Beyin kanseri 12 yaşındaki Furkan’a OHAL bahanesiyle yurtdışına tedavisi için izin verilmeyince hastalığı ilerledi ve küçük furkan hayatını kaybetti.
Ne duygu sömürüsü ne de vicdanları körelmiş bir topluluktan minnet beklentisidir..
Amacımız sadece tarihe not düşmek!
Furkan’a ithaf olunur. pic.twitter.com/kBQjsrEdwV— Son Vesayet (@SonVesayet) 8 Şubat 2017
İŞTE GAZETECİ SITKI ÖZCAN’IN O TWİTLERİ…
Bir çocuk vardı. 12 yaşında. Beyin kanseri. Doktor “30 gün ömrü kaldı” deyip eve yolladı. Aile ümidi kesmedi, Küba’da tedavi imkanı bulundu.
Tedavi için bütün hazırlıklar yapıldı. Aile son bir umut apar topar hazırlanıp oğullarını Küba’ya götürmek için havaalanına gitti.
Fakat olmadı. Havaalanında hasta yavru dahil tüm ailenin pasaportlarına el kondu. Tedavi için yurtdışına çıkmalarına izin verilmedi.
Aile yetkililere yalvardı: “Bırakın bari sadece oğlumuz gitsin, tedavi olsun” dediler. Olmadı. Yavrunun çıkmasına da izin vermediler.
Yalnız bir kaç hafta ömrü kaldığı söylenen kanserli bir çocuğu, tedavi için yurt dışına giderken yoldan çevirip pasaportunu iptal ettiler.
Aile çırpındı sonrasında. Başvurmadıkları yer kalmadı. OHAL vardı, cevap veren olmadı. Memleket referandum derdindeydi, kimse dönüp bakmadı.
Aile, yavrularının daha büyük zarara uğramasından korktuğu için konuyu gündeme taşımadı. Evlatlarının başına başka bir iş gelsin istemediler
Tedaviye gidemeyince küçük yavrunun hastalığı ilerledi. Önce yüzünün bir yanı felç oldu. Sonra hastalık gözüne sıçradı. Bir gözü görmez oldu
Ailenin söylediğine göre yaşadıklarından hiç şikayet etmedi. Hatta anne babası üzülmesin diye o yaşında, o ağrılarıyla onları teselli etti.
..ve o yavru, tedavi yolundan çevirip pasaportuna el koyduğunuz bu masum çocuk bugün dünyaya gözlerini yumdu. Furkan artık yok. Gurur duyun
Başta söylediğimi sonda yine söyleyeyim: Şu masum yavrunun yüzü suyu hürmetine Allah sizi tez zamanda kahretsin, mahvetsin, helak etsin.
Beyin kanseri 12 yaşındaki Furkan’a OHAL bahanesiyle yurtdışına tedavisi için izin verilmeyince hastalığı ilerledi ve küçük furkan hayatını kaybetti.
Ne duygu sömürüsü ne de vicdanları körelmiş bir topluluktan minnet beklentisidir..
Amacımız sadece tarihe not düşmek!
Furkan’a ithaf olunur. pic.twitter.com/kBQjsrEdwV— Son Vesayet (@SonVesayet) 8 Şubat 2017
İŞTE GAZETECİ SITKI ÖZCAN’IN O TWİTLERİ…
Bir çocuk vardı. 12 yaşında. Beyin kanseri. Doktor “30 gün ömrü kaldı” deyip eve yolladı. Aile ümidi kesmedi, Küba’da tedavi imkanı bulundu.
Tedavi için bütün hazırlıklar yapıldı. Aile son bir umut apar topar hazırlanıp oğullarını Küba’ya götürmek için havaalanına gitti.
Fakat olmadı. Havaalanında hasta yavru dahil tüm ailenin pasaportlarına el kondu. Tedavi için yurtdışına çıkmalarına izin verilmedi.
Aile yetkililere yalvardı: “Bırakın bari sadece oğlumuz gitsin, tedavi olsun” dediler. Olmadı. Yavrunun çıkmasına da izin vermediler.
Yalnız bir kaç hafta ömrü kaldığı söylenen kanserli bir çocuğu, tedavi için yurt dışına giderken yoldan çevirip pasaportunu iptal ettiler.
Aile çırpındı sonrasında. Başvurmadıkları yer kalmadı. OHAL vardı, cevap veren olmadı. Memleket referandum derdindeydi, kimse dönüp bakmadı.
Aile, yavrularının daha büyük zarara uğramasından korktuğu için konuyu gündeme taşımadı. Evlatlarının başına başka bir iş gelsin istemediler
Tedaviye gidemeyince küçük yavrunun hastalığı ilerledi. Önce yüzünün bir yanı felç oldu. Sonra hastalık gözüne sıçradı. Bir gözü görmez oldu
Ailenin söylediğine göre yaşadıklarından hiç şikayet etmedi. Hatta anne babası üzülmesin diye o yaşında, o ağrılarıyla onları teselli etti.
..ve o yavru, tedavi yolundan çevirip pasaportuna el koyduğunuz bu masum çocuk bugün dünyaya gözlerini yumdu. Furkan artık yok. Gurur duyun
Başta söylediğimi sonda yine söyleyeyim: Şu masum yavrunun yüzü suyu hürmetine Allah sizi tez zamanda kahretsin, mahvetsin, helak etsin.
