”15 Temmuz gecesi esasında Orta Doğu’nun Türkiyesi’nde bir ABD-Rusya güç savaşı mıydı? 15 Temmuz’dan sonra Türk F-16’larına hava sahasını açan Rusya orada hangi silahları kilitledi?”
İşte Ahmet Nesin artı gerçek’te yer alan o yazısı….
15 Temmuz darbe girişimi bir ABD-Rusya restleşmesi miydi?
15 Temmuz gecesi esasında Orta Doğu’nun Türkiyesi’nde bir ABD-Rusya güç savaşı mıydı? 15 Temmuz’dan sonra Türk F-16’larına hava sahasını açan Rusya orada hangi silahları kilitledi?
15 Temmuz darbe girişimine karşı darbe gecesinde bir tartışma var ki hiç bitmeyecek. Bu darbe girişimini kim başlattı ve kimler nasıl engelleyerek başka bir darbenin plancısı oldular. Daha doğrusu soruyu şöyle sormak gerekiyor, darbe girişimini engelleyen Recep Tamam Erdoğan hangi komutanlardan ve ülkelerden destek alarak bu darbe girişimini sonlandırdı ve darbesini gerçekleştirdi? Erdoğan neden darbe girişimini en az 1,5 ay önceden biliyordu da engellemedi, buradaki çıkarı neydi?
Çok net olan 2 şey var ki darbe girişimi Fethullah Gülen askerleri tarafından başlatılmadı ve Erdoğan bunu biliyordu. Bunun nedenlerini daha önce de yazdığım için detaya girmeyeceğim ama Gülen ekibinin darbe yapacak kadar kuvveti yoktu askeriyede ve bürokrasi elinde olduğundan dolayı da darbeye gereksinimi yoktu. Ancak gerçek olan bişey var, Erdoğan darbe yapılması için her şeyi çok ama çok zorladı.
Bunu daha 2014 yılında kendi sitemde “DARBE VALİZİM HAZIR” diye yazıya dökmüştüm. Erdoğan kendisine muhalif olan subayları askeriyeden ayırmak için bunu çok zorladı. Herkes bunları sadece Fethullah Gülen ekibi sanıyor ama gerçek hiç de öyle değil.
Askeriyenin içinde ciddi bir Suriye’ye savaş açılmasına karşı çıkan grup vardı. Bunun kimi gerekçelerini de konuştum subaylarla, daha çok teknik konular olduğundan yazmayı uygun bulmuyorum. Bildiğim bu subay grubunun çoğunlukla NATO subayları olduğudur. Bir diğer grup Kürt sorunu üzerinde Erdoğan ve Ergenekon grubuyla anlaşamayan grup. Bu grup Kürt sorununun mecliste, sivil toplum örgütlerinin de katkılarıyla, medeni bir şekilde çözülmesini isteyen grup, ki sayıları hiç de azımsanmayacak kadar kalabalık. Bu grupların hepsi 15 Temmuz sonrası Gülenci diye ya hapsedildi, ilişiği kesildi ya da emekli edildi.
Erdoğan neden 1,5 ay bekledi, bunun üzerine sadece tahmin yapabilirim, o da Gülenci askerlerin darbe girişimine katılıp katılmayacaklarının emin olmasını beklemesidir. Bunları kitabımda daha geniş yazacağım, o yüzden şimdi Erdoğan’ın darbeyi önlerken kimlerden yardım aldığını ve hiçbir F-16’nın iniş yaptığında patlamamasını irdelemeye çalışacağım.
Aşağıdaki bölüm teknik bir bilgi, internetten aldım ve tam emin olmak için bir F-16 pilotuna da sordum.
“Kokpit.aero’ya sorulan farklı sorulardan biri de bomba ile havalanan bir savaş uçağı, tekrar aynı bomba ile iniş yapabilir mi?
