15 Temmuz sonrası yapılan “cadı avı” operasyonları neticesinde tutuklama sayılarında gözle görülür artışlar oldu.
Cadı Avı zulmünün sonucu olarak bugüne kadar, cezaevlerinde veya dışarıda 48 intihar vakası gerçekleşti. 65000 toplam tutuklunun bulunduğu, 150 bin memurun ihraç olduğu ve yaklaşık 1 milyon insanın mağdur olduğu bir dönem yaşıyoruz.
Ülkenin genelindeki cezaevlerinde sorunlar hala devam ediyor. Koğuşların kalabalık olması nedeniyle tutuklular en temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorluk çekiyor. Cezaevi yönetimleri koğuşlarda yer kalmayınca çözümü koridorlara yatak koymakla buldu ve cezaevlerindeki doluluk oranları % 120 olduğu belirtildi.
Binlerce mahkum ve tutuklu ile onları ziyarete gelen aileleri birçok zorluk ve sıkıntılara maruz bırakılıyor. Görüşe gelen ailelerin güvenlik cihazlarından geçirilmesi ise ayrı bir çile haline geldi. Kadınların bebekleri ile defalarca X-Ray cihazlarından geçirilmesi yüzlerce kişinin beklemesine sebep oluyor. Hatta güvenlik bölgesinde bekletilen insanların cihazdan geçen bayanları izlemesi ise insanların mahremlerine özen gösterilmemesi sonucunu doğurdu.
Güvenlik önlemlerinde yeterli bayan personelin bulunmaması ve pardesülü, başörtülü bayanların bayan olup olmadıklarının kontrolü için de farklı ve insanları aşağılayan değişik yöntemler kullanılması ise aileleri vicdanen derinden yaralıyor.
Anne ve babası tutuklanan bir çocuğun, cezaevi arabasının içindeki anne ve babasını görme gayreti yürekleri dağlamıştı.
Cadı avı operasyonları öyle hal aldı ki, hukuksuz operasyonların sürdüğü Osmaniye Emniyeti’nde gözaltında iken hamile bir bayana işkence yapıldı. Yine Ordu’da cezaevinde yatan diğer mahkumlara Kuran’ı Kerim’i tecvitli okumayı öğreten tutuklu kadın cezaevi yönetimi tarafindan tehlikeli olarak görüldü ve başka bir cezaevine nakledildi.
aktifhaber