CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, “Ülkemizde ateşli silah kullanımı endişe verici boyutlara ulaşmış durumdadır. Silahlı saldırı olayları son üç yılda yaklaşık yüzde 61 artmıştır.” dedi.
Tüm, “Ülkemizde ateşli silah kullanımı endişe verici boyutlara ulaşmış durumdadır. Silahlı saldırı olayları son üç yılda yaklaşık yüzde 61 artmıştır.” ifadesini kullandı.
Silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden bazı kadınların fotoğraflarını gösteren Tüm, “Bu gösterdiklerim katledilen binlerce kadından sadece bir kaçıdır. Her gün yeni cinayetler işlenmeye devam ediyor.” dedi.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Tüm, mağdur aileleri ile birlikte silahlanmaya karşı imza kampanyası başlattıklarını belirterek, “Silahlanmaya karşı bir milyon imza topluyoruz. İmzaların ardından Meclis’in önünde bir eylem yapacağız.” diye konuştu.
CHP’li Mehmet Tüm, Meclis Genel Kurulu’nda şunları söyledi:
“Ülkemiz çok büyük bir terör tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bireysel silahlanma terörü, her gün masum insanların canını almaya devam ediyor. Ülkemizde ‘ateşli silah’ kullanımı endişe verici boyutlara ulaşmış durumdadır. Silahlı saldırı olayları son üç yılda yaklaşık yüzde 61 arttı. Kadın cinayetlerinin yüzde 80’i ateşli silahlarla gerçekleşiyor. İnternetten açık artırmayla otomatik silah satın alınıyor. Sosyal medya sitelerinde 350 liraya otomatik silah ilanları veriliyor. Bu silah tüccarlarına neden bu kadar göz yumuluyor?”
‘Göz göre göre halk silahlanmaya teşvik ediliyor’
“Amerika Birleşik Devletleri’nde bir okula silahlı saldırı yapıldı. Saldırıda 17 öğrenci hayatını kaybetti. Bunun üzerine üç gün önce Amerika’nın başkentinde bireysel silahlanmaya ve silah lobilerine karşı tam 1 milyon insan, Beyaz Saray’a yürüyerek eylem yaptı. Tüm dünya bireysel silahlanmanın önüne geçmeye çalışıyor. Biz ise göz göre göre halkı silahlanmaya teşvik ediyoruz. Sizlere soruyorum: Bireysel silahlanmayı neden kontrol altına almıyorsunuz? Sivillere mermi hakkını neden 5 katına çıkardınız? Kayıp 107 bin silah hakkında neden hiçbir açıklama yapılmıyor?”
‘Aleyna Can, Simge Alay, Arzu Gültekin, Helin Palandöken…’
“Sizlere birkaç fotoğraf göstermek istiyorum. Bu kızımızın adı Aleyna Can. Yaklaşık 2 ay önce, henüz 17 yaşındayken, bir otel odasında başından vurularak öldürüldü. Katilinin ruhsatsız silah taşımaktan sabıka kaydı vardı. Ruhsatsız silah taşımanın etkili bir cezası olmadığı için Aleyna hayatının baharında bir katil tarafından katledildi. Simge Alay, 23 yaşında, 3 ay önce boşanma davası açan eşi tarafından öldürüldü. Katili hapisten izin alarak çıkmıştı, Simge’yi görür görmez pompalı tüfekle öldürdü. Savcı duruşmada, sanığa haksız tahrik indirimi uygulanmasını talep etti. Arzu Gültekin ise 31 yaşındaydı. Gaziantep’te ayrılmak istediği sevgilisi tarafından ruhsatsız bir silahtan çıkan 14 kurşunla vurularak öldürüldü. Helin Palandöken ise 17 yaşında, internetten taksitle alınan pompalı tüfekle sokak ortasında katledildi.
‘Silahlanmaya karşı 1 milyon imza topluyoruz sonra eylem yapacağız!’
“Bu kişiler katledilen binlerce kadından sadece birkaçı. Her gün yeni cinayetler işlenmeye devam ediyor. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, ülkemizin her yerinde, erkeği kadını, genci yaşlısı, bireysel silah terörüne kurban gidiyor. Hiçbir önlem yok. Hiçbir denetim yok. Şu ana kadar verilen hiçbir söz tutulmadı. Bu konuda verdiğimiz araştırma önergelerimizi reddettiniz. Soru önergelerimizi yanıtsız bıraktınız. Üstelik bir de mermi hakkını artırarak silahlanmayı daha da teşvik ediyorsunuz. Biz de mağdur ailelerle birlikte bir kampanya başlattık. Silahlanmaya karşı 1 milyon imza topluyoruz. İmzaların ardından Meclis’in önünde bir eylem yapacağız.
‘Silahlara değil, çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkın!’
“Ülkemizde 25 milyon ruhsatsız silah bulunmaktadır. Aynı şekilde 107 bin silah kayıptır. Bu silahlar bir gün size ve sevdiklerinize de dönebilir. Biz can güvenliğinin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Acilen bir komisyon kurulmasını ve bir an önce yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyorum. Sizleri, silahlara değil; çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Şiddete, gözyaşına, ölüme değil; insanın kutsal yaşam hakkına sahip çıkalım. İnsanlar ölmesin, öldürülmesin.”