Örneğin bir operasyon için F-16 havalandı. Yükü, iki bombadan oluşuyor. Ancak bölgedeki hedef yer değiştirmiş veya görev iptal ediliyor. Belki de uçakta meydana gelen bir arıza nedeniyle bomba bırakılamıyor. Bu bombalar ne olacak?
Pilot bombayı bırakma düğmesine bastığında bu emir, bombanın uçak ile bağlantısı olan paylona iletiliyor. Kartiç patlatılıyor. Oluşan gaz basıncı ile bomba bırakılıyor. Ancak pilotun verdiği kumanda sisteme ulaşmadı. Veya kartiç patladı ama yeterli gaz basıncını oluşturmadı. Hatta mekanik bir arıza oluştu. Bomba bırakılamadı…
Bomba ile yapılacak iniş riskli. Bu nedenle pek tercih edilemiyor. Eğer bombaların atılabileceği, önceden belirlenmiş bir alan varsa, bomba bırakılıyor. Ama arıza nedeniyle bırakma gerçekleştirilemezse pilot ne yapacak? Uçaktan atlayacak mı?
Bomba ile iniş için farklı teknikler uygulanıyor. Uçak hemen yerde emniyete alınıyor. Bomba yükleme ekipleri, bombanın sökümünü ve emniyete alınmasını sağlıyor.”
Çok net anlatılmış sanırım, bunca F-16 uçak bombalarıyla beraber nasıl iniş yaptı. Bana zaten F-16’lar Ankara’yı bombaladı diyenleriniz olabilir ama benim daha önce koyduğum fotoğrafları es geçin, internetten F-16’ların bombaladığı yerlerin ne hale geldiğini görün ve ondan sonra meclisin yada saray bahçesinin F-16 tarafından bombalanıp bombalanmadığına karar verin. Benim sorduğum sorular ileride uzmanlar tarafından mutlaka yanıtlanacaktır ve bu darbenin bütün hikayesi ortaya çıkacaktır.
En azından bildiğimiz bişey var, o da F-16’lar, Atatürk Havalimanı’na iniş yapan Erdoğan’ın ATA uçağını vurmadı yada vuramadı. Vurdurmadıdan kastım Ege’ye giden Rus gemisiyle, boğazlara inen ‘Novorossiysk’ ve ‘Rostov-na-Donu’ denizaltıları olabilir, bunlardaki sistem 90 km yakınına geldiğinde F-16’ların silahlama sistemini kilitleyebiliyor.
Bütün bu yazdıklarımdan sonra, şu soruyu sorma hakkım var ve Erdoğan bunu mecliste yanıtlamak zorunda. Darbe gecesi genelkurmay başkanı, MİT müsteşarı, 1. ordu komutanı, hava, deniz kuvvetleri ve jandarma komutanlarıyla irtibata geçmeyen Erdoğan Ruslarla irtibata geçti mi, geçmedi mi? Geçtiyse bu 1 gecede yapılan bir plan olamaz ve o gemilerin gelmesi bile zaman alır ve hesap plan meselesidir. Bu hesap plan olayından genelkurmay başkanı Hulusi Akar’ın haberi var mıydı.
Dediğim gibi, deştikçe ve yazdıkça çatallaşan bir olayla karşı karşıyayız. Umarım bu sorulara Erdoğan yada Akar bir yanıt verir, çünkü bu sorular önünde sonun da kendilerine sorulacak. Ve kafama takılan son soru, 15 Temmuz gecesi esasında Orta Doğu’nun Türkiyesi’nde bir ABD-Rusya güç savaşı mıydı? 15 Temmuz’dan sonra Türk F-16’larına hava sahasını açan Rusya orada hangi silahları kilitledi ve savaşta etkin oldu? Sadece bu da değil, Suriye ABD, İngiltere ve Fransa tarafından bombalandıktan sonra neden hem Türkiye, hem de Rusya, Suriye ve Afrin’den çekilme kararı aldı. İzinleri darbe gecesine ve biraz sonrasına kadar mıydı, demeden alamıyorum kendimi!..