Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, Ankara’daki sıcak kulisleri yazmaya devam ediyor.
“Siyasette çok deneyimli, hatırlı bir dostum” dediği kişiden bazı notlar aktaran Takan, Saray’da yapılan “ince İstanbul hesaplarından” bahsediyor.
“Siyasetçi dostumun aktardığına göre, 24 Haziran 2018 ile 31 Mart 2019 sonuçları derin derin incelenmiş. 24 Haziran’da Erdoğan’a oy verenlerle 31 Mart’ta Binali Yıldırım’a oy verenler mukayese edildiğinde ‘onlara göre büyük düşüş’ olduğu sonucuna varılmış” diyen Takan, “Saray, AKP’den 650 bin seçmenin, CHP artı İYİ Parti’den 300 bin, HDP’den 350 bin seçmenin sandığa gitmediğini tespit etmiş. Saray, İstanbul seçimlerini kazanabilmek için tüm stratejilerini, küskün AKP’li 650 bin seçmeni konsolide edip sandığa götürmek, küskün HDP’lilerin de ‘muhafazakar’ olarak tanımladıkları en az yarısının oylarını alabilmek üzere kuruyormuş” ifadesini kullanıyor.
Takan’ın aktardığına göre, konuştuğu “deneyimli siyasetçi”, “Belki de Devlet Bahçeli sırf bu yüzden Tayyip Erdoğan’ın 19 Mayıs davetine katılmıyor” yorumunu yapıyor.
“Cumhur İttifakı’nın ‘Sayın Öcalan’ ittifakına dönüştüğü bugünlerde bu yoruma hak vermemek de elde değil” diyen Takan, sözlerini şöyle sürdürüyor:
Evdeki hesap çarşıya uyar mı?.. Her seçimin kendine göre dinamikleri vardır. 23 Haziran İstanbul seçiminin daha önceki seçimlere benzemeyeceği çok belli. Siyaset çevreleri, Erdoğan’ın iftar konuşmalarındaki aşırı agresif diline dikkat çekiyor. İstanbul’un daha şimdiden gerildiğine ve daha da gerileceğine işaret ediyorlar. Önümüzdeki günlerde AKP’den CHP’ye daha sert vuruşlar geleceği konuşuluyor. Seçim öncesi Ankara’da Mansur Yavaş’a kurulan komploların benzerlerinin Ekrem İmamoğlu için de sahneye konulacağını iddia edenler de var…SP ve Temel Karamollaoğlu, iktidar çevrelerinin hassas gündem maddesi olma özelliğini koruyor… ‘Erdoğan’a karşı direnen ak saçlıların üzerine nasıl gidilmeli de SP’nin oyları Binali Yıldırım’a kaydırılmalı’ üzerine yapılan değerlendirmeler siyaset tezi olacak nitelikte!”
Erdoğan’ın agresif eleştirilerine hedef olan diğer bir kesimin de AKP’li muhalifler olduğunu söyleyen Takan, “Bu sert çıkışlardan yeni parti kurma çalışmaları etkilendi mi?” sorusuna cevap arıyor.
“Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan gibi isimler, 23 Haziran geçene kadar ‘pek sahada görünmeme’ kararı almışlar” diyen Takan, “Seçim sürecini sessizce atlatma niyetindeymişler. 23 Haziran’dan sonra partileşme süreci ile ilgili daha net açıklamalar yapacakları ifade ediliyor” ifadesini kullanıyor ve ekliyor:
“‘Hain’ damgası yemekten mi korkuyorlar? Olabilir!.. Belki de, iddia ettikleri, kendi saflarına geçecek 30 milletvekilini şimdiden ürkütmek istemiyor olabilirler. Erdoğan’ın ne yapacağını da kestiremiyorlar. Temkinli ürkeklik!..AKP’nin Çukurambar sosyetesinin de gözü Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın üstünde…’Güllü’, ‘Gülsüz’ formüller tartışılıyor. Sınır ötesinde, nerelerde, kimlerin kimlerle temas ettiği sahur bitene kadar tartışılıyor. Herkesin kendine göre bir tahmini ve de altını çizerek belirteyim ‘bir duyumu’ var!.. İstanbul’un geleceği AKP’nin geleceğine bağlanmış gibi…”