Beyin kanseri 12 yaşındaki Furkan’a OHAL bahanesiyle yurtdışına tedavisi için izin verilmeyince hastalığı ilerledi ve küçük furkan hayatını kaybetti.
Ne duygu sömürüsü ne de vicdanları körelmiş bir topluluktan minnet beklentisidir..
Amacımız sadece tarihe not düşmek!
Furkan’a ithaf olunur. pic.twitter.com/kBQjsrEdwV— Son Vesayet (@SonVesayet) 8 Şubat 2017
İŞTE GAZETECİ SITKI ÖZCAN’IN O TWİTLERİ…
Bir çocuk vardı. 12 yaşında. Beyin kanseri. Doktor “30 gün ömrü kaldı” deyip eve yolladı. Aile ümidi kesmedi, Küba’da tedavi imkanı bulundu.
Tedavi için bütün hazırlıklar yapıldı. Aile son bir umut apar topar hazırlanıp oğullarını Küba’ya götürmek için havaalanına gitti.
Fakat olmadı. Havaalanında hasta yavru dahil tüm ailenin pasaportlarına el kondu. Tedavi için yurtdışına çıkmalarına izin verilmedi.
Aile yetkililere yalvardı: “Bırakın bari sadece oğlumuz gitsin, tedavi olsun” dediler. Olmadı. Yavrunun çıkmasına da izin vermediler.
Yalnız bir kaç hafta ömrü kaldığı söylenen kanserli bir çocuğu, tedavi için yurt dışına giderken yoldan çevirip pasaportunu iptal ettiler.
Aile çırpındı sonrasında. Başvurmadıkları yer kalmadı. OHAL vardı, cevap veren olmadı. Memleket referandum derdindeydi, kimse dönüp bakmadı.
Aile, yavrularının daha büyük zarara uğramasından korktuğu için konuyu gündeme taşımadı. Evlatlarının başına başka bir iş gelsin istemediler
Tedaviye gidemeyince küçük yavrunun hastalığı ilerledi. Önce yüzünün bir yanı felç oldu. Sonra hastalık gözüne sıçradı. Bir gözü görmez oldu
Ailenin söylediğine göre yaşadıklarından hiç şikayet etmedi. Hatta anne babası üzülmesin diye o yaşında, o ağrılarıyla onları teselli etti.
..ve o yavru, tedavi yolundan çevirip pasaportuna el koyduğunuz bu masum çocuk bugün dünyaya gözlerini yumdu. Furkan artık yok. Gurur duyun
Başta söylediğimi sonda yine söyleyeyim: Şu masum yavrunun yüzü suyu hürmetine Allah sizi tez zamanda kahretsin, mahvetsin, helak etsin.
Beyin kanseri 12 yaşındaki Furkan’a OHAL bahanesiyle yurtdışına tedavisi için izin verilmeyince hastalığı ilerledi ve küçük furkan hayatını kaybetti.
Ne duygu sömürüsü ne de vicdanları körelmiş bir topluluktan minnet beklentisidir..
Amacımız sadece tarihe not düşmek!
Furkan’a ithaf olunur. pic.twitter.com/kBQjsrEdwV— Son Vesayet (@SonVesayet) 8 Şubat 2017
İŞTE GAZETECİ SITKI ÖZCAN’IN O TWİTLERİ…
Bir çocuk vardı. 12 yaşında. Beyin kanseri. Doktor “30 gün ömrü kaldı” deyip eve yolladı. Aile ümidi kesmedi, Küba’da tedavi imkanı bulundu.
Tedavi için bütün hazırlıklar yapıldı. Aile son bir umut apar topar hazırlanıp oğullarını Küba’ya götürmek için havaalanına gitti.
Fakat olmadı. Havaalanında hasta yavru dahil tüm ailenin pasaportlarına el kondu. Tedavi için yurtdışına çıkmalarına izin verilmedi.
Aile yetkililere yalvardı: “Bırakın bari sadece oğlumuz gitsin, tedavi olsun” dediler. Olmadı. Yavrunun çıkmasına da izin vermediler.
Yalnız bir kaç hafta ömrü kaldığı söylenen kanserli bir çocuğu, tedavi için yurt dışına giderken yoldan çevirip pasaportunu iptal ettiler.
Aile çırpındı sonrasında. Başvurmadıkları yer kalmadı. OHAL vardı, cevap veren olmadı. Memleket referandum derdindeydi, kimse dönüp bakmadı.
Aile, yavrularının daha büyük zarara uğramasından korktuğu için konuyu gündeme taşımadı. Evlatlarının başına başka bir iş gelsin istemediler
Tedaviye gidemeyince küçük yavrunun hastalığı ilerledi. Önce yüzünün bir yanı felç oldu. Sonra hastalık gözüne sıçradı. Bir gözü görmez oldu
Ailenin söylediğine göre yaşadıklarından hiç şikayet etmedi. Hatta anne babası üzülmesin diye o yaşında, o ağrılarıyla onları teselli etti.
..ve o yavru, tedavi yolundan çevirip pasaportuna el koyduğunuz bu masum çocuk bugün dünyaya gözlerini yumdu. Furkan artık yok. Gurur duyun
Başta söylediğimi sonda yine söyleyeyim: Şu masum yavrunun yüzü suyu hürmetine Allah sizi tez zamanda kahretsin, mahvetsin, helak etsin.