Bursa’da komutanının miğferle darp etmesi sonrası hayatını kaybeden askerin son sözlerine eşini andığı ortaya çıktı.
Hancı, askerin kafasına arkadaşının attığı narın gelmiş olabileceğini öne sürmüştü.
‘Kendinden geçmeye başladı’
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre olayın ardından tutuklanan başçavuş hakkında yürütülen soruşturmada Kılıç’ın komaya girmeden önceki son anlarına tanıklık eden askerler savcıya ifade verdi.
M.A.S.: “Osman Hancı başçavuş beni ve bölük yazıcısını çağırdı. Bize ‘Gökhan’ı nöbette telefonla konuşurken yakaladım. Tutanağını tutun’ dedi. Biz de tutanak düzenledik. Kontrole gittim. Gökhan’a, ‘Kardeşim, telefonu yakalatmışsın. Tutanağını hazırladık, haberin olsun’ dedim. Gökhan ‘Evet yakalattım. Hem tutanak yedim hem de Osman başçavuş kafama kompozit başlıkla (miğfer) vurdu’ dedi. ‘Ağrın var mı’ dedim. Eliyle kafasının ve yüzünün sol tarafını gösterdi. Bölüğe döndüm. Saat 19.30 sıralarında koğuşta Gökhan’ı gördüm. ‘Midem bulanıyor, kafamın sol tarafı ağrıyor’ dedi. Tuvalete götürüp yüzünü yıkadık. Çıktığımızda kendisini yere bıraktı. Kendinden geçmeye başladı. Bilincini kaybetmeye başladığını görünce ismini sordum, söyleyemedi.”
Eşini andı
G.A.: “Gökhan, ‘Osman başçavuş kompozit başlıkla kafama vurdu. Başım çok ağrıyor. Biraz yatacağım’ dedi. Bitkindi. Üç-beş dakika sonra doğrularak, ‘Beni lavaboya götürün’ dedi. Lavaboya götürdük, yüzünü yıkadık. ‘Ölüyorum’ diye sessizce konuştu. Lavabodan sonra birkaç adım attı ve yere yığıldı. Söylediğimiz sözlere cevap veremiyor, dili dolanıyordu. Bir ara eşinin ismini, ‘Berna’ diye fısıldadı.”
Askerin eşi, kocasıyla askere gitmeden evlendiğini, çektirdikleri fotoğrafların olduğu düğün albümünü henüz eşine gösteremediğini söylemişti.
D.Y.: “Lavabodan çıktıktan sonra koridorda düştü. Tekrar koğuşa götürüp yatırmak istedik. Gökhan konuşamıyor, kekeliyordu.”
Saldıran komutan üçüncüde ikna olmuş!
B.K: “Gökhan’ı yerde çökmüş ağlamaklı gördüm. ‘Başım çok kötü’ dedi. Kısık sesle ‘Kafamı vurdum’ veya ‘Kafama vurdu’ dedi. Sözleri anlaşılmıyordu. Koluna girdim. Ambulansa bindirilene kadar kolumda yattı. Nöbetçi astsubay Hancı’ya haber verdik. İlk önce gelmedi. İkinci seferde geldi.‘Yatsın uyusun, bir şeyi yok’ dedi. Üçüncü sefer, Gökhan bayıldığında bayağı bir ses olunca geldi, yanına eğildi. ‘Neyin var’ dedi. Gökhan konuşamıyordu. ‘Ambulansı arayın’ dedi ve odasına gitti.”
Bursa’da komutanının miğferle darp etmesi sonrası hayatını kaybeden askerin son sözlerine eşini andığı ortaya çıktı.
Hancı, askerin kafasına arkadaşının attığı narın gelmiş olabileceğini öne sürmüştü.
‘Kendinden geçmeye başladı’
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre olayın ardından tutuklanan başçavuş hakkında yürütülen soruşturmada Kılıç’ın komaya girmeden önceki son anlarına tanıklık eden askerler savcıya ifade verdi.
M.A.S.: “Osman Hancı başçavuş beni ve bölük yazıcısını çağırdı. Bize ‘Gökhan’ı nöbette telefonla konuşurken yakaladım. Tutanağını tutun’ dedi. Biz de tutanak düzenledik. Kontrole gittim. Gökhan’a, ‘Kardeşim, telefonu yakalatmışsın. Tutanağını hazırladık, haberin olsun’ dedim. Gökhan ‘Evet yakalattım. Hem tutanak yedim hem de Osman başçavuş kafama kompozit başlıkla (miğfer) vurdu’ dedi. ‘Ağrın var mı’ dedim. Eliyle kafasının ve yüzünün sol tarafını gösterdi. Bölüğe döndüm. Saat 19.30 sıralarında koğuşta Gökhan’ı gördüm. ‘Midem bulanıyor, kafamın sol tarafı ağrıyor’ dedi. Tuvalete götürüp yüzünü yıkadık. Çıktığımızda kendisini yere bıraktı. Kendinden geçmeye başladı. Bilincini kaybetmeye başladığını görünce ismini sordum, söyleyemedi.”
Eşini andı
G.A.: “Gökhan, ‘Osman başçavuş kompozit başlıkla kafama vurdu. Başım çok ağrıyor. Biraz yatacağım’ dedi. Bitkindi. Üç-beş dakika sonra doğrularak, ‘Beni lavaboya götürün’ dedi. Lavaboya götürdük, yüzünü yıkadık. ‘Ölüyorum’ diye sessizce konuştu. Lavabodan sonra birkaç adım attı ve yere yığıldı. Söylediğimiz sözlere cevap veremiyor, dili dolanıyordu. Bir ara eşinin ismini, ‘Berna’ diye fısıldadı.”
Askerin eşi, kocasıyla askere gitmeden evlendiğini, çektirdikleri fotoğrafların olduğu düğün albümünü henüz eşine gösteremediğini söylemişti.
D.Y.: “Lavabodan çıktıktan sonra koridorda düştü. Tekrar koğuşa götürüp yatırmak istedik. Gökhan konuşamıyor, kekeliyordu.”
Saldıran komutan üçüncüde ikna olmuş!
B.K: “Gökhan’ı yerde çökmüş ağlamaklı gördüm. ‘Başım çok kötü’ dedi. Kısık sesle ‘Kafamı vurdum’ veya ‘Kafama vurdu’ dedi. Sözleri anlaşılmıyordu. Koluna girdim. Ambulansa bindirilene kadar kolumda yattı. Nöbetçi astsubay Hancı’ya haber verdik. İlk önce gelmedi. İkinci seferde geldi.‘Yatsın uyusun, bir şeyi yok’ dedi. Üçüncü sefer, Gökhan bayıldığında bayağı bir ses olunca geldi, yanına eğildi. ‘Neyin var’ dedi. Gökhan konuşamıyordu. ‘Ambulansı arayın’ dedi ve odasına gitti.”