Kayıpların akıbetini sormak için 23 yıldır her hafta Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri’nin eylemi engellendi. Eylemleri yasaklanan anneler İHD önünde oturma eylemi yaptı.
Gazete Duvar’ın haberine göre; Cumartesi Anneleri’nin 702’nci haftaki eylemine HDP Milletvekilleri Garo Paylan, Züleyha Gülüm, Ali Kenanoğlu, Ahmet Şık, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, Gazeteci Hrant Dink’in oğlu Arat Dink, kayıp yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Türkiye’nin bir çok ilinden baro başkanları cumartesi annelerine destek vermeye geldi.
İHD önünden Galatasaray Meydanı’na yürüyüşe geçen Cumartesi Anneleri’nin yürüyüşü Büyükparmakapı sokakta engellendi. Polisler yapılan açıklamanın hukuksuz olduğunu ve müdahale edeceklerini söyledi. Bunun üzerine gözaltında oğlu Murat Yıldız’ın kaybeden Hanife Yıldız fenalık geçirdi.
‘BEN ANNEYİM OĞLUMUN AKIBETİNİ SORUYORUM’
Fenalık geçiren Yıldız, polise seslenerek, “Ben anneyim oğlumun akıbetini soruyorum” dedi. Polisler, bu sözler üzerine Yıldız’a, “Şov yapma” diye karşılık verdi.
Cumartesi Anneleri, bu hafta 12 Eylül 1994 sabahı, gözaltına alınarak bir daha kendisine ulaşılamayan 35 yaşındaki Kenan Bilgin’in akıbetini sordu. Basın açıklamasını gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun okudu.
‘ULUSLARARASI HUKUKA GÖRE…’
Tosun şöyle konuştu; “Gözaltında kaybetme, uluslararası hukukta insanlığa karşı işlenmiş suç olarak tanımlanır. Uluslararası hukuka göre herkesin gözaltında kaybedilmeden korunması ve bu suçun etkili bir biçimde cezalandırılması devletlerin yükümlülüğüdür. Bizler kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak 702 haftadır devletin bu hükümlülüğünü yerine getirmesi talep ediyoruz. Galatasaray’daki 700. buluşmamıza saatler kala ağır bir polis şiddeti ile darp edildik, gaz bombalarının hedefi olduk, işkence gördük, yaralandık, gözaltına alındık. Bugün de gözaltında kaybedilen sevdiklerimizle buluşma mekanımız olan Galatasaray Meydanı tomalar, iş makineleri, çelik ve beton bariyerler ile kuşatıldı. Elimizdeki fotoğraflara ve karanfillere karşı ağır silahlı polisler konuşlandırıldı”
‘GÖZALTINA ALINDIĞI İNKAR EDİLDİ’
Kenan Bilgin için adalet istemeye devam edeceklerini söyleyen Tosun “12 Eylül 1994 sabahı, 35 yaşındaki Kenan Bilgin Ankara Dikmen’de otobüs durağında sivil polislerce gözaltına alındı. 11 kişi Kenan Bilgin’i Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde işkencede gördüklerine dair tanıklık etti. Ancak onun gözaltına alındığı bugüne kadar inkar edildi. Tüm yasal girişimler sonuçsuz kalınca dava AİHM’e taşındı. AİHM’deki yargılama sonucunda Mahkeme Kenan Bilgin’in 12 Eylül 1994 tarihinde güvenlik güçlerince gözaltına alındığını; ancak bu konuda hiçbir kaydın tutulmadığını ve bundan sonra akıbetinin ne olduğu konusunda hiçbir kayıt ve bilginin bulunmadığını tespit edildi. AİHM mahkumiyetine rağmen etkin bir soruşturma yürütmeyen Ankara Cumhuriyeti Başsavcılığı “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verdi. Ömrü oğlunun akıbetini öğrenmeye yetmeyen Fincan Bilgin’in bıraktığı yerden “Kenan Bilgin için adalet!” istemekten vazgeçmeyeceğiz. ” diye konuştu.