasına sıkarak infaz etti. O gece bizzat oradaydım.”
Sanık avukatları Aydos’un spesifik olaylar üzerinden değerlendirme yapmadığını iddia ederek, tanıklığının muğlak olduğunu, tanıklığının dosyaya yarar sağlamayacağını bu yüzden de beyanlarını kabul etmediklerini söylemesi üzerine, Aydos da uzun bir zaman geçtiğini, anlattıklarının gerçek olduğunu, mahkemenin kendisine zaman vermesi ve elindeki notlardan hazırlayacağı yazılı bir ifade verebileceğini söyledi.
Sanık avukatları tanıkların yazılı beyan verme durumunun usule aykırı olduğunu hatta yasaklandığını ifade etti. Müşteki avukatları da Aydos’a zaman verilmesi gerektiği, Aydos’un bildiklerini notlarından hazırlayacağı yazılı ifadesinin önemine dikkat çekerek, mahkeme heyetinin bunu dikkate alması gerektiği söyledi.
Yine duruşmaya SEGBİS ile tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Cezaevinden katılan Mehmet Salih Kılınçaslan da Aydos’un beyanlarına katılmadığını söyledi.
Mahkeme Heyeti, müşteki avukatlarının talepleri olan Aydos’un bir sonraki duruşma tekrar dinlenmesi talebini “Mevcut delil durumu ve gizli tanığın beyanları göz önüne alınarak reddine, gizli tanık tarafından dosyamıza, dilekçe belge vs. gönderildiği takdirde bu durumun değerlendirilmesine” kararı ile maktul Nurattin Yalçınkaya’nın Kızıltepe C. Başsavcılığında ölüm kaydını düşürülmesini için nüfus müdürlüğe yazı yazıp yazmadığı hususunda savcılığa yazı yazılması talebinin mahkeme dosyası içerisinde bulunması nedeniyle reddine kararlarını verdi.
Bir sonraki duruşma tarihi 14 Eylül olarak belirlendi.
15 Temmuz’u bir gün önceden bilen “kahin”le ilgili Ağır Cezada iki infaz itirafı geldi.
Doğu Perinçek, “arkadaşımız 15 Temmuz’u Yenişafak’a önceden haber verdi” demiş, bu kişinin Hasan Atilla Uğur olduğu ortaya çıkmıştı. Perinçek’in sağ kolu olan Uğur hakkında bugün Kızıltepe JİTEM davasında iki kişiyi infaz ettiğine ilişkin, infaz timinin içinde yeralan bir kişiden itiraflar geldi.
AYDOS ANLATTI
Kızıltepe JİTEM davası olarak kamuoyuna mal olan ve 1992-1996 yılları arasında gözaltına alınan 22 kişinin öldürülmesine ilişkin Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde süren davada, o dönem görevli olan ve birçok cinayete karıştığını itiraf eden “Aydos” isimli gizli tanık dinlendi. 10 Duruşmanın görüldüğü davaya müşteki avukatları, sanık avukatları yanı sıra Şırnak Barosu ve Hafıza Merkezi’nin ortak yürüttüğü Dava İzleme çalışması kapsamında Asya Ergün ve Gülbahar Doğan davaya katıldı.
Dava’da emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ile dört asker ve “Bıçak Timi” olduğu belirtilen Abdurrahman Kurga, Mehmet Emin Kurga, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ve İsmet Kandemir yargılanıyor.
Duruşmada tutuklu bulunduğu Kırıkkale Cezaevinden getirilen ancak mahkeme salonuna çıkarılmayan gizli tanık “Aydos” dinlendi.
Aydos’un dinlenmesine geçilmeden önce sanık Hasan Atilla Uğur’un müdafii avukat Murat Bülent Hattaoğlu, Aydos’un kendi müvekkili ile husumet yaşadığını ve kimliğinin açık dinlenmesini talep etti. Mahkeme Heyeti, Tanık Koruma Kararı gereği avukatın talebini reddetti.
‘İNSANLARI KUYULARA ATIYORDU’
Ses ve görüntüsü değiştirilerek dinlenen gizli tanık Aydos, hakimin maktulleri ve sanıkları tanıyıp tanımadığına ve olaylara ilişkin görgü bilgisinin olup olmadığı sorularına bir kısmını tanıdığını belirtti. Aydos, sanık Hasan Atilla Uğur’un olayların merkezinde olduğunu, o dönem için “Ben Mardin’in Allah’ıyım” dediğini ifade ederek şunları söyledi: “Olay çok eski, ayrıntıları bilmem mümkün değil, ancak sanıklar içerisinden Hasan Atilla Uğur’u tanıyorum. Hasan Atilla Uğur Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olduğundan bölgedeki tüm olayları biliyor. ‘Ben Mardin’in Allah’ıyım’ diyen bir adamdır. Hasan Atilla Uğur, insanlara baskı yaparak, istediğinin malına el koyan istediğini götüren bir İlçe Jandarma Komutanı idi. Gece yarıları suçsuz insanları PKK’li diye evlerinden alarak infaz ediyordu, kuyulara atıyordu, kemik bir kadrosu vardı. Hasan Atilla Uğur’un yaptığı buydu memlekette.”
