Türkiye’de soruşturma ve baskılar nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kalan Türk dili ve edebiyatı öğretmeni Ayşegül Yıldırım, Almanya’da dili öğrenip yeniden mesleğine döndü. Dortmund’da bir ilkokulda sınıf öğretmenliği yapan Yıldırım, “Aktif sabrı öğrendim; çalışıp entegre olurken değerlerimden de vazgeçmedim.” diyor.
YouTube’dan yayın yapan ‘Tutunanlar’ın bu haftaki konuğu öğretmen Ayşegül Yıldırım’dı… Üniversite dâhil 14 yıl İstanbul’da yaşayan ve 2010’da evlenen Ayşegül Yıldırım’ın hayatı, 15 Temmuz sonrasındaki süreçte altüst oldu. Eşiyle birlikte isimlerinin verilmesi ve telefonlarının dinlenmesine uzanan soruşturmaların ardından, darbe girişiminden yaklaşık 20 gün sonra evlerine operasyon yapıldı. “O gün evde değildik.” diyor Ayşe öğretmen.
“İşlerin düzelmeyeceğini anlayınca” Mayıs 2018’de Meriç hattı üzerinden Yunanistan’a geçtiklerini söylüyor. Üç ay sonra ise Almanya’ya ulaşıyorlar. Bochum’daki başvuru kampından sonra yerleştikleri kentte ilk işi, dil kursuna yazılmak oluyor. A1’den C1’e kadar tüm seviyeleri tamamlarken aynı okulun öğleden sonra çocuk bakım biriminde (OGS) üç yılı aşkın süre çalıştığını belirtiyor. “Aktif sabrı orada öğrendim.” diyor.
Ayşe Öğretmen, C1’i bitirince aynı okulda vekil öğretmenliğe başladı; Şubat ayından beri de bir sınıfı devralmış durumda. İlk veli toplantısını “Ellerim ayaklarım titriyordu!” diye anlatıyor: “Ama hazırladığım planı ve takibi anlatınca hepsi gülümseyerek elimi sıktı. Bir ay sonra veliler adına gelen e-postada ‘Sınıfı çok iyi organize ettiniz, çocuklar her gün mutlu dönüyor’ yazıyordu. Müdür, ‘Bu kadar olumlu geri bildirim görmedik’ dedi.”
Yıldırım, anadili olmamasına rağmen ders dilini “kalbin dili” diye tarif ediyor: “Bazen çocuklar beni düzeltiyor; ama onlar samimiyeti görüyor.”
Ayşe Yıldırım’a göre Almanya’da en çok güven kültürü etkileyici: “Sözünüz senet gibi. ‘Yazılı ver’ demiyorlar, ‘Sana güveniyorum’ diyorlar.”
Göçün öğrettiği ana ilke ise net: “Bir şeylerin düzelmesini beklerken ömür geçiyor. Çalışarak, sabrederek, başkalarının hayatına dokunarak ayakta kalıyorsunuz. ‘Bir insanın hayatının değeri, dokunduğu hayatlarla ölçülür.’”
Bugün Dortmund’da sınıfının başında olan Yıldırım, benzer yolu düşünen öğretmenlere şu mesajı veriyor: “Dil engeli aşılır. Kurs, iş, gönüllülük… Ne bulursanız tutunun. Entegre olurken değerlerinizden vazgeçmeyin; hem yaşadıklarınızı anlatın hem de bulduğunuz topluma katkı verin. Bizi burada karşılayanlara vefa borcumuz var.”