YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis istemiyle yargılanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu davadan ceza alması durumunda siyaseten yasaklı hale gelebilir.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği suçlamasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası istenmişti. Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 1 Haziran’da karar duruşması görülecek. Son duruşmada savcı, İmamoğlu’na ceza istemişti. Talepler arasında siyasi yasak da var.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezalarının onanmasının ardından İmamoğlu’nun da ceza almasının siyasi sonuçları tartışılıyor.
TİP Milletvekili Ahmet Şık 4 Mayıs’ta “Bir komplo teorisi olarak söylüyorum” diyerek Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak getirileceğini, Canan Kaftancıoğlu’nun ise cezaevine atılabileceğini söyledi.
Ekrem İmamoğlu, aynı gün bu iddiayı değerlendirirken Ahmet Şık’ın ”komplo teorisinin’ pek de gerçek dışı olmadığını şu sözlerle ifade etti:
“Ortaya koyduğu bu gündem var mıdır? Ne olmadı ki bu ülkede o olmasın? Benim dünya masumu can ciğer arkadaşım, İBB’de görev yapan Tayfun arkadaşıma 18 yıl hapis verdi bu ülke. Ben bu adamın 13 yıldır şahidiyim. Bu ülkede hangi kararlar alınmıyor ki? Allah hiç kimsenin evine adaletsiz, hukuksuz bir süreci yaşatacak kararla yüzleştirmesin. Adaletsizle bizi sınamasın. Yani her şey mümkün. Bir Ekrem’e böyle bir şey yapar, bakarsınız milyonlarca Ekrem kendisine sandıkta tokat gibi bir cevap verir. Türkiye’de ne yazık ki her şey mümkün ama bu her şey mümkünün bitmesine de 1 yıl kaldı”
Ekrem İmamoğlu’na açılan davanın ardından Halk TV canlı yayınına bağlanan avukatı Kemal Polat da siyasi yasak olasılığının mümkün olduğunu anlattı:
“1 seneyi geçen bir hapis cezası olursa yasak ihtimali söz konusu olabilir ama ben bu ihtimal üzerinde konuşmak daha istemiyorum çünkü, hukukun böyle bir garabete imza atacağına inanmıyorum. Olmaz, herhangi bir yanlış olasılıkta bu yanlış bir yerlerden döner yani. Bunun istinafı var, Yargıtay’ı var, Anayasa Mahkemesi var, AİHM’i var, hukukçuların vicdanı var. Mümkün değil yani. Mümkün olmayan bir ihtimal üzerine çok fazla konuşmaya gerek yok ama teorik olarak evet, var.”