‘ALİ TEMEL VE İKİ KİŞİYİ KIZILTEPE GİRİŞİNDE İNFAZ ETTİK’
Sanık avukatları da Aydos’un daha önceki ifadelerinde Uğur’un Yasin adlı PKK’liyi infaz ettiğini fakat bunun resmi belgelerde yalanlandığını iddia etti. Bunun üzerine söz verilen Aydos, bahsedilen kişinin Yasin değil, Ali Temel adında olduğunu söyledi. Aydos ifadesinde şunları ileri sürdü: “Bahsettiğim olay Yasin ile ilgili değildir, Ali Temel ile ilgilidir. Bir mağarada yakaladık onları. 5 kişi idiler, 3’ünü orada öldürdük, Ali Temel ile 2 kişiyi de Kızıltepe girişinde infaz ettik. Bir kız bir erkeği öldürerek Kızıltepe Hastanesinin önüne attık. Hasan Atilla Uğur, Ali Temel’in kafasına sıkarak infaz etti. O gece bizzat oradaydım.”
Sanık avukatları Aydos’un spesifik olaylar üzerinden değerlendirme yapmadığını iddia ederek, tanıklığının muğlak olduğunu, tanıklığının dosyaya yarar sağlamayacağını bu yüzden de beyanlarını kabul etmediklerini söylemesi üzerine, Aydos da uzun bir zaman geçtiğini, anlattıklarının gerçek olduğunu, mahkemenin kendisine zaman vermesi ve elindeki notlardan hazırlayacağı yazılı bir ifade verebileceğini söyledi.
Sanık avukatları tanıkların yazılı beyan verme durumunun usule aykırı olduğunu hatta yasaklandığını ifade etti. Müşteki avukatları da Aydos’a zaman verilmesi gerektiği, Aydos’un bildiklerini notlarından hazırlayacağı yazılı ifadesinin önemine dikkat çekerek, mahkeme heyetinin bunu dikkate alması gerektiği söyledi.
Yine duruşmaya SEGBİS ile tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Cezaevinden katılan Mehmet Salih Kılınçaslan da Aydos’un beyanlarına katılmadığını söyledi.
Mahkeme Heyeti, müşteki avukatlarının talepleri olan Aydos’un bir sonraki duruşma tekrar dinlenmesi talebini “Mevcut delil durumu ve gizli tanığın beyanları göz önüne alınarak reddine, gizli tanık tarafından dosyamıza, dilekçe belge vs. gönderildiği takdirde bu durumun değerlendirilmesine” kararı ile maktul Nurattin Yalçınkaya’nın Kızıltepe C. Başsavcılığında ölüm kaydını düşürülmesini için nüfus müdürlüğe yazı yazıp yazmadığı hususunda savcılığa yazı yazılması talebinin mahkeme dosyası içerisinde bulunması nedeniyle reddine kararlarını verdi.
Bir sonraki duruşma tarihi 14 Eylül olarak belirlendi.
15 Temmuz’u bir gün önceden bilen “kahin”le ilgili Ağır Cezada iki infaz itirafı geldi.
Doğu Perinçek, “arkadaşımız 15 Temmuz’u Yenişafak’a önceden haber verdi” demiş, bu kişinin Hasan Atilla Uğur olduğu ortaya çıkmıştı. Perinçek’in sağ kolu olan Uğur hakkında bugün Kızıltepe JİTEM davasında iki kişiyi infaz ettiğine ilişkin, infaz timinin içinde yeralan bir kişiden itiraflar geldi.
AYDOS ANLATTI
Kızıltepe JİTEM davası olarak kamuoyuna mal olan ve 1992-1996 yılları arasında gözaltına alınan 22 kişinin öldürülmesine ilişkin Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde süren davada, o dönem görevli olan ve birçok cinayete karıştığını itiraf eden “Aydos” isimli gizli tanık dinlendi. 10 Duruşmanın görüldüğü davaya müşteki avukatları, sanık avukatları yanı sıra Şırnak Barosu ve Hafıza Merkezi’nin ortak yürüttüğü Dava İzleme çalışması kapsamında Asya Ergün ve Gülbahar Doğan davaya katıldı.
Dava’da emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ile dört asker ve “Bıçak Timi” olduğu belirtilen Abdurrahman Kurga, Mehmet Emin Kurga, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ve İsmet Kandemir yargılanıyor.
