Arap medyası açıklamaları “gözdağı” başlığıyla verdi
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn’nin Katar’la ilişkileri kesmesinin ardından dün Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Abdullah el Muallimi, BM muhabirleriyle bir araya geldi. Dört ülkenin dışişleri bakanları tarafından 5 Temmuz’da düzenlenen toplantıda alınan 6 karara Katar’ın da uyması gerektiğini söyleyen el Muallimi, terörle mücadele ve nefret söylemi gibi hamleleri içeren bu kararlara uymanın kolay olacağını ifade etti.
Muallimi, “Türk kardeşlerimizin, Arap dünyasında gizli ya da belirli ölçüde istenmeyen bir (askeri) müdahale etme döneminin çoktan bittiğini anlaması lazım. Eğer Türkiye yapıcı bir rol oynamak istiyorsa bunu hoş karşılarız ancak bu rolü askeri üs ya da askeri müdahale ile oynamak isterlerse bu verimli bir durum olmaz” ifadesini kullandı.
Birçok basın kuruluşu Muallimi’nin açıklamasını Türkiye’ye gözdağı olarak yorumladı.
Suudi Arabistan’ın BM Daimi Büyükelçisi, Türkiye’nin bu tip bir adım atmasının Arap dünyasındaki itibarına zarar vereceğini ifade etti.
BAE: Türk askeri bulundurmak krizi tırmandırıyor
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Devlet Bakanı Reem el Haşimi de Katar’ı Türkiye’yi topraklarında askeri güç bulundurmaya teşvik ederek gerilimi daha da tırmandırmakla suçladı. Bölgede hiçbir askeri gerilim istemediklerini belirten El Haşimi, “Bu konuyu ABD ya da Kuveyt olsun, güçlü bir arabuluculuk yardımıyla kendi aramızda çözebilmeyi umuyoruz” dedi.
Üssün kapatılmasında ısrar yok
Öte yandan New York Times gazetesi Katar’a boykot uygulayan dört ülkenin artık Katar’daki Türk üssünün kapatılmasında ısrarcı olmadığını ileri sürdü.
Katar’a ambargo uygulayan Suudi arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn, Doha yönetiminden yerine getirmesini istedikleri 13 talepte artık ısrar etmediklerinin sinyalini verdi. Söz konusu talepler arasında, Katar’daki Türk üssünün kapatılması da vardı.
Son gelişmeyi okurlarına duyuran Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, dört ülkenin bunun yerine Katar’dan altı genel prensip çerçevesinde hareket etmesini istediklerini yazdı. Bu genel prensipler arasında; ‘terör ve aşırılıkla mücadele’, ‘terör örgütlerinin para ve güvenli bölgeler bulmasının önlenmesi’, ‘nefret ve şiddetin kışkırtılmasına son verilmesi’ ve ‘diğer ülkelerin içişlerine karışmaktan kaçınılması’ gibi maddeler bulunuyor.
