Amerika Birleşik Devletleri’nde Joe Biden’ın başkanlık koltuğuna geçmesi ile S-400 krizi ve Halkbank Davası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncelikli konusu hâline geldi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Joe Biden’ın başkanlık koltuğuna geçmesi ile S-400 krizi ve Halkbank Davası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncelikli konusu hâline geldi. Gazeteci Murat Yetkin, Erdoğan’ın Donald Trump dönemindeki kadar pazarlık gücünün kalmadığına işaret etti.
20 Ocak 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin 46’ncı başkan olarak Beyaz Saray’da başkanlık koltuğuna geçen Joe Biden ile şu ana kadar resmi bir temasta bulunamayan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Biden dönemi için bazı adımlar atmaya başladı.
Amerika’da Halkbank Davası’nda “kara para aklamak ve İran’a yönelik müeyyideleri delmek” gibi suçlardan 32 ay hapis yatan eski Halkbank genel müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın 8 Mart’ta Borsa İstanbul (BİST) genel müdürlüğünden istifa etmesi “Biden’a uzatılan zeytin dalı” diye yorumlanmıştı.
9 Mart’ta Türkiye Varlık Fonu genel müdürü Zafer Sönmez’in azledilmesi Beyaz Saray ile yeni bir sayfa açma planının bir parçası olabileceği belirtilirken, gazeteci-yazar Murat Yetkin, Erdoğan’ın Biden ile büyük pazarlık yapmasının mümkün olmadığını belirtti.
“ERDOĞAN, DANIŞMANI İBRAHİM KALIN ÜZERİNDEN MESAJ VERDİ”
Yetkin şahsi blogunda yayımladığı makalede “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hem sözcüsü hem de Güvenlik ve Dış Politikalar Başdanışmanı İbrahim Kalın’ın 8 Mart’ta Bloomberg ekonomi kanalında yayınlanan mülakatı dış politikada revizyon işaretleri verdi. Bu revizyonun Joe Biden döneminde ABD ile ilişkileri yeni bir raya oturtma odaklı olduğu anlaşılıyor.” değerlendirmesini yaptı.
Yetkin, “Erdoğan, Biden sonrası dış politikada revizyon ihtimalini Kalın aracılığıyla dışa vurmuş olsa da böyle bir ‘büyük pazarlık’ mümkün mü?” sorusunu yöneltti.
Makalede, “Buradaki amaç açık: ABD’den gelen tehditlere rağmen S-400/F-35 ve Suriye/YPG ekseninde bir ‘büyük pazarlık’ imkânını araştırmak. Kalın’ın Bloomberg mülakatında değil, fakat birkaç gün önce Sabah gazetesindeki mülakatında NATO’nun güvenlik endişelerini ‘ceffelkalem’ yani toptan reddedemeyeceklerini söylemesi bunu gösteriyor.” tespitinde bulunuldu.
“HALKBANK DAVASININ İTİRAFÇISI ZARRAB’IN KATILIMIYLA 3 MAYIS’A GÜN SAYIYORKEN…”
Makalede Erdoğan’ın Biden sonrası dış politikada revizyon ihtimalini açığa vurmasına rağmen Beyaz Saray’ın müzakere kapısını henüz aralamadığına işaret edildi.
Makalede, “Hem de halen Washington’da Erdoğan’a yönelik eşi görülmemiş bir tepki, insan hakları ihlali ve demokraside gerileme suçlaması varken. Foreign Policy dergisinin deyimiyle- Erdoğan’ı cevaben aramayarak ‘sessizlikle’ mesaj veriyorken. Türkiye’nin S-400’leri aktif olarak kullanmaya başlamasının NATO üyeleri dahil pek çok dünya ülkesine örnek olacağı, Amerikan silah endüstrisi tarafından fena halde bilinirken. Hem de Halkbank davasının itirafçı Reza Zarrab’ın katılımıyla 3 Mayıs’a gün sayıyorken.” ifadeleri kullanıldı.