Duruşmada tutuklu bulunduğu Kırıkkale Cezaevinden getirilen ancak mahkeme salonuna çıkarılmayan gizli tanık “Aydos” dinlendi.
Aydos’un dinlenmesine geçilmeden önce sanık Hasan Atilla Uğur’un müdafii avukat Murat Bülent Hattaoğlu, Aydos’un kendi müvekkili ile husumet yaşadığını ve kimliğinin açık dinlenmesini talep etti. Mahkeme Heyeti, Tanık Koruma Kararı gereği avukatın talebini reddetti.
‘İNSANLARI KUYULARA ATIYORDU’
Ses ve görüntüsü değiştirilerek dinlenen gizli tanık Aydos, hakimin maktulleri ve sanıkları tanıyıp tanımadığına ve olaylara ilişkin görgü bilgisinin olup olmadığı sorularına bir kısmını tanıdığını belirtti. Aydos, sanık Hasan Atilla Uğur’un olayların merkezinde olduğunu, o dönem için “Ben Mardin’in Allah’ıyım” dediğini ifade ederek şunları söyledi: “Olay çok eski, ayrıntıları bilmem mümkün değil, ancak sanıklar içerisinden Hasan Atilla Uğur’u tanıyorum. Hasan Atilla Uğur Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olduğundan bölgedeki tüm olayları biliyor. ‘Ben Mardin’in Allah’ıyım’ diyen bir adamdır. Hasan Atilla Uğur, insanlara baskı yaparak, istediğinin malına el koyan istediğini götüren bir İlçe Jandarma Komutanı idi. Gece yarıları suçsuz insanları PKK’li diye evlerinden alarak infaz ediyordu, kuyulara atıyordu, kemik bir kadrosu vardı. Hasan Atilla Uğur’un yaptığı buydu memlekette.”
‘ALİ TEMEL VE İKİ KİŞİYİ KIZILTEPE GİRİŞİNDE İNFAZ ETTİK’
Sanık avukatları da Aydos’un daha önceki ifadelerinde Uğur’un Yasin adlı PKK’liyi infaz ettiğini fakat bunun resmi belgelerde yalanlandığını iddia etti. Bunun üzerine söz verilen Aydos, bahsedilen kişinin Yasin değil, Ali Temel adında olduğunu söyledi. Aydos ifadesinde şunları ileri sürdü: “Bahsettiğim olay Yasin ile ilgili değildir, Ali Temel ile ilgilidir. Bir mağarada yakaladık onları. 5 kişi idiler, 3’ünü orada öldürdük, Ali Temel ile 2 kişiyi de Kızıltepe girişinde infaz ettik. Bir kız bir erkeği öldürerek Kızıltepe Hastanesinin önüne attık. Hasan Atilla Uğur, Ali Temel’in kafasına sıkarak infaz etti. O gece bizzat oradaydım.”
Sanık avukatları Aydos’un spesifik olaylar üzerinden değerlendirme yapmadığını iddia ederek, tanıklığının muğlak olduğunu, tanıklığının dosyaya yarar sağlamayacağını bu yüzden de beyanlarını kabul etmediklerini söylemesi üzerine, Aydos da uzun bir zaman geçtiğini, anlattıklarının gerçek olduğunu, mahkemenin kendisine zaman vermesi ve elindeki notlardan hazırlayacağı yazılı bir ifade verebileceğini söyledi.
Sanık avukatları tanıkların yazılı beyan verme durumunun usule aykırı olduğunu hatta yasaklandığını ifade etti. Müşteki avukatları da Aydos’a zaman verilmesi gerektiği, Aydos’un bildiklerini notlarından hazırlayacağı yazılı ifadesinin önemine dikkat çekerek, mahkeme heyetinin bunu dikkate alması gerektiği söyledi.
Yine duruşmaya SEGBİS ile tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Cezaevinden katılan Mehmet Salih Kılınçaslan da Aydos’un beyanlarına katılmadığını söyledi.
Mahkeme Heyeti, müşteki avukatlarının talepleri olan Aydos’un bir sonraki duruşma tekrar dinlenmesi talebini “Mevcut delil durumu ve gizli tanığın beyanları göz önüne alınarak reddine, gizli tanık tarafından dosyamıza, dilekçe belge vs. gönderildiği takdirde bu durumun değerlendirilmesine” kararı ile maktul Nurattin Yalçınkaya’nın Kızıltepe C. Başsavcılığında ölüm kaydını düşürülmesini için nüfus müdürlüğe yazı yazıp yazmadığı hususunda savcılığa yazı yazılması talebinin mahkeme dosyası içerisinde bulunması nedeniyle reddine kararlarını verdi.
Bir sonraki duruşma tarihi 14 Eylül olarak belirlendi